Ekim Gencligi ARSIVKIZIL BAYRAK
 
Eylül 2003
Sayı: 64
 İçindekiler
  Ekim Gençliği'nden...
  Kavga bayrağı elimizde!
  Irak'ta işgalci, okulda müşteri olmayacağız kampanyası İstanbul
  Irak'ta işgalci, okulda müşteri olmayacağız kampanyası Ankara
  Kampanya çalışmalarından...
  Kampanya çalışmalarından...
  Sermayenin tatili yok, mücadelenin de!
  Sırada 100 bin söz var...
  Kampanya çalışmamızdan izlenimler...
  Onurlu aydınlar ve sanatçılar gençliğin sözünün arkasındalar!
  Ümit Altıntaş Gençlik Kampı" başarıyla gerçekleştirildi!...
  Kamp izleniminden...
  Kamp izleniminden...
  Sermayenin ucuz laboratuvarları: Teknokentler
  Ordu ve YÖK görüşmesi...
  Gençliğin sözü söz...
  Filistin: Ortadoğu'nun sönmeyen direniş meşalesi
  ABD: Irak batağında leş kargası
  ABD emperyalizminin Irak batağı...
  Bu sefer "bizim çocuklar" başaracaklar!
  Bir Şili türküsü
  Katliamları unutmadık, unutturmayacağız!..
  Komünistler yargılayanları yargılıyor!
  Savaşın silahları
  11 Eylül filmi üzerine
  Kadınsı reklamlar ve reklam tipi kadınlar
  Bir işçi tiyatrosu
  Genç komünistin bir günü...
  Coca Cola, Kolombiya ve 'Hayatın Tadı'
  Futbol: Sistemin kullandığı bir uyuşturucu
  Okur mektupları



 
 
İflas eden “Yol haritası” ve Arafat’a sürgün kararı...

Filistin: Ortadoğu’nun
sönmeyen direniş meşalesi

Onyıllardır Filistin halkının haklı direnişi emperyalistler ve siyonistler tarafından gerek katliamlar gerekse “barışçıl” çözümlerle bastırılmaya çalışılıyor. Yaklaşık iki ay önce ABD ve İsrail tarafından Filistin halkına dayatılan “Yol haritası”nın da barışı değil fakat katliamları hızlandıran bir oyun olduğu görülüyor. “Yol haritası” denilen, dünya kamuoyuna barış planı olarak kabul ettirilmeye çalışılan, gerçekte ise Filistin direnişine ağır bir darbe vurmayı hedefleyen plan, gelinen yerde iflas etmiş bulunuyor.

“Yol haritası” planı üç aşamalı bir “çözüm” öneriyordu. Fakat bu aşamalarda ilk ve en önemli adımı Filistin tarafının atması isteniyordu. Birinci aşamada, Filistinliler’in tüm eylemlerini durdurmaları ve Filistin özerk yönetimi bünyesinde çalışan güvenlik görevlileri dışında tüm Filistinlilerin silahlarının toplanması şart koşuluyordu. İkinci aşamada ise, İsrail devleti özerk yönetim bölgelerindeki işgal kuvvetlerini çekecekti. Oysa işgalcilerin Filistin bölgelerindeki askeri varlıkları zaten BM kararlarına ve Oslo Antlaşması’na aykırıdır.

Filistinliler siyonistlerin tutumlarını 55 yıldan beridir görüyorlar ve onların hiçbir anlaşmaya bağlı kalmadıklarını çok iyi biliyorlar. Bu durumda neye güvenerek direnişlerini sona erdirecek ve silahlarını teslim edeceklerdi?

Sürgün kararı ve son durum

Siyasal planda da Filistin’de Abbas’ın istifasıyla yeni bir döneme girildi. Arafat ile Abbas arasında yaşanan gerginliğin gerisinde, en başta ABD ve İsrail’in dayattığı Filistinli grupların silahsızlandırılması geliyordu. Hem ABD hem de İsrail görüşmelerde Arafat’ı taraf olarak görmediklerini açıklamış, İsrail barış sürecinin bozulmasından Arafat’ı sorumlu tutmuş, Arafat’ın sürgüne gönderilmesi halinde barış yolunda hiçbir engelin kalmayacağını belirtmişti. İstifanın onaylanmasının hemen ardından İsrail tarafından yapılan açıklamada, İsrail’in Amerikancı Abbas’ı muhatap aldığı ve Arafat’ın denetiminde hiçbir Filistin hükümetini kabul etmeyeceği bildirildi.

Son dönemdeki gelişmeler aslında ölü doğmuş bir projenin iflasını ilan ediyor. Sözde “barış” süreci olarak başlayan, amacı Filistin direnişini bitirmek olan bir plan, bir kez daha direniş karşısında tuz buz oldu. İntihar saldırıları üzerine Şaron iktidarı hemen jet bir kararı meclisten geçirdi. Arafat’ın sürgün kararının arkasında, aslında Arafat’ın direngenliği değil, bir sembol olarak Filistinliler’in önünde durması gerçeği var.

Arafat’ın sürgüne gönderilme kararı çeşitli tartışmalara vesile oldu. Mısır’dan gelen açıklamada Arafat’ı kabul edebilecekleri, fakat bu kararın intihar saldırıları ve direnişi körükleyeceği söylendi. Karargahı sarılan Arafat ise “Beni öldürebilirler! Ama sürgüne asla gönderemeyecekler!” diyerek tutumunu açıkladı.

Böylece ikinci intifada da yeni bir döneme girildi.

Filistin halkının yanındayız!

Emperyalistler ve siyonist İsrail’in barış anlaşmalarıyla, Oslo zirveleriyle, “Yol haritaları”yla yapmak istediği şey, Filistin halkının özgürlük yolundaki haklı mücadelesini engellemektir. Ancak bu oyunlar Filistin halkının direniş engeline takılarak bozulmuştur.

Bu onurlu ve haklı mücadelesinde Filistin halkının yanındayız.

Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!

T. Arda