7 Eylül 2007 Sayı: 2007/35(35)

  Kızıl Bayrak'tan
   Kapsamlı saldırılar dönemi ve
düzenin açmazları
  2. AKP hükümeti ve demokrasi beklentileri…
Yeni hükümet programı...
Devlet ve düzen cephesinden
barış mesajları!
1 Eylül Dünya Barış günü eylemlerle kutlandı...
Dünya Bankası’ndan yüksek öğrenimde “reform” talebi!
  12 Eylül karanlığı bugünün mayasıdır!
  Türk-İş’in Bakü toplantısı....
  İşçi-emekçi hareketinden...
  Seçimler ve yeni dönem / 4
  Yazılı medyanın işlevi ve güncel sorunları üzerine - U. Taner
  Mamak 4. Kültür Sanat Festivali üzerine...
  İşgalci İngiliz ordusu
Irak kentlerini terketti!
  Dünyadan kısa kısa...
  Ortadoğu’dan...
  Viktor Jara: “Biz kazanacağız!”
  Jose Maria Sison derhal serbest bırakılsın!
  Yeni döneme geleceği yaratacak olmanın umuduyla merhaba…
  Yılmaz Güney’i ölümünün 23. yılında saygıyla anıyoruz…
  Günlük Kızıl Bayrak sitesinin Ağustos ayı rakamları...
  Mücadele Postası.
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Tersane işçileri GİSBİR patronlarından hesap soruyor...

“Tersaneler cehennem, işçiler köle kalmayacak!”

Tuzla tersanelerde son birkaç hafta içinde peşpeşe iş cinayetleri yaşandı. Geçtiğimiz hafta elektrik çarpması sonucu iki işçi hayatını kaybetmişti. Bu hafta da Tuzla’da bulunan Aydınlı Yan Sanayi Sitesi’ndeki Umut Gemi’de bir işçi arkadaşımız daha iş cinayetine kurban gitti. Bayram Tatlı adlı taşçı formeni işçi, kablo tamiratı yaparken elektrik çarpması sonucu hayatını kaybetti.

Son iki hafta içinde 4 işçi iş cinayetine kurban gitti, onlarca işçi sakat kaldı. Tersane işçileri sadece iş cinayetlerine kurban gitmiyorlar, aynı zamanda asalak tersane patronlarının sınırsız baskı ve sömürüsüne de maruz kalıyorlar. Ağır çalışma koşulları altında kölece bir yaşama mahkum ediliyorlar. Kölece koşullarda çalıştırıldıkları halde hak ettikleri ücretleri verilmediği gibi sefalet ücretleri dahi ödenmiyor. Ücret gaspları ise genel bir uygulama tersanelerde... İşte bu sorunlara ve saldırılara karşı Tuzla tersaneler cehenneminde örgütlenen ve mücadele eden Tersane İşçileri Birliği, her gün yaşanan iş cinayetlerine ve ücret gasplarına karşı çeşitli taleplerle dişe diş ve kararlı bir mücadele yürütüyor, eylemler örgütlüyor.

Bu eylemlerden ilki 2 Eylül günü Taksim Emek Sineması önünde saat 14.00’te gerçekleşti. Yaklaşık 150 tersane işçisi, “Artık yeter iş cinayetlerine son!”, “Tersanelerde sigortasız çalışmaya, iş cinayetlerine son!/Tersane İşçileri Birliği” pankartı ve “Katil GİSBİR hesap verecek!”, “Artık ölmek istemiyoruz!”, “Tersaneler cehennem işçiler köle kalmayacak!”, “1 haftada 4 ölüm, kahrolsun ücretli kölelik düzeni!”, “Cabbar Ongun, Güney Akarsu, Cengiz Tatlı, Kenan Kara sıradaki kim?” dövizleriyle yürüyüşe geçtiler.

Tersane işçileri, “Artık ölmek istemiyoruz!”, “Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!”, “Katil GİSBİR hesap verecek!”, “Ücret haktır, gaspedilemez!”, “Sigorta haktır, gaspedilemez!”, “Tersaneler cehennem, işçiler köle kalmayacak!” sloganlarıyla Galatasaray Postanesi önüne kadar yürüdüler.

Haykırdıkları gür sloganlarla meydana doğru yürüyen işçilere çevrede bulunan işçi ve emekçiler de alkışlarla destek verdi. Kolluk güçleri, tersane işçilerinin Galatasaray Postanesi’ne kadar yaptığı yürüyüşü engelleyemedi.

Galatasaray Postanesi’nin önünde ilk olarak Tersane İşçileri Birliği Yönetim Kurulu üyesi Cahit Atalay bir konuşma yaptı.

