11 Mart 2006 Sayı: 2006/09 (09)
  Kızıl Bayrak'tan
   8 Mart’ın politik başarısı
  Beyazıt’ta fiili 8 Mart mitingi coşkusu
  Ankara Devrimci 8 Mart Platformu’nun devrimci içeriği güçlü etkinliği
  Ankara’da 8 Mart
fiili-meşru bir miting ile kutlandı
Küçükçekmece Emekçi Kadın Komisyonu’nun faaliyetlerinden
  İzmir’de kitlesel 8 Mart
İzmir’de 8 Mart tartışmaları
Mersin’de fiili 8 Mart eylemi
  Köln İşçi-Gençlik Kültür Evi’nde kadın sorunu semineri
  Şemdinli iddianamesinde kirli savaş faaliyetlerinin merkezi olarak
Genelkurmay gösterildi
Ankara’daki işbirlikçiler “arabuluculuk” adına işgalcilerin hizmetinde!
  DİSK yönetiminin “sol parti” girişimi
  Direnişe geçen Has Alüminyum işçileriyle sınıf dayanışmasını
yükseltelim!
  Kadın sorunu ve kapitalizm (Orta sayfa)
   TÜPRAŞ işçisi uyarı eylemleri yapıyor!
   Sağlıkta özelleştirmenin faturası
   Yüce Divan ne işe yarar?
  Göç, emekçiler ve kentsel şiddet/Yüksel Akkaya
  Bush’un Asya gezisi
  Hamas heyetinin Moskova ziyareti
etkisini gösterdi
  İran dayatmalara karşı direnişini sürdürüyor
  İşgalciler kukla hükümet kurmakta
zorlanıyor
  Köln’de neo-nazi karşıtı gösteri
  8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü
kutlu olsun!
  Bültenlerden
  İddianame: Büyükanıt askerlerle çete kurdu
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

İddianame: Büyükanıt askerlerle çete kurdu

Van Başsavcılığı, Şemdinli'de 9 Kasım 2005'teki bombalamanın tutuklu iki astsubayla PKK itirafçısı tarafından yapıldığı sonucuna varırken, suçlamasını sanıklarla sınırlı tutmadı. “Susurluk hep vardı, Şemdinli'de olan terördür, orada çete kurulmuştur” diyen savcılık, bölgede yaşanan yasadışılıkların Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na (KKK) kadar uzandığını öne sürdü. İddianamede, tutuklu astsubay Ali Kaya için “Tanırım, iyi çocuktur” diyen Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt hakkında ‘suç örgütü kurmak, görevi kötüye kullanmak, sahtecilik ve yargıyı etkilemeye teşebbüs'ten suç duyurusunda bulunuldu. Savcılık, bölgedeki üç komutanın da ‘yasadışı istihbarattan' yargılanması için düğmeye bastı.

Van Başsavcıvekili Ferhat Sarıkaya, 100 sayfalık iddianamesinde, ‘sadece ilk halka' dediği sanık astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile itirafçı Veysel Ateş'in müebbet ağır hapislerini istedi. İddianamedeki çarpıcı tespitler şöyle:

Hukuk dışı yapılanma: Kamu görevlisi olan şüpheliler, terörle mücadele adı altında yola çıkıp bir süre sonra yasaların kendilerine verdiği yetkileri sorumsuzluk içinde, yasadışılığı meşru sayıp amaçlarına ulaşmak için her yöntemi benimseyerek yanlarına eski PKK üyesi Ateş'i alarak tam bir dayanışma içinde Seferi Yılmaz'a zarar verip öldürmek amacıyla olayı gerçekleştirmişlerdir. Bu eylemin hukuk devletinde savunulamayacağı, terörle mücadele adı altında da olsa hukuk dışında bir yapılanmayla yasalar yerine kendi kurallarıyla sözde yasalar oluşturmanın devleti hukuk devleti olmaktan çıkaracağı, böylece güçlünün sözünün geçtiği sonu belli olmayan her türlü yasadışılığın egemen olduğu sistem oluşacağı, yurttaş-devlet ilişkisinde korkunun geçerli olacağı açıktır.

Suç örgütü kurdu: Mehmet Ali Altındağ'ın savcılığımız ve TBMM Araştırma Komisyonu'na verdiği ifadeler karşısında Yaşar Büyükanıt ile o dönemde komutası altında çalışan bir kısım askeri yetkili hakkında ‘suç işlemek için örgüt kurmak, görevi kötüye kullanmak ve sahte belge düzenlemek' suçlarından, yine 09.11.2005 günü Şemdinli'de meydana gelen patlama olayından sonra Büyükanıt'ın olayın faillerinden Ali Kaya'ya yönelik açıklamaları nedeniyle adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçundan soruşturma evrakı Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'na gönderilmek üzere tefrik edilmiştir.

Komutanlar olmadan asla: Askeri hiyerarşi ve EMASYA (Emniyet-Asayiş Yardımlaşma Birimleri) direktifleri gereğince astın üstten habersizce onun izni veya emri olmadıkça herhangi bir işlem yapamayacağı genel kural olduğundan, halen Hakkâri Dağ Komando Tugay Komutanı Erdal Öztürk ile Van Asayiş Kolordu Komutanı Selahattin Uğurlu'nun yasaya aykırı istihbarat çalışmalarından bilgisinin olmadığı düşünülemez. Hakkâri İl Jandarma Komutanı olarak görev yapan Erhan Kubat'la Öztürk ve Uğurlu hakkında görevi kötüye kullanmak suçundan görevsizlik verileceğinden soruşturma evrakı Genelkurmay Askeri Savcılığı'na gönderilmek üzere tefrik edilmiştir.

