25 Ekim günü Türkiye’nin dört bir yanından rektör ve öğretim görevlileri “Ata’ya saygı” yürüyüşünde buluştular. Bir yanda statükolarını korumaya çalışanlar, diğer yanda ise üniversitelerde kadrolaşma derdinde olanlar... “Ne YÖK ne de AKP!” diyen genç komünistler de aynı gün alanlardaydılar.

Ankara: “Tüm oyunlarını bozacağız!”

25 Ekim’de rektörler Hipodrom’dan yürüyüşe geçerlerken, Ekim Gençliği de aynı saatlerde Yüksel Caddesi’nde konuyla ilgili bir basın açıklaması yapıyordu. Açıklamada, AKP ile rektörler arasında süren it dalaşının çıkar çatışmalarından ibaret olduğu, aralarında üniversitelerin ticarileştirilmesi ve sermayeye peşkeş çekilmesi noktasında bir anlaşmazlık bulunmadığı, tüm oyunlarının bozulacağı vurgulandı. Sık sık “Sermaye defol üniversiteler bizimdir!”, “Irak’ta işgalci, okulda müşteri olmayacağız!”, “Gençlik gelecek, gelecek sosyalizm!” sloganları atılarak, okulların gerçek sahipleri dosta-düşmana gösterilmiş oldu.

Basın açıklamasının ardından ajitatif bir konuşma eşliğinde bildiri dağıtımı ve Ekim Gençliği satışı gerçekleştirildi. Bu çalışma sırasında, o gün izinde olan ve Irak’a gönderilecek olan askerler dergi satan arkadaşlarımızla diyalog kurmaya çalıştılar. Bilindiği gibi Irak’a gönderilmesi planlanan askerlerin 4 bin kadarı Ankara’da hazır tutuluyor. Bu askerlerin birçoğu savaşa gitmek istemediklerini masum Iraklılar’ı öldürmek ve ölmek istemediklerini söylüyorlardı. Onlarla ve daha birçok insanla anlamlı diyaloglar kurduk.

İstanbul: “Ne YÖK ne AKP, özerk-demokratik üniversite!”

Ekim Gençliği, İstanbul Beyazıt Meydanı’nda 25 Ekim günü saat 14.00’de bir basın açıklaması eylemi gerçekleştirdi. Yaplan açıklamada, “AKP ile rektörler aynı taraftadır. İkisi de neo-liberal eğitim politikalarının ve GATS’ın uygulayıcısıdır. İki taraf da üniversitelerin sermaye tarafından işgali konusunda aynı şeyleri düşünmektedir” denildi. Basın açıklaması sırasında sık sık, “Ne AKP ne YÖK, üniversiteler bizimle özgürleşecek!”, “YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek!”, “Irak’ta işgalci okulda müşteri olmayacağız!” sloganları atıldı. “Ne AKP ne YÖK, özerk demokratik üniversite!” şiarının yazılı olduğu pankart açıldı.

30 kişinin katıldığı açıklamanın sonunda kampanyalarına değinen komünistler, “100 bin imza hedefine her geçen gün yaklaşıyoruz! Sözümüzün arkasında duracağız!” dediler.

Edirne: “Herkesi mücadeleye çağırıyoruz!”

Edirne Ekim Gençliği okurları rektörlerin yürüyüşünü aynı gün Antikpark’ta yaptıkları basın açıklamasıyla protesto ettiler.

Yapılan açıklamada şunlar söylendi: “... Bizler eğitimin paralı hale getirilerek sermayenin tahakkümüne girmesine karşı çıkıyor YÖK ve AKP arasında yaşanan tartışmaların anlamsız olduğunu düşünerek her iki kurumun da eğitimi paralı hale getirmesi noktasında sorunlarının olmadığını biliyoruz. AKP iktidarına karşı bugün yapılacak olan Cumhuriyet yürüyüşünde de tartışmaya bu boyuttan bakılmadığını düşünüyoruz. Bu tartışmanın asıl muhatabı olan bizler eğitimdeki özelleştirmelere ve paralı eğitime karşı çıkıyor, eğitimin işçi, emekçi çocuklarına kapatılmaması için herkesi mücadeleye çağırıyoruz!”

Genç komünistlerin “Ne YÖK ne AKP, özerk demokratik üniversite!” şiarının yeraldığı pankart açtıkları basın açıklamasına, DPG, Özgür Düşün, Edirne Gençlik Derneği, Koordinasyon, TKP’li öğrenciler, Enerji Yapı Yol Sen ve SES temsilci düzeyinde destek verdiler.

25 Ekim rektörler yürüyüşü Ankara Öğrenci Koordinasyonu tarafından da eylemle karşılandı. Dövizler açarak yürüyüşü protesto eden Öğrenci Koordinasyonu kolluk güçleri tarafından sarılarak çembere alındı. Öğrenciler diğer yürüyüş bitene kadar bırakılmadılar.

25 Ekim’de İstiklal Caddesi’nde basın açıklaması yapmak isteyen Özgür Gençlik okurları da polis tarafından vahşice dövülerek gözaltına alındılar. “Ne AKP ne YÖK, özerk demokratik üniversite!” pankartı açan yaklaşık 15 ÖG’li öğrenci ertesi gün savcılıktan serbest bırakıldı.

YÖK ve AKP üzerine yaşanan tartışmalara karşı İstanbul gençliği yanıtını alanlarda veriyor. 25’indeki cüppeli yürüyüşe karşı genç komünistlerin aynı gün yaptığı eylemden sonra, 28 Ekim günü de Ekim Gençliği, Öğrenci Koordinasyonu ve Öğrenci Konseyleri olarak Beyazıt Meydanı’ndaydık.

Eylem öncesi Fen-Edebiyat fakültesinde eyleme çağrı niteliğinde kantin konuşmaları yapıldı ve Merkez Kampüs’e geçildi. Merkez Kampüs’ten çıkan “Ne YÖK ne AKP, üniversiteler bizimle özgürleşecek!/Üniversite Öğrencileri” ve tramvay durağından gelen “İşgale ve tasarıya geçit yok!/Üniversite Öğrencileri” pankartları ile yaklaşık 100 kişi Beyazıt Meydanı’nda bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Eylemin bir kolu Hukuk Fakültesi içerisinden sloganlarla başladı. Diğer kol Beyazıt otobüs duraklarından yürüyüşe geçti. Yürüyüş boyunca “Sermaye defol üniversiteler bizimdir!”, “YÖK-polis-medya, bu abluka dağıtılacak!”, “Parasız, bilimsel, demokratik, anadilde eğitim!”, “Kahrolsun ABD emperyalizmi!” vb. sloganlar atıldı.

İçeriden yürüyen kolun yürüyüş güzergahında İstanbul Ünivesitesi’nin resmi 29 Ekim kutlaması vardı. Bu kutlamanın olduğu yerden sloganlarımızla geçerken, bir arkadaşımız, 29 Ekim kutlamaları yapanların özelleştirmeci ve baskıcı yüzünü teşhir eden bir konuşma yaptı. Beyazıt Meydanı’nda iki pankart buluştuktan sonra bir arkadaşımız basın metnini okudu. Hep bir ağızdan söylenen Beyazıt marşı ile eylem bitirildi.