30 Mart 2007 Sayı: 2007/12(12)

  Kızıl Bayrak'tan
   Kontrgerilla katliamının 30. yılında Taksim yasağı kırılmalıdır!..
  Sermaye devleti kendini tahkim ediyor
Düzen siyaseti keskin bir çatışmanın arifesinde!
Dink cinayetinde yeni ipuçları da devlete uzanıyor
Hüsnü Mübarek-Necdet Sezer buluşması...
 Newroz Türkiye’nin dört bir yanında coşkuyla kutlandı...
  Gençlik’ten Newroz kutlamaları...
  İşçi-emekçi hareketinden...
  “GATS ve AB Uyum Sürecinde Meslekler Nereye?” Sempozyumu 3. hazırlık toplantısı…
  “GATS ve AB Uyum Sürecinde Meslekler Nereye?” Sempozyumu ve İstanbul TMMOB yöneticilerinin tutumu üzerine kamuoyuna zorunlu bir açıklama…
  İddialı, etkili ve başarılı bir kampanya çalışması örneği...
  Gençlik hareketi...
  Birleşmiş Milletler savaş kundakçılarının güdümünde!
  Emperyalist güçler Filistin sorununa
çözüm mü arıyor?
  Sınıf hareketi...
  Devrimci yurtsever gençlik, durumu,
görev ve sorumlulukları / IV
  Bültenlerden...
  Mücadele postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

İşçi-emekçi hareketinden...


Akmercan işçileri kazandı!

İnsanca yaşamaya yeten maaş, servis hakkı, uzun çalışma saatlerinin azaltılması gibi talepleri uğruna mücadele etikleri için 8 ay önce işten atılan Akmercan işçilerinin verdiği hukuk mücadelesi 20 Mart günü Eyüp Adliyesi’nde kazanımla sonuçlandı. İşten atıldıkları ilk günden beri patronun ve kolluk güçlerinin her türlü baskısına maruz kalan Akmercan işçileri, işten atıldıkları gün fabrika önünde grev çadırı kurarak direnişe geçtiler.

25 Mart günü Gazi Hastanesi’nin önünde biraraya gelen Akmercan işleri sloganlarla toplantının yapılacağı yere yürüyüşe geçtiler. Yürüyüş boyunca “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “İşçiyiz, haklıyız, kazanacağız!”, “İşçiler kardeş patronlar kalleş!” sloganlarını atan işçiler daha sonra bir toplantı yaparak bundan sonra neler yapacaklarını tartıştılar.

İşçilerin avukatı, patronun temyize gidebileceğini, eğer gitmezse işçilerin çalışmadığı aylar için ücretlerinin verileceğini, işe geri alınacaklarını ifade etti. Ardından Mücadele Birliği Platformu temsilcisi bir konuşma yaptı. Haftaya yapılacak yürüyüşün ardından bir toplantı daha yapılması kararı alındıktan sonra toplantı sona erdi.

Kızıl Bayrak/GOP


Körfez Öğretmenevi’nde grev!

DİSK OLEYİS Sendikası’nda örgütlenen Körfez Öğretmenevi çalışanları 15 gündür işyerlerinin önünde eylem yapıyorlar. Sendikanın 11 Ekim ‘06 tarihinde yetkiyi almasının ardından başlayan TİS görüşmelerinde Öğretmenevi yönetimi yalnızca Bölge Çalışma Müdürlüğü tarafından atanan resmi arabulucu ile gerçekleştirilen toplantıya katıldı. Anlaşma sağlanmadığı için 14 Şubat’ta ilan edilen grev 23 Mart’ta uygulanmaya başladı.

Greve çıkma nedenleri şöyle sıralanıyor:

1. İşçilere DİSK’e Bağlı OLEYİS Sendikası’ndan istifa etmeleri karşılığında para teklif edilmektedir. İlçe Milli Eğitim Müdürü işçilere, “bu Öğretmenevi’ne bu sendikayı hiçbir koşulda sokmayacağını” söyleyerek gözdağı vermektedir.

