Onuruyla direnen halklar kazanacak! Emperyalist saldırganlar yenilecek!
Emperyalist işgal ordusu 20 Marttan bu yana Irak halkının tepesine bomba yağdırıyor. Tıpkı Vietnamda, Kamboçyada, Kübada olduğu gibi! Bütün Irak boydan boya ölüm kusan silahların ateşi altında. Saat başı kalkan yüzlerce uçaktan her seferinde atılan onbinlerce ton bombayla, füzelerle, tank ve top ateşleriyle Irak halkını teslim almaya çalışıyorlar. Bağdat dışında diğer bütün kentleri kuşatan işgalciler, henüz hiçbir başarı elde edebilmiş değiller. Yalanlarla, hilelerle ve kirli savaş taktikleriyle bu katliam saldırıları meşru göstermeye, Irakı teslim olmaya zorluyorlar.
Ama boşuna! Irak kent kent, sokak sokak direniyor! Irak halkı elindeki derme çatma silahlarla işgalcilere karşı onurlu bir direniş sergiliyor! Dünya halkları bu zorbaca saldırıyı nefretle lanetliyor, Irak halkıyla dayanışma gösterileri düzenliyor.
Ellerindeki sınırlı ilkel silahlarla Irak halkının işgalci haydutlara karşı sergilediği ölümüne direniş, emperyalist işgalcilerin aylar öncesinden başlayarak kendi askeri güçlerine dair yürüttükleri propagandayı da, bu savaşı meşru kılmaya dönük iddiaları da yerle bir ediyor. Irak halkı direndikçe katillerin kanlı yüzlerini korku bürüyor.
Onursuzluklarını, güçsüzlüklerini örtmek için yalan söylüyorlar!
Onlara bakılırsa, Irak halkı Saddamdan kurtulmak için çoktandır bu haydutların yolunu gözlüyormuş! Onlara bakılırsa, Irak halkı bu saldırıyı destekliyormuş. Bu nedenledir ki, büyük bir aymazlıkla bu saldırıya Iraka özgürlük adını koydular.
Ama Birinci Körfez Savaşının acılarını unutmayan Irak halkı çiçeklerle değil, silahlara karşıladı işgalcileri. Çünkü Irak halkı şunu çok iyi biliyor, bu haydutça operasyon yalnızca ve yalnızca Irakın zengin petrol yataklarına el koymak, Irakı talan etmek için düzenlendi.
İşgalciler en modern silahlarla donattıkları katil ordularıyla kolay bir zafer elde edeceklerini umuyorlardı. Yanıldılar! Ölümcül bombardımanlar karşısında Irak halkının çaresizce teslim olacağını sanıyorlardı. Yanıldılar! Şiileri, Irak direnişinin dışında tutacaklarını, hatta Irak direnişine karşı kullanacaklarını hesaplıyorlardı. Yanıldılar! Yanılmaya devam edecekler...
Daha saldırının ilk günlerinde Güneydeki kentlerin teslim olduğunu iddia ettiler. Oysa teslim olduğunu söyledikleri kentlerde ilk günden itibaren kıyasıya direniş sürüyor. En küçük kasabalar bile bu direnişte yer alıyor. Şimdi işgalci haydutlar giremedikleri kentleri açlıkla, susuzlukla, kirli savaş hileleriyle teslim almaya çalışıyorlar. Bir taraftan da yalanlarıyla, kirli savaş taktikleriyle direnişi kırmayı ve dünya halklarının desteğini zayıflatmayı umuyorlar. Sivil halkı savaş esiri diye yutturmaya çalışırken, kendi kayıplarını özenle gizliyorlar.
İnsanlık suçu işliyorlar! Savaş suçu işliyorlar!
Katil Amerika ve işbirlikçileri işledikleri insanlık suçuna savaş suçlarını da ekleyerek soysuzlaşmaya devam ediyor. Sivil halka zarar vermeyeceğiz diyenler daha şimdiden yüzlerce masum insanı katlettiler. Evler, sığınaklar, pazar yerleri, otobüsler bilinçli olarak hedef alınıyor. Kuşatılan kentler yoğun ve seri topçu ateşleriyle dövülüyor. Kullanılması yasak olan silahlar Irak halkı üzerinde deneniyor. Asker sivil ayrımı gözetmeksizin insanlar gözaltına alınıyor. Irak halkına esir muamelesi yapılıyor.
