7 Eylül 2007 Sayı: 2007/35(35)

  Kızıl Bayrak'tan
   Kapsamlı saldırılar dönemi ve
düzenin açmazları
  2. AKP hükümeti ve demokrasi beklentileri…
Yeni hükümet programı...
Devlet ve düzen cephesinden
barış mesajları!
1 Eylül Dünya Barış günü eylemlerle kutlandı...
Dünya Bankası’ndan yüksek öğrenimde “reform” talebi!
  12 Eylül karanlığı bugünün mayasıdır!
  Türk-İş’in Bakü toplantısı....
  İşçi-emekçi hareketinden...
  Seçimler ve yeni dönem / 4
  Yazılı medyanın işlevi ve güncel sorunları üzerine - U. Taner
  Mamak 4. Kültür Sanat Festivali üzerine...
  İşgalci İngiliz ordusu
Irak kentlerini terketti!
  Dünyadan kısa kısa...
  Ortadoğu’dan...
  Viktor Jara: “Biz kazanacağız!”
  Jose Maria Sison derhal serbest bırakılsın!
  Yeni döneme geleceği yaratacak olmanın umuduyla merhaba…
  Yılmaz Güney’i ölümünün 23. yılında saygıyla anıyoruz…
  Günlük Kızıl Bayrak sitesinin Ağustos ayı rakamları...
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

1 Eylül Dünya Barış günü eylemlerle kutlandı...

“Yaşasın halkların kardeşliği!”


1 Eylül Dünya Barış Günü ülke çapında gerçekleştirilen eylemlerle kutlandı. Eylemlerde “barış” talebi ile birlikte, Amerikan emperyalizmine karşı öfke ve halkların kardeşliği istemi öne çıktı.


Kadıköy’de “barış” şenliği

1 Eylül günü Kadıköy’de gerçekleştirilen barış şenliği saat 15.00’te Haydarpaşa Numune Hastanesi önünden yürüyüşle başladı. Kadıköy İskele Meydanı’ndaki programla devam etti. Eylem boyunca özellikle DTP kitlesi polisin keyfi müdahalelerine maruz kaldı.

DTP’nin diğer kurumlara nazaran kitlesel katılım sağladığı yürüyüş boyunca emperyalist işgal karşıtı sloganlar atıldı, halkların kardeşliği vurgusu ön plana çıktı.

DTP kortejleri alana girerken polisin keyfi uygulamalarıyla karşılaştı. “Detaylı üst araması” dayatan kolluk güçleri girişte bir kişiyi gözaltına aldı. Kitle, gözaltı saldırısına “Baskılar bizi yıldıramaz!” sloganıyla karşılık verdi.

Açılış konuşmasını Tertip Komitesi adına Mehmet Şakar yaptı. Program asker annesi Yıldız Ay’ın konuşmasıyla devam etti. Konuşma sivil polisler tarafından engellenmek istendi. Eylemin başından itibaren kürsüden yapılan konuşmalara tahammül edemeyen polis son olarak ses düzenini kapattırdı. Ses düzeninin kapatılmasıyla miting programı sonlandırıldı. Bu kaba müdahaleyi protesto etmek için sahneye DTP İstanbul milletvekili Sebahat Tuncel çıktı.

Devletin tahammülsüzlüğü eylemin ardından da sürdü. Polis panzerleri ve çevik kuvvet ekipleri eylem sonrası gözaltı avına başladı. Polis tarafından önceden tespit edilen onlarca kişi yaka paça gözaltına alındı.

Eylemde “Yaşasın halkların kardeşliği!”, “Katil ABD Ortadoğu’dan defol!”, “Barışa bir ses çift taraflı ateşkes!”, “Biji bıratiya gelan!”, “Biji Serok Apo!” sloganları atıldı. Mitinge 3500’e yakın kişi katıldı.

Kızıl Bayrak/İstanbul


Barış için insan zinciri

Reformist parti ve kurumlar 1 Eylül günü Taksim Tünel durağında saat 18.00’de biraraya gelerek 2 Eylül Kadıköy şenliğine çağrı yaptılar.

