22 Eylül 2006 Sayı: 2006/37 (37)
  Kızıl Bayrak'tan
   Özgürlüğün yolu emperyalizme ve her türden gericiliğe karşı birleşik devrimci mücadeleden geçer
  Diyarbakır halkı devlet terörüne boyun eğmedi
  Uzun soluklu bir mücadeleye hazırlanmalıyız
  Sendikacılar Miami'ye, askerler Lübnan'a!
  İMF-TÜSİAD patentli sosyal yıkım programlarına geçit vermeyelim!
"Laik Cumhuriyet" düzeninde tarikatlar cirit atıyor
"Meşru ve fiili mücadele" bir söz kalıbı olmaktan çıkarılmalıdır!
BJ Tekstil işçileri mücadelelerine devam ediyor!
Eylem ve etkinliklerden
 "Tarihin sonu"ndan "post demokrasi"ye... / Orta sayfa
  Ulucanlar katliamının 7. yılında; Direniş öğretmeye devam ediyor!
  Tersane İşçileri Birliği Derneği açıldı!
  TMMOB mecliste görüşülen yasalara karşı yürüdü
  Siyonistler savaşı yeniden başlatma tehdidi savuruyor
  14. Bağlantısızlar Zirvesi Havana'da gerçekleşti
  Dünya'dan kısa kısa
  Büyük tekeller rekabetin faturasını işçilere kesiyor
  Diyarbakır katliamını lanetliyoruz! / Sosyalist Şoreşger
  Eylem ve etkinlik haberleri
  Bir-Kar Gençliği "Enternasyonal Gençlik Buluşması"na hazırlanıyor!
  Sermayeyi okullardan, emperyalizmi Ortadoğu'dan kovacağız!
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Hükümet sendika konfederasyonlarını yeniden görüşmeye çağırdı...

“Meşru ve fiili mücadele” bir sözkalıbı olmaktan çıkarılmalıdır!

Toplu görüşmelerin anlaşmazlıkla sonuçlanması üzerine Kamu-Sen ve Memur-Sen Uzlaştırma Kurulu'na başvurmuş, Kurul ise 7 Eylül günü çalışmalarını tamamlayarak hükümete ve sendikalara önerilerini bildirmişti. Sunulan öneriler Kamu-Sen ve Memur-Sen tarafından genel olarak kabul görmüştü. Geçtiğimiz senelerde Kurul çalışmalarını tamamladıktan sonra Bakanlar Kurulu düzenlemelere dair kesin kararını açıklarlardı; bu yıl ise sendikaların toplu görüşme heyetleri 21 Eylül günü yeniden toplantıya çağrıldı.

Yeniden görüşmeler

Hükümetin sendikaları yeniden çağırmasının ardında kuşkusuz bu alanda yaşadığı tıkanıklık yatmaktadır. AKP hükümeti kendisine yakın sendikaları palazlandırarak kamu emekçilerini denetim altında tutacağını düşünürken, gelinen yerde Kamu-Sen ve Memur-Sen ile bu denli “yakın” ilişkilerin kurulması, bu sendikaların kamu emekçileri üzerindeki etkisini tahrip eden, onları temsil edemez duruma getiren bir sonucu ortaya çıkarmıştır. Bu basıncın altında Kamu-Sen merkezi Ankara mitingi de dahil olmak üzere bir dizi etkinlik planlamak zorunda kalmış, yeni eylemler örgütleyeceğini beyan etmiştir.

KESK ise toplu görüşmelerden çekilerek, Uzlaştırma Kurulu'na başvurmayı reddetti. Böylece hem hükümeti “kendi sendikalarıyla” başbaşa bıraktı, hem de sürecin parçası olmadığını göstererek kamu emekçileri içindeki prestijini arttırdı. Yarattığı bu etkiyi de hesaba katan KESK, iş bırakmayı da içeren bir dizi eylem gerçekleştireceğini de kamuoyuna açıkladı.

21 Eylül'de heyetlerin yeniden görüşme masasına çağrılmasının ardında yatan neden, hükümetin kontrolden çıkma eğilimi gösteren kamu emekçileri hareketi üzerindeki denetimini tam olarak kurma istemidir. Hükümet Kamu-Sen ve Memur-Sen ile görüşerek muhtemelen bu sendikaların başarısı, kazanımı olarak gösterilecek birkaç düzenlemeyi öne çıkararak, bu sendikaların etkinliğini arttırmayı hesaplamaktadır. Toplu görüşme masasında hükümeti temsilen oturan Mehmet Ali Şahin'in en düşük ücret alan memurlara %10 oranında zam yapılabileceğine dair açıklaması da bunu desteklemektedir. Bu toplantı çağrısı aynı zamanda, KESK'in örgütleyicisi olacağı Kasım ayındaki iş bırakma eylemine ve diğer eylemlere katılımın en düşük seviyede gerçekleşmesini sağlamayı amaçlamaktadır.

Bu tabloya, seçim döneminin yaklaşıyor olması ve AKP'nin bu nedenle kamu emekçileriyle ilişkilerini yumuşatma eğilimini de eklemek gerekiyor.

İMF'nin dayattığı politikalar uygulanacaktır

AKP hükümeti bir taraftan kendine yakın sendikalarla ilişkisini gerginleştirmeme yolunu tutarken, diğer taraftan kamu emekçilerini tehdit etmekten de geri kalmıyor. Mehmet Ali Şahin sendikaların gerçekleştirdiği eylemlerin kamu düzenini bozma ve devlet memurlarının siyasi eylemlere katılma çerçevesinde değerlendirilip buna uygun yaptırımların uygulanacağını açıkladı. Bu tehditler baştan eylemleri etkisizleştirmeye, emekçilere geri adım attırmaya dönüktür. AKP hükümeti bunu yapmak zorundadır; çünkü AKP hükümeti İMF'nin öngördüğü biçimde politikalarına yön vermektedir. İMF ise memurlara yapılacak zam oranının %5 i geçmemesini hükümete çoktan bildirdi. Aynı zamanda kamu personel rejiminin biran önce yasalaştırılması ve kamu emekçilerinin sözleşmeli personel olarak istihdam edilmesi İMF'nin bir diğer önceliğidir.

KESK ne yapıyor ya da ne yapmalı?

KESK'in görüşmelerden çekilmesi olumluluk iken, bunu emekçilerin eylem birlikteliğini geliştirmek için kullanmaması önemli bir çıkmazıdır. KESK'in Sesi'nde yer alan, “bugün kamu emekçileri mücadelesinin en önemli ihtiyaçlarından biri meşru ve fiili mücadele anlayışı ile hizmet üretiminden gelen gücümüzü kullanarak, insanca bir yaşam için mücadeleyi bir adım daha ileri taşımaktır” anlayışı söylemin ötesine taşınabilmelidir.

Bunun yolu ise işyeri çalışmasından, taban örgütlülükleri yaratmaktan, yönetimden bağımsız iş yapabilme gücünden, reformist yönetimleri iş yapmaya zorlamaktan ve onlardan hesap sormaktan geçiyor. Yani yapılması gereken sözün eyleme dönüşmesi/dönüştürülmesidir.

---------------------------------------------------------------------------------------

Yapı Yol-Sen üyesi emekçiler köprülerde iş yavaşlattı!

Kamu emekçilerine dayatılan %4 zamma karşılık köprü ve otoyol ücretlerine %20 ile 50 arasında zam yapılmasını ve sağlıksız çalışma koşullarını protesto eden Yapı Yol-Sen üyesi emekçiler; “Otoyol ve köprülerden geçiş ücretsiz olmalıdır. Karayolları çalışanları da dahil olmak üzere, işkolumuz çalışanlarının maaşları derhal diğer kurumlarda aynı işi yapanların aldıkları maaş seviyesine çıkartılmalı, daha sonra da insanca yaşanacak bir seviyeye yükseltilmelidir. Sendikalarımızla derhal toplu sözleşme masalarına oturulmalıdır” talepleriyle köprülerde ve gişelerde iş yavaşlatma eylemi yapacağını duyurmuştu.

14 Eylül günü Fatih Sultan Mehmet köprüsünde saat 15:00'te başlayan eylem nedeniyle uzun kuyruklar oluştu. Üzerlerinde “Sağlıklı çalışma koşulları istiyoruz!” ve “Ücrette adalet, yaşayacak ücret!” şiraları bulunan önlükler giyen emekçiler, gişelere “Köprü para basıyor, memuru aç geziyor!”, “Egzoz yutan biz, vardiyalı çalışan biz! Fiili hizmet zammı istiyoruz!” pankartları astılar. Ayrıca gişelere gelenlere eylemin amacını anlatan bildiri dağıttılar.

Eylem sırasında köprü girişindeki Karayolları Genel Müdürlüğü'ne gelen Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Müsteşarı Sabri Erbakan, KESK ve Yapı Yol-Sen yöneticileri ile görüşme talebinde bulundu. KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul ve Yapı-Yol Sen Genel Başkanı Bedri Tekin ile yapılan görüşmenin ardından eylem erken bitirildi.

Eylem sonrasında açıklama yapan Tekin, bakanlığın olumlu yaklaştığını ve birlikte sorunlarının çözümü için çalışma yapacaklarını belirtti. Bakanlığa çözüm için iki ay verdiklerini söyleyen Tekin, eğer sorun çözüme ulaşılmazsa, bu kez haklarını grev yaparak arayacaklarını duyurdu.

Halkın da genel anlamda destek verdiği eylem, FSM dışında Samandıra, Çamlıca, Gebze, Mahmutbey, Avcılar, İzmir Işıkkent, Aydın, Adana Batı, Mersin ve Pozantı gişelerinde de gerçekleştirildi.

Kızıl Bayrak/İstanbul