KKK'ya uzanıyor: Doğu ve Güneydoğu'da jandarma birliklerinin KKK ile bağlantısı diğer bölgelere göre farklıdır. Bu illerdeki jandarma birlikleri KKK komutasındadır. EMASYA direktifi gereğince bu sorumluluk zincirinin bağlantıları takip edildiğinde, sorumluların KKK'ya kadar uzandığı görünecektir.

JİT terörü: Şemdinli'de ortaya çıkan terör eylemidir. Şüpheli astsubaylar, JİT görevlileridir. Terör örgütleriyle hukuki olmayan bir yöntemle mücadele, halkın devlete güvenini sarsar ve yöntemi benimseyenler zamanla devlet kademesinde kendilerine yer bulmaktadır.

‘PKK'nın etkinliği arttı'

Bilinçli provokasyon: Şemdinli'de, bölgenin kimliğini oluşturan birçok hassas öğe duyarlı hale getirilerek sürekli kaşınıp, tahrik edilmiş ve toplum patlamaya hazır hale getirilmiştir. Kitabevinin bombalanmasıyla da arzu edilen çatışma ortaya çıkmıştır. Bu bombalamayla Şemdinli halkını provoke eden PKK yandaşları halkı yönlendirmiş, bayrağımıza ve Atatürk büstüne saldırmıştır. PKK'nın halk üzerindeki etkinliği daha da artmıştır.

Alan tecavüzü: Emniyet ve jandarmanın, sorumluluk alanları belliyken zaman zaman çatışma ve rekabet içine girdikleri gerçektir. Kırsalda görevli jandarmanın, yeterli donanıma ve eğitime sahip olmadığı halde sıklıkla şehirlere müdahale ettiği görülmektedir. Bu tür operasyonlar, üst politik emeller için kurgulanan büyük bir operasyonun parçası olabilir. _

Kahraman değil tetikçi: Gerçekte ne olup bittiğini bilen, sesi çok çıkan bu grup medyanın da etkisiyle kamuoyunda ‘kahramanlar' olarak algılanırken, aşağıda bunların tetikçiliğini yapanlar devlete hizmet ettiğini düşünür. Bu fasit çarkın bozulması ancak kamu vicdanında mahkum edilmesiyle mümkündür.

Susurluk hep var: Türkiye, geçmişte Susurluk, şimdi ise Şemdinli olaylarıyla yeniden üzerine konuşulan bir gizli yapılanmanın varlığını tartışmaktadır. İçerisindekilerin kendilerini devletin gerçek sahipleri olarak gördükleri bu çevreler, bugün de menfaatlerinin uzlaştığı noktalarda işbirliği içinde olmuşlardır.

Hedef AB süreci: Eylemin amacı, bölgedeki siyasi kimlik abartılarak devletin şiddetli önlemlere başvurmasını sağlamak, bölgede olağanüstü yönetim araçlarını hâkim kılmak, güvenlik kaosunun siyasi otorite üzerinde baskı unsuru olarak kullanmak, Türkiye'nin temel politik yönelimlerinin (modernlik projesi, AB süreci) akamete uğratılması ve merkezdeki siyasi-bürokratik yönetim elitinin güç ve yerlerini muhafaza etmektir.

Perde arkasına dikkat: Halkanın ilk zincirinde olanların (tutuklu üç sanık) yanı sıra, yapılanmanın perde arkasındakilerin de deşifre edilerek niyetlerinin akamete uğratılması devletin bekası ve istikrar için elzemdir.

Bombalar Kubat'la arttı: Halen Hakkâri İl Jandarma Komutanı olarak görev yapan Erhan Kubat'ın göreve gelmesinden sonra Hakkâri ve ilçelerindeki patlamaların sayısı artmıştır.

(ADNAN KESKİN/SONER ARIKANOĞLU)

Radikal/7 Mart 2006

---------------------------------------------------------------------------------------

Küçükçekmece İşçi Platformu'nun çalışmalarından...

Bölgemizde gerçekleştirdiğimiz işçi kurultayının ardından çalışmalarımız 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ve GSS kampanyası ile birlikte aynı yoğunlukta devam ediyor.

8 Mart'ın resmi tatil günü olması ana talebi ile başlatılan imza kampanyasını bölgemize taşıdık. Fabrika önlerinde açtığımız imza standlarıyla, geniş işçi ve emekçi kitlelere ulaşmaya çalıştık. Yaptığımız ajitasyon konuşmaları ile erkek ve kadın emekçileri mücadeleye ve 8 Mart'ta alanlara çıkmaya çağırdık.

Bölgemizde yeralan Sefaköy ve Şahintepesi mahallelerinde yaygın bir şekilde afiş ve bildirimizi kullandık.

GSS'nin geri çekilmesine dönük başlatılan kampanyayı atölye ve fabrika önlerinde, sanayi sitesi girişlerinde açtığımız imza standları ile bölgemize taşıdık.

Sefaköy İKE'de “Sendikal mücadele tarihi ve bugünkü sendikal mücadelenin mevcut durumu” konulu bir seminer düzenledik. 20 işçi ve emekçinin katıldığı seminer oldukça aydınlatıcı oldu.

Sektörel olarak çıkan Tekstil İşçileri Bülteni'nin Yenibosna ve Güneşli'de bulunan hedef fabrikalara dağıtımını yaptık. Yine bölgemiz sınırları içerisinde bulunan bir tekstil işletmesine, içeride yaşanan sorunları ele alan (150 kişinin işten atılması, ikramiyelerin düşürülmesi...) bir özel sayı çıkardık ve Tekstil İşçileri Bülteni'yle birlikte dağıttık. Bu hem fabrikada hem de bölgede olumlu bir etki yarattı.

Küçükçekmece İşçi Platformu