Cumhurbaşkanı ve hükümet istifa!
Bu memleket bizim!
(Kıbrısta yayınlanan aylık sosyalist dergi Kıbrısta Sosyalist Gerçekin Londra Bürosu tarafından son olaylara ilişkin olarak yayınlanan iki basın açıklamasının metinlerini okurlarımıza sunuyoruz. Bu açıklamalar Kıbrıslı ilericilerin olaylara bakışı konusunda da dolaysız bir fikir vermektedir...)
24 Temmuz 2000 sabahı Kuzey Kıbrıstaki bankaların iflası nedeniyle biriktirdikleri tüm kazançlarına Türkiyeli ve Kıbrıslı Türk banker-mafya burjuvazi tarafından el konulan mudiler KKTC parlamentosunu işgal etmiş, paralarını bu bankalara yatırmalarını tavsiye eden Cumhurbaşkanı Denktaş ve Başbakan Eroğlunun istifasını talep etmişlerdir. Toplam 200.000 nüfuslu bir ülkede 30-40.000 kişiyi temsil eden bu halk topluluğuna Türkiyeli Tuğgeneral Ali Nihat Özeyranlı yönetimindeki polis gücü saldırmış, sonuçta parlamento darmadağın olurken 10 protestocu yaralanmış, 30 protestocu ise tutuklanmıştır. Tutuklular arasında mudilerin temsilcileri de bulunmaktadır. Tutuklanmaktan kaçabilen mudi temsilcileri ise polisten gizlenmek için kaçak konumdadır.
18 Temmuz 2000 akşamı 10.000den fazla Kıbrıslının katılımıyla yapılan Bu Memleket Bizim mitingini örgütleyen YBH ve CTB gibi siyasi partilerin ve Kıbrısta Sosyalist Gerçekin de içinde yer aldığı 35 örgütten oluşan komite şu anda mudilerin ortak örgütlenmesiyle birleşmiş durumdadır ve komite polis karakollarında tutsak olan mudilerin kurtarılması için uğraşmaktadır.
Denktaşın 24 Temmuz görüşmeleri için Cenevrede bulunduğu bu günlerde ortaya çıkan bu gelişme daha önceki gelişmelerle birlikte ele alınmalıdır. Son iki hafta içinde polisin KKTC İçişleri Bakanlığına bağlanması için hükümet ortaklarından TKPnin başkanı ve başbakan yardımcısı Mustafa Akıncı ile Tuğgeneral Özeyranlı arasında süren tartışma, buna metaik. Bu memleket bizim mitingiyle Tuğgeneralin büyük bir kitle tarafından protestosu, Tuğgeneralin polisinin Avrupa Gazetesi sahibi ve cumhurbaşkanı adaylarından Ş. Leventi ve 6 Avrupa yazar ve fotoğrafçısını casus adlandırmasıyla tutuklayıp delil yetersizliğinden serbest bırakmaya zorlanması ve bugünkü olay birbiri ardına gelişmiştir. Kitlelerin talebi en sonunda bugünkü protestoda siyasi bir açıklık kazanmıştır; Kuzey Kıbrısta halkın yaşamını bir cehennem yaşamına çeviren Kıbrıslı ve Türkiyeli Türk burjuvazisinin hükümeti ve Cumhurbaşkanı istifa etmelidir.
Toplumun hemen hemen tümünü temsil eden kitlelerin talebi işte budur; Cumhurbaşkanı ve hükümet istifa! Bu memleket bizim!
Kitlelerin gayet açık ve kesin olan bu talepleri gözönüne alındığında, mudilerin temsilcilerinin oluşturduğu komitenin önünde bir tek seçenek vardır. Kitlelerin sesine kulak vermek ve kitlelerin tek gerçek ve demokratik temsilcisi olarak onların isteklerini yansıtacak yeni bir hükümetin oluşturulmasını ve yeni bir Cumhurbaşkanının seçilmesini sağlamak.
Komitenin bu çabasının demokratik yöntemlerle ve hukuk kuralları çerçevesinde meyvesini verip vermeyeceği tamamiyle KKTC hükümeti ve cumhurbaşkanının, güvenlik kuvvetlerinin Türkiyeli komutanı Tuğgeneral Ali Nihat Özeyranlının takınacağı tavırlara bağlıdır. Açıktır ki komite, kitlelerin demokratik temsilcisi olarak demokratik yöntemlerden başka yöntemlere ihtiyaç duymayacaktır. Demokrasi dışı, hukuk dışı tavırlar takınanları da teşhir edecektir.
Kuzey Kıbrısta halkımızın taleplerini yerine getirmek, mevcut ekonomik ve siyasi krizi aşmak ancak bu şekilde mümkün olacaktır.
Komitenin, daha da geniş halk kesimlerini bağrında toplayarak, Kuzey Kıbrısın tüm örgütlü demokratik güçlerini birleştirerek iktidara yürüyeceğine ve iktidara gelerek hem Kuzey Kıbrısta karşı karşıya olduğumuz ekonomik ve siyasi krizi, hem de bir bütün olarak Kıbrıs sorununu demokratik kurallar çerçevesinde çözeceğine olan inancımız tamdır.
Bu fırsattan istifade komiteye ve onu oluşturan tüm örgüt ve kişilere tam desteğimizi bildirir, polisin mudilere karşı giriştiği kanlı ve anti-demokratik saldırıyı protesto eder, tutuklanan tüm protestocuların derhal serbest bırakılmasını talep ederiz.
Yaşasın halkın birleşik demokratik güçleri.
Son Gelişmeler
Aldığımız son habere göre KKTCde son gelişmeler şunlardır:
KKTCdeki tüm Sendikaların Başkanları ve Sekreterleri ve Yurtsever Birlik Hareketinin Genel Başkanı tutuklanmışlardır!
Sebep olarak bugün sabah Parlâmento içinde ve dışında gelişen olaylara katılmaları verilmiştir. Tüm bunlar Kıbrıs halkına karşı hazırlanmakta olan provokasyon ve muhtemel bir Askeri veya Sivil Darbe harekâtının belirtileridir! Tüm bu gelişmeleri şiddetle protesto ediyor ve tutuklanan sendikacıların ve YBH Genel Başkanının serbest bırakılmalarını talep ediyoruz!
Yarın için sendikalar eğer tutuklanan yöneticiler bırakılmazsa protesto eylemlerine hazırlanmaktadırlar. Onların bu barışcıl eylemlerinin de provoke edilmesi, saldırıya uğraması ve böylece daha pek çok demokrat ve yurtseverin tutuklanma ihtimali vardır!
Tüm dünya kamuoyunun dikkatine sunarız! Tüm dünya kamuoyunu KKTC hükümeti cumhurbaşkanlığını ve Türkiyeli bir komutanın yönettiği polis örgütünü PROTESTO etmeye çağırıyoruz!
|