Gazinin yıldönümünde baskı ve teröre karşın
1000 kişinin katılımıyla katliam lanetlendi...
Gazinin hesabını soracağız!
Gazi katliamının yıldönümünde, engellemelere, devlet terörüne ve gözaltılara rağmen, bine yakın insan katliama karşı öfkesini haykırmak için düzenlenen anmaya katıldı.
Sabahın erken saatlerinden itibaren Gaziyi abluka altına alan devlet, İsmetpaşa caddesi ve Cemevine çıkan sokakları da tutarak, eylemlere katılımı engellemeye çalıştı. Buna rağmen yüzlerce insan Cemevine geldi.
Sabahleyin ilk olarak şehit aileleri topluca Alibeyköy Mezarlığına giderek şehitlerin mezarlarını ziyaret edip çiçekler bıraktılar. Gazinin girişinde araçlardan inerek polisin engellemelerine rağmen sloganlarla yürüyerek Cemevine kadar geldiler.
Yemeğin ardından sloganlarla mezarlığa doğru yürüyüşe geçildi. En önde aileler ile Gazi Şehitlerini Unutmayacağız pankartı ve şehitlerin resimleri vardı. Arkada Gazinin hesabını soracağız-DMP ve Gazi Halk Meclisinin pankartlaları vardı. Ayrıca Partizan Şehit Tutsak Aileleri de dövizlerini taşıdılar.
Yol boyunca Gazi halkı burada, katiller nerede!, Gazi şehitleri ölümsüzdür!, Katil devlet hesap verecek!, Gazinin ruhuyla hücreleri parçala!, Yaşasın Ölüm Orucu direnişimiz! sloganları atıldı.
Mezarlığa varıldığında Gazi Şehitleri şahsında tüm devrim şehitleri için saygı duruşunda bulunuldu. Ardından Gazi Şehitlerinden Zeynep Poyrazın babası Cemal Poyraz; Gazi katliamının dava sürecini anlatarak, Sivas, Çorum, Ulucanları da örnek göstererek, devletin katliamcı yüzünü teşhir eden ve sonuna kadar mücadele edeceklerini belirten bir konuşma yaptı. Ardından sloganlarla Cemevine geri dönüldü.
9 HADEP otobüsünde bulunanlar ile 200ün üzerinde kişi gözaltına alınmasına rağmen bin kişi biraraya gelerek katliamı lanetlemiş oldu.
Süleyman Yeter duruşmasında işkencecilere tahliye...
Hesabını emekçiler soracak!
Devrimci sendikacı Süleyman Yeterin işkencede katledilmesinin üstünden tam iki yıl geçti. Ailesinin katiller hakkında açtığı dava devam ediyor. 12 Martta İstanbul Sultanahmet Adliyesinde görülen dava öncesinde İHD İstanbul Şubesi bir basın açıklaması yaptı.
Şube Başkanı Eren Keskinin okuduğu açıklamada şunlara yer verildi:
Süleyman Yetere işkence yapanlar hala cezalandırılmadı ama, işence bir sorgu yöntemi olarak kullanılmaya devam ediyor.
Bizler insan hakları savunucuları olarak, işkencenin bir insanlık suçu olduğunu bir kez daha dile getirmek istedik!
Süleyman Yeterin işkence ile katledilmesinin 2. yılında bir kez daha yüksek sesle haykırıyoruz! İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!
Açıklamada söz alan Ayşe Yumli Yeter ise, işkenceciler cezalandırılana dek bu işin takipçisi olacağını, ayrıca emekçilerin de katillerden hesap soracağını söyledi.
Açıklamanın ardından dava 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Kısa süren davaya tutuklu olan işkenceci katillerden Erol Erşan ve Mehmet Yutar katılırken, bulunmadığı iddiasıyla Ahmet Okutucu ve diğer sanıklar getirilmedi. Dava sonucunda Erol Erşanın tahliyesine karar verilerek, böylece bir kez daha katillerin korunduğu ve asıl suçlunun devlet olduğu kanıtlanmış oldu.
