Cenin mülteci kampının yakınındaki "Ceninde direnen savaşçılarla gurur duyuyorum. İsrailin Filistin halkına karşı başlattığı işgal, kuşatma ve katliam operasyonu üçüncü haftasına girdi. Bu süre içinde işgal edilen Filistin kentleri İsrail savaş makinası tarafından tam anlamıyla harabeye çevrildi. Her türlü ağır silah kullanılarak yakılıp yıkıldı. Yüzbinlerce Filistinli yaşamaları için gerekli her türlü imkandan mahrum bırakılarak evlerine hapsedildi. İşgal ve kuşatmaya karşı direnen Filistin halkı tam bir kıyımdan geçiriliyor. Son 15-20 gün içinde İsrail ordusu en az bin Filistinliyi katletti. Tedavi imkanlarından yoksun binlerce yaralı, İsrail ordusu tarafından tutuklanıp toplama kamplarına götürülen en az 5 bin Filistinli ve sayısı belli olmayan kayıplar, siyonist vahşetin yarattığı kanlı tablonun öteki boyutları. Ceninde büyük katliam Şüphesiz ki İsrail ordusunun gerçekleştirdiği en büyük katliam, işgale karşı direnişin en güçlü olduğu Cenin mülteci kampında yaşandı. Yüzlerce tank ve binlerce askerle Cenin mülteci kampına saldıran İsrail ordusu, ortaya konan büyük direniş nedeniyle tam 9 gün boyunca kampa hakim olamadı. Cenin halkı siyonist işgal güçlerine karşı ev ev, sokak sokak direndi. Direniş karşısında pervasızlaşan İsrail ordusu, Filistin halkının çok iyi bildiği o katliamcı yüzünü bir kez daha gösterdi. Nüfusunun yarısını 18 yaşından küçüklerin oluşturduğu kamp, günlerce, en ağır silahlarla bombalandı. Nihayet kuşatmanın son günlerinde yoğun ateş desteğiyle kampa giren tanklar ve buldozerler, 15 bin kişinin yaşadığı kampı tamamen enkaz, taş ve moloz yığınına dönüştürdü. Kamptaki yüzlerce ev, tankların geçebilmesi için yıkıldı. Katliamın bilançosu henüz kesinleşmiş değil. Fakat Filistinli kaynaklar ve kamptan sağ kurtulanlar, büyük çoğunluğu sivil en az bin kişinin İsrail ordusu tarafından öldürüldüğünü söylüyorlar. Filistin Enformasyon Bakanı Yaser Abdurabbo, İsrail tarafından Cenin'de 900 Filistinlinin katledildiğini açıkladı. İsrail'in kazdığı toplu mezarlara Cenin mülteci kampında katlettiği yüzlerce Filistinli'yi gömdüğünü, bunlardan yarısının kadın ve çocuk olduğunu, İsrailin bunu gizlemek için mülteci kampına giriş-çıkışlara izin vermediğini belirtti. Tanıkların anlatımları da aynı yönde. Buna göre bina yıkıntılarının altında hala yüzlerce ceset var. İsrail askerlerinin cesetleri ve yaralıları hasarlı binalara doldurduktan sonra onların üzerlerine yıktıkları, tanklar ve buldozerlerle bu yıkıntıların düzlenerek cesetlerin gizlendiği anlatılıyor. Dolayısıyla katliam sonucu ölen Filistinlilerin sayısının şu an ortaya çıkan rakamların çok üzerinde olduğu anlaşılıyor. Kızılay, Kızılhaç gibi insani yardım kuruluşlarının açıklamaları ve kampa girebilen az sayıda gazetecinin aktardıkları da, burada sistemli bir katliam yapıldığını ortaya koyuyor. Büyük direnişin siyasal önemi Dünya Cenin katliamıyla sarsıldı. İsrail ordusunun burada sergilediği vahşet bütün dünyada büyük bir tepki topladı. Fakat burada bir noktayı gözden kaçırmamak gerekiyor. Bu, Cenindeki Filistin halkının siyonist barbarlığa karşı sergilediği direnişin görkemidir. İşgal ve katliama karşı sergilenen soylu direniş ve özgürlük uğruna en büyük bedellerin göze alınmış olması gerçeği, Filistin halkının geleceği açısından en az katliamın kendisi kadar büyük bir önem taşımaktadır. Bugün daha çok yaşanan katliam gündemde. Fakat kim ne derse desin, Batı Şeriadaki Cenin mülteci kampı, ilerde, yaşanan katliamdan ziyade burada sergilenen direnişle anılacaktır. Filistin halkı, çocuklarına ve torunlarına şu son 20 günde yaşananları anlatırken, en fazla Ceninden, burada İsrail tanklarına ve helikopterlerine karşı ellerindeki tüfeklerle, taşlarla direnenlerden söz edecektir. Nasıl ki bundan 27 yıl önce gerçekleşen Tel El Zaatar Direnişi Filistin halkının dilinde hala bir efsanedir ve gururla anlatılır, Cenin de öyle olacaktır. Filistinli çocuklar direniş tarihinin bu yeni sayfasını da onur duyarak okuyacaklardır. Bunun ne anlama geldiğini ise en açık şekilde İsrailli bir yazar dile getirmiş bulunuyor: Cenin yakınlarındaki küçük mülteci kampında, Filistinli değişik gruplar, bütün Arap uluslarının kalplerine kazınacak büyük bir savunma muharebesi verdiler... Ceninde ve Arafatın Ramallahdaki karargahında yaşanan efsaneler, yeni Filistin ulusunun ruhunu oluşturacak. (Uvi Avnery/Guardian) Özgürlüğü için büyük bedeller ödemesini bilen Filistin halkı devrimci bir siyasal önderlik yaratmayı da bir gün mutlaka başaracaktır. Ödediği bedellerin karşılığını da işte ancak o vakit alabilecek, özgürlüğünü ancak o zaman güvenceleyebilecektir. Direnen Filistin mutlaka kazanacaktır. |
|||||