Ekim Gencligi ARSIVKIZIL BAYRAK
 
Mayıs 2003
Sayı: 60
 İçindekiler
  Ekim Gençliği'nden...
  Emperyalistler ve işbirlikçiler saldırıyorlar... Yanıtını alacaklar!
  1 Mayıs ve gençlik
  İstanbul'da 1 Mayıs...
  Ankara'da 1 Mayıs...
   1 Mayıs eylemlerinden...
  Gençlik 1 Mayıs'ta alanlardaydı!
  Dünyada 1 Mayıs...
  Kurtlar sofrasında Irak!
  Halklar emperyalist saldırganlığa boyun eğmiyor!
  İşgal altındaki Irak'tan manzaralar....
  Bu yasa meclisten geçmeyecek!
  Devrimci mirasa sahip çıkmak!
  Devrim için düşenler kavganın en onurlu yerinde bayraklaşıyorlar!..
  Deprem ve Bingöl'de yaşananlar!
  Öğrenci gençliğe yönelik planlı provokatif saldırılar üzerine
  MİT, kışkırtıcı elemanını feda etti
  Partimizin direnişçi kimliğine leke sürdürmedik!
  Okullar ticarethaneye dönüştürülüyor!
  Söz üniversitede!
  İTÜ şenlikleri nereye?
  ODTÜ'de Alternatif Şenlik...
  Almanya 2. Bir-Kar Gençlik Kampı...
  İsviçre'de 9. Ekim Gençliği Kampı...
  Paris Komünü...
  Okur mektupları



 
 
1 Mayıs ve gençlik

Emperyalist savaşın izlediği seyir ve savaş karşıtı mücadelenin yüzyüze bulunduğu sorunlar bu yılın 1 Mayıs’ına damgasını vurdu. Emperyalist saldırganlığa paralel olarak dünya çapında büyüyen yaygın ve kitlesel eylemlilik süreci, savaşın Irak’ta emperyalistler lehine gelişmesiyle birlikte kesintiye uğradı. Savaş karşıtı kitle muhalefeti iç zayıflıklarından da kaynaklanan bir gerileme yaşadı. Bu olgu Türkiye’de savaş karşıtı kitle hareketinin ana güçlerinden olan gençlik hareketi nezdinde de kendisini gösterdi.

Türkiye’de 1 Mayıs ve gençlik

Bu yılki 1 Mayıs eylemlerine gençliğin katılımının geçen senelere oranla ciddi bir değişikliğe uğradığı söylenemez. Bazı yerellerdeki üniversite ve liselerden gerçekleşen katılımlarda belli yükselmeler olsa da, bu, genelde oluşan tabloyu değiştiren bir yaygınlık taşımıyor.

Hemen her yerde, özellikle metropollerde gerçekleşen eylemlerin temel kitlesi gençlik oldu. Sendikalardan siyasi partilere, platform ve derneklerden devrimci çevrelere kadar hemen her kortejde işçi, emekçi, işsiz ya da öğrenci gençlik, kitlesellik ve coşku planında özel bir yer tutuyordu.

Politik planda bakıldığında ise gençliğin her kesimi, kendi yaşadığı ekonomik, akademik, demokratik sorunları eylem alanında gündemleştirmeye çalıştılar. Ancak her kesimden onbinlerce gencin ortak gündeminde emperyalist savaş ve işgal vardı. Savaşa karşı net bir politik tutum alan gençlik kesimlerinin, özellikle öğrenci gençliğin en canlı haykırdığı sloganlar yine devrim ve sosyalizm sloganları oldu. Denebilir ki, hangi kortejde olursa olsun tüm öğrencilerin bir ikinci ortak gündemi devrim ve sosyalizmdi.

Bu yılki 1 Mayıs’ın dikkat çekici bir yanı ve gençlik cephesinden bu 1 Mayıs’ı son birkaç yılın 1 Mayıs’ından ayıran tek olgu belki de liseli gençliğin özellikle belli illerde ortaya çıkan kitlesel katılımıydı. Liseliler yalnızca kitlesel katılımları ile değil fakat aynı zamanda tüm eylem alanlarına taşıdıkları coşku ve heyecanla da dikkat çektiler.

Aşılamayan sorunlar, doldurulmayı bekleyen devrimci önderlik boşluğu

Bu tablodan hareketle şu söylenebilir: Gençlik kitleleri son birkaç yılın 1 Mayıs’ında olduğu gibi gerek katılım, gerekse politik bakımdan 1 Mayıs alanlarında belirgin bir ağırlık oluşturmuşsa da, bu geçmişte olduğu gibi yine gençliğin en ileri ve politik kesimleriyle sınırlı bir katılımdır.

Gençlik hareketi son yıllarda nispi bir hareketlilik yaşamakla birlikte, bu hareketlilik esasta onun en ileri ve politik kesimleriyle sınırlı kalmıştır. Bu kesimlerin devrimci bir önderlik tarafından daha geniş güçleri harekete geçirebilecek biçimde seferber edilememesi hareketin uzun süredir aşılamayan zayıflığıdır. Belli dönemlerde ileri gençlik kitlesiyle geniş gençlik yığınları arasındaki mesafe azalsa dahi, devrimci önderlik boşluğu doldurulamadığı için bu genel politik sürecin dalgalanmalarına bağlı kalmaktadır. Dönemsel genişlemeler yerini daralmalara bırakmakta, gençlik hareketi içerisindeki reformist grupların gücü kırılamamaktadır.

Genç komünistler son birkaç yıldır ciddi bir siyasal ve örgütsel gelişme süreci yaşamış bulunuyorlar. Ancak bu gelişim düzeyinin henüz gençlik hareketinin önderlik ihtiyacına yanıt oluşturmadığı açıktır. Politika ve örgütlenme planında sahip oldukları açıklık ve dayandıkları ideolojik çizgi elde edilen gelişmenin temelidir. Mevcut güç ve imkanları gençliğin devrimci önderliğini yaratma hedefine ulaştırmak da bu temele bağlı kalınarak mümkün olacaktır.

Sonuç olarak, bu yılki 1 Mayıs gösterileri gençlik hareketinin yaşadığı dağınıklık sorunu ile gençlik çalışmamızın darlıklarını, zorlanmalarını ve tüm bunlara rağmen taşıdığı olanakları ortaya koymuştur.

Ekim Gençliği