ayrımcısının ölümü A. H. Yalaz Pim Fortuyn 6 Mayısta Hollandada öldürüldü. Ölümü yalnızca Hollandada değil, bütün Avrupada ve dünyanın birçok köşesinde yankı buldu. Bunun nedeni onun yalnızca çok tartışmalı bir politikacı olması değil, cinayetin Hollandadaki egemen politik kültüre yabancı olması ve Hollandada böylesi politik cinayetlerin 17. yüzyıldan bu yana işlenmemesidir. Öldürenin militan bir çevreci olduğu söyleniyor. Ancak henüz suikastin neden ya da nedenleri, bireysel mi, yoksa bir örgüt eylemi mi olduğu konusu açıklığa kavuşmuş değil. Pim Fortuyn, özellikle İslam dinine ve politik sığınma hakkına ilişkin görüşleri nedeniyle, parlamento seçimlerinde liste başı olduğu Leefbaar Nederland (Yaşanabilir Hollanda) partisindeki bu görevinden alındı. Kısa bir süre sonra Pim Fortuyn Listesini (PFL) oluşturdu. PFL alışılagelen türden bir parti değil, örgütlenmemiş bir politik hareket, bir seçim listesi. PFL 15 Mayısta yapılacak seçimlere katılacak, hem de hala Pim Fortuynnin başını çektiği bir liste olarak. Pim Fortuyn kimdi, hangi sınıfsal Bir sosyolog, öğretim üyesi, işadamı, yazar ve köşe yazarı olan Pim Fortuyn, uzun yıllar sosyal-demokrat İşçi Partisi üyesiydi. İşçi Partisi lideri ve Başbakan Wim Kok kendisini cebini dolduran girişimci olarak eleştirince partiden istifa etti. Birçoğuna göre o kendisine anlaşılamayan kurtarıcı (mesih) rolü biçti. Başbakanlıktan başka bir hükümet görevini kabul etmeyeceğini ve mutlaka başbakan olacağını söyleyecek denli iddialı, karizmatik ve demagog bir politikacıydı. Politik kariyeri başlamadan biten bir neo-liberal kapitalist düzen savunucusu. Açıkça kapitalist iş dünyasından gelen bir iş hükümeti, bir iş bilenler hükümeti kurulması gerektiğini savunan emek düşmanı bir burjuva. Hoşgörüden yoksun, İslam dinine bağlı olanları aşağılayan görüşleri ve kışkırtıcı tartışma yöntemi nedeniyle ısa sürede birçok düşman ve taraftar kazanan bir oportünist. Pim Fortuyn, her şeyden önce, neo-liberal kapitalizmin ateşli ve küstah bir savunucusuydu. O, kazanılmış ekonomik, sosyal, kültürel ve politik hakların tekelci sermayenin çıkarları gereği geri alınması çizgisini saldırgan biçimde temsil eden bir politikacıydı. Kapitalist devlet işletmelerinin, sosyal güvenlik kurumlarının, sağlık sigortasının, vb. özelleştirilmesinin en ateşli biçimde savunucuları arasındaydı. Hollanda toplumunda son derece önem taşıyan, 16 milyon nüfuslu bu ülkede bir milyon insanı dolaysız olarak ilgilendiren İş Görememezlik Yasasını (WAO) yalnızca iş sırasında yaşanan kazalar nedeniyle iş görememezlik ve meslek hastalıklarıyla sınırlama, iş pazarının, çalışmanın ve ücretlerin esnekleştirilmesi, kalıcı toplu iş sözleşmelerinin kaldırılması, vb. görüşler Pim Fortuynnin politik-ekonomik çizgisinin en önemli unsurları arasındadır. Sözün ksası, Batı Avrupada yıllarca uygulanan sosyal devletin sistemli bir biçimde yıkımı politikasının en hızlı ve acımasızca sürdürülmesi ve kapitalist pazar güçlerinin en sınırsız olarak işlemesinin her türlü koşullarının oluşturulması onun politik çizgisinin özünü oluşturuyordu. İslam dininin geri bir din olduğunu savunan Pim Fortuyn, politik islamcı kesimlerden, geleneksel düzen partilerinden, islam dinine bağlı toplum kesimlerinden ve ilericilerden büyük tepki aldı. Hollandanın göçmen alan bir ülke olmadığını, dahası artık dolu olduğunu ve politik sığınma hakkının en katı biçimde sınırlanması gerektiğini savundu. Hollandanın yerlisi olmayan toplum kesimlerinin Hollanda kültürüne, daha doğrusu Batıda egemen olan yahudi-hırıstiyan-hümanist kültüre uyum sağlamaları (siz asimilasyon okuyunuz) gerektiğini savunan Pim Fortuyn, görüşleri ve davranışlarından dolayı çok tepki çekmesine karşın, ciddi bir kitlesel desteğe sahipti. Pim Fortuyn Hollanda Anayasasının ırk, yaş ve cinsiyet temelinde yapılan ayrımcılığı yasaklayan 1. maddesinin değiştirilmesi gerektiğini, sözde