Barbarlar geliyor!
İki dünya İstanbulda hesaplaşacak!
28 Haziran günü İstanbulda büyük bir buluşmanın gerçekleşeceği tüm televizyon ve gazete haberlerinde yer almaya başladı.
NATOnun üyeleri ve ortakları, devlet başkanları düzeyinde İstanbulda buluşacaklarmış. İstanbul bu büyük buluşmaya ev sahipliği yapacakmış.
Evet, İstanbulda 28 Haziranda büyük bir buluşma olacak. Dünyanın dört bir yanını yağmalama hesapları yapanlarla, bu dünyanın gerçek sahipleri, bu kirli hesapları bozacak olanlar, yağmalanan dünyamızın dört bir yanından emekçiler, yoksullar, gençler 28 Haziranda İstanbulda buluşacaklar. İki dünya burada karşı karşıya gelecek!
Barbarlar, İstanbula geliyorlar! Biz de yarım asırlık direniş onurunu taşıyan yiğit Filistin halkının bayraklarıyla, işgal edilmiş yurtlarını haydutlara, kurt sürülerine bırakmamakta kararlı mazlum Irak halklarının bayraklarıyla, burnunun dibinde ABDye kafa tutan direngen Küba emekçilerinin bayraklarıyla ve tüm dünyada ezilen halkların umudu kızıl bayraklarla orada olacağız. Barbarlar geliyor; hazırlığımızı yapalım!
Emperyalist haydutlar ittifaklarını İstanbulda
tahkim etmek istiyorlar!
Kızıl tehdit Sovyetler Birliğine karşı Avrupa ve Amerikan emperyalizminin ortaklığı olarak kurulan NATO, on yıllar boyunca insanlığın nükleer savaş korkusuyla yaşamasına neden oldu. Bu dönemde tüm siyasal gerilimleri, nükleer saldırı nedeni olarak gösteren ve dünyanın sonunu getirebileceği iddiasını küstahça savuran NATO, Avrupanın her yanında, Türkiye ve Akdenizde savaş üsleri kurmuş, tüm Avrupa ülkelerinde Gladio örgütlenmeleri oluşturmuş ve buralarda sayısız bin operasyonlar düzenlemiştir. Doğu Blokunun dağılmasının ardından varlık nedenini yitirmiş gibi gözükmesine rağmen bu emperyalist savaş aygıtı, kendini ve kirli emellerini tahkim etme yoluna gitmiştir. Çünkü emperyalistler için kızıl tehdit ortadan kalkmamış, aksine Yeni Dünya Düzeni palavraları arasında daha da üçlenmiştir. Çünkü DTÖleri, İMFleri, DBleri, G-8leri ile yağmalarını arttıran emperyalistlere karşı dünya halkları, emekçiler ve gençlik suskun kalmayı kabul etmedi. Böylece NATOnun bir tehdit değil, ama bir savaş aracı olarak kullanılacağı döneme girildi.
Soğuk savaş boyunca sıcak çatışmalara müdahale etmeyen NATO, 91de 1. Körfez Savaşında ABD ordusuna teknik destek vererek yeni kanlı faaliyet dosyasını açtı. Ama asıl kanlı icraatı 99da Avrupanın ortasında, Yugoslavyada gerçekleşti. Burada NATO, ABDnin Balkan politikasının meşrulaştırıcı unsuru ve askeri açıdan uygulayıcısı oldu. NATO, hava bombardımanı sonucu binlerce sivilin ölümüne, 6 bin sivilin ise yaralanmasına sebep oldu. NATO kuvvetleri Yugoslavyaya tam 35 bin hava saldırısı düzenledi. Atılan 20 bin bomba ile Sırbistan topraklarını cehenneme çevirdi. Burada kullanılan seyreltilmiş radyasyon içeren bombalar, hala kalıcı hastalıklara yolaçmaktadır. Sonuçta Yugoslavya işgal edildi. NATO ilk kapsamlı operasyonunu başarı ile sonlandırmıştı. Güya Avrupanın tam ortasında yaşanan insanlık dramına engel olmak maksadıyla işbaşı yapan NATO, Birlemiş Milletler hukukunu hiçe sayarak hareket etmişti. Bu tutum basit bir üstünden atlama değil, fakat Amerikanın son derece bilinçli emperyalist politikasının önemli bir halkasıydı. Bugünden bakıldığında çok daha net görülebilen bu tablo, önce Afganistan, sonra Iraktaki Amerikan müdahalelerinin ilk işareti oldu.
