ARSIVANA SAYFA
 
24 Haziran '00
SAYI: 23
İçindekiler
Kızıl Bayrak'tan...
TİS'ler ve sınıfın sorumluluğu
Tarımda yıkım programı başladı
Tüm çalışanlara işgüvencesi!
TİS sürecinde mücadeleyi yükseltelim!
İşçi sınıfı yasakları çiğneyerek grev hakkını...
Belediyelerde grev hazırlığı
Sistemli ve disiplinli bir çalışmayla başardık
İEP'in derinleşen zaafiyeti
EXSA grevi büyük bir coşkuyla başladı
Adana'da sınıf çalışmasının güncel gerekleri
Yerel sınıf çalışmasında yüklenilmesi gereken halka
Norm kadro yönetmeliği
Hazırlık öğrencileri ve yazokulu süreci
Programda tarım ve köylü sorunu/1
Polis zihniyetli bürokratları başımızdan...
Devrimci tutsaklar onurumuzdur, onurumuzu...
Hücrelere girmeyeceğiz, direneceğiz!
Yaşamın hücreleştirilme sine ve...
ABD politikasının iflası
ABD'nin yeni dış politik açılımlarının arka planı
Opel'de binlerce işçinin iki günlük grevi
Komünist militanlardan parti programı üzerine...
Burjuva basından seçmeler
Mücadele Postası
 
Tüm başlıklar

 
 
EXSA grevi büyük bir coşkuyla başladı


Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulu, Sabancı Holding’e bağlı EXSA’da (Export Sanayi Mamulleri Satış Araştırması AŞ.) çalışan 600 civarında işçi, 19 Haziran’da greve başladı. Grevin duyurusu ise, 16 Haziran günü, DİSK-Tekstil Teksa Şubesi’nde gerçekleştirilen basın açıklaması ile yapılmıştı. Bu açıklamada Mensa işçileri de dayanışma için yer almışlardı.

Sendikanın ücret konusundaki talebi, sözleşme görüşmelerine yılbaşından önce başlandığı için, 68 milyon (yılbaşından önceki asgari ücret)+%50, diğer 6 aylık dilimler için enflasyon oranında artış (ki bununla birlikte ücret 105 milyonu buluyor) ile 3 ikramiye ve 4 gıda çeki idi. Buna karşılık işveren; ilk 6 ay için eski asgari ücret (68 milyon)+%30, ikinci 6 ay için %10 ücret zammı, ikramiye ve gıda yardımı yerine ise aylık 100 milyon lira çocuk parası teklif etmişti.

Bunun üzerine grev kararı alındı ve 19 Haziran sabahı saat 7’de işçiler işyerinin önünde toplanmaya başladılar.

DİSK Tekstil Genel Başkanı ile DİSK’e bağlı çeşitli sendikaların Adana şubeleri ve Petrol-İş Adana şube yöneticileri greve destek verdiler. Ağırlıklı kısmını genç kadın işçilerin oluşturduğu EXSA işçilerinde coşku egemendi. Halaylar çekildi, işçiler her halleriyle grev yerinin bayram yeri olduğunu hatırlatıyorlardı.

Daha sonra sendikaya üye olmayan 25-30 civarında işçi işbaşı yaptı. Grevi kırmaya çalışanlara müdahale edilmedi ve bu 25-30 işçinin işbaşı yapması, coşkulu havayı azıcık da olsa gölgeleyemedi.

Grev açılışında bir konuşma yapan DİSK-Tekstil Genel Başkanı, greve gidiş nedenlerini ve taleplerini anlattıktan sonra, kaçınılmaz olarak başladıkları grevi başarıyla sonuçlandırmakta kararlı olduklarını ifade etti. Bu konuşmayı işçiler “İnadına sendika, inadına DİSK!”, “İşçi-sendika omuz omuza!” gibi sloganlarla desteklediler. Yoğunluklu atılan sloganlardan biri de, “Yılgınlık yok, direniş var’” idi. “Bu işyerinde grev var!” pankartının asılmasıyla, çoğu ilk kez sendikayla tanışan, ilk kez grev yaşayan EXSA işçisinin coşkusu iyice yükseldi. Tekrar halaylar başladı. Ancak bu kez grev yerini ablukaya alan jandarma, “burada davul çalınması yasak, yeter artık dağılın!” diyerek, sendika yöneticilerinden işçileri dağıtmalarını istedi.

İşçiler şehir merkezindeki sendikanın önüne yürüyerek gitmeyi düşünüyorlardı.(Bu yönde alınmış kararları vardı) Ancak bu gerçekleşmedi. Sendikanın önüne servislerle gidildi. Burada bir konuşma daha yapan genel başkan, sendikasızlaştırmaların küresel bir saldırı olduğundan söz etti.

Eylemden sonra görüştüğümüz işçiler, işverenin grev kırıcı kimi girişimlerini anlattılar. Bunlardan bazıları; iş girişinde fabrika kapısında işten atma tehdidi içeren bildiriler dağıtılması, kimi işçilerin evlerinden aranarak tehdit edilmesi, grevdeki işçilerin devamsızlıktan çıkışlarının verileceği türünden söylentiler yayılarak işçilerin yıldırılmaya çalışılması...

EXSA işçisi sendikalaşarak ilk kez üretimden gelen gücünü kullanabiliyor. Bulunduğu yerde, Organize Sanayi Bölgesi’nde ikinci sendikalı fabrika. Bu ise EXSA işçisine, örgütlülüğüyle diğer sınıf kardeşlerine örnek olma görevi yüklüyor.

Kızıl Bayrak/Adana





EXSA işçilerinin greve ilişkin görüşleri:

“Başarmak için sonuna kadar direneceğiz!”


1. işçi: Önce sendikalaşma faaliyetinden sözetmek gerekiyor. Sendikasız çalıştığım dönemde patron, istediğini, keyfi bir biçimde ve hiç ödeme yapmadan işten atabiliyordu. Bu gittikçe gerginlik yaratıyordu. Ne yapabiliriz diye konuşuyorduk. Arkadaşları ve abileri sendikalı olan arkadaşlarla bunları konuştuk. Sendikalaşmak gerektiğine karar verip, sendikayla görüştük. Bize yol-yöntem gösterdiler. Böylelikle sendika çalışması başladı. İşveren tepki göstermeye çalıştı, ama bir şey yapamadı. Sözleşmeye gelince, öyle istenen yüksek bir ücret yok. İşveren TİS görüşmeleri boyunca bir adım dahi atmamıştır. Bizi köle gibi çalıştırmak istiyor. Karnımız doymuyor. Çocuklarımıza gerekli besini veremediğimiz gibi, normalde yeme ihtiyacını karşılayamıyoruz. Aldığımız doktor parası oluyor. Sağlıklı beslenemediğimizden doktora verdiğimiz para da boşa gidiyor. Sürekli mesaiye kalıyoruz. Zorunlu olarak 12’lere,1-2’lere kadar mesai yapıyoruz. Kendimize ayıracak zamanımız yok. İki vardiya yapılmıyor. İki vardiya demek daha çok işçi ve para demek. Bu da işverenin işine hiç gelmez. İşveren bize yüz bin lira çocuk parası vereceğini söyledi. Kendi çocuklarına ne kadar veriyorlar? Dolar olarak... Biz şunu söylüyoruz; bize reva gördükleri bu ücretle kendileri geçinsin, biz bir yıl bedava çalışırız. Yeter ki bize bunu kanıtlasınlar. Fazla bir şey değil, ama biz bunun için greve çıktık. Başarmak için sonuna kadar direneceğiz.

2. işçi: Genelde arkadaşlar ailelerinin yanında kalıyor. Sorumluluğu yok. Greve neden gittiğini az çok biliyor. En azından şunu biliyor. Greve giderse istediği ücreti alacak. Buradaki işçilerin ilk sendikalaşma faaliyeti ve ilk grevleri olduğundan eksiklerimiz olacaktır. Ama hakkımızı almak için sonuna kadar direneceğiz. Sendikamız da yanımızda.

3. işçi: Yola çıkacaksınız diyelim, neye ihtiyaç duyarsınız? Haritaya. Haritayı da sizin kullanmanız gerekir. Hem de doğru bir şekilde. Başkaları sizin gideceğiniz yönü bilemez. Sendika da harita gibidir. Onu da kullanacak olan biziz.

