22 Eylül 2006 Sayı: 2006/37 (37)
  Kızıl Bayrak'tan
   Özgürlüğün yolu emperyalizme ve her türden gericiliğe karşı birleşik devrimci mücadeleden geçer
  Diyarbakır halkı devlet terörüne boyun eğmedi
  Uzun soluklu bir mücadeleye hazırlanmalıyız
  Sendikacılar Miami'ye, askerler Lübnan'a!
  İMF-TÜSİAD patentli sosyal yıkım programlarına geçit vermeyelim!
"Laik Cumhuriyet" düzeninde tarikatlar cirit atıyor
"Meşru ve fiili mücadele" bir söz kalıbı olmaktan çıkarılmalıdır!
BJ Tekstil işçileri mücadelelerine devam ediyor!
Eylem ve etkinliklerden
 "Tarihin sonu"ndan "post demokrasi"ye... / Orta sayfa
  Ulucanlar katliamının 7. yılında; Direniş öğretmeye devam ediyor!
  Tersane İşçileri Birliği Derneği açıldı!
  TMMOB mecliste görüşülen yasalara karşı yürüdü
  Siyonistler savaşı yeniden başlatma tehdidi savuruyor
  14. Bağlantısızlar Zirvesi Havana'da gerçekleşti
  Dünya'dan kısa kısa
  Büyük tekeller rekabetin faturasını işçilere kesiyor
  Diyarbakır katliamını lanetliyoruz! / Sosyalist Şoreşger
  Eylem ve etkinlik haberleri
  Bir-Kar Gençliği "Enternasyonal Gençlik Buluşması"na hazırlanıyor!
  Sermayeyi okullardan, emperyalizmi Ortadoğu'dan kovacağız!
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Dünya'dan kısa kısa...

Arjantin'de diktatörlüğün katlettiği öğrenciler anıldı

16 Eylül 1976'da, öğrenci otobüs biletlerine yapılan zammı protesto kampanyası örgütleyen Ortaöğrenim Öğrencileri Birliği (UES) üyesi 7 gencin devlet tarafından kaçırılması ve 6'sının kaybedilmesi, her yıl Arjantin genelinde lise ve üniversitelerde düzenlenen etkinliklerle anılıyor.

Kaybedilen Arjantinli öğrenciler, bu yıl da 16 Eylül gecesi ülke çapında düzenlenen eylem ve etkinlikleriyle anıldı. Çeşitli kentlerde yürüyüşler düzenlendi, anma toplantıları gerçekleştirildi. Başkent Buenos Aires'de yapılan merkezi etkinlik ise Toplumsal Kalkınma Bakanlığı bünyesindeki Gençlik Dairesi tarafından düzenlendi. Etkinliğe Plaza de Mayo anneleri de katıldı. “30 yıl sonra kalemlerin gecesi, bir daha asla!” afişleri Buenos Aires'te bulunan dikilitaşın çevresine yapıldı. Kaybedilen gençler anısına meydana kalemler bırakıldı.

 

Almanya'da sosyal yıkım saldırıları protesto edildi

Almanya'da Hartz 4 adı altında uygulanmaya sokulan sosyal yıkım saldırıları Berlin'de 16 Eylül günü yapılan yürüyüşle protesto edildi. Berlin'de her yıl geleneksel olarak gerçekleşen Sternmarsch yürüşüyünün hedefi bu yıl Hartz 4 uygulamaları oldu. MLPD öncülüğünde düzenlenen eyleme birçok parti ve örgüt de destek verdi.

Almanya'nın birçok kentinden sabah saatlerinde Berlin'e gelen binlerce emekçi kentin 4 ayrı merkezinde toplanarak Alexanderplatz'a kadar yürüdüler. Yürüyüş sırasında Hartz 4 uygulamalarını protesto eden sloganların yanısıra hükümeti hedef alan sloganlar da atıldı. Brandenburger kapısına kadar yürüyüş yapan emekçiler burada bir miting düzenlediler.

Kurum temsilcilerinin yaptıkları konuşmalarda, CDU-SPD hükümeti eleştirildi. Çıkarılan reformların emekçileri daha da fakirleştirdiği vurgulandı. Saldırılara karşı mücadele çağrısının yapıldığı eylemde ABD ile girilen ilişkiler de eleştirildi.

 

İsrailli subayın itirafı

İsrail ordusunun Lübnan halklarına karşı misket bombaları ve fosforla kaplı mermiler kullandığı bilinmekteydi. Bu bombaların özellikle sivil halkın üzerine atıldığı, Birleşmiş Milletler'e bağlı kuruluşlar tarafından da dile getirilmişti.

İsrail ordusundan bir subayın açıklamaları ise, bilinenin failler tarafından itirafı oldu. İsrail'de yayınlanan Ha'aretz gazetesine açıklamalarda bulunan subay, Lübnan halkına karşı misket bombası ve fosforlu mermiler kullandıklarını itiraf ederek ‘'Yaptığımız çok korkunç ve anlamsızdı. Bütün kentleri misket bombalarıyla doldurduk'' dedi. Savaş süresince Lübnan'daki kentlere 1800 misket bombası attıklarını, İsrail ordusu topçularının da uluslararası yasalarca yasaklanmış fosforlu mermiler kullandığını söyledi. Bu itiraf, İsrail rejiminin şefleri ile siyonist saldırıya destek veren tüm güçlerin, insanlığa karşı işlenen bu savaş suçuna ortak olduklarını göstermektedir.

Uzmanlar halen Lübnan'da patlamaya hazır 500 bin dolayında bomba bulunduğuna dikkat çekiyorlar.

 

İsrail devlet başkanı cinsel tacizden 5'inci kez sorgulanıyor...

Ortadoğu halklarını katleden, topraklarını işgal eden İsrail siyonizmi bir süredir devlet yetkililerinin ahlaksızlıkları ve yolsuzluk olayları ile çalkalanıyor. İsrail Devlet Başkanı Moşe Katsav, hakkındaki taciz iddiaları nedeniyle geçtiğimiz hafta 5. kez sorgulandı.

İsrail Adalet eski Bakanı Haim Ramon'un da, genç bir devlet görevlisine cinsel tacizde bulunmaktan dolayı yargılamasına 11 Eylül'de başlanmıştı. Ramon, Başbakan Ehud Olmert'in Kadima Partisi'nin önde gelen isimlerindendi. Ramon, hakkındaki seks skandalından dolayı geçtiğimiz ay bakanlıktan istifa etmişti.

 

İsrail'in BM saldırısıyla ilgili açıklaması: “Yanlışlıkla öldürdük”!

İsrail, Lübnan'a saldırısı sırasında BM binasını bombalamış, 4 BM görevlisinin ölümüne neden olmuştu. Konuyla ilgili başlatılan soruşturma tamamladı. İsrail, haritalardaki bir hata nedeniyle askerlerin yanlışlıkla öldürüldüğünü açıkladı.

İsrail'in raporunda, Çinli, Avusturyalı, Fin ve Kanadalı 4 BM görevlisinin bir “hata” sonucunda öldüğü belirtildi. Soruşturmada, bölgeye ait askeri haritalar çoğaltılırken, BM mevzisinin yeni haritalarda işaretlenmediği iddia edildi.

Oysa BM Genel Sekreteri Kofi Annan, İsrail ordusuna defalarca BM mevzilerinin yerlerinin bildirildiğini belirterek “Saldırılar kasıtlı düzenlenmiş gibi görünüyor” yorumunu yapmıştı. BM'nin konuyla ilgili soruşturmasının sonuçları ise henüz açıklanmadı.

 

Siyonistlerden sokak ortasında infaz...

İsrail Batı Şeria'nın kuzeyine yönelik operasyonlarını sürdürüyor. 19 Eylül günü sabah saatlerinde Cenin'in güneyindeki Sanur kentine giren işgal güçleri 22 yaşındaki direnişçi Nabil Arif Hanani'yi öldürdü.

İsrail kaynakları konu ile ilgili yaptıkları açıklamalarda, Hanani'nin İsrail askerlerinin teslim ol çağrısına uymayarak ateş açtığını ve çıkan çatışma sonucunda yaşamını yitirdiğini belirttiler. Görgü tanıkları ise Hanini'nin önce askerler tarafından yakalandığını ve etkisiz hale getirildiğini, daha sonra da soğukkanlı bir biçimde infaz edildiğini dile getirdiler.