Afganistanda da kanlı bir savaş yürüten NATOnun buraya özgürlük ve demokrasi etiketiyle kan ve gözyaşı dışında bir şey götürmediğine tüm dünya tanık oldu. Binlerce ton bombanın pervasızca kullanıldığı Afganistanda yürütülen haksız ve kirli savaşın bedelleri Afgan halkı tarafından ödenirken, emperyalist haydutlar rotalarını yeni savaşlara çevirmişlerdi bile.
İşte Irak; tüm dünyanın gözleri önünde, çocukları bile kandıramayacak kadar ucuz yalanlarla petrol ve hegamonya için başlattıkları emperyalist işgal. Şimdi sırada neresi var: Suriye mi, İran mı?.. Bu iğrenç yağmada paylaşım nasıl gerçekleşecek? Emperyalist leş kargaları İstanbulda bunu planlamak için toplanacaklar. Aralarındaki çelişkileri hasıraltı ederek şer ekseni diye tanımladıkları dünya halklarına, baş eğmeyen milyonlara karşı korkunç hesaplarını ortaklaştırmak için toplanacaklar. Cehennemin kapılarını açarak dünyaya dehşet salmak için toplanacaklar.
Ama görmedikleri bir gerçek var: Dünyanın lanetlileri, işçi sınıfı ve ezilen halklar da toplanıyorlar. Başka bir dünya için, sosyalizm için cennetin kapılarına dayanıyorlar!
Bizim Denizlerde NATO gemisi yüzmez!
Bu eli kanlı haydut sürüsünün toplanacağı İstanbul kimin şehridir? Geleneksel Türk misafirperverliğinden dem vurdukları İstanbul kimin şehridir? Haramilerin saltanatına teslim olmayı kabul etmeyen İstanbul neresidir?
İstanbul, işgallerde, eylemlerde bilenmiş, faşist bombalarla sınanmış Beyazıttır!
İstanbul, barikatlar kurmuş Gazidir!
İstanbul, 17 yaşında vurulmuş, ama teslim olmamış Ümraniyedir!
İstanbul, 77de 500 bin emekçinin toplandığı 1 Mayıstır!
İstanbul, 15-16 Hazirandır!
İstanbul, işçi sınıfının kalbi, devrimin başkentidir!
İstanbul, 6. Filoya geçit vermemiş Denizlerdir!
İstanbul, Denizlerin İstanbulu, NATOya, emperyalistlere hesap sormaya hazır. 68de Dolmabahçeyi 6. Filo askerine, yankilere dar eden Denizler, bir kez daha bu onurlu mücadele bayrağını taşımaya hazır! Haksız savaşların, katliamların, yağmanın sahipleriyle, barbarlarla, dünyanın gerçek sahiplerinin karşılaşmasına hazır!
Barbarlara ve barbarlığa karşı
şimdi Deniz olunmalı!
Türkiyede gençlik büyük ve onurlu bir mücadele mirasına sahiptir. Bu mücadele mirasının sahipleri olarak bugün geçmişimize layık olduğumuzu kanıtlamanın zamanıdır.
YÖK yasa tasarısı ile eğitim hakkımızı elimizden almaya çalışanlara yanıt verme zamanıdır!
Soruşturmalar, tutuklamalar, baskılarla bizleri yıldırmaya çalışanlara, yılmayacağımızı göstermenin zamanıdır!
F ve D tipi tabutluklarla devrimci tutsaklar üzerinde sürdürülen katliam ve işkencelere dur deme zamanıdır!
Kölelik yasalarıyla sefalet koşullarına mahkum edilen emekçilerin haklı taleplerini yükseltme zamanıdır!
Kürt halkının kendi kaderini tayin hakkını savunmanın zamanıdır!
Yanı başımızda süren Irak ve Filistin işgallerine karşı harekete geçmenin zamanıdır!
Kokuşmuş kapitalizmi tarihin çöplüğüne yollayarak insanlık için yeni bir çağ açmanın, devrim ve sosyalizm umudunu büyütmenin zamanıdır!
Bugün, İstanbulda NATOyu denize dökmenin zamanıdır!
Deniz olmanın zamanıdır!
Şimdi Deniz olunmalıdır!
6. Filo 28 Haziranda İstanbulda olacakmış, genç Denizler de!
|