Tünel önünde toplanan kitle adına İHD Marmara Temsilcisi bir konuşma yaptı. Ardından insan zinciri oluşturularak Galatasaray Postanesi’ne kadar yürüyüş gerçekleştirildi. 400 kişinin katıldığı eylem Galatasaray Postanesi önünde son buldu.

Kızıl Bayrak/İstanbul


BAK’tan 1 Eylül açıklaması

BAK, 1 Eylül Dünya Barış Günü ile ilgili Taksim Galatasaray Postanesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklama “1 Eylül Dünya Barış Günü’nde barış savunucuları, savaş ve işgal karşıtları olarak, dünya ve ülkemiz için barış talebini yükseltiyoruz. Hepimiz barış için insan zincirinin birer halkasıyız. Savaşa ve işgale karşı barış, etnik çatışmalara karşı farklılıklarımızla bir arada yaşamayı savunacağız” sözleriyle sona erdi. Ardından Ufuk Uras bir konuşma yaptı.

Eylem boyunca “İncirlik kapatılsın, çocuk yuvası yapılsın!”, “Irak’ta işgale son!” ve “İran Irak olmasın!” sloganları atıldı.

Kızıl Bayrak/İstanbul

İHD’den 1 Eylül açıklaması

İHD Genel Merkezi, 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle basın açıklaması yaptı. Açıklamada, barış için günde 1 dolar harcanırken, silahlanma için günde 2 bin dolar harcandığını söylendi. Güvenlik gerekçe gösterilerek, her geçen gün dünyanın yeni bir coğrafyasının işgal edildiği ve insanlık ailesine ait tarihi zenginliklerin ve dokuların talan edildiği ifade edildi.


Bursa Barış Platformu’ndan 1 Eylül eylemi

Eylem saat 18.00’de Setbaşı/Mahfel önünden yürüyüşle başladı. “Irkçılığa, gericiliğe, şovenizme, savaşa karşı; barış, özgürlük, adalet için yürüyoruz!/ Bursa Barış Platformu” pankartının ardından yürüyen yaklaşık 200 kişilik kitle, “Savaşa hayır, barış hemen şimdi!”, “Yaşasın halkların kardeşliği!”, “Kahrolsun Amerikan emperyalizmi!”, “Katil ABD Ortadoğu’dan defol!” sloganları attı.

Yürüyüş kolunun Bursa Kent Müzesi önüne gelmesiyle programa geçildi. İlk olarak savaşı ve yeni bir dünya özlemini anlatan bir sunum, ardından basın açıklaması yapıldı. Açıklamanın ardından bir müzik grubunun söylediği türkülerle eylem sona erdi.

Kızıl Bayrak/Bursa


İzmir’de 1 Eylül Dünya Barış Günü eylemi

1 Eylül Cumartesi günü “Demokrasi ve Barış Bloku” tarafından eylem gerçekleştirildi. Konak Pier önünde toplanan yaklaşık 400 kişi sloganlarla Sümerbank önüne yürüdü. Yürüyüşe “Yaşasın Akdeniz Selçuk Nakliyat Ambarı direnişimiz!” pankartıyla katılan TÜMTİS, alanda da “Zafer savaşan emekçinin olacak!”, “ Yaşasın sınıf dayanışması!” sloganlarıyla dikkat çekti. Basın açıklamasının ardından Latin Amerika’dan iki sanatçı müzikleriyle etkinliğe katıldı.

Kızıl Bayrak/İzmir


Adana’da basın açıklaması

Adana’da biraraya gelen sendika, DKÖ, reformist çevreler ve devrimci gruplar 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle ortak bir yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdiler.

1 Eylül Cumartesi günü Adana 5 Ocak Meydanı’nda toplanan kitle “Yaşasın 1 Eylül Dünya Barış Günü!” pankartı arkasında yürüdü. Yolu trafiğe kapatan kitle İnönü Parkı’nda bir basın açıklaması yaptı. Eylem boyunca “Yaşasın halkların kardeşliği!”, “Yaşasın 1 Eylül Dünya Barış Günü!”, “Susma haykır savaşa hayır!”, “Hepimiz Kürdüz, hepimiz Ermeniyiz!”, “Türk, Kürt, Ermeni yaşasın halkların kardeşliği!” sloganları atıldı. Eyleme yaklaşık 130 kişi katıldı.