Hanini'yi hastaneye götüren Kızılay ambulansında çalışan Dr Mohammad Ali Miri, cesedi infazın gerçekleştiği iddia edilen yerin yakınlarında bir ağacın dibinde buldukların söyledi. Hastane yetkililerinin açıklamaları Hanani'nin kafasından, göğsünden, el ve ayaklarından yakın mesafeden ateş edilerek vurulduğu ve kan kaybından öldüğü şeklindeydi.

Nabil Arif Hanani El-Fetih'e bağlı El Aksa Tugayları'nın liderlerinden biriydi ve uzun bir süredir İsrail'in arananlar listesinde olduğu biliniyordu.

--------------------------------------------------------------------------------------

Koreli emekçiler Amerikan üssüne karşı eylemde

Güney Kore Amerikan emperyalizminin Asya'daki önemli üslerinden biri. Bu üslerde konuşlanmış binlerce Amerikan askeri, yarım asırdan beri bu ülkenin topraklarını kirletiyor. Kore işçi sınıfıyla diğer emekçi kesimler, gerici rejimin savaş kundakçılarıyla giriştiği bu suç ortaklığına tepki duymakla birlikte, anti-emperyalist mücadele henüz üsleri söküp atacak güce ulaşamamıştır.

ABD ile uşakça bir ilişki içinde bulunan Güney Kore burjuvazisi ve onun devleti, suç ortaklığını daha da ilerletme gayretine girince, Koreli emekçiler bu soysuz teşebbüsü engellemek için sokaklara döküldüler. Kore rejimi başkent Seul'e 20 km uzaklıktaki Amerikan üssünün genişletilmesi için izin verse de, emekçiler bunu engellemeye kararlı görünüyorlar.

Washington'daki savaş çetesi son dönemde Güney Kore'nin başkenti Seul yakınlarında bulunan ABD askeri üssünü “yenilemek ve genişletmek” için Kore hükümeti ile görüşmeler yapıyordu.Kore Devlet Başkanı Roh Moo-Hyun ile bu çerçevede Beyaz Saray'da huzura çıktı. Bu uğursuz girişimlerin duyulması, binlerce Koreli'nin sokaklara dökülmesine yetti. Amerikan üssünü ve askerlerini istemeyen Koreli emekçiler bir haftayı aşkın süredir sokaklara çıkıyor.

Koreli emekçilerin gerçekleştirdiği Amerikan karşıtı gösteriler başta başkent Seul olmak üzere ülkenin dört bir yanında sürüyor. Seul yakınındaki eski Amerikan askeri üssü önüne “ABD'ye hayır!” yazılı dev bir pankart bırakan Güney Koreli emekçiler; hükümetin Ekim ayında çalışmalarını tamamlayıp, üssün inşasına izin vereceğini, fakat buna izin vermeyeceklerini dile getiriyorlar.

Kore'deki savaş üssü karşıtı eylemlere ABD'de yaşayan binlerce Güney Koreli de destek verdi. Koreliler, ülkelerindeki eylemlere destek olmak amacıyla ABD'nin başkenti Washington'da büyük bir gösteri düzenlediler. Washington'daki gösteriyi organize eden “Savaş ve Neoliberalizm Karşıtı Koreli Amerikalılar” adlı grubun sözcüsü, ülkede halihazırda bulunan Amerikan üssüne ek olarak yapılacak yeni üssün, bölgedeki binlerce G. Koreli çiftçi ile aileleri topraklarından edeceğine dikkat çekti.

Yeni üs kurma hazırlığı, emperyalist Amerikan rejiminin bölge halklarına dönük saldırgan planlar yaptığını gösteriyor. Burjuvazi adına hareket eden gerici Kore rejimi de, Washington'daki efendilerine yeni hizmetlerde bulunmak adına, ABD'nin bu talebine olumlu yanıt vermeye hazırlanıyor. Buna karşın, meşru-militan mücadele geleneği güçlü olan Kore işçi sınıfı ile diğer emekçi kesimler ise, halkları tehdit eden bu saldırgan girişimi engellemeye kararlı olduklarını, günlerdir devam eden eylemleriyle ortaya koymuş bulunuyorlar.