2. Üyeler, kendilerine hiçbir bildirimde bulunmaksızın, yalan ve iftiralarla suçlanarak işten çıkarılmaktadır. Körfez Öğretmenevi’nde bir ay içinde 5 işçi işten çıkarılmıştır. Bunun anlamı açıktır: Büyük bir pervasızlıkla sendika ve sendikalı işçi düşmanlığı yapılmaktadır.

3. Sendikalı işçilerin iş akitleri her türlü bahaneden yararlanılarak feshedilmekte, yerlerine AKP yandaşları alınmaktadır. Öğretmenevi yöneticileri ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilçedeki bürokratları, hem sağcı solcu ayrımı ve partizanlık yaparak, hem de sendikalı işçileri işten çıkarıp, yerlerine AKP yandaşlarını işe alarak ayrımcılık yapmaktadırlar.


Tez-Koop İş: “4-B değil, kadro istiyoruz!”

Tez-Koop-İş Sendikası 2 No’lu Şube, 22 Mart günü Cerrahpaşa Hastanesi’nde yaptığı basın açıklaması ile “4- B Yasa Tasarısı’nı” protesto etti. Hastane bahçesinde toplanan sendika üyeleri, “4-B değil, kadro istiyoruz!”, “İşsiz kalmak istemiyoruz!”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber hiçbirimiz!”, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz!” sloganlarını attılar.

Basın açıklaması öncesinde konuşma yapan şube başkanı Rabia Özkaraca, işyerlerinde üç haftadır eylem yaptıklarını, bundan sonraki eylemleri Türk-İş ve AKP önlerinde yapacaklarını açıkladı. Sendika konfederasyonlarının 4-B Yasası’na karşı söz dışında herhangi bir mücadele pratiği içinde olmadıklarını, konfederasyonların bu tutumunun işçilerin suskunluğundan kaynaklandığını belirtti. İşçiler bu konuşma sonrasında “Türk-İş uyuma işçine sahip çık!”, “Kahrolsun sendika ağaları!”, “Suskun Türk-İş istemiyoruz!” sloganlarını attılar.

Ardından Tez-Koop-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şube Sekreteri Selahattin Karakurt tarafından basın açıklaması okundu. Eyleme Koop-İş ve Tez-Koop-İş 4 No’lu Şube destek verdi. Yaklaşık 75 kişinin katıldığı eylem, haftaya Türk-İş Bölge Temsilciliği önünde yapılacak açıklamaya destek çağrısı ile sona erdi.

Kızıl Bayrak/İstanbul


Sendikal faaliyete saldırı!

Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı Yıldırım Beyazıt Vergi Dairesi Müdürlüğü’nde çalışan ve BES Ankara 2 No’lu Şube üyesi olan işyeri temsilcileri, işyerinde sendikanın yayını olan bülten ve anket formunu dağıttıkları için 6 Mart’ta “Devlet memurluğundan çıkartılma” cezası aldılar. Sendikaya ait belgelerin “siyasi ve ideolojik amaçlı” olduğu ileri sürülüyor.

BES tarafından yapılan açıklamada, kamu emekçilerinin mücadelesinden rahatsız olanların farklı yöntemlerle emekçilerin karşısına çıktıkları dile getirildi. 17 yıllık mücadele tarihinde yüzbinlerce emekçinin ceza aldığını, yüzlercesinin görevine son verildiğini, yürütülen mücadeleler sonucu hukuksal davaların kazanıldığını, siyasi iktidarlara gereken yanıtın verildiğini dile getiren BES, tüm bunlardan ders çıkarmayan AKP hükümetinin 4,5 yıllık icraatı döneminde kamu hizmetlerinin tasfiye sürecini hızlandırdığı ifade edildi. Bu uygulamalara karşı hakkını arayan muhalif kesimlere yönelik anti-demokratik tutum ve uygulamaların devam ettiği vurgulandı.


Emekli-Sen Şube Kongreleri tartışmalı geçiyor...

DİSK’e bağlı Tüm Emekliler Sendikası Marmara Şubeleri Mart ayı içerisinde kongrelerini gerçekleştiriyorlar. Şube kongreleri sendika içi tartışmalara yol açtı. Tartışma, geçtiğimiz aylarda Beyoğlu Şube Başkanı Hasan Kaşkır ve Kartal Şube Başkanı Emir Babakuş’un Genel Merkez Yönetim Kurulu kararıyla şube başkanlık görevlerinden alınmasından kaynaklanıyor.