Kızıl Bayrak/Adana


Kayseri’de 1 Eylül

1 Eylül Dünya Barış Günü Kayseri’de bir basın açıklamasıyla kutlandı. Basın açıklaması, Kayseri’de oluşturulmaya çalışılan Demokrasi Platformu bileşenleri tarafından postane önünde yapıldı. Açıklamaya yaklaşık 60 kişi katıldı.

Açıklama KESK, DİSK/Genel-İş, Tümtis, Eğit-Der, Pir Sultan Abdal Derneği, EMEP, ÖDP ve İHD tarafından yapıldı. Açıklamada “Savaşa hayır, barış hemen şimdi!”, “Katil ABD Ortadoğu’dan defol!”, “Yaşasın halkların kardeşliği!” sloganları atıldı.

Kayseri/BDSP


Genel-İş’ten Barış Günü pikniği

DİSK/Genel-İş Sendikası Anadolu Yakası 3 No’lu Bölge ve bağlı 1, 2 No’lu şubeler 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde “Dostluk ve Dayanışma Pikniği” düzenlediler. Beykoz Korusu’nda düzenlenen pikniğe Kartal, Sarıgazi, Taşdelen, Kadıköy ve Beykoz’dan belediye işçileri katıldı.

İlk olarak Genel-İş Sendikası 1 No’lu Şube Başkanı Nevzat Karataş bir konuşma yaptı. Ardından sözalan Genel-İş Sendikası 2 No’lu Şube Başkanı Şahan İlsever, dünya çapında süren emperyalist işgallere ve kapitalist politikaların emekçi kitleler üzerindeki etkisine değindi.

Genel-İş Sendikası Anadolu Yakası 3 No’lu Bölge Başkanı Veysel Demir, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nün Hitler faşizmine karşı verilen mücadelenin bir ürünü olduğunu söyledi ve içinden geçilen sürecin faşizm dönemini aratmadığını vurguladı. Afganistan, Irak, Filistin ve daha birçok yerde süren emperyalist işgallere dikkat çekti ve emperyalizme karşı direnen halkların birleşik mücadelesinin altını çizdi.

Konuşmaların ardından piknik programı, Domane Dersim, Hasan Sağlam, Mercan Erzincan ve Erdal Bayrakoğlu’nun söylediği türkü va marşlarla devam etti.

Kızıl Bayrak/İstanbul



 

BDSP’nin 1 Eylül eylem ve etkinliklerinden...

“Kapitalizm savaş demektir, barış sosyalizmle gelecek!


İstanbul: “Barış sosyalizmle gelecek!”

İstanbul Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde Taksim Tramvay Durağı’nda “Kapitalizm savaş demektir, barış sosyalizmle gelecek!” şiarını haykırdı. Saat 13.00’te başlayan eylemde “Kapitalizm savaş demektir, barış sosyalizmle gelecek!/BDSP” imzalı pankart açıldı. “Emperyalizm yenilecek, direnen halklar kazanacak!”, “Bıji bıratiya gelan!”, “Yaşasın halkların kardeşliği!” sloganları atıldı, kızıl bayraklar taşındı.

Yapılan açıklamada emperyalist paylaşım kavgasının, acının, gözyaşının adresinin Ortadoğu olduğu söylendi ve emperyalist yalan makinesinin mazlum halklara karşı artan saldırıları vurgulandı. Türkiye’nin emperyalistlerin savaş üssüne çevrildiği, Türk devletinin emperyalist savaş aygıtı NATO’nun hizmetinde olduğu, Türk ordusunun kardeş halkların üzerine sürüldüğü ifade edildi. Dışarıda emperyalizme uşaklıkta sınır tanımayan Türk devletinin içerde de Kürt halkına karşı inkar ve imha siyasetinden vazgeçmediği belirtildi. Kürt halkının gaspedilen ulusal haklarına işçi sınıfı ve emekçi kitlelerin gaspedilen demokratik haklarının eşlik ettiği vurgulandı. Dünyada kalıcı barışı sağlamanın yolunun sınıf savaşımını yükseltmekten, işçi sınıfının iktidarını kurmaktan geçtiği belirtildi.

