Kızıl Bayrak'tan ABD emperyalizminin bugün Irak halkının üzerine sürmeye hazırladığı savaş makinesi, tüm dünyada ve ülkemizde işçi ve emekçi kitleler tarafından durdurulmaya çalışılıyor. Artık nerdeyse her gün bir savaşa hayır eylemi yapılıyor. İşbirlikçi burjuvazinin ve Amerikancı kuruluşların yaptığı yoklamalarda bile, Türkiyede %90lara varan oranlarda savaş karşıtlığı olduğu gizlenemiyor. Bu koşullarda, mücadelenin, yaygınlığın yanısıra, çok daha kitlesel olması beklenir hiç kuşkusuz. Ancak, istemek ve beklemek, yeterli değil. Emperyalizmi dizginlemenin tek geçerli yolu, ona karşı aktif bir mücadele yürütmektir. Geçtiğimiz hafta, Emek Platformunun çağrısıyla ülke çapında yaygın eylemler gerçekleştirildi. Platformun adını iş bırakma koyduğu, fakat iş bırakmayla dalga geçercesine öğle paydosuna denk getirdiği bu eylemler, EPin bilinen sakatlığının sürdüğünü göstermekle birlikte, nihayet sınıf cephesinden de sürece dahil olma tutumunun gelişmeye başladığını göstermesi açısından önemliydi. 26 Ocakta, yine ülke çapında bir eylemlilik için karar ve hazırlığın söz konusu olması, eylemlilik sürecine ilişkin çeşitli zaaflara müdahale konusunda bir uyarı olarak kabul edilmelidir. Sınıf devrimcileri, genel propaganda faaliyetlerinin yanısıra, bu tür merkezi kararlara dayalı eylemlerin örgütlenmesi sürecinde de aktif bir çalışma yürütebilmelidirler. Emperyalist savaşa ve saldırganlığa karşı mücadelenin en kararlı ve tutarlı kitlesini, hiç kuşkusuz, işçi sınıfı ve emekçiler oluşturacaktır. Emperyalizmi ve yerli dayanaklarını tümüyle tasfiye etmek de, sonuçta, işçi sınıfının tarihi görevidir. Sınıf devrimcileri, bugünkü savaş durumu vesilesiyle, sınıf kitlelerini anti-emperyalist, anti-kapitalist görevleri konusunda uyarma ve mücadeleye örgütleme imkanlarını çok daha geniş biçimde kullanabilmelidirler. 26 Ocakeylemlerine daha fazla işçi ve emekçi taşımak, daha özelde sınıf devrimcilerinin sorumluluğudur. *** Ankarada tutuklanan ve Ulucanlar zindanına kapatılan yoldaşlarımızın duruşması 21 Ocakta yapılacak. Hiç bir hukuki kanıta dayanmayan (ki, dayandırılması durumunda dahi bizce meşruluğu bulunmayan) bu tutuklamalara karşı, tutsak yoldaşlarla dayanışma içinde olduğumuzu göstermeliyiz. İldeki ve bölgedeki okurlarımızı, tüm devrimci çevreleri ve tutsak yakınlarını 21 Ocakta Ankara 1 Nolu DGMde saat 10.00da yapılacak duruşmaya katılarak Yıldırım Doğan ve Nurbay Irmaka destek olmaya çağırıyoruz. |
|||||