4. işçi: Daha birkaç gün önce bir arkadaşımızı elektrik çarptı. Neredeyse ölüyordu. Parmakları, dili patladı. Zor kurtardık. Sonra şef gelip onun kalbinden hasta olduğunu, kalp krizi geçirdiğini söyledi. Adamı elektrik çarpmış, hasta olduğunu, kalp krizi geçirdiğini iddia ediyorlar. İnsan yaşamına verdikleri değer bu kadar.

5. işçi: 40 saat fazla mesai yaptım. Zaten çok az maaş veriyorlar. Mesaimizi de kesiyorlar. Onu da tam alamıyoruz.





EXSA grevinden gözlemler...


22 Haziran’da DİSK Tekstil TEKSA Şubesi’nde EXSA greviyle ilgili basın açıklaması yapıldı. Aynı gün Genel-İş 2 No’lu Şube yönetimi ve işyeri temsilcilerinin destek ziyareti de gerçekleşti. Genel-İş Şube Başkanı maddi-manevi her türlü desteği vereceklerini söyledi.

Anakent ve Seyhan belediyelerinin greve gideceğine değinildi. “Yukarıdaki yöneticileri çok rahat biraraya gelip bizleri yoksulluğa mahkum ediyorlar. Biz niye biraraya gelmeyelim” şeklinde konuşuldu. Fabrika müdürünün grevci işçilere yönelttiği telefon tehditleri kınandı. İşçiler, “Vur vur inlesin yüzbinlikçiler dinlesin!” (İşveren işçilere ikramiye çeki ve gıda yardımı yerine günlük 100 bin TL çocuk parası veriyor), “İşçi-sendika omuz omuza!”, “Yaşasın işçi dayanışması!”, “İnadına sendika, inadına DİSK!” sloganları attılar.

Ceytaş işçilerinin EXSA grevini destek amacıyla fabrika önüne geleceğinin duyurulması üzerine sendikadaki işçiler fabrikanın önüne gittiler. İşyerine giderken büyük bir coşku vardı. Fabrika önünde DİSK Bölge Başkanı, “Sabancı topluluğu bizden merhamet beklemesin. Bizi bu greve zorlayan topluluk duysun ki, toplusözleşme masasına gelene kadar bu mücadele sürecektir.” şeklinde konuştu. Ardından Ceytaş’lı işçiler adına grevdeki işçilerin yanında olduklarını vurgulayan bir konuşma yapıldı. “Kurtuluş yok tek başına!”, “İşçiler kardeş, patronlar kalleş”, “Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!” (Kimi işçiler bu sloganı “ücretsiz kölelik düzeni” olarak attılar), “Yaşasın işçilerin birliği!” sloganları atıldı.

***

22 Haziran’da EXSA işçisinin grevine destek amaçlı Kızıl Bayrak imzalı bildirilerimizi dağıttık. Sendika yönetimi ve işçiler bildirimize yoğun bir ilgi gösterdiler. Şube Başkanı bildirileri bizim yerimize çoğaltmak istedi. İşçiler bildirileri dikkatle okudular. İşçilerden biri okunan bildirileri toplayıp yeni gelen işçilere dağıtıyordu. Ayrıca duvarlara, panoya, kapının girişine, nereyi boş görürse oraya bildirileri yapıştırıyordu. Bir işçi, günde 8 saatten fazla çalıştıkları bölümünü eksik bularak, “10 saatten fazla yazsaydınız daha iyi olurdu” dedi. Bir başka işçinin fabrika müdürüne hakaretler yağdırması üzerine, biz fabrika müdürünün sadece bir kukla olduğunu, bu tür saldırgan hareketlerin patrondan bağımsız olmadığını, tam tersine saldırıların onun denetiminde gerçekleştiğini anlattık. İşçiler hak verdiler. Dağıttığımız bildiri sıcak bir yakınlaşma sağladı ve iletişim kurmamızı daha da kolaylaştırdı. Daha sonra fabrika önüne gitmek için servise bindik. Yol boyunca türküler söyledik. İşçiler arasındaki ilişkiler olabildiğince sıcaktı. Grevin işçileri birbirlerine daha çok yakınlaştıran bir süreç olduğunu yakından gözlemledik.

Kızıl Bayrak/Adana