18 Ocak '03
Sayı: 03 (93)


  Kızıl Bayrak'tan
  Daha kitlesel, daha militan, daha örgütlü!
  Emperyalist savaşa geçit yok!
  Emperyalist savaş ve saldıranlığa karşı direnişi yükseltelim!
  Savaş karşıtı eylemlerden...
  Savaş karşıtı kitle hareketinin sorunları ve görevleri
  Emperyalist savaşa açık destek talep ediyorlar!
  Emperyalist savaş başlamadan basına yönelik sansür uygulaması başlatıldı
  Emek, Barış ve Demokrasi Bloğu...
  Kürt işbirlikçilerinin tarihi emperyalizme uşaklığın tarihidir
  Özelleştirme saldırısında yeni dönem
  Ciddiyetsizliğin son perdesi/4
  TÜMTİS Ankara Şube Başkanı Nurettin Kılıçdoğan ile görüştük...
  Yeni iş yasasına ilişkin pazarlıklar yapıldı...
  Denktaş köşeye sıkıştı
  Eylemlerden...
  Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht anmasına yüzbini aşkın insan katıldı...
  Pendik İKE'de "İş yasası tasarısı" konulu panel
  Hiçbir güç devrimci iradeyi teslim alamaz!
  ÖO direnişçisi Özlem Türk ölümsüzleşti!
  Ekim Gençliği'nden...
  "Ölümden korkarak intihar etmek"
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 
Geleneksel anma bu yıl güçlü bir savaş karşıtı gösteriye dönüştü...

Rosa Luxemburg- Karl Liebknecht anmasına
yüzbini aşkın insan katıldı...

Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht katledilişlerinin 84. yılında, Berlin’de yapılan bir yürüyüş ve günboyu süren anıt mezar ziyaretleri ile bir kez daha anıldılar.

Her yıl geleneksel olarak Ocak ayının ikinci haftasında gerçekleştirilen yürüyüşe onbinin üzerinde, anıt mezar ziyaretine ise yüzbinin üzerinde kişi katıldı. Geçen yıla göre daha fazla bir katılım gerçekleşti.

Bu yılki anma emperyalist saldırganlık ve savaş koşullarında gerçekleşti. Bu nedenle hem yürüyüşe ve hem de anıt mezar çevresindeki etkinliklere savaş karşıtı ajitasyon hakimdi. Dağıtılan bildirilerin, taşınan pankart ve dövizlerin, atılan sloganların ve yapılan konuşmaların ortak teması savaş, yakın tehlike olarak da ABD’nin Irak’a dönük patlaması an meselesi olan savaşı durdurma/savaşa karşı mücadele konusuydu. Çeşitli parti, örgüt ve organizasyonlar bu yönlü çok sayıda çağrı metni dağıttılar. 8 Şubat’ta Münih’te yapılacak olan NATO dönem toplantısının savaş karşıtı bir gösteri haline getirilmesi ve 15 Şubat’ta yine Berlin’de ABD’nin Irak’a dönük savaşının protesto edilmesi için iki özel çağrı yapıldı. Savaş karşıtı ajitasyona ve çağrılara dönük duyarlılık dikkat çekiyordu. Bu Arupa’daki tüm eylemlerde gözlenen bir durum.

***

Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht, emperyalist savaşa karşı kararlı tutumları ve eylemleri, savaşı devrimle önleme çağrıları yaptıkları için alçakça katledilmişlerdi. Hunharca katledildikleri dönem bir bunalımlar, savaşlar ve devrimler dönemiydi. Bugün dünyamız bir kez daha bir bunalımlar, savaşlar ve devrimler dönemine girmiş bulunuyor, bir kez daha yeni bir emperyalist savaşla karşı karşıyayız.

Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht anması bu yönüyle ayrı bir anlam ve önem kazanmış, bu iki devrimci önder yaşlı kuşak ve gençler tarafından daha bir coşkuyla sahiplenilmiştir.

Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht’in mücadelesinin anlam ve öneminin en çok, özellikle anıt mezar ziyaretini tercih eden yaşlı kuşak tarafından anlaşıldığı gözleniyordu. Yaşadığı yenilgiye rağmen sosyalizmi sahiplenen bu kuşağın, söylenen marşlara, atılan sloganlara gösterdikleri duyarlılık ve sempati, ısrarla taşıdıkları kızıl bayraklar, orak-çekiçli bildirilere gösterdikleri özel ilgi vb. bunun ifadesiydi.

Önemli bir diğer nokta, anmaya çok yoğun bir gençlik kitlesinin de katılmış olmasıdır. Etkinliğin dinamizmini bu kitle oluşturuyordu doğal olarak. Kapitalizme, emperyalist saldırganlık ve savaşa kin ve nefret kusarlarken, R. Luxemburg ve K. Liebknecht ’i coşkuyla anıyorlardı.

***

Bu anlamlı geleneksel anmayı önceleyen günlerde bir dizi konferans-sempozyum vb. etkinlik gerçekleştirdildi. Devrimci bilim adamları ve aydınların Marksizme ve sosyalizme inanç ve bağlılığının ifadesi çalışmalarının sunulduğu bu toplantılara gözle görülür yoğunlukta katılımlar oldu, ilgi gösterildi... Burjuvazinin sınıfı ve emekçileri ideolojisizleştirme-silahsızlandırma saldırıları soruşturuluyor, kapitalizm ciddi biçimde sorgulanıyor, sosyalizm giderek yeniden uğruna mücadele verilecek bir dava haline geliyor.

***

Geleneksel yürüyüşe bu yıl Türkiyeli grupların katılımı oldukça zayıftı. Komünistler olarak, ideolojik-politik ve tarihsel anlamı konusunda yeterli açıklığa sahip olduğumuz bu anmaya geçen yıla göre daha hazırlıklıydık. Yürüyüşe yetmişin üzerinde bir kitleyle, “Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht kavgamızda yaşıyor!” yazılı parti imzalı pankartımızla katıldık. TKİP-Yurtdışı Örgütü imzalı bildirimizi yaygın biçimde dağıttık. Kortejimiz oldukça canlıydı. Anıt mezarın bulunduğu alana girerken hep birlikte Enternasyonal Marşı’nı söyledik. Bu alandaki kitleyi oldukça etkiledi. Bizi sıkılı yumrukları ile karşıladılar.

BİR-KAR ve BİR-KAR Gençliği yürüyüşe savaş karşıtı şiarların yazılı olduğu pankartlarıyla katıldılar. BİR-KAR imzalı “İşsizliğe, sosyal hakların gaspına ve savaşa karşı mücadele!” çağrısı yapan bir bildiri dağıttılar.

Anma anıt mezar ziyareti ile sona erdi.

TKİP Yurtdışı Örgütü