Şube kongrelerinde Genel Merkez yönetiminin DİSK’in kuruluş ilkelerine uymadığı, sendikal demokrasiye zarar verdiği, farklı anlayışlara karşı tasfiyeci tutumu eleştiriliyor.

Ekim ayında Ankara’da “Artık bıçak kemiğe dayandı!” diyerek alanlara çıkan Emekli-Sen’in Marmara şubelerindeki tartışmalar özellikle miting sonrasında şiddetlendi. Marmara şubelerinin sendikal disipline uymadığını iddia eden Genel Merkez, şube yönetimleri tarafından desteklenen ve emeklilerin temel hak ve talepleri uğruna mücadele veren Beyoğlu ve Kartal Şube başkanlarını görevden alarak tabanın iradesini hiçe saydı.

En son yapılan Kocaeli, Beyoğlu ve Aksaray Şube kongrelerinde yapılan konuşmalarda genel merkez yönetiminin tasfiyeci tutumu sert eleştirilere tabi tutuldu. Genel Kurulu’nu 31 Mart günü saat 11.00’da TMMOB Kartal Temsilciliği’nde yapacak olan Emekli-Sen Kartal Şubesi’nde de genel kurulun hareketli geçmesi bekleniyor.


Eşit statü ve kadro istiyoruz!

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi çalışanları bir süredir tek, eşit statü ve kadro talebiyle yürüttükleri imza kampanyasını sonlandırdılar. “Tüm sağlık çalışanlarına kadro!” talebiyle toplanan imzalar 22 Mart günü Maliye Bakanlığı’na ve TBMM’ye gönderildi.

Sağlık-İş’in yanısıra SES temsilcilerinin de katıldığı basın açıklamasında sağlık çalışanlarına dayatılan iş güvencesizlik teşhir edildi. Açıklamada “Tüm sağlık emekçilerine tek ve eşit statü kadro” talebi ile meclis gündemindeki yasa tasarısının, maliye vizeli sağlık çalışanları dışında, sözleşmeli, 4-b, taşeron şirket işçisi statüsünde çalışan tüm sağlık emekçilerini kapsayacak şekilde genişletilmesi gerektiği dile getirildi. Yasanın 4-b olarak değil kadrolu istihdam şeklinde düzenlenmesi gerektiği vurgulandı. Eylemde “Güvenceli iş, güvenceli gelecek!”, “4-b değil kadro istiyoruz!” sloganları atıldı.


Ders ücretlerinin gaspına hayır!

Eğitim-Sen Adana Şubesi 24 Mart’ta Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 657 ve 439 sayılı yasalarda değişiklikler yapılması, eğitim emekçilerinin ders ve ek ders ücretlerinin gaspedilmesine karşı yürüyüş yaptı. Saat 12.30’da Eğitim-Sen Adana Şubesi’nin önünde toplanan eğitim emekçileri, Atatürk Caddesi’nin bir kısmını trafiğe kapatarak sloganlarla İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yürüdüler. Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklamasını Şube Başkanı Güven Boğa okudu. Ders ve ek ders ücretlerinin gaspına karşı mücadele edeceklerini vurguladı. Acıklamanın sonunda Adana’da 7 Nisan günü saat 13:00’te Mimar Sinan Açıkhava Tiyatrosu önündeki toplanmanın ardından gerçekleştirilecek yürüyüşe ve bölgesel mitinge katılım çağrısı yapıldı.

Kızıl Bayrak/Adana


Yapı-Yol Sen 12 Nisan’da iş yavaşlatıyor

13-14 Aralık ‘07 tarihlerinde otoyol ve köprülerde iş yavaşlatma eylemi gerçekleştiren Yapı-Yol Sen üyeleri otoyol ve köprülerin özelleştirilmesine karşı 12 Nisan günü de iş yavaşlatma eylemleri gerçekleştirecek. Eylem, yargı kararı doğrultusunda görev tazminatı uygulamasına geçilmemesine, Maliye Bakanlığı’nda bekletilen ek ödeme yasa taslağının yasalaşmamasına, tapu kadastro çalışanlarına döner sermayeden pay verilmemesini öngören yasa taslağına ve fiili hizmet kanun teklifinin yasalaşmamasına karşı yapılacak.


