Düşünün: Üç metreye iki metre bir 'mekâna' tıkılmışsınız. Düşünün.
Bir başınıza.
Hani öyle bir oda ki boyutları, iddialı bir dışavurumcu ressamın bir tablosu kadar. Bir tuval kadar!
O kadarcık bir yerde sıkışmışsınız: Bir başınıza.
Konuşup derdinizi paylaşacağınız bir fareniz, bir hamamböceğiniz DAHİ yok: Çıldırtıcı. Çıldırırsınız.
Zira; siz bir İNSAN'sınız.
Şimdi, yara bere içinde, Devlet'in Ağır Şefkat Operasyonu'nda örselenmiş çokça, öyle silkelenip iyice, o yere fırlatılıp atılmışsınız. Yaralısınız. Tamam.
Ama yalnızlık. Bu ağır tecrit. En ağırı bu. En acıklısı, bu. Konuşacağınız bir Allah'ın kulunun olmaması. Öyle daracık bir 'alanda' tek başına.
Bu, hanımlar beyler, zulümlerin en ağırıdır kuşkusuz. Hiçbir mahkûm dünya yüzünde, cezanın bu denli katmerlisini hak etmemektedir. Hak edemez. Daha önceleri de bu köşede on kere yazdık. İdamı onaylanan suçluların son günlerini geçirmeleri için söz konusu ağır tecrit koşulları diyelim, Teksas'ta, burada, bu ülkede, halen yargılanması devam eden, afişten, mitingden, dergiden, örgütçülükten içeri alınmış mahkûmlara uygulanmaktadır. Onlar, bu son günlere özel muameleye tabi tutulmaktadır: Bu, insani değildir.
Bu, hiçbir hak ve hukuk anlayışıyla bağdaşmaz.
Bu durumun, medyanın 'yüklü' gündeminde beş santimlik yer bulamaması, bu medyanın kimin neyin medyası olduğu konusundaki kanaatleri çok sarih kılmaktadır. Artık, F tiplerini yazmaktan içim şişti. İstiyorum ki, bu ciddi memleket yaramız, başka köşelerde de mevzu olsun.
Gazetelerde F tipleri üstüne haber GÖRMEK istiyorum.
Bir fotoğraf. Bir havadis. Hani ölüm oruçları vardı. Devlet'in Ağır Şefkat Operasyonu'nun akabinde yüzlerce, binlerce mahkûm F tipine sevk edilmeleri üzerine - operasyon öncesinin çok çok fevkinde 'sayılar' ÖLÜM ORUCU'na girdi.
Birinci gruptan 140'lı günlere ulaşmış olanlar var. Olmalı.
Bilinçleri açık mı peki? İyi durumdalar mı? Ne durumdalar? Takserumçıkarserumu / dayavitamini-salşekeri muameleleri sürüyor mu? Ancak CESETLERİ çıkmaya başlayınca F tiplerinden, O zaman mı haber alacağız mahkûmlarımızdan? O zaman mı haber alma hakkımızı bize bahşedecek Uluğ Türk Medyacılığı? Bize durumla ilgili sonnn havadisleri koklatacaklar?
Sansürün her nevisi, delinir.
Yeter ki, istensin. Ama en tehlikelisi, en umut kırıcısı kraldan çok kralcılar; burada, bu topraklarda sansürcüden çok otosansürcüler.
Zaten, bu kadar yanlı, bu kadar taraflı, bu kadar korkak bir medya söz konusuyken, bu denli mevzilenmiş bir medyacılık; sansüre gerek kalmaz. Bazı 'hassasiyetler' ihsas edilir. Yeter de artar!
"Emrin, hatta hatta serzenişin, başım gözüm üstüne, ağam. En iyisi o pis münafıkları görmezden geleyim. Ne kadar yırtınsalar, kimseye duyurmayıvereyim. Onları görmezden gelerek, YOK edivereyim," yapılıverir.
Onlar da YOK oluverirler. Ohhh, ne rahat. YOK oluverdiler işte. Bize ne! Bize ne!
Sonra yüz yıllardır kurban kesilen bu topraklarda, bir 'Ayyy: Bu görüntülerden midemiz bulandı,' duyarlılığı.
Et yiyor musunuz? Son sıralarda 120-130 yıl yaşayamayız ay sonra bu gezegende korkusuyla, Deli Dana paniği yüzünden yani, balık ağırlıklı takılıyor olabilirsiniz.
Ama oturup kuzu şişleri, biftekleri, tavuk şinitzelleri midenize indirdiğinize göre, besi hayvanlarının, dahası tavukların ne koşullar altında beslenip kesildiğinden peki, haberdar mısınız?
Sokakta 'kan' görmeye dayanamıyorlar. 'Özel' kesim yerlerinde durunamayan, bu asi halkın, bu başıbozukluğu onları tarumar ediyor.
Dayak yiyerek kaçan danalar, boğalar, bu yufka yürekleri boş yere üzdü, perişan etti 'tatil' boyunca.
(Bu arada: Tatilin adı 'Kurban Bayramı Tatili': )
Böyle bir incelikler oratoryosu, tıngırdatıyorlar köşelerinde. Manşetlerinde.
Operasyon sırasında kaç kurban verildi peki? F tipi hapishanelerin ORTAK KULLANIM ALANLARI var. 'Cömertçe', inşa edilirken yapılmış bulunan.
O alanlar, açılacak mı kullanıma? Yoksa iyice 'tretmandan' geçirilip, bir nevi ruhsal lobotomi döneminden sonra mı hak edecek içerdekiler, o alanları?
Bu arada besi hayvanlarının yetiştirildiği koşullarda, bölmelerde tıkış tıkış, yara bere içinde; beklesinler bakalım. Biz, bu kurbanlıklardan haber almayalım.
Dana, boğa ve sığır haberleri ise bu sene Bu Duyarlı Medya'yı hakikaten perişan etti.
İçlenmekten içleri dışlarına çıktı, duyarga şampiyonlarının, tatil yörelerinde. İşte böyle.