Ekim Gencligi ARSIVKIZIL BAYRAK
 
15 Kasım-15 Aralık '02
Sayı: 55
 İçindekiler
  Ekim Gençliği'nden...
  6 Kasım'ın gösterdikleri...
  Gençlik hareketinin gündemi.
  İstanbul'da 6 Kasım protestosu
  Ankara'da 6 Kasım protestosu
  6 Kasım protestoları...
  Savaşa karşı mücadeleyi yükseltelim!
  Floransa'da yüzbinlerce kişi kızıl bayraklar ve savaş karşıtı pankartlarla yürüdü
  Savaş partileri mecliste...
  ABD askeri olmayacağız!
  Savaş ve faiz bütçesi yıkım getirecek!
  Savaş karşıtı eylem ve etkinliklerden...
  Amerikan askeri olmamak, kardeş halkların kanını dökmemek için görev başına!
  Yeni hükümet kuruluyor!
  BDSP'nin Esenyurt mitingi...
  Düzen saldırılarına devam ediyor!
  KTÜ'de ÖTK seçimlerinin gösterdikleri...
  Büyük Zindan Direnişi'nin 3. yılı...
  ÖO direnişçisi Muharrem Kurşun'la konuştuk...
  ÖO direnişçisi Fatime Akalın ile konuştuk...
  Susurluk ve çete devleti
  Çocuk emeği sömürüsü
  "Stalingrad'dan Son Mektuplar"
  Avrupa'daki göçmen işçiler ve sorunları
  Alman Kasım Devrimi yol gösteriyor
  Saraylara savaş, kulübelere barış!
  Okur mektupları



 
 
Avrupa’da savaşa karşı kitlesel eylem dalgası sürüyor...

Floransa’da yüzbinlerce kişi kızıl bayraklar ve
savaş karşıtı pankartlarla yürüdü

Avrupa çapında birçok küreselleşme karşıtı hareket ve kitle örgütü tarafından İtalya’nın Floransa kentinde “başka bir dünya için başka bir Avrupa mümkün!” sloganıyla düzenlenen Avrupa Sosyal Forumu (ASF) toplantısı vesilesiyle yüzbinlerce savaş ve küreselleşme karşıtı bir araya geldi. Başta ev sahibi İtalya olmak üzere, Almanya, Fransa, İsviçre, Avusturya, Belçika, İspanya, Yunanistan gibi ülkelerden binlerce kürselleşme karşıtının katıldığı toplantılarla başlayan ASF, ABD’nin Irak’a saldırı hazırlığına anlamlı bir yanıt oldu.

ASF dolayısıyla yoğun güvenlik önlemleri alan İtalya polisi sınırlardan giriş yapan binlerce emekçiyi geri çevirdi. Ancak İtalyan polisinin aldığı tüm önlemlere ve Floransa halkını göstericilere karşı kışkırtmak için günlerdir giriştiği tüm çabalara rağmen cumartesi günü gerçekleştirilen gösteriye katılım ve coşku doruk noktasındaydı. Avrupa genelinde bir çok sendikadan sivil toplum örgütüne, işten atılma tehlikesiyle karşı karşıya olan İtalyan Fiat işçilerinden, Floransa’daki liman işçilerine kadar geniş bir katılımın olduğu ve ağırlığı gençlerden oluşan yaklaşık bir milyon kişi “ABD emperyalizmine hayır”, “Savaşa hayır!”, “Kapitalizme hayır!” sloganlarıyla dev bir gösteri gerçekleştirdi. Bu savaşa, neo-liberalizme ve ırkçılığa karşı yaşlı kıtadan yükselen en büy¨k protesto gösterisiydi.

200 bin kişinin beklendiği gösteriye
bir milyon kişi katıldı!..

200 bin kişinin beklendiği eyleme katılımı polis ve sendikacılar 500 bin olarak belirtirken, eylemi düzenleyenler katılımın bir milyon kişiyi bulduğunu belirtiyorlar. Organizatörler eyleme yaklaşık 200 bin civarında bir katılım beklerken katılanların sayısının 1 milyona yaklaşması, küreselleşmenin yarattığı yıkıma ve emperyalist savaşa karşı oluşan tepkinin gücünü ve çapını ortaya koymakta.