Açıklama “Demokratik hak ve özgürlük mücadelesinde birleşen ve savaşan işçi sınıfları, sosyalist iktidarlarını kurduklarında savaşları önleme gücüne de kavuşacaklardır. Türkiye işçi sınıfı emperyalistlerin davası için değil kendi davası için savaşmalı, dünyayı kalıcı bir barışa kavuşturmak için sosyalizm mücadelesini yükseltmelidir!” sözleriyle son buldu.

Kızıl Bayrak/İstanbul

Şakirpaşa İşçi Kültür Evi’nde 1 Eylül etkinliği

1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle Adana Şakirpaşa İşçi Kültür Evi’nde bir film gösterimi gerçekleştirdik. Açık alanda gerçekleştirmeyi planladığımız etkinliğimizi bir dizi teknik sorun nedeniyle İşçi Kültür Evi’nde yaptık.

“Emperyalist işgale ve savaşa karşı barış sosyalizmde!” şiarlı etkinliğimiz “Emperyalizm savaş demektir, barış sosyalizmde” isimli sinevizyon gösterimiyle başladı. Yeni bir dünyanın inşası mücadelesinde şehit düşenler anısına bir dakikalık saygı duruşunun ardından bir yoldaşımız konuştu. Bugün barış sözcüğünün en çok kullanılan ve kirletilen kavramlardan biri olduğunu, emperyalist haydutların dünyayı kan gölüne çevirirken bile bunu “barış” adına yaptıklarını söylediklerini, ancak gerçek barışın bu düzenin yıkılması ve sosyalizmin kurulmasıyla sağlanabileceğini belirtti. Ardından “Hayat güzeldir” filmini izledik.

Şakirpaşa İşçi Kültür Evi


Mamak’ta 1 Eylül etkinliği

Mamak İşçi Kültür Evleri Gençlik Komisyonu olarak, 1 Eylül akşamı Hacı Tek Mezar Bektaş-ı Veli Parkı’nda 1 Eylül Dünya Barış Günü gündemli bir etkinlik gerçekleştirdik.

Etkinliğin ön çalışmasını daha çok Mamak festivalinde ilişki kurduğumuz gençlik güçleriyle örgütledik. Gençlik komisyonu olarak çıkardığımız afişlerle çeşitli şiarların yeraldığı pankartları Tek Mezar ve Tuzluçayır yol ağzına astık. Ayrıca etkinliğe çağrı amacıyla kullandığımız anketlerin olumlu bir etkisi oldu.

Etkinlikte emperyalizmin savaş, açlık, yoksulluk ve yıkım olduğunu, gerçek barışın emperyalist-kapitalist sisteme karşı mücadele ile geleceğini vurguladık. Parka “Emperyalist kültüre, savaşa, yıkıma geçit vermeyeceğiz!”, “Ortadoğu halkları yalnız değildir!/İşçi Kültür Evleri”, “İşçilerin birliği halkların kardeşliği!/Mamak İşçi Kültür Evleri Geçlik Komisyonu!”, “Emperyalizm savaş demektir, barış sosyalizmle gelecek!/BDSP” şiarlı pankartları astık.

Etkinlik, Gençlik Komisyonu adına iki arkadaşın yaptığı konuşmalarla başladı. Mamaklı gençler geleceksizliğe, işsizliğe ve yozlaşmaya karşı mücadeleye çağırıldı.

Bertolt Brecht’in şiirlerinden oluşan dinletide kapitalizmin savaş, işgal ve yıkım demek olduğu dile getirildi. Önce Tiyatro Atölyesi ‘Atom’ oyununu sergiledi. Ardından Charlie Chaplin’in “Büyük Diktatör” filmi gösterildi. Etkinliğe 75 kişi katıldı.

Mamak İşçi Kültür Evi Gençlik Komisyonu


Sefaköy’de 1 Eylül etkinlikleri...

