Arjantinde İMF paketine karşı 36 saatlik genel grev...
İMF reçetelerinin deney sahasına dönüştürülen Arjantinde, hükümetin yeni bir 5 yıllık istikrar paketini yürürlüğe sokmasına emekçiler genel grevle yanıt verdiler. 36 saat süren genel grev nedeniyle ülkede yaşam durdu.
Genel greve, ülkenin en büyük işçi sendikalarının yanısıra ulaşım emekçileri, taksi şöförleri, sağlık, enerji ve bankacılık sektörü çalışanları katıldılar. Onbinlerce emekçi, üretimi durdurduktan sonra, Devlet Başkanlığı Sarayı önüne yürüyerek İMF uşağı hükümeti protesto ettiler. Burada Ya vatan ya İMF şiarını taşıyan bir pankart açıldı. Günboyu süren eylemlerde, başkent Buenos Aires merkezine açılan tüm yollar kapandı.
Arjantinde yıllardır uygulanan İMF reçeteleriyle kamu harcamaları asgari düzeylere çekilmiş, kitlesel işçi kıyımları yaşanmıştı. Şu an Arjantindeki işsizlik oranı yüzde 15.4tür. Böyle bir toplumsal ortamda, hükümetin İMF ile 20 milyar dolarlık ve 5 yıl sürecek yeni bir istikrar paketine imza atması, bardağı taşıran son damla oldu.
Devlet Başkanı De La Rua, eylemden yaklaşık on gün önce; Kamu harcamalarının beş yıl süreyle dondurulacağı, emeklilik sisteminin yeniden düzenleneceği ve emeklilik yaşının yükseltileceğini duyuruyordu. Yıllardır, fedakarlık masallarıyla uyutulan Arjantin işçi ve emekçileri İMF paketiyle kendilerini nelerin beklediğini bildikleri için, bu kez sessiz kalmadılar. De La Ruaya yanıtlarını mücadelenin diliyle verdiler.
Dünya ısınmaya devam ediyor. Dünyanın neredeyse her bölgesi günden güne, emekçilerin emperyalist-kapitalist sömürü ve yağma politikalarına hayır diyen öfkesine sahne oluyor. Arjantin işçi ve emekçilerinin 36 saat süren genel grevi bunun yeni bir halkasıdır. Bugün mücadele sahnesine çıkan işçi ve emekçiler, mücadelenin kızışan sıcaklığıyla beraber geleceğin sarsıcı proleter depremlerine öncülük yapacak olan partilerini de yaratacaklardır.
Özelleştirme girişimlerine karşı, Güney Korede işçi öfkesi!
26 Kasım Pazar günü Güney Korenin başkenti Seulde, 15 bini aşkın işçi, çeşitli kuruluşların sermayeye peşkeş çekilmesi sonucu karşı karışıya kalabilecekleri işsizlik gerçeğine karşı bir yürüyüş gerçekleştirdiler. İşçiler yürüyüşlerini Seul tren istasyonundan katedrale kadar trafiği kapatarak sürdürdüler. Eylem devletin parça parça satmayı düşündüğü Kore Elektrik ve Güç Şirketinin işçilerince de desteklendi.
Bu yürüyüş geçen 3 yıl içerisinde Kore İşçi Sendikaları Federasyonu ve Militan Kore İşçi Sendikaları Konfederasyonunun düzenlediği ilk yürüyüş. Bu iki konfederasyonun toplam 1.8 milyon üyesi var.
G. Kore de işçilerin yoğun tepkisine yolaçan özelleştirme politikaları, devletin 1997 tarihinde IMF ile yaptığı kredi anlaşması gereği uygulamaya konuldu. İMF, 58 milyar dolarlık kredi karşılığında, G. Kore devletinden istikrarsız ekonomisini dönüştürme vaadini almıştı.
Faşizme geçit yok!
26 Kasım 2000 tarihinde Berlinde NPDnin (Alman Milliyetçi Partisi) kapatılmasına karşı yürüyen 1200 Alman faşisti, anti-faşistlerin protestolarıyla karşılaştılar. Saat 11:00de başlayan yürüyüşe paralel olarak aynı saatte anti-faşistler NPDnin yürüyüşünü engellemek için yürüyüşe başladılar. Alman polisi NPDlilerin yürüyüşünün başarıyla sonuçlanması için büyük bir önlem aldı. 4 bin polisin görev aldığı yürüyüşte, yüzlerce polis ve tazyikli su sıkma arabaları, dozerler, vb. tedbirlerle faşistlerin yürüyüşü güvenceye alınmaya çalışıldı.
Polisin anti-faşist kitleye dönük azgınca saldırması, devletin faşistleri korumak için aldığı onca tedbir ve 9 Kasımda ırkçılığa karşı yapılan 200 bin kişilik yürüyüşe ve NPDnin kapatılması tartışmalarına rağmen yapılan bu yürüyüşün yasaklanmaması, Alman devletinin NPDnin yasaklanması projesini zamana yayacağını gösteriyor.
Yürüyüşü protesto amacıyla farklı yerlerden anti-faşist gruplar eylem çağrısı yaptılar. Ayrıca Alman Parlamento başkanı Wolfgang Thierse ve birçok milletvekilinin çağrısıyla bir miting yapıldı. Bu mitinge binlerce insan katıldı.
Mitingten sonra kitle NPDnin yürüyüşünü engellemek için yürüyüş güzergahına gitti. 2 binin üzerindeki anti-faşist kitle faşistlerle çatışarak, sloganlarla protesto ederek ve her geçen saat daha da çoğalarak, NPDlilerin yürüyüşlerini yarıda kesmelerine neden oldular. Polisin aldığı onca tedbire rağmen güvenlik sıkıntısı yüzünden yürüyüşü yarıda sonuçlandırma açıklaması yapılması, anti-faşistlere büyük bir moral verdi. NPDnin Berlin çıkartması anti-faşistlerin müdahalesi sonucu hüsrana uğradı ve faşistler özel trenlerle geldikleri şehirlere gönderildiler.
Bizler de giyindiğimiz Açlık Grevindeyiz önlüklerimizle bu eylemde yerlerimizi aldık. Alman anti-faşistleriyle birlikte NPDlilere karşı çatıştık.
Bir kez daha söylüyoruz, faşizme geçit vermeyeceğiz!
Yaşasın enternasyonal mücadele!
Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!
|