Beyazıt Meydanından haykırdık:
16 Mart Beyazıt ve Halepçe katliamlarını
unutmadık, unutturmayacağız!
16 Mart Halepçe ve Beyazıt katliamlarını protesto etmek için 16 Mart günü İstanbul Üniversitesi Beyazıt Meydanında iki eylem gerçekleştirildi. Aralarında Ekim Gençliğinin de bulunduğu gençlik örgütlenmelerin düzenlediği ilk eylem Sirkeci tramvay istasyonunda buluşulmasıyla başladı. Tramvay yolu boyunca Beyazıt Meydanına kadar sloganlar atıldı ve marşlar söylendi. Bir arkadaşımız tramvaydaki yolculara 16 Martın önemini ve tarihsel anlamını anlatan bir konuşma yaptı. Daha sonra binlerce polis tarafından tutulmuş bulunan Beyazıt otobüs duraklarına geldik. Polis tarafından işgal edilmiş olan Beyazıt Meydanına doğru sloganlarımızla devam ettik.
İÜ Merkez Kampüsten çıkan öğrencilerle meydanda birleşerek sloganlarımızı gür bir şekilde haykırdık. Basın açıklamasının ardından 16 Martta 7 öğrencinin öldürüldüğü Eczacılık Fakültesi önüne kadar yüründü. Burada Beyazıt ve 16 Mart marşları okunarak Faşizme karşı omuz omuza!, Beyazıt faşizme mezar olacak! Ümit Cihan Tarho, Önder Babat, Ali Serkan Eroğlu aramızda!, Faşizmi döktüğü kanda boğacağız! sloganları atıldı. Kortejler halinde tekrar Beyazıt girişine yönelindi. Üniversite yönetiminin kesin talimatı olduğu gerekçesiyle polis kapıyı açmadı. Daha sonra öğrencilerin kararlı tavrı sonucu geri adım atan polis kapıyı açtı. Hukuk forum alanında eylem sonlandırıldı. Eyleme yaklaşık 500 öğrenci katıldı.
İkinci eylem ise BAGEH, İstanbul Gençlik Derneği, Özgür Gençlik ve Kaldıraç tarafından organize edildi. Beyazıt Meydanına sloganlarla giren kitleye polis hiçbir uyarı yapmadan gaz bombaları ve coplarla saldırdı. Bu saldırı sonrası HÖC ve TAYADlı Ailelerden ve DEHAP kitlesinden birçok insan yaralandı. Polisin bu saldırısına üniversite içerisinden taşlarla karşılık verdik. Birçok eylemci üniversite içerisine girdi. Bunun üzerine polis gaz bombalarıyla Merkez kampüs içerisindeki öğrencilere de saldırdı. Onlarca öğrenci yaralandı ve yine 20 civarı öğrenci gözaltına alındı.
Soruşturmalar, tutuklamalar ve
baskılar bizi yıldıramaz!
13 Mart eyleminin ardından gözaltına alınarak mahkemeye çıkarılan ve tutuklanan 13 arkadaşımız ve serbest bırakılıp daha sonra haklarında tutuklama kararı çıkarılan 28 arkadaşımızla dayanışma amaçlı, Trakya Üniversitesi Öğrenci Platformu (TÜÖP) olarak bir çalışma örgütledik.
GATS çerçevesinde Kamu Reformu Yasası, YÖK Yasa Tasarısı ve her türden özelleştirmeye ve katil NATOya karşı çıktığımız, kamusal alanın tasfiyesine, işçiemekçi çocuklarının eğitim hakkının gaspedilmesine sessiz kalmadığımız, eşit-parasız-bilimsel-anadilde eğitim istediğimiz için sermaye düzeni tarafından saldırılara uğruyoruz, arkadaşlarımız soruşturuluyor ve tutuklanıyor. Çalışmamızda bunu temel eksen haline getirdik. 3 gün boyunca Ayşekadın ve Güllapoğlu yerleşkelerinde masalar açtık ve tutuklu arkadaşlarımıza kart göndermek için bir kart kutusu koyduk. El ilanlarıyla insanları 26 Mart Cuma günü yapılacak basın açıklamamıza çağırdık.
26 Mart Cuma günü yapılan basın açıklamasına TÜ Öğrenci Koordinasyonu, SDP Gençliği, DGH temsilci düzeyinde katıldı, bazı anarşist arkadaşlar da destek verdi. Arkadaşlarımıza dayanışma amaçlı kart gönderdiğimiz eylem coşkulu geçti.
Sermaye düzeninin saldırılarına karşı kararlılıkla mücadele edeceğiz.
TÜÖPden bir Ekim Gençliği okuru
Baskılar bizi yıldıramaz!
Faşist sermaye düzeni gençliğin 13 Mart Ankara eylemine panzerleri ve gaz bombalarıyla saldırmış, fakat gençliğin taleplerini haykırmasını engelleyememiştir. Gözaltılar ve tutuklamalarla gençliği sindirmeye çalışmıştır. Fakat bunu başaramayacağını gençlik kararlı ve militan duruşuyla göstermiştir.
Sergilenen devlet terörüne karşı Trabzonda 22 Mart günü DÜK, Gençlik Derneği, Özgür Gençlik ve Ekim Gençliği olarak 30 kişiyle basın açıklaması gerçekleştirmek istedik. Kolluk güçleri Soruşturmalar, Tutuklamalar, Baskılar Bizi Yıldıramaz!/KTÜ Öğrencileri yazılı pankartımızı indirmemizi istedi. Fakat gençlik burada da kararlılığını sürdürdü. Bunun üzerine polis azgınca saldırarak 21 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar akşam 23.00 civarında savcılığa çıkarılarak serbest bırakıldı. Dışarıda bekleyen 60 kişiyle birlikte bir basın açıklaması gerçekleştirildi.
Ertesi gün polisin bu azgınca saldırısına karşı savcılığa suç duyurusunda bulunuldu ve İHDde yapılan basın açıklamasıyla saldırı teşhir edildi.
|