ölüm trenlerine geçit yok! 15 Şubat günü tüm dünyada olduğu gibi İtalyada da emekçiler savaşa karşı sokaklara döküldüler. İtalyadaki gösteriler katılım açısıdan en başarılı eylemler oldu. Sadece Romada 3 milyona yakın kişi yürüdü ve ülkenin birçok kentinde büyük katılımlar gerçekleşti. İtalyada milyonların sokaklara dökülmesi bir raslantı değildir. Savaşa karşı eylem, aynı zamanda, ABDnin saldırgan tutumunu açıktan destekleyen Berlusconi ve onun hükümetine karşı tepkiyi de beraberinde sokağa taşıdı. Hükümet zaten emekçi kitleler önünde teşhir olmuştu ve sürekli protesto ediliyordu. Fakat Amerikayı açıkça destekleyerek onun vahşetine ortak olması bardağı taşırdı ve halkın çoğunluğunun daha güçlü protestosuna yol açtı. Bugün İtalyan halkı hem Amerikan emperyalizmine karşı ve hem de onu destekleyen Berlusconi hükümetine karşı tavır alıyor. Ülkede savaş karşıtı kitleler her vesileyle Amerikayı ve onu destekleyen işbirlikçi İtalyan hükümetini protesto ediyorlar. Bunun en son örneği Amerikaya ait askeri malzeme taşıyan trenlere karşı düzenlenen eylemler oldu. Savaş karşıtları son günlerde yerel tren yollarını, küçük istasyonları ve mal taşımaya ayrılmış tren yollarını dikkatle izliyorlar. Çünkü kitlelerin Ölüm trenleri adını verdikleri konvoylar ABD üslerinden limanlara askeri donanım naklediyorlar. Bu askeri donanım Livourne Limanından gemi ile Körfeze gönderilip savaşta kullanılacak. ABDnin İtalyanın kuzeydoğusundaki üslerde bulunan donanıma ihtiyacı var. İtalyan hükümeti tren yollarını, limanlarını ve karayollarını onun hizmete açmış bulunuyor. Amerikaya açıkça destek veren bir hükümetin bu tavrı şaşırtıcı değil. Fakat İtalyan halkı tıpkı 15 Şubatta gösterdiği gibi, kendi hükümetinin politikasına şiddetle karşı çıkıyor. Bu nedenle ülkede resmen tren avına çıkmış durumdalar. Alışılmamış bir yöntemle eylemlerini gerçekleştiriyorlar. Trenleri tespit edenler cep telefonlarıyla, yerel radyolarla ve internet aracılığıyla hemen birbirlerine bildiriyorlar ve ardından trenin geçtiği istasyonlar kalabalık gruplar tarafından işgal ediliyor. Trenlerin geçişini engellemek için eylemciler rayların üstüne yatıyorlar, ateşler yakıyorlar ve bazı istasyonlarda polisle sert çatışmalar yaşanıyor. Bu eylem bütün İtalyan toplumunun savaşa karşı aldığı tutumu tüm açıklığıyla gösteriyor. Eyleme küçümsenmeyecek sayıda insan katılıyor. Söz konusu trenlerin geçişini bildirenler kendilerini birer barış nöbetçisi olarak hissediyorlar. 21 Şubatta başlayan ölüm trenlerini engelleme eylemine sadece savaş karşıtları değil demiryolu personeli de katılıyor. Solcu sendika CGILe üye işçiler tren yüklemeye katılmıyorlar. Bu nedenle hükümet onların yerine askeri mühendisleri göreve çağırmak zorunda kaldı. Bu hükümetin nasıl zor bir durumda kaldığının göstergesi. Şimdiye kadar büyük zorluklarla sadece birkaç tren limana ulaşabildi. Daha 30dan fazlasının gelmesi gerekiyor. Yani ölüm trenlerini engelleme eylemi bitmeyecek! Üstelik savaş karşıtları ülke geneline bir çağrı yaptılar; ölüm trenlerini durdurmak için bütün İtalyadan takviye güçler bekleniyor. Eylemin limanlara da taşınması düşünülüyor; liman işçileri de büyük bir ihtimalle tren yollarında olduğu gibi askeri malzemeleri taşımayı reddedecekler. Eylemin genişleyeceği ve yoğunlaşacağı kesin. İtalyan halkı yaptıkları eylemlerle, ulaşım araçlarını, bir başka halkı katletmeye hazırlanan ABD ordusuna kolay kolay kullandırtmayacağını gösteriyor.
Baselde emperyalist savaş konulu seminer Iraka dönük emperyalist savaş haz?rl?klar?n?n yoğunlaşt?ğ? ve fiili sald?r?n?n gündemde olduğu bir dönemde Gökkuşağ? derneği, 9 Şubatta dernek lokalinde, 15 Şubatta ise Solothurn Kültür ve Dayan?şma Derneğinde gerçekleştirilen seminerlerin üçüncüsünü Basel Alevi Kültür Merkezinde verdi. Gökkuşağ? ve Alevi Kültür Merkezi taraf?nda organize edilen seminerin çağr? bildirisi dağ?t?ld?. Seminere 100 kişilik bir kat?l?m sağland? ve düzeyli bir tart?şma yürütüldü. Önce Kapitalizm savaş, işsizlik, yoksulluk, açl?k ve ölüm demektir konusunu işleyen ve buna karşı işçi ve emekçilerin mücadele ve direnişlerinden kesitler sunan sinevizyon gösterildi. Kat?l?mc?lar sinevizyona yoğun bir ilgi gösterdiler. Ard?ndan seminer konusuna geçildi. Alevi Kültür Merkezi ad?na söz alan arkadaş k?sa bir yaz?l? metin okudu. Savaş?n yaratacağı y?k?m ve ac?lara, görev ve sorumluluklara işaret etti. Gökkuşağ? Derneği ad?na semineri veren arkadaş ise Afganistanla başlayan, Irakla devam eden emperyalist savaşlar serisinin hedeflerini anlatt?. Kapitalist ekonominin ağ?rlaşan bunal?m?nın emperyalistleri içte gericiliğe, d?şarda ise sald?rganl?k ve savaşa daha yoğun başvurmaya yönelttiğine; bu çerçevede siyasal özgürlüklerimizin ve sosyal haklar?m?z?n yan? s?ra tüm ilerici güçlerin savaş?n hedefi olduğu gerçeğine dikkat çekti. Sald?rganl?k ve barbarl?k karş?s?nda insanl?ğ?n çaresiz ve seçeneksiz olmad?ğ? gibi mücadele yolunu tuttuğuna da değindi ve bunu 15 Şubat eylemleriyle birleştirdi. Yeni dönemde işçi, emekçi ve halk hareketini gelişeceğine işaret ederek, bu mücadeleye, somutta ise savaş karş?t? eylemlere her düzeyde destek verilmesi gerektiği çağr?s?yla konuşmas?n? bitirdi. Söz alanlar?n tamamlay?c? konuşmalar? ve ard?ndan seminer veren arkadaşın özet değerlendirmesiyle seminer sona erdi. Basel/Gökkuşağ? |
|||||