20 Ekim 2000 tarihinden bu yana yılları geride bırakarak devam eden Ölüm Orucu direnişinde bir devrimci daha şehit düştü. Ankara Numune Hastane Hastanesinde zorla müdahale işkencesi altında tutulan DHKP/C savaşçısı Yusuf Arıcı 26 Mart günü ölümsüzleşti.
1972de İskenderun doğumlu olan Yusuf Arıcı, 19 Aralık katliamından kısa bir süre önce tutsak düşmüş, Ceyhan Cezaevine konulmuştu. 19 Aralık katliamından sonra Sincan F Tipi hücrelerine götürülenlerden biriydi.
Yusuf Arıcı, 1 Mayıs 2002 tarihinde direnişe katılan 8. Ekipte yer alıyordu. Sağlık durumu üç ay önce kötüleşmiş, bunun üzerine bir zorla müdahale laboratuvarı olarak kullanılan Numune Hastanesine kaldırılmıştı. Direnişinin 330 gününde ölümsüzleşerek direnişin 106. şehidi oldu. Vücudundaki yara ve izler onun zorla müdahale işkencesi sonucu şehit düştüğünü gösteriyordu.
Emperyalist saldırganlık bugün tümüyle gemi azıya aldı. Irak halkının tepesine tonlarca bomba yağdırıyor. Kadın çocuk demeden katlediyor. Iraka saldırı kana susamış emperyalizmin ilk icraatı değil. Devrimci tutsakların kapatıldığı F tipi tabutluklar da emperyalizmin aynı katliamcı politikalarının bir parçası olarak gündeme gelmişti. Devrimci tutsakların hücre saldırısına karşı direnişi, özünde, emperyalist saldırı politikalarına karşı direnişti.
Bugün emperyalist saldırganlık kadar emperyalizme karşı mücadele de güncelleşmiş bulunuyor. Emperyalizme karşı nasıl bir mücadele hattının izlenmesi gerektiğini ise devrimci tutsakların yılları geride bırakan direnişi öğretiyor.