Davaya destek vermek üzere gelen yaklaşık 80 kişi, duruşmanın ardından İnsanlık onuru işkenceyi yenecek!, Katil devlet hesap verecek!, Süleyman Yeter ölümsüzdür!, İçerde dışarda hücreleri parçala! sloganlarını atarak dışarıya çıktı. Her duruşma sonrası olduğu gibi basın açıklaması yapmak isteyen kitleyi dışarıda polis yığınağı bekliyordu ve açıklama yapılmasına izin verilmedi. Önce basını zorla uzaklaştıran polisler, ardından kitleyi çembere aldı ve vahşice saldırdı. Saldırıya yine sloganlarla ve direnişle karşı koyan 60 kişi uzun çabalar sonrasında otobüslere bindirildi ve gözaltına alındı. Burada da saldırılar devam etti.
Güvenlik Şubeye götürülen insanlar tamamen keyfi bir tutumla bir gece tutulduktan sonra Sultanahmet Adliyesine çıkarıldı. Arabaların içinde tüm işlemler boyunca 11 saat bekletildikten sonra, tutuklanma talebiyle savcı tarafından mahkemeye sevk edildiler. Burada da Ayşe Yumli Yeter ve Limter-İş Sendikası Başkanı Kazım Bakışla birlikte toplam 4 kişi daha sonra yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Ancak 3 kişi gıyabi tutuklama kararları olduğu gerekçesiyle tekrar gözaltına alındı.
Süleyman Yeterin davasında da görüldüğü gibi bizler yargısız infazların, kayıpların, cezaevlerinde ve gözaltında yaşanan katliamların hesabını devletten sormadıkça katliamlar artarak sürecektir. Tek yol, yapılan katliamların hesabını sormak ve bugün F Tiplerinde yapılmak istenen yeni katliamlara karşı mücadele etmektir.
Mamakta protesto etkinlikleri sürüyor...
Ölüm Orucu Direnişinin ateşini sokaklarda yakmaya devam ediyoruz!
Dışarıda direnişe desteği yükseltmek için elimizdeki güç ve olanaklarımızı seferber ederek çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Katliamın ardından 5. ayında olan direnişle beraber biz de mahallemizde sürekliliği olan eylemlerimizi yapmaya devam ediyoruz. Ev konuşmaları yaparak devam ettiğimiz bildiri dağıtımının ardından, 7 Martta Tuzluçayırda meşalelerimiz, ve sloganlarımızla, Yaşasın Ölüm Orucu Direnişimiz! yazan komite imzalı pankartımızla, 25 kişilik bir eylem daha gerçekleştirdik. Bayram olmasından dolayı beklediğimiz ilgiyi eylem yaptığımız sokaklarda bulamadık. Ancak yine de belirli bir ilgiyle karşılandık.
Yürüyüşün devam ettiği son sokakta üstümüze doğru gelen resmi polis otosunun üzerine doğru ilerledik. Polis otosu yolun kenarına çekilmek zorunda kaldı. Biz yürüyüşümüzü sürdürüp planladığımız yerde eyleme son verdik.
12 Martla ilgili yapılan planlama doğrultusunda bu gündemle ilgili bölgeye bildiri dağıtarak, 12 Martta Tuzluçayırda bir eylem daha yaptık. Gazi ruhuyla hücreleri parçala!‚ yazan komite imzalı pankartımız ve yine meşalelerimizle yoğun polis ablukasına rağmen, 30 kişilik gösteri grubuyla eylemi yaparak Gazi Direnişini selamladık. Devletin resmi ve sivil kolluk güçlerinin yankılanan sloganlarımıza doğru yönelmesiyle, tam eylemi bitireceğimiz sırada müdahaleyle karşılaştık. Ancak pankartımızı sokaklardan birine astıktan sonra eylemimizi bitirdik.
Eylem sonrası bölgede terör estiren devlet sokaklardan geçenleri gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar aynı gün bırakıldılar.
Bahar sürecini Ölüm Orucu Direnişinin gücüyle kucaklamaya devam edeceğiz.
Gazi ruhuyla hücreleri parçalayalım!
Mamak Ölüm Orucuyla Dayanışma Komitesinden
bir Kızıl Bayrak okuru
|