ARSIVANA SAYFA
 
2 Aralık '00
SAYI: 45
İçindekiler
Kızıl Bayrak'tan
Devrimci tutsaklara kitle desteği, emekçi kitlelere devrimci direniş ruhu
“Öleceğiz ama hücrelere girmeyeceğiz!”
“Zaferi biz kazanacağız!”
“Eylemlerimizi daha da yükseltmeliyiz!”
Ölüm Orucu’nun direniş ruhu miting alanına taşındı
İşçi ve emekçiler olarak devrimci tutsakları hücrelere attırmayacağız!
Devrimci tutsakları öldürtme sahip çık
F tipi cezaevleri kabul edilemez
Kamu bankalarının yağma ve tasfiyesi
TEKEL işçisi eylemde!
TEKEL’in özelleştirilmesine karşı barikat örelim!
“Zafer direnen emekçinin olacak!”
Zindandan mektup var
Sınıf çalışmasının güncel sorunları
Birleşik Metal-İş 15. Genel Kurulu
Sendikal tıkanıklık soyut çağrılarla değil, somut adımlarla aşılabilir
Teslimiyet platformunun samimiyet sınavı
Partili kimliği özümsemeli, partiyle daha üst düzeyde bütünleşmeliyiz
Bölge halklarına karşı saldırı üssü olmayı reddedelim!
Kıbrıs sorununu Kıbrıs halkları çözebilir
Arjantin’de İMF paketine karşı 36 saatlik genel grev
Kavgayı her alanda büyütelim!
Hücrelere geçit vermeyeceğiz!
“Kırılacağız ama bükülmeyeceğiz!”
Ulucanlar’da SAG’dan Ölüm Orucu’na geçiş etkinliği
Haberimiz var!
Mücadele Postası
 



 
 
Arjantin’de İMF paketine karşı 36 saatlik genel grev...


İMF reçetelerinin deney sahasına dönüştürülen Arjantin’de, hükümetin yeni bir 5 yıllık istikrar paketini yürürlüğe sokmasına emekçiler genel grevle yanıt verdiler. 36 saat süren genel grev nedeniyle ülkede yaşam durdu.

Genel greve, ülkenin en büyük işçi sendikalarının yanısıra ulaşım emekçileri, taksi şöförleri, sağlık, enerji ve bankacılık sektörü çalışanları katıldılar. Onbinlerce emekçi, üretimi durdurduktan sonra, Devlet Başkanlığı Sarayı önüne yürüyerek İMF uşağı hükümeti protesto ettiler. Burada “Ya vatan ya İMF” şiarını taşıyan bir pankart açıldı. Günboyu süren eylemlerde, başkent Buenos Aires merkezine açılan tüm yollar kapandı.

Arjantin’de yıllardır uygulanan İMF reçeteleriyle kamu harcamaları asgari düzeylere çekilmiş, kitlesel işçi kıyımları yaşanmıştı. Şu an Arjantin’deki işsizlik oranı yüzde 15.4’tür. Böyle bir toplumsal ortamda, hükümetin İMF ile 20 milyar dolarlık ve 5 yıl sürecek yeni bir “istikrar paketi”ne imza atması, bardağı taşıran son damla oldu.

Devlet Başkanı De La Rua, eylemden yaklaşık on gün önce; “Kamu harcamalarının beş yıl süreyle dondurulacağı, emeklilik sisteminin yeniden düzenleneceği ve emeklilik yaşının yükseltileceği”ni duyuruyordu. Yıllardır, fedakarlık masallarıyla uyutulan Arjantin işçi ve emekçileri İMF paketiyle kendilerini nelerin beklediğini bildikleri için, bu kez sessiz kalmadılar. De La Rua’ya yanıtlarını mücadelenin diliyle verdiler.

Dünya ısınmaya devam ediyor. Dünyanın neredeyse her bölgesi günden güne, emekçilerin emperyalist-kapitalist sömürü ve yağma politikalarına hayır diyen öfkesine sahne oluyor. Arjantin işçi ve emekçilerinin 36 saat süren genel grevi bunun yeni bir halkasıdır. Bugün mücadele sahnesine çıkan işçi ve emekçiler, mücadelenin kızışan sıcaklığıyla beraber geleceğin sarsıcı proleter depremlerine öncülük yapacak olan partilerini de yaratacaklardır.