Geçici personele zam!

Haber-Sen’in bir süredir TRT üzerinden yürüttüğü işçi sayılmayan geçici personelin ücretlerinin artırılması mücadelesi kısmi kazanımla sonuçlandı. Haber-Sen’in TRT Yönetim Kurulu ile 22 Mart tarihinde yaptığı toplantıda konuyla ilgili karar onaylandı. Sendika tarafından yapılan açıklamada bu kazanımın geçici bir çözüm olduğu vurgulandı. Sendika işçi sayılmayan geçici personelin kadroya alınması gerektiğini dile getirdi. TRT Yönetim Kurulu’nun onayladığı karar geçici personelin ücretine yüzde 50 zam öngörüyor.


Haber-İş temsilci toplantısı

Haber-İş Konya Şubesi’nde temsilci toplantısının ardından, 23 Mart’ta Ankara Merkez Şubesi’ne bağlı İncesu Telekom Müdürlüğü işçileri ile, 26 Mart’ta Haber-İş Antalya Şubesi temsilcileri ve İl Telekom Müdürlüğü işçileri ile, 27 Mart’ta ise Telekom Ankara İl Müdürlüğüne bağlı işyerlerinde çalışan işçiler ile toplantılar yapıldı.

Toplantılarda konuşma yapan Genel Başkan Ali Akcan sendikal birlik ve beraberliğin öneminden sözetti. Sendikanın bu sözleşme döneminde Türk Telekom’da aynı statüde ve aynı hizmet yılına sahip çalışanlar arasındaki ücret farklılıklarının giderilmesi için uğraşacaklarını dile getirdi. Eşit işe eşit ücret talebinin en büyük hedefleri olduğunu vurguladı. TİS görüşmelerinde kazanılmış haklara yönelik saldırı olduğunda ise yasaların kendilerine tanıdığı her türlü yetkiyi kullanacaklarını dile getirdi.


Hatay’da ek ders ücreti eylemi

Hatay Eğitim-Sen üyesi emekçiler Ek Ders Ücretleri Yönetmeliği’ne karşı 24 Mart günü Hatay İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde eylem yaptılar. Yönetmeliği protesto eden emekçiler Bakanlığı teşhir ettiler. Emekçilerin zaten düşük ücret aldıklarını, bu yönetmelikle bakanlığın emekçilerin cebine göz diktiğini vurguladılar. Yaklaşık 200 emekçinin katıldığı eylemde Şube Başkanı Kasım Birtek bir konuşma yapt; bu uygulamayı asla kabul etmeyeceklerini, mücadelelerinin devam edeceğini vurguladı. Eylem sloganlarla sona erdi.


BES 7 Nisan’da yürüyor!

Büro Emekçileri Sendikası (BES) 7 Nisan’da Maliye Bakanlığı’na yürüyecek.

BES, maliyede, adliyede, SGK’da, İçişleri Bakanlığı’nda çalışanları bölen ayrımcı uygulamalara, ücret farklarına karşı, iş güvencesi, kadrolu istihdam, sözleşmeli kölelik yasalarına, sosyal güvenlik ve sağlıkta yıkım yasalarına dur demek, eşit işe eşit ücret için 7 Nisan’da Maliye Bakanlığı’na yürüyecek, taleplerini TBMM’ne sunacak.


THY AO’da 2. ve 3. oturum

THY 21. dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin 2. oturumu 22 Mart günü yapıldı. Sendikanın teklif etmiş olduğu 3. Madde ile 25. Madde’ye kadar olan bölüm görüşüldü. Görüşülen maddeler arasında üyelere eşit işlem yapılması, sendika üyeliğinin güvencesi, sendika temsilcisi ve görevlilerinin iş güvencesi, sendika baştemsilcilik odaları, sendikal izinler, uyuşmazlıkların çözümü, saklı haklar, yıllık ücretli izinlerin ve sürelerinin belirlenmesi, mazeret ve evlenme izni gibi başlıklar bulunuyor.