Yürüyüşte akan kızıl bayrak seli içinde savaş karşıtı pankart ve dövizler hakim durumdaydı. Eylemle ABD ve İngiliz emperyalistlerinin Irak’a karşı başlatacağı savaşı destekleyen Berlusconi hükümeti de protesto edildi. Uçsuz bucaksız insan seli arasında solcu Sendikalar Birliği (CGİL), Sendikal Taban Komitesi Koordinasyonu (COBAS) ve Rifondazione Comunista’nın bayrak ve flamaları asıl ağırlığı oluşturuyordu.

İşletmelerinin kapatılması ve işten atılma planını da protesto eden Fiat işçileri tüm sendikaların kortejlerinde bloklar halinde yürüdüler. CGİL’in Palermo bölge komitesi kitlesel işten atılmalara karşı genel grev çağrısı yapan pankartlar taşıdı. Daha önce forumlardaki konuşmalarda da CGİL ve COBAS sözcüleri, Fiat krizine karşı tüm İtalyan işçi sınıfına, eylemli tepkilerini ortaya koyması için çağrı yapmışlardı.

Floransa yüksekokul öğrencileri de 10-15 bin kişiden oluşan bir blok oluşturarak yürüyüşe katıldılar.

Emperyalist saldırganlığa ve savaşa
karşı halklarla dayanışma

Eylemde Che Guevara’nın resminin bulunduğu bayrakların yanında Filistin bayrakları da dalgalanıyordu. Filistin halkı ile dayanışma ve İntifada, son süreçte tüm dünyada olduğu gibi İtalya’da da emperyalizme ve sermayenin her türlü saldırılarına karşı bir kavga çağrısı niteliği taşıyor. Eylemde Irak’a yönelik savaşa karşı sloganların yanında “Arjantin, Filistin yanındayız!” sloganlarının da atılmasıyla enternasyonalist dayanışmanın anlamlı bir örneği sergilendi.

Eylemin ana temasını Irak’a yönelik emperyalist savaş planlarını engellemek oluştursa da göstericiler, sosyal ve siyasal haklar, çevre sağlığı, sendikal hareketin sorunları, uluslararası finans kuruluşları ve bunların az gelişmiş ülkeler üzerindeki baskısı, yoksul ülkelerin borçlarının koşulsuz olarak silinmesi, yoksulluk, açlık ve ırkçılık ile ilgili talepleri de haykırdılar.

Floransa’daki bu büyük yürüyüşten sonra Avrupa Sosyal Forum örgütleyicileri 15 Şubat’ı "Avrupalılar’ın Irak savaşını protesto günü" ilan ettiler. Bu eylemden önce Avrupa genelinde, Aralık ve Ocak ortalarında olmak üzere, iki büyük savaş karşıtı yürüyüş daha yapılacak.

Sıra Türkiye halklarında!

Irak’a karşı savaş hazırlıklarının başlamasıyla birlikte ABD ve AB ülkelerinde savaş ve küreselleşme karşıtı mücadelede de gündeme oturdu. Yalnızca savaşa karşı çıkmakla kalmayan yanı sıra kendi ülkelerindeki iktidarları ve emperyalist-kapitalist sistemi de hedef alan gösteriler her geçen gün yüzbinlerce işçi, emekçi ve gencin katılımıyla kitleselleşip yayılmakta. Emperyalist-kapitalist ülkelerin metropolleri küresel yıkıma ve emperyalist savaşa karşı işçilerin birliği ve halkların kardeşliğinin sergilendiği gösterilere sahne olmakta.

Sıcak savaş bölgesi içinde yer alan ve küresel yıkımın yanında olası bir savaşta en ağır faturayı da ödeyecek olan Türkiye’nin emekçi halkları, başta ABD ve AB ülkeleri olmak üzere savaşa ve küreselleşmeye karşı tüm dünyada yükselen bu sese ortak olma sorumluluğuyla karşı karşıya. Bu açıdan da gerek Irak’a saldırı hazırlığında olan emperyalizme karşı gerek ise bu savaşın ortağı olan, kanımızı ABD’ye pazarlayan, İMF-TÜSİAD yıkım programlarıyla açlığı ve yoksulluğu dayatan sermaye iktidarına karşı 1 Aralık’ta alanları doldurmak için hazırlanalım.

Ya kapitalist barbarlık içinde çöküş, ya sosyalizm!