Ekim Gencligi ARSIVKIZIL BAYRAK
 
15 Kasım-15 Aralık '02
Sayı: 55
 İçindekiler
  Ekim Gençliği'nden...
  6 Kasım'ın gösterdikleri...
  Gençlik hareketinin gündemi.
  İstanbul'da 6 Kasım protestosu
  Ankara'da 6 Kasım protestosu
  6 Kasım protestoları...
  Savaşa karşı mücadeleyi yükseltelim!
  Floransa'da yüzbinlerce kişi kızıl bayraklar ve savaş karşıtı pankartlarla yürüdü
  Savaş partileri mecliste...
  ABD askeri olmayacağız!
  Savaş ve faiz bütçesi yıkım getirecek!
  Savaş karşıtı eylem ve etkinliklerden...
  Amerikan askeri olmamak, kardeş halkların kanını dökmemek için görev başına!
  Yeni hükümet kuruluyor!
  BDSP'nin Esenyurt mitingi...
  Düzen saldırılarına devam ediyor!
  KTÜ'de ÖTK seçimlerinin gösterdikleri...
  Büyük Zindan Direnişi'nin 3. yılı...
  ÖO direnişçisi Muharrem Kurşun'la konuştuk...
  ÖO direnişçisi Fatime Akalın ile konuştuk...
  Susurluk ve çete devleti
  Çocuk emeği sömürüsü
  "Stalingrad'dan Son Mektuplar"
  Avrupa'daki göçmen işçiler ve sorunları
  Alman Kasım Devrimi yol gösteriyor
  Saraylara savaş, kulübelere barış!
  Okur mektupları



 
 
Emperyalist savaş kapımızda...

Savaşa karşı mücadeleyi yükseltelim!

BM tasarısı neyi amaçlıyor

Savaş gündemi kendisini yoğun bir şekilde dayatıyor. ABD Irak’a yönelik müdahalede gün sayarken, dünya çapında ve ülkemizde önemli gelişmeler yaşanıyor.

ABD Irak’a yönelik saldırısında BM’nin desteğini arkasına alabilmek için daha önce iki kez tasarı sunmuştu. Tehditler savurarak bu tasarıları geçirmeye çalışmış, ama başarılı olamamıştı. Son tasarısı ise kabul edildi. Peki bu tasarıda değişik olan ne? Özde bir değişiklik yok, sadece diğer ülkeler ABD’nin gücüne bir kez daha boyun eğmişlerdir. Tasarı Irak’ın BM denetçilerine kapısını açmasını, Saddam’ın sarayları dahil her tarafın aranmasına izin verilmesini dayatıyor. Tasarı bununla da kalmıyor. Denetçilerin bulunduğu yerde Irak’ın hava ve kara gücü istek üzerine çekilmek zorunda. Ayrıca denetçileri BM’ye bağlı kuvvetler koruyacak. Dahası denetçiler Irak’lı bilim adamları ve ailelerinden ülkeyi terketmelerini isteyebilecek. Bunlar yapılmadığı takdirde Irak “ağır sonuçlara katlanacak. Bu tasarıyı Irak kabul etse de etmese de ABD’nin istediği olacak ve iki durumda da ABD bölgeye müdahale edecek. Burjuva medyanın yansıttığı gibi tasarı Irak’a verilmiş bir fırsat değil, kölece bir teslimiyet anlaşmasıdır.

Üstelik ABD ve İngiltere Irak’la zaten şu anda fiili olarak savaş halindeler. 7 Kasım Perşembe günü Bağdat yakınındaki El Kut ve Tallil bölgeleri vuruldu. Irak sivil insanların da saldırıda yaralandığını açıkladı.

Leş kargaları pay kapma yarışında

Irak Ulusal Kongresi adlı Amerikan güdümlü işbirlikçi oluşum ise pastadan pay kapma yarışında birbirine düştü. ABD’ye uşaklıkta sınır tanımayanlar daha şimdiden Irak’ı kendi aralarında paylaşamıyorlar. Şiiler ve Kürtler kendilerine parlamentoda daha az sandalye verildiği üzerinden birbirleriyle çekişiyorlar. Bu durum ABD’nin bölgeye müdahalesinin nasıl bir kargaşa ve kaos ortamı yaratacağının bir göstergesidir.

Amerikancı AKP tavrını açıkladı

Bu tabloda Türkiye’nin payı da ABD’ye kölece uşaklık etmek oluyor. Sandıktan tek başına iktidar olarak çıkan AKP’nin başbakan adayı Abdullah Gül, Der Spiegel dergisine yaptığı açıklamada, “Irak’ın kitle imha silahları Türkiye’yi doğrudan tehdit ediyor. Bu nedenle BM’nin kararı olursa, Irak’a yönelik olası bir askeri harekatı destekleyebiliriz” dedi. Bu da demektir ki, Türkiye bundan sonra göstermelik olarak bile Irak’a yönelik saldırganlığa muhalefet etmeyecektir. AKP tek başına iktidar olarak içte savaşın yıkımını, dışta ise saldırganlığı tam da burjuvazinin istediği şekilde dayatacaktır. Onun tek başına iktidarı, burjuvazi için istikrar, işçi ve emekçiler için ise daha fazla kan ve gözyaşı anlamına gelecektir.

Savaşa karşı muhalefet yükseliyor

9 Kasım günü İtalya’nın Floransa kentinde devasa bir savaş karşıtı gösteri yapıldı. Bir milyon civarında insan Irak’a yönelik saldırganlığı ve BM’nin onayladığı tasarıyı protesto etti. Ayrıca Amerika da dahil olmak üzere irili ufaklı onlarca gösteri düzenleniyor. Bir grup gösterici Caterpillar fabrikasını işgal ederek Filistin’e yönelik İsrail saldırısını protesto etti. İsrail’in Filistin’de ev yıkımında kullandığı buldozerleri üreten firmayı, buldozerlerin üzerine Filistinli kanını temsil eden kırmızı boyalar atarak teşhir ettiler. Tüm bu olaylar savaş karşıtı hareketin giderek yaygınlaştığını, geliştiğini ve sertleştiğini gösteriyor.

Türkiye’de üniversiteli gençlik de emperyalist savaşa duyarlı bir kesimi oluşturuyor. Okulların açılmasıyla beraber savaş karşıtı eylemler gerçekleştirildi. Belli bir kitlesellikle gerçekleşen 6 Kasım eylemlerinin temel gündemi de emperyalist savaştı. Gençlik 6 Kasım’da ABD saldırganlığına karşı öfkesini ortaya koydu.

Emperyalist savaşa karşı olan tepkimizi gür bir şekilde haykırabilmeliyiz. Adım adım savaş yaklaşırken, gençlik cephesinden buna karşı yapılacak her hazırlık, savaş gelip çattığında düzenin korkusunu büyütecektir. Korkularını gerçeğe çevirmek için harekete geçelim, tüm güç ve olanaklarımızı savaşa karşı tepkiyi örgütlemede yoğunlaştıralım.

Amerikan askeri olmayacağız!
Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!