Atalay yaptığı konuşmada, tersanelerde son on gün içerisinde 4 işçinin öldüğünü ve 3 işçinin sakat kaldığını vurguladı. Bunun sorumlusunun üç kuruşluk iş güvenliği tedbirlerini almayan tersane patronları olduğunu belirtti. GİSBİR’in tersane işçilerini sigortasız, sendikasız ve kölece çalışma koşullarına mahkum ettiğini söyledi.

Cahit Atalay, “Dün 1 Eylül Dünya Barış Günü’ydü. Emperyalistler yüzbinlerce kişiyi ‘barış ve özgürlük’ adına katlediyor. Tersane cehennemlerinde ise hergün bir işçi arkadaşımız ölüyor ya da sakat kalıyor. Bizler Tersane İşçileri Derneği olarak böyle bir günde GİSBİR’e karşı savaş açacağız” diyerek konuşmasını tamamladı.

Ardından Tersane İşçileri Birliği Başkanı Zeynel Nihadioğlu tersane işçileri adına basın açıklamasını okudu. Günde 10-12 saat ağır çalışma koşullarında, düşük ücretle kölece gibi çalışmaya mahkum edildiklerini, ücretlerin düşüklüğü yetmezmiş gibi bir de ücretlerin gaspedildiğini ya da aylar sonra ödendiğini dile getirdi. Tersanedeki ölümlerin baş mimarının tersane patronları olduğunu, ilkel ve yıpranmış aletlerle çalıştırıldıklarını, kullandıkları makinalarının bakımının on yıldır yapılmadığını ve taşeronların iş yetiştirme telaşıyla iş güvenliği ile ilgili tedbirleri almadıklarını ve tüm bunların sonucu olarak her gün tersanelerden tabutların birer birer çıktığını vurguladı.

Tersanede yaşanan katliamlara sessiz kalmayacaklarını ve GİSBİR’e karşı mücadele edeceklerini vurgulayan Nihadioğlu, mücadele taleplerini sıraladı.

Açıklamanın ardından pankartlar ve dövizler açılarak Odakule’den TRT binasına kadar sloganlı bir yürüyüş gerçekleştirildi. Eylem TRT binası önünde sona erdi.

Tersane İşçileri Birliği, 3 Eylül sabahı Desan Tersanesi önünde iş cinayetlerini protesto eden bir basın açıklaması daha gerçekleştirdi. Bekir Özmen adlı işçinin DESAN Tersanesi’nde elektrik çarpması sonucu yaşamını yitirmesi üzerine gerçekleştirilen eylem Tuzla Gemi Tersanesi önünden DESAN Tersanesi’ne yürüyüşle başladı.

“Sigortasız çalışmaya ve iş cinayetlerine karşı örgütlü mücadeleye!/TİB-DER” imzalı pankart açan 50 işçi yolun tek şeridini trafiğe kapattı. İşçiler yol boyunca diğer tersanedeki işçilere örgütlü mücadele çağrısı yaptıtılar. DESAN Tersanesi önünde çevik kuvvetin ablukası dikkat çekti. Tersane önünde yapılan ajitasyon konuşmaları sonucunda eyleme katılan işçiler oldu. Tersane önünde işçilerin sayısı arttı, 80 işçi açıklamaya katıldı.

Açıklamadan önce DİSK Genel- İş Anadolu Yakası 3 No’lu Bölge Başkanı Veysel Demir kısa bir konuşma yaptı. Demir konuşmasında, kârlarını düşündükleri için iş güvenliği tedbirleri almayan tersane patronlarının ölümlere neden olduğunu dile getirdi. DESAN Tersanesi’nin iş cinayetleri konusunda sicilinin kirli olduğunu ifade etti. Daha önce ücret gaspı nedeniyle Limter-İş Sendikası’yla birlikte gemi işgali gerçekleştiğini söyledi. Tersane İşçileri Birliği’ni yükselttiği mücadele nedeniyle tebrik etti.

Ardından Tersane İşçileri Birliği Derneği Başkanı basın açıklamasını okudu. Açıklamada iş cinayetlerinden tersane patronlarının sorumlu olduğu vurgulandı. Yürüyüşte ve eylemde sık sık “Katil DESAN/GİSBİR hesap verecek!”, “Tersane işçisi köle değildir!”, “Artık ölmek istemiyoruz!”, “Yaşasın TİB-DER, yaşasın birlik!” sloganları atıldı.

Eyleme DİSK Genel-İş Anadolu Yakası 3 No’lu Bölge Başkanı Veysel Demir, Genel- İş Sendikası Anadolu Yakası 2 No’lu Şube Başkanı Şahan İlsever, Alınteri okurları, Mücadele Birliği Platformu ve BDSP destek verdi.

Kızıl Bayrak/İstanbul