düşünce özgürlüğü adına, açıkça savundu. Kendisini Merkez Demokratlar (CD) olarak tanımlayan küçük faşist parti de 1998 seçim programında aynı istemi ileri sürmüştü. Pim Fortuyne göre ABDnin başını çektiği emperyalist koalisyon ile gerici Saddam rejimi arasında gerçekleşen Körfez Savaşı, aynı zamanda, yahudi-hıristiyan-hümanist kültür ile islam arasındaki bir savaştı. O, diğer kültürlerin kendi iyilikleri için direnmemeleri gerektiğini ileri süren saldırgan hrıstiyanlığın önderliğindeki sömürgeci fetihleri öven bir gericiydi. Pim Fortuyn hangi koşullarda ortaya çıktı? Özellikle ekonomik bunalım ve dünya ekonomisinin neo-liberal politik-ekonomik yeniden yapılanması döneminde ortaya çıkan olgulardan biri de Avrupada, özel olarak Avrupa Birliği ülkelerinde politik sağın kitlesel etkisini artırmasıdır. Diğer şeylerin yanı sıra, İkinci Dünya Savaşı sonrası örgütlenen sosyal devletin her yönden saldırıya uğramasıyla yakından ilişkili bir olgu bu. Dönemsel iyileşmelere karşın yeniden yapılanma dönemi bunalımını yaşayan Batı Avrupa kapitalizmi, bilimsel sosyalist bir seçeneğin yokluğu koşullarında, işçi sınıfı saflarında ve genel olarak geniş toplum kesimleri arasında ırkçı-faşist sağın güçlenmesi için uygun ekonomik, toplumsal, politik ve kültürel koşulların oluşmasına yol açıyor. Özellikle 11 Eylülde ABDde gerçekleşen saldırılardan sonra müslümanlara karşı glişen tepki ve hoşgörüsüzlük politik sağa kayışta küçümsenmeyecek bir rol oynadı. Hele de uygarlıklar ve kültürler arası çatışma tezlerinin yüksek sesle propaganda edildiği verili durumda. Hollanda, düşük hızla da olsa ekonomik büyümesini sürdüren ve ağır ekonomik sorunlar yaşamayan bir ülke olmasına karşın, ekonomik, toplumsal, politik ve kültürel sorunların küçümsenmeyecek bir toplumsal hoşnutsuzluğa neden olduğu bir ülke. Özellikle sosyal devletin aşındırılması, yavaş yavaş yıkılması, kitlelerin hoşnutsuzluğunu giderecek bir seçeneğin olmadığı koşullarda, gerçeklerin çarpıtılmasına ya da ikincil sorunların öne çıkarılmasına dayanan politikaların kitlesel destek bulmasına yol açıyor. Avrupa Birliğinin diğer ülkelerinde olduğu gibi, Hollanda toplumunda da ve geleneksel politik partilerde belirgin bir sağa kayış var. Her seçim döneminin değişmez konuları olan yabancılar sorunu, politik sığınmacılar sorunu, güvenlik sorunu, etni ve kültürel farklılıklar toplum ölçeğindeki hoşnutsuzluğun harekete geçirilmesini kolaylaştırıyor. Pim Fortuyn, geleneksel partilerin açıkça dillendirmedikleri ya da dillendirmek istemedikleri sorunları tartışma gündemine getirerek bu hoşnutsuzluğu su üstüne çıkardı ve harekete geçirdi. Köklü geçmişleri olan düzen partilerini silkeledi. Yerel seçimler, parlamento seçimleri ve Yerel seçimlerde, özellikle Rotterdamda, kazandığı başarı Pim Fortuynnin sahip olduğu geniş kitle desteğinin göstergesidir. Rotterdamdaki seçimlere Yaşanabilir Rotterdam adıyla katılan Pim Fortuyn hareketi, İkinci Dünya Savaşından 6 Mart 2002 yerel seçimlerine dek sosyal-demokrat İşçi Partisinin her zaman birinci parti olduğu Rotterdamda oyların üçte birini alarak, birinci parti olarak politik bir depreme neden oldu. Ölümünden önceki kamuoyu yoklamaları, PFLnın 150 sandalyeli Hollanda parlamentosunda 20 dolayında sandalye kazanacağını gösteriyordu. Kim bilir, belki de öldürülerek bir anlamda kahramanlaştırılan Pim Fortuynnin ölüsü dirisinden daha etkili ve tehlikeli olabilir. Ne var ki, karizmatik ve demagog önderinden yoksun kalan Pim Fortuyn hareketinin ömrünün uzun olacağı kuşkulu. Ancak, Hollandadaki politik koşullar, diğer bazı Avrupa Birliği ülkelerinde sağa kayış ve faşist hareketin güç kazanmasının da etkisiyle, küçük faşist parti ve örgütlerin güç kazanmasına, hatta kitlesel faşist bir hareketin ortaya çıkmasına uygun. Fakat öte yandan, Hollandada görece güçlü anti-faşist bir hareket ve potansiyelin olduğu da bir gerçek. |
|||||