Özelleştirme girişimlerine karşı, Güney Kore’de işçi öfkesi!


26 Kasım Pazar günü Güney Kore’nin başkenti Seul’de, 15 bini aşkın işçi, çeşitli kuruluşların sermayeye peşkeş çekilmesi sonucu karşı karışıya kalabilecekleri işsizlik gerçeğine karşı bir yürüyüş gerçekleştirdiler. İşçiler yürüyüşlerini Seul tren istasyonundan katedrale kadar trafiği kapatarak sürdürdüler. Eylem devletin parça parça satmayı düşündüğü Kore Elektrik ve Güç Şirketinin işçilerince de desteklendi.

Bu yürüyüş geçen 3 yıl içerisinde Kore İşçi Sendikaları Federasyonu ve Militan Kore İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun düzenlediği ilk yürüyüş. Bu iki konfederasyonun toplam 1.8 milyon üyesi var.

G. Kore de işçilerin yoğun tepkisine yolaçan özelleştirme politikaları, devletin 1997 tarihinde IMF ile yaptığı kredi anlaşması gereği uygulamaya konuldu. İMF, 58 milyar dolarlık kredi karşılığında, G. Kore devletinden “istikrarsız” ekonomisini dönüştürme “vaadini” almıştı.





Faşizme geçit yok!


26 Kasım 2000 tarihinde Berlin’de NPD’nin (Alman Milliyetçi Partisi) kapatılmasına karşı yürüyen 1200 Alman faşisti, anti-faşistlerin protestolarıyla karşılaştılar. Saat 11:00’de başlayan yürüyüşe paralel olarak aynı saatte anti-faşistler NPD’nin yürüyüşünü engellemek için yürüyüşe başladılar. Alman polisi NPD’lilerin yürüyüşünün başarıyla sonuçlanması için büyük bir önlem aldı. 4 bin polisin görev aldığı yürüyüşte, yüzlerce polis ve tazyikli su sıkma arabaları, dozerler, vb. tedbirlerle faşistlerin yürüyüşü güvenceye alınmaya çalışıldı.

Polisin anti-faşist kitleye dönük azgınca saldırması, devletin faşistleri korumak için aldığı onca tedbir ve 9 Kasım’da ırkçılığa karşı yapılan 200 bin kişilik yürüyüşe ve NPD’nin kapatılması tartışmalarına rağmen yapılan bu yürüyüşün yasaklanmaması, Alman devletinin NPD’nin yasaklanması projesini zamana yayacağını gösteriyor.

Yürüyüşü protesto amacıyla farklı yerlerden anti-faşist gruplar eylem çağrısı yaptılar. Ayrıca Alman Parlamento başkanı Wolfgang Thierse ve birçok milletvekilinin çağrısıyla bir miting yapıldı. Bu mitinge binlerce insan katıldı.

Mitingten sonra kitle NPD’nin yürüyüşünü engellemek için yürüyüş güzergahına gitti. 2 binin üzerindeki anti-faşist kitle faşistlerle çatışarak, sloganlarla protesto ederek ve her geçen saat daha da çoğalarak, NPD’lilerin yürüyüşlerini yarıda kesmelerine neden oldular. Polisin aldığı onca tedbire rağmen güvenlik sıkıntısı yüzünden yürüyüşü yarıda sonuçlandırma açıklaması yapılması, anti-faşistlere büyük bir moral verdi. NPD’nin Berlin çıkartması anti-faşistlerin müdahalesi sonucu hüsrana uğradı ve faşistler özel trenlerle geldikleri şehirlere gönderildiler.

Bizler de giyindiğimiz “Açlık Grevindeyiz” önlüklerimizle bu eylemde yerlerimizi aldık. Alman anti-faşistleriyle birlikte NPD’lilere karşı çatıştık.

Bir kez daha söylüyoruz, faşizme geçit vermeyeceğiz!

Yaşasın enternasyonal mücadele!
Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!

BİR-KAR/Almanya