11 Mart 2006 Sayı: 2006/09 (09)
  Kızıl Bayrak'tan
   8 Mart’ın politik başarısı
  Beyazıt’ta fiili 8 Mart mitingi coşkusu
  Ankara Devrimci 8 Mart Platformu’nun devrimci içeriği güçlü etkinliği
  Ankara’da 8 Mart
fiili-meşru bir miting ile kutlandı
Küçükçekmece Emekçi Kadın Komisyonu’nun faaliyetlerinden
  İzmir’de kitlesel 8 Mart
İzmir’de 8 Mart tartışmaları
Mersin’de fiili 8 Mart eylemi
  Köln İşçi-Gençlik Kültür Evi’nde kadın sorunu semineri
  Şemdinli iddianamesinde kirli savaş faaliyetlerinin merkezi olarak
Genelkurmay gösterildi
Ankara’daki işbirlikçiler “arabuluculuk” adına işgalcilerin hizmetinde!
  DİSK yönetiminin “sol parti” girişimi
  Direnişe geçen Has Alüminyum işçileriyle sınıf dayanışmasını
yükseltelim!
  Kadın sorunu ve kapitalizm (Orta sayfa)
   TÜPRAŞ işçisi uyarı eylemleri yapıyor!
   Sağlıkta özelleştirmenin faturası
   Yüce Divan ne işe yarar?
  Göç, emekçiler ve kentsel şiddet/Yüksel Akkaya
  Bush’un Asya gezisi
  Hamas heyetinin Moskova ziyareti
etkisini gösterdi
  İran dayatmalara karşı direnişini sürdürüyor
  İşgalciler kukla hükümet kurmakta
zorlanıyor
  Köln’de neo-nazi karşıtı gösteri
  8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü
kutlu olsun!
  Bültenlerden
  İddianame: Büyükanıt askerlerle çete kurdu
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Sendikal örgütlenmeye karşı işten atma saldırısı...

Direnişe geçen Has Alüminyum işçileriyle sınıf dayanışmasını yükseltelim!

Pendik-Kartal-Maltepe İşçi Kurultayı çalışmalarıyla sendikal örgütlenme çalışması eşzamanlı başlayan Has Aluminyum işçileri işten atma saldırısına karşı direnişe geçtiler. Pendik Dolayoba Sanayisi'nde kurulu bulunan Has Alumünyum fabrikası işçileri beş aydır büyük bir gizlilikle yürüttükleri örgütlenme çalışmasını 27 Ocak günü DİSK'e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası'na üye olarak taçlandırdılar. Sendikal örgütlenme için gerekli olan %51 çoğunluğun da üstünde bir çoğunluğu sağlamaları, başarılarını bir adım daha ileriye taşıyan önemli bir faktör oldu.

Sendikal örgütlülüğü ancak bakanlığa yetki tespiti için yapılan başvurudan sonra öğrenebilen patron sistematik bir biçimde işçileri psikolojik baskı altına alarak sendikadan istifaya zorladı ve öncü işçileri açığa çıkarmaya çalıştı. Patron işçileri bunaltmak için akla hayale gelmedik yöntemler kullanarak işçileri kendiliğinden işten çıkmaya zorladı. Ancak bu saldırılara hazırlıklı olan Has işçileri yapılan tüm bu baskı ve tehditleri boşa çıkarmayı başardılar. Öyle ki, işçilerin birbirlerine kenetlenmesinin gücünü farkeden patron işçilerin tutumlarını övmek zorunda bile kaldı. Ancak patron patronluğunu gösterdi. İlk elden güvenlik elemanı olarak çalışan iki işçiyi sendikadan istifa ettirmeye çalıştı, bunu başaramayınca güvenliği taşerona verme bahanesiyle 23 Şubat günü bu iki işçiyi işten attı. İşçiler atılan arkadaşlarını yalnız bırakmayarak, işten atılmaları ve sendikadan istifaya zorlama girişimlerini, işe giriş-çıkışlarda ve vardiya değişimlerinde alkışlarla protesto ettiler. Alkışlı protesto 23 Şubat Perşembe gününden 26 Şubat Pazar vardiya çıkışına kadar devam etti.

