Üniversiteli gençlik geçen yıllarda olduğu gibi bu yıl da işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ta alanlardaydı. Çeşitli legal parti ve devrimci siyasal yapıların pankartları arkasında etkin bir gençlik katılımı gözlendi. Bunda, emperyalist saldırganlık ile ülke ve üniversitede yoğunlaşan saldırıların gençlik üzerindeki etkisi, bunun sonucu olarak yaşanan hareketlilikler rol oynadı.

Geçtiğimiz yıl boyunca üniversite gençliği emperyalist savaş ve işgale karşı mücadelenin en ön saflarındaydı. Ülke çapında örgütlenen eylem ve etkinliklere aktif bir bileşen olarak katılmanın yanı sıra kendi bağımsız eylemleriyle de harekete geçtiler. Emperyalist savaş karşıtı çalışmalar ve eylemler gençlik cephesinden etkin bir şekilde alana taşındı. Üniversiteli gençliğin alana çıkışındaki tüm anlamlı ağırlığa karşın, ya örgütsüz bir şekilde ya da çeşitli reformist parti kortejleri ve sendikal kortejler içerisinde kendilerini ifade ettiler.

İstanbul Üniversitesi’nde yılın başından itibaren örülen ısrarlı ve uzun soluklu çalışmanın sonuçları çeşitli sınırlılıklarıyla 1 Mayıs alanına yansıdı. 1 Mayıs sürecine üniversitemizde etkin bir kampanya ile hazırlandık. “Savaşa ve işgale karşı SÖZ ÜNİVERSİTE’DE!” kampanyası ile yaklaşık 2 bin üniversite öğrencisi ile doğrudan konuştuk. Binlerce bildiri dağıttık ve afiş yaptık. İÜ Edebiyat Fakültesi’nde yaklaşık 200 kişinin katıldığı bir şenlik yaptık. Karşı devrimci ADKF-Türk Solu çetesi ile 1 Mayıs öncesinde yaşanan gerginlik alana çıkışımızı olumsuz etkilemesine karşılık yaklaşık 40 kişilik bir katılımla işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma gününde yerimizi aldık. Alana daha önce şenlik ve piknik çalışmalarında da kullandığımız “Emperyalist savaşa ve işgale karşı DİRENECEĞİZ!” pankartıyla çktık.

Eylem boyunca başta “Marks, Engels, Lenin, yaşasın devrim ve sosyalizm!”, “Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!”, “Savaşa değil eğitime bütçe!”, “Milyonlar aç, milyonlar işgal altında!”, “Yaşasın küresel intifada!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği!”, “Emperyalistler, işbirlikçiler 6. Filo’yu unutmayın!” sloganları olmak üzere birçok slogan atıldı. YTÜ Paralı Eğitim Karşıtı Öğrenci Platformu ve ALGP kortejleriyle birlikte ortak bir kortej düzeni ve ortak sloganlarla alana çıktık.

İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’a Platform olarak yoğun bir ön hazırlık çalışmasıyla girdik. YTÜ Paralı Eğitim Karşıtı Öğrenci Platformu ile İÜ Emperyalist Savaş Karşıtı Öğrenci Platformu tarafından birlikte düzenlenen “Söz üniversitede!” kampanyası ile başlattığımız anket çalışmamızın sonuçlarını, İstanbul Üniversitesi’nden sonra Yıldız Teknik Üniversitesi’nde de bir şenlikle açıkladık. Şenliğe yaklaşık 200 öğrenci katıldı. Yüzlerce afişle, binlerce bildiriyle öğrenci gençliği 1 Mayıs’a katılmaya çağırdık.

1 Mayıs çalışmaları kapsamında İÜ Emperyalist Savaş Karşıtı Platform ile birlikte yaklaşık 100 kişinin katıldığı bir piknik organize ettik. Piknik sonunda yaklaşan 1 Mayıs ve platformlar konulu bir sohbet gerçekleştirdik. PEKÖP olarak 1 Mayıs günü alanda “Emperyalizmin Ortadoğu, sermayenin üniversite işgaline karşı savaşacağız!” pankartı ile yerimizi aldık. Alanın çok kalabalık olması nedeniyle birçok arkadaşımızla buluşamadık. Buna rağmen yaklaşık 45 kişilik bir katılım gerçekleştirdik. Katılımımız yaşanan birçok aksaklığa ve soruna karşılık oldukça anlamlıydı.

Çalışmanın yoğunluğuna karşın alana çıkışımızda yaşanan sınırlılıklar bundan sonrası için önümüzde duran sorumlulukları bize bir kez daha göstermiş oldu. Alanda binlerle ifade edilebilecek üniversiteliler dağınık ve çoğunlukla da örgütsüzdü. Bu mutlaka aşılması gereken bir sorundur. Bizler bu sorunu çözme iddiasına sahibiz. 1 Mayıslar’ı 2 Mayıslar’a taşımak için mücadelemiz aralıksız sürecektir.