3. oturum ise 27 Mart’ta yapıldı. 26. maddeden başlayarak 47. maddeye kadar olan bölüm görüşüldü. İşveren sosyal yardımlarda bir öneri sunmadı. Sosyal haklarla ilgili maddeleri ücretlerle ilgili maddelerle birlikte değerlendirdiğini ifade etti.

4. oturum ise 3 Nisan günü saat 14.30’da THY Genel Müdürlüğünde yapılacak.

Kızıl Bayrak/İstanbul


Yol-İş’te gergin kurul

Türkiye Yol-İş Sendikası İstanbul 1 No’lu (Kadıköy) Şubesi 24 Mart günü, dört yılda bir gerçekleştirdiği Olağan Genel Kurulu’nun 8.’sini düzenledi.

Kurulda, yeni işe giren işçilerin eski işçilerin aldığı ücretin yarısını alması ve sendika yönetiminin bu konudaki tutumu protesto edildi. Sendika yönetiminin yeni işe giren işçilere ölümü göstererek sıtmaya razı etme anlayışını eleştiren işçiler salonda “Eşit işe eşit ücret!”, “2. ücret skalasına hayır!/Karayolu İşçileri” imzalı pankartlar açtılar. İşçiler bu eşitsizliğin kabul edilemez olduğunu ifade ettiler.

Kurul Şube Başkanı Ali Akdağ’ın açılış konuşmasıyla başladı. Kurulda, Şube Başkanı Ali Akdağ ve Şube Genel Sekreteri Hasan Kaya Gülyaşar ile Şube Mali Sekreteri Ali Eraslan ve Erdem Arcan’ın yeraldığı iki liste yarıştı. Divan Başkanlığı’nı Türkiye Yol-İş Sendikası Genel Başkanı Fikret Barın’ın yaptığı kurulda muhalif listeyi destekleyenlerle eski yönetimi destekleyenler arasında atışmalar yaşandı.

Barın, karayolu işçilerinin salonda pankart açmasını eleştirdi. Örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmadan sendikaların yaşayamayacağını söyleyen ve işçilerin yaşadıkları sorunlara çözüm sunmaktan uzak olan konuşması işçiler tarafından “Hükümetin sözcüsü olma!” şeklinde yanıtlandı. Muhalif listeyi destekleyen, özelleştirmelere karşı mücadele çağrısı yapan konuşmalar salondan büyük alkış aldı.

Kurul’un ikinci bölümü muhalif listeden aday olan Ali Eraslan’ın konuşmasıyla başladı. Eraslan, küresel sermayenin saldırdığını ve kurulun zor bir dönemde yapıldığını vurguladı. Sendikal hareketin yaşadığı tıkanıklığı sınıf çıkarlarını koruyacak şekilde aşmak için Genel Kurul’un önemli olduğunu vurguladı.

Eraslan’ın sunduğu mücadele programı şöyle: Birkaç ayda bir işyeri ziyaretleri gerçekleştirmek; acil durumlarda hızla toplantılar gerçekleştirmek; iç eğitim çalışmasına ağırlık vermek; her yıl piknik vb. moral etkinlikler gerçekleştirmek; genç işçi eğitim atölyesi oluşturmak; işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda eğitim seminerleri düzenlemek; hak ve ödün vermeyen bir mücadele anlayışını hakim kılmak; taşeron işçilerle ilişki kurulmasını sağlamak; İstanbul’daki diğer sendika şubeleriyle sendikal ve sınıfsal dayanışması içerisinde olmak; işçi sınıfının birlikteliğini sağlamak.

Eraslan konuşmasını bitirirken, sendikanın kiraya verdiği bir yerin 2006 yılının Mayıs ayından itibaren kâr ettiğini ve sağlanan gelirin sendikanın kasasına girmediğini belgeleriyle Kurul’a sundu. Bunun üzerine Sendika Şube Genel Sekreteri Hasan Kaya Gülyaşar kürsüye çıkarak uzun bir konuşma yaptı. Konuşmasını daha çok demagojik ve kişisel bir takım olaylar üzerinden yapan Gülyaşar ile muhalif listeyi destekleyenler arasında gerilimler yaşandı.