Ardından 27 Şubat Pazartesi günü baskılara karşı tüm vardiyalarda yemek boykotu yapıldı. Bir gün sonra 5 işçinin daha çeşitli gerekçelerle işten atılmasıyla birlikte yemek boykotu 1 ve 3 Mart'ta da büyük bir katılımla gerçekleştirildi. Eylemlere katılımın beklenenin de üzerinde olması, hatta sendikaya üye olmayan işçilerin bile eylemi desteklemesi patronun 5 işçiyi işe geri alacağını söylemesine neden oldu. Fakat işçiler “ya hepimiz ya hiçbirimiz!” diyerek anlamlı bir dayanışma ve örgütlülük örneği gösterdiler. 6 Mart günü sendikayla görüşen patron, işçilerin “patron geri adım attı” söyleminin arkasına sığınarak, ne 5 işçiyi ne de diğerlerini işe almayacağını ifade ederek, atılmaların sendikalaşmadan kaynaklı olmadığını da pişkince savundu. Görüşmenin ertesi günü ise patron en sevdiği ve güvendiğini iddia ettiği bir işçiyi daha “küfür etmek” gibi komik bir gerekçeyle işten attı. Böylelikle içeride çalışan işçilere “hiçbir işçi vazgeçilmez değildir” mesajını vermek istedi. İşçilerin ise buna yanıtı direnişe geçmek oldu. Daha önce vardiya çıkışlarında fabrika önünde bekleyen işçiler, 8 Mart Çarşamba günü ise direniş çadırını kurarak fabrika önünde beklemeye başladılar.

Has Aluminyum işçileri şimdiye kadar üslerine düşen sorumlulukları başarıyla yerine getirdiler. Şu anda ise bakanlık tespitini bekliyorlar. Ancak bundan sonra işleyen süreçte başarının yakalanabilmesi öncü işçilerin ve ilerici kamuoyunun desteğine bağlıdır. Son yıllarda sınıf hareketinin en temel zayıflık alanlarından biri olan direnen işçilerin yalnız kalması sorunu Has Aluminyum işçilerinin mücadelesini de zayıflatmamalıdır. Bu nedenle öncü işçi ve emekçilerin, devrimci basının, genelde muhalif güçlerin ve yurtdışında yaşayan duyarlı işçi ve emekçilerin desteği Has işçileri için acil bir önem taşımaktadır.

Direniş Yeri: Yayalar Sanayi Caddesi No :37, Dolayoba/Pendik

Kızıl Bayrak/Kartal

----------------------------------------------------------------------------------------

Tuzla Deri işçilerinden tepki

Sendikaya üye oldukları gerekçesiyle işten atılan Cevahir Deri ve Dünya Deri İşçileri Deri İş Sendikası Tuzla Şubesi öncülüğünde direnişlerine devam ediyorlar. Bugüne kadar sermaye devletinin kolluk güçleri tarafından gerek sendika yönetimine gerekse işçilere yönelik birçok saldırı gerçekleştirildi.

Şimdiye kadar birçok destek ziyaretine katılan işçiler 4 Mart günü AKP Tuzla İlçe Teşkilatı'nın 2. Olağan Kongresi'ni yaptığı Tuzla Kafkale Spor Salonu'na seslerini duyurabilmek ve kongreye katılacak olan Erdoğan'ı protesto etmek için gittiler. Burada Tuzla Belediyesi Başkan Yardımcısı Sadem Çolak'la görüşen Tuzla Deri-İş Şubesi Başkanı Hasan Sonkaya başbakanla görüşme taleplerini iletti.

Polis şeflerinden birinin Hasan Sonkaya'ya sözlü sataşmada bulunması üzerine kısa süreli bir gerginlik yaşandı. Bu dakikadan sonra polis barikat kurarak işçilere geçmeleri için izin vermedi. Polisin bu tavrına tepki gösteren deri işçileri “Biz aşımız, işimiz, ekmeğimiz için direniyoruz!” diyerek karşılık verdiler. Polis kordonuyla alanın dışına çıkartılan işçiler saat 17.00'de eylemlerini bitirdiler.

Kızıl Bayrak/Kartal

-----------------------------------------------------------------------------------------

DİSK Ege Bölge Temsilciliği'nden eylem...

“Yoksulluk ve adaletsizlik kader değildir!”

2 Mart günü DİSK Ege Bölge Temsilciliği tarafından “Yoksulluk ve adaletsizlik kader değildir!” başlıklı bir eylem gerçekleştirildi. Varyant'taki Konak Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi önünde saat 17:30'da toplanmaya başlayan DİSK üyesi işçiler buradan Konak YKM önüne doğru yürümeye başladılar. Polisle yapılan pazarlıklar sonrası yol kenarından tekli sıra şeklinde yapılan yürüyüşe yaklaşık 400 civarında işçi katıldı.

Kitle YKM önüne geldiğinde burada bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamada şunlar söylendi: “İktidar bizlere ‘paran kadar oku, paran kadar yaşa, paran kadar insan muamelesi gör' diyor. Oysa bizlerin kendi ülkemizde misafir muamelesi gören, ülkemizin kaynaklarından eşit ve adil yaralandırılmayan, biz milyonları bulan bu ülkenin gerçek sahiplerinin, bütün gelişmelere dur diyebilecek gücü vardır. Biliyor ve inanıyoruz ki; biz izin vermezsek yapamazlar.”

“Zafer direnen emekçinin olacak!” , “Parasız sağlık istiyoruz!”, “Kıdeme uzanan eller kırılsın!” , “Sağlık haktır, satılamaz!”, “Yaşasın sınıf dayanışması!” sloganlarının atıldı.

Kızıl Bayrak/İzmir