Bütün gerçekler orta yerde dururken, bu haydutlar, tam bir utanmazlık ve arsızlıkla, direnişe katılan sivil halkı savaş suçu işlemekle ve teröristlikle suçluyorlar. Daha ilk günde sözde esir aldıkları Iraklıları kameraların karşısına çıkaranlar, iş yakalanan kendi katillerinin görüntülenmesine gelince feveran ediyorlar. Bu saldırıyı da, tıpkı birincisinde olduğu gibi, yalan ve demagojilerle ambalajlayıp sunmak istiyorlar. Ama mızrak çuvala sığmıyor. Katil orduların haydutluğu dünyanın her yerinde nefretle ve tepkiyle karşılanıyor.
Direniş; işgalcilerin şakşakçılığını yapan çakal sürüsünü de hüsrana uğrattı!
Katil sürüleri Irakın üzerine var güçleriyle çullanırken, parayla satın alınmış bir avuç çakal sürüsü de onların kanlı zaferine hizmet etmek için yırtınıp duruyorlar. Direnişi, direnen Irak halkını karalamak, haydutların saldırısını meşrulaştırmak için bütün yeteneklerini sergiliyorlar Bir yandan teslim olmadığı için Iraklı direnişçileri suçlarken, diğer yandan işgalcilerin Irakı Saddam diktatörlüğünden kurtarıp nasıl da özgürleştireceklerini yazıp duruyorlar. İşgalci orduları şirin göstermek için bir takım özel görüntüleri öne çıkartırken, yapılan katliamlara, işgali protesto eden gösterilere sayfalarında ve ekranlarında bilinçli olarak yer vermiyorlar.
Ülkemizdeki çakallar ise daha rezilce bir tutum içindeler. Her gün ekranlarında ve sayfalarında Türkiyenin geç kaldığını, emperyalist haydutlarla daha ilerden işbirliği yapması gerektiğini, derhal yeni bir tezkere çıkarılmazsa bu savaştan büyük bir kayıpla çıkacağımızı söyleyip duruyorlar. Irak halkı direndikçe, Irak halkıyla dayanışma eylemleri büyüdükçe, ruhlarını bir avuç dolar karşılığında emperyalist haydutlara satan bu savaş vurguncuları daha çok hüsrana uğrayacaklar.
Irak halkı direnişte, dünya halkları, işçiler, emekçiler ve gençler ayakta!
Dünya halkları ve emekçiler bu saldırıyı püskürtmek için Irak halkıyla dayanışma içinde aylardır kitlesel gösteriler düzenliyorlar, ABD emperyalizmini lanetliyorlar. Emperyalist haydutlar ve işbirlikçi uşakları bu gösterileri engellemek için kan döküyor, can alıyorlar. Sokak çatışmalarında şimdiye kadar altı gösterici katledildi, yüzlercesi yaralandı, binlercesi gözaltına alındı. Dünya halkları her geçen gün daha büyük bir öfkeyle sokakları işgal ediyor, seslerini daha gür bir şekilde duyuruyorlar. İşgalciler Iraktan çekilinceye kadar eylemlerine devam edecekler.
Bu canice saldırıya karşı başta Irak halkı olmak üzere dünya halklarının ve işçi sınıfının ortaya koyacağı direniş, yeni bir dönemin de başlangıcı olacak.
Irak halkı büyük bir fedakarlıkla üstüne düşeni yapmaya, bu haydutça saldırıyı püskürtmeye çalışıyor. Teslim olmaktansa, direnerek ölmeyi seçmiş durumda. İşte, emperyalist işgalcilerin sonunu getirecek olan da bu bilinç, bu irade ve bu kararlılıktır! Bu direniş gücüne, bu fedakarlığa rağmen haydutlar savaş kapasiteleri sayesinde Irakı yerle bir edebilirler. Ama bu asla onların bu savaşı kazandıkları, kirli amaçlarına ulaştıkları anlamına gelmeyecek. Zorbalıkla girdikleri Irakta onları yeni bir Vietnam bekliyor.
Kübada yenildiler. Vietnamda arkalarında 56 bin ceset bırakıp kaçtılar. Asyadan süpürülüp atıldılar. Cezayir direnişine teslim oldular.
Sonları yine aynı olacak. Er ya da geç, zorla girdikleri topraklardan defolup gidecekler.
Direnen halklar kazanacak!
Emperyalist barbarlar döktükleri kanda boğulacak!