1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle “Kapitalizm savaş demektir, barış sosyalizmle gelecek!/BDSP” imzalı bildirileri Şahintepe ve Sefaköy İnönü Mahallesi’ndeki işçi ve emekçilere ulaştırdık. Dağıtım esnasında birçok işçi ve emekçi ile 1 Eylül Dünya Barış Günü, savaş, kapitalizm, sosyalizm vb. konularda sohbetler gerçekleştirdik.

Sefaköy İşçi Kültür Evi olarak 1 Eylül Dünya Barış Günü’nün anlam ve önemini anlatan bir pano hazırladık. 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde bölgemizde savaş karşıtı bir etkinlik yapmak amacıyla bir toplantı gerçekleştirdik, etkinlik programı hazırladık. Etkinliği el ilanlarıyla işçi ve emekçilere duyurduk.

Etkinlikte 1 Eylül’ün tarihçesini anlatan, emperyalist savaş, barış ve nasıl bir mücadele yürütülmesi gerektiğini anlatan bir konuşma yapıldı. Ardından “Geçemeyeceksiniz” adlı belgesel gösterildi. Programımız işçi arkadaşlarımız tarafından hazırlanan bir tiyatro oyunu ile devam etti. Küçük bir kardeşimizin söylediği “Hiroşima” adlı şarkı ve hep birlikte söylenen türkülerle sona eren etkinliğe 70 kişi katıldı.

Sefaköy İşçi Kültür Evi


 

Sermaye devleti sahte çözümlere bile yanaşmıyor!

DTP’nin her türlü engeli aşarak meclise girmesi ve üstlenmek istediği rol konusunda son derece açık konuşması, Kürt hareketinde “barış” umutlarını canlandırmış olabilir. Ne var ki, seçimden bu yana gördükleri muamele, meclisteki DTP’lileri büyük bir hayal kırıklığına uğratmış olmalı. Devlet bir kez daha, sahte bile olsa Kürt sorununda çözüm istemediğini göstermiş bulunuyor.

Kürt halkına karşı kirli savaşlarını gittiği yere kadar sürdürmek istiyorlar. Çünkü savaştan, terör edebiyatından besleniyor, ırkçı-gerici tabanlarını böyle güçlendiriyorlar. Çünkü, işçi ve emekçi kitleleri bu “olağanüstü” halde daha kolay yönetebildiklerini öğrenmiş bulunuyorlar.

Son yaşananlar bir kez daha göstermektedir ki, Türkiye’de Kürt sorununun kalıcı ve gerçek çözümü sosyalist bir işçi-emekçi iktidarıyla hayat bulabilir. Ancak gelinen aşamada bağımsız bir sınıf hareketinin gelişebilmesi için de Kürt sorununa el atmak gereklidir. Kürt sorunu Türkiye’de şovenizmle mücadelenin ayrılmaz bir parçası haline gelmiş durumdadır.

İşçi sınıfı gerçek ve kalıcı bir çözümü ancak kendi iktidarı koşullarında gerçekleştirebilir. Ancak, sömürgeci sermaye devletini Kürt halkına karşı yürüttüğü kirli savaştan caydırmak, dizginlemek de, yine sınıf hareketinin gücü sayesinde mümkün olabilecektir.

“İşçilerin birliği, halkların kardeşliği!” şiarı etrafında birleşen işçi ve emekçiler, diğer pek çok temel sorunla birlikte, “Kirli savaşa son!”, “Kürt halkına özgürlük!” “Özgürlük, eşitlik, gönüllü birlik!” şiarlarını yükseltmek, devletin dayattığı çözümsüzlüğe karşı işçi sınıfının çözümünü toplum gündemine taşımak durumundadır. Sermaye devletinin asla bitirmeye yanaşmadığı bu savaştan, her ulustan halklarımız zarar gördüğüne, derin yaralar aldığına göre, kirli savaşın sona erdirilmesi talebinin ve kardeşlik çağrılarının toplumda olumlu yankı bırakacağı açıktır.

Bugün sorun, bu taleplerin daha yüksek sesle, daha geniş sınıf kitleleri tarafından dile getirilmesinde, savunulmasındadır. Sınıf bilinçli işçi ve emekçiler görevlerine bu bilinçle ve daha sıkı sarılmalıdır.