Genel Kurul’da son konuşmayı yeniden yönetime aday olan Ali Akdağ yaptı. Muhaliflerin iddialarını yalanlayan Akdağ, doğru kararı delegelerin vereceğini söyledi.

Kürsü konuşmalarının ardından oylamaya geçildi. Ali Akdağ’ın yeniden Şube Başkanlığı’na, Hasan Kaya Gülyaşar’ın ise Şube Sekreterliği’ne aday olduğu liste, muhalif listeden 7 oy fazla alarak, 52 oya karşı 59 oyla seçimi kazandı.


Tuzla Deri’de eylem...

Sendika yoksa üretimde yok!

Geçtiğimiz günlerde sendikalaştıkları için işten atılan ALKOÇ işçileriyle dayanışmak ve sendikaya dönük olan saldırıları protesto etmek için 22 Mart günü Tuzla Organize Deri Sanayi’nde bir basın açıklaması gerçekleştirildi.

Eylem son işten atmaların yaşandığı Bilal Alkoç’a ait ALKOÇ deri önünde bir araya gelinmesiyle başlyadı. Öğle arası olduğundan dolayı diğer işyerlerin gelmeleri sloganlarla beklenildi. ALKOÇ Deri önünde beklerken jandarmanın yoğun ablukası ve zorba tavrı dikkat çekti. ALKOÇ önünde açıklama yaptırmak istemeyen jandarmayla yapılan görüşmeler sonuç vermeyince kısa süreli gerginlikler yaşandı. Bu arada Sendikanın Tuzla Şube başkanı Binali Tay gözaltına alınmaya çalışıldı. Kitlenin öfkeli tavrı karşısında Jandarma geri adım atmak zorunda kaldı.

Bir süre beklendikten sonra açıklamanın yapılacağı yere doğru yürüyüşe geçildi. İşyerlerinden çıkan işçiler sloganlarla değişik kollardan gelerek açıklama alanı olan eski traktörler garajında buluştu. Burada eyleme destek veren kurumların isimleri tek tek okundu. İlk sözü Deri-İş Sendikası Tuzla Şube Başkanı Binali Tay aldı. Tay konuşmasında emperyalistlerin Ortadoğu’daki saldırgan tutumundan bahsetti. Sermayenin sendikal haklara yönelik saldırgan tutumuna değinerek deri patronlarına seslendi ve deri sanayinde sendikasız tek bir işyeri kalmayıncaya kadar mücadelelerini sürdüreceklerini açıkladı. Bunun için işçilere görev ve sorumluluklar düştüğünü ifade eden Tay aynı zamanda, barışı savunmak gibi en demokratik tepkileri dile getirenlerin bile devletin şiddetine maruz kaldığı, gözaltına alındığını ve tutuklandığını ifade etti. Ardından söz alan Deri- İş sendikası Genel Başkanı Yener Kaya, sendikalara yapılan saldırılara karşı deri işçisinin yıllardır mücadele içerisinde olduğunu, Deri-İş sendikasının direniş bağlamında güçlü bir tarihe sahip olduğunu vurguladı. Patronun toplu iş sözleşmesini çıkmaza soktuğunu belirten Kaya, toplusözleşme masasına oturana kadar mücadelelerini sürdüreceklerini belirtti. Deri-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Musa Servi ise emperyalistlerin Ortadoğu’daki saldırgan tutumuna değindi ve Ortadoğu halklarıyla dayanışma çağrısında bulundu. Deri patronunun sendikalarına dönük tahammülsüz ve saldırgan tutumuna karşı işçilerin sendikalarını daha fazla sahiplenmesi gerektiğini ifade ederek, atılan 8 işçinin işe geri alınmasını istedi.

500’ü aşkın işçinin katıldığı eylemde sık sık “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!”, “ALKOÇ işçisi yalnız değildir!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Sendika yoksa üretim de yok!” sloganları atıldı.

Eyleme Tersane İşçileri Birliği Derneği, TÜMTİS İstanbul Şube yöneticileri, Limter-İş, Tuzla DTP, Emekli-Sen kartal yöneticileri, Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği katılarak destek verdi.

Kızıl Bayrak/Kartal