|
Derin devlete ilişkin itiraflar
Bir yandan şeffaf devlet, demokrasi, bağımsız yargı palavraları atılırken, öte yandan devlet derinleştirildi, kirli işleri yapacak örgütlenmeler oluşturuldu. Bu örgütlenmeler eliyle devrimcilere ve Kürt halkına yönelik akılalmaz bir kirli savaş yürütüldü. Bunlardan biri de 92de kurulan JİTEMdir.
JİTEM gerçeği
JİTEM gerçeği, on yıl boyunca JİTEMde çalışmış birinin, Abdülkadir Aydanın yaptığı itiraflarla bir kez daha su yüzüne çıktı. Devletin derinliklerinde gizli bağlantılar, ilişkiler, olaylar ortaya çıktı. Ne mi yaptı JİTEM? Kürdistan topraklarında elini kolunu sallayarak dolaştı. İstediğini astı, istediğini kesti, istediğine işkence yaptı, istediğinden para aldı, istediğini göçe zorladı, köyleri bastı, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı yaptı. Hatta İstanbulda adam kaçırma, fidye isteme ve soygun olayları yaptığına dair çok sağlam veriler var. Ancak bunların üstü hemen örtüldü. Bununla da yetinmedi. Tekirdağ F Tipi Cezaevinde Biz JİTEMdeniz diyen jandarmalar insanları sorguya çekti, hem de cezaevi müdüründen ve Tekirdağ savcılığından izin aarak.
Abdülkadir Aydan kimdir?
77-85 arası PKK adına faaliyet yürüten ve 85 yılında cezaevine giren Aydan, 90 yılında pişmanlık yasasından yararlanarak tahliye oldu. 92de ise JİTEMin kurulmasıyla sivil memur statüsünde devlet adına maaşlı olarak çalışmaya başladı. On yıl boyunca JİTEMin bütün pis işlerine tanıklık etti ve verilen görevleri yerine getirdi. Tanıklık ettiği olaylar arasında Musa Anterin infazı da var. Yıllardır yargı sürecinde sonuçlandırılamayan bu olay, devletin derinliklerindeki ilişkileri gözler önüne seriyor.
Birçok insanın evlerinden alındığı, beyaz otolara bindirildiği, jandarma karakollarına çağrıldığı ve daha sonra da hiç haber alınamadığı bir ortam oluşturuluyor. İşte JİTEMin kurulduğu 92 yılından beri faili meçhul cinayetlerin sayısının 15 bine çıkmasının nedeni bu.
PKKye karşı kullanmak, Kürt halkını baskı altında tutmak için Hizbullah yıllar boyunca beslendi. Kürdistanda 92 ile birlikte köyler yakıldı, yıkıldı, zorla boşaltıldı. İnsanlara ya korucu ol, devlet adına silah taşı, adam öldür dendi, ya da göç et... Korucu sayısı 99da 75 binleri buldu. Bu korucular operasyonlarda kullanıldı, jandarma talimatıyla şehirlerde ve dağlarda, sınır içinde ve ötesinde devlet adına kurşun sıktılar.
Aydanın itiraflarına göre Gaffar Okkanın öldürülmesinin de ancak resmi bir kimlikle yapılabileceği yönünde. Devletin derinliklerindeki çıkar ilişkileri kendi içinde bir hesaplaşmaya dönüşmüş.
Ve bütün bunlar olmamış gibi devletin üst düzey yetkilileri çıkıp hala JİTEM diye bir teşkilat yok diyebiliyorlar. Örneğin, dönemin jandarma genel komutanı orgeneral Teoman Koman, JİTEM diye resmi bir teşekkül yoktur. Birkaç kişi bir araya gelmiş, JİTEM diye etkili bir isim bulmuş, söyleye söyleye yayılmış, resmi müessese zannedilmiş diyebiliyor.
Bunlar bir kişinin bildikleri, gördükleri. Derin devletin işi diyorlar her fırsatta, ama bu devlet aslında fazla derinlerde değil. Devletin bütün kademeleri bu ilişkilerin içinde. Faşist sermaye iktidarı eninde sonunda oluşturduğu bataklığın derinliklerine gömülecektir, bir daha ortaya çıkmamak üzere.
|