22 Eylül 2006 Sayı: 2006/37 (37)
  Kızıl Bayrak'tan
   Özgürlüğün yolu emperyalizme ve her türden gericiliğe karşı birleşik devrimci mücadeleden geçer
  Diyarbakır halkı devlet terörüne boyun eğmedi
  Uzun soluklu bir mücadeleye hazırlanmalıyız
  Sendikacılar Miami'ye, askerler Lübnan'a!
  İMF-TÜSİAD patentli sosyal yıkım programlarına geçit vermeyelim!
"Laik Cumhuriyet" düzeninde tarikatlar cirit atıyor
"Meşru ve fiili mücadele" bir söz kalıbı olmaktan çıkarılmalıdır!
BJ Tekstil işçileri mücadelelerine devam ediyor!
Eylem ve etkinliklerden
 "Tarihin sonu"ndan "post demokrasi"ye... / Orta sayfa
  Ulucanlar katliamının 7. yılında; Direniş öğretmeye devam ediyor!
  Tersane İşçileri Birliği Derneği açıldı!
  TMMOB mecliste görüşülen yasalara karşı yürüdü
  Siyonistler savaşı yeniden başlatma tehdidi savuruyor
  14. Bağlantısızlar Zirvesi Havana'da gerçekleşti
  Dünya'dan kısa kısa
  Büyük tekeller rekabetin faturasını işçilere kesiyor
  Diyarbakır katliamını lanetliyoruz! / Sosyalist Şoreşger
  Eylem ve etkinlik haberleri
  Bir-Kar Gençliği "Enternasyonal Gençlik Buluşması"na hazırlanıyor!
  Sermayeyi okullardan, emperyalizmi Ortadoğu'dan kovacağız!
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

14. Bağlantısızlar Zirvesi Havana'da gerçekleşti

14. Bağlantısızlar Zirvesi, Küba'nın başkenti Havana'da gerçekleştirildi. Bağlantısızlar Hareketi'ne üye 116 ülke temsilcisinin yanısıra, zirveye 30 civarında ülke ve örgüt gözlemci gönderdi. 11-16 Eylül tarihleri arasında gerçekleşen zirvenin ilk iki günü diplomatlar seviyesinde yapıldı. Dışişleri bakanları seviyesinde devam eden iki günlük toplantıların ardından, zirve, iki gün de devlet ve hükümet başkanları düzeyinde yapılan görüşmelerle son buldu.

Aralarında İran Devlet Başkanı Mahmut Ahmedinecad, Venezüella Devlet Başkanı Hugo Chavez, Bolivya Devlet Başkanı Evo Morales'in de bulunduğu 56 devlet/hükümet liderinin yanısıra BM Genel Sekreteri Kofi Annan da zirveye katılanlar arasındaydı.

Açılış toplantısında konuşan Küba Dışişleri Bakanı Felipe Perez Roque, “Bugün Bağlantısızlar'ın her zaman olduğundan daha gerekli hale geldiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu birlik yaşadığımız bu adaletsiz ve eşitsiz dünyada haklı taleplerimizi duyurmak ve mücadele etmek için en uygun yerdir” dedi. Bağlantısız ülkelere birleşme ve üçüncü dünyanın ortak çıkarlarını savunma çağrısında bulunan Roque, tek kutuplu dünya düzeninde yoksul ülkelere yönelik tehdidin katlanarak arttığına dikkat çekti.

Fidel Castro'nun geçici olarak devlet başkanlığını devrettiği Raul Castro ise, zirvenin kapanışında yaptığı konuşmada, mevcut uluslararası durumun Bağlantısızlar Hareketi'nin geleceği için çok ciddi tehditler içerdiğini söyledi. 56 devlet ve hükümet başkanının biraraya geldiği zirvede biri nihai deklarasyon olmak üzere 5 belgenin anlaşmayla kabul edildiğini ilan etti.

Bağlantısızlar Hareketi üyelerini ABD'nin tek yanlılığıyla mücadeleye çağıran Castro, Hareketin, Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerinin üçte ikisini temsil ettiğini hatırlatarak, “Bağlantısızlar, çifte standarda karşı kahramanlık savaşları yürütmelidir” diye konuştu.

Zirveye katılan birçok liderin konuşmasında ABD karşıtlığı, söylem planında da olsa öne çıktı. Emperyalist güçlerin kuklası BM Genel Sekreteri Kofi Annan bile konuşmasında Fidel Castro'dan övgüyle sözetti.

En dikkate değer Amerikan karşıtı konuşmayı ise İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad yaptı. Gerçek nükleer tehdidin ABD olduğunu hatırlatan Ahmedinecad, “Neden dünyanın halkları, akıllı nükleer bomba, nötron bombası ve üçüncü kuşak atom bombaları üretimi yapan ABD'nin nükleer tehdidi altında yaşasın?” diye sorarak, önemli bir soruna dikkat çekti. İran lideri, “Bağlantısızlar” üyelerine, “süper güçlerin küstahlığını ve saldırganlığını önlemek için ağırlığı ölçüsünde artan bir rol oynama” çağrısı yaptı.

Eylem değil söylem zirvesi

Bağlantısızlar Hareketi'ne üye devletlerin ezici bir çoğunluğu Küba Dışişleri Bakanı Felipe Perez Roque ile Raul Castro'nun çağrılarına karşılık verecek nitelikten yoksundur. ABD'nin dolaysız hedefi olan ülkeler bile bu çağrıya kolayından karşılık veremez. ABD-İsrail baskısı altında bulunan İran liderinin önemli bir gerçeğe dikkat çekmesi de, emperyalizmle değil, ABD ile olan sorunlarından dolayıdır. Ahmedinecad'ın deyimiyle, “süper güçlerin küstahlığını ve saldırganlığını önlemek”, ancak kararlı bir anti-emperyalist/anti-kapitalist mücadele ile mümkündür. Bu nitelikteki bir mücadeleye ise -bir-iki istisna dışında- Havana'daki zirveye temsilci gönderen devletlerin de karşı çıkacağından kuşku duyulmamalıdır.

Hem zirvede yapılan konuşmalarda, hem de kabul edilen deklarasyon ve belgelerde ileri sayılabilecek ifadeler yeraldı. Birkaçını şöyle özetlemek mümkün:

* İsrail saldırganlığı karşısından Filistin davasını destekleyen beyanların yanısıra, Bağlantısızlar Hareketi üyesi 100 ülke temsilcisi İsrail'i insanlık suçu işlemesinden dolayı şiddetle eleştirdi. İsrail'in Batı Şeria'dan çekilmesi, Gazze'ye saldırıların durması ve Filistinli yöneticilerin serbest bırakılması da istendi.

* Deklarasyonda, “Bağlantısızlar Hareketi, İsrail'in kanlı saldırılarına karşı şanlı direnişi selamlar” denilerek Hizbullah, adı anılmadan övüldü. Ayrıca, İsrail'in Lübnanlılar'a tazminat ödemesi talep edildi.

* İran'ın nükleer programına bağlı gerginlikler zirvede kabul edilen belgelere de geçti. Bağlantısızlar'ın, ülkelerin barışçı amaçlarla nükleer program geliştirmeye hakkı olduğundan yola çıkılarak, Tahran'a destek verdiği gözlendi.

* Venezüella, Bolivya ve Küba'ya da destek veren Bağlantısızlar, nihai deklarasyonda, Venezüella'nın istikrarına zarar verdiği gerekçesiyle ABD'yi kınadı. ABD'nin Küba'ya 1962'den bu yana uyguladığı ambargonun da eleştirildiği deklarasyonda, ABD'nin Küba halkına zarar veren son dönemdeki propagandalarına karşı çıkıldığı da ifade edildi.

Bağlantısızlar Hareketi, zirvedeki söylemlere ve kabul edilen deklarasyona uygun bir duruş içinde olsaydı, bunun bir anlamı olurdu kuşkusuz. Ancak bu 116 devletin -birkaç istisna dışında-, ne Filistin-Lübnan halklarını hedef alan emperyalist/siyonist barbarlığa, ne de Afganistan ile Irak'ın emperyalist ordular tarafında işgal edilmesine karşı takındıkları kayda değer bir tutumları var. Hatta bir kısmı, halklara karşı işlenen bu ağır suçlara dolaylı veya doğrudan ortak olmuştur. Buna rağmen, zirvede ABD karşıtlığının öne çıkmasının bir nedeni Küba, Venezüella, İran gibi ülkelerin ağırlığı ise, diğer nedeni de, ABD-İsrail karşıtlığının halklar tarafından sempatiyle karşılanmasıdır.

Havana zirvesinde gündeme getirilen sorunlara çözüm üretmek, elbette Bağlantısızlar Hareketi'ni fazlasıyla aşmaktadır. Sorunun kaynağı bizzat kapitalist/emperyalist sistem olduğu için, buna karşı mücadele etmek bağlantısız olmayı değil, fakat anti-emperyalist/anti-kapitalist olmayı zorunlu kılıyor. Bunu ise ancak işçi sınıfı, emekçiler ve onların izinden gidebilen ezilen halklar başarabilir.

------------------------------------------------------------------------------------

Filistin'de öğrencilerin kayıt paralarına karşı açlık grevi

Geçtiğimiz hafta, Ramallah'taki Bir Zeit Üniversitesi'nde okuyan 150 öğrenci, ekonomik kriz nedeniyle kayıt paralarını ödeyemeyen 1700 öğrenci ile dayanışmak için açlık grevine başladı.

Filistin ekonomisi başta ambargo olmak üzere birçok sebepten dolayı ciddi bir kriz ile yüzyüze bulunuyor. Birçok işyerinin kapanmasının yanısıra kamu sektöründe çalışanların büyük bir bölümü 6 ayı aşkın bir süredir ücretlerini alamıyor. Bu nedenle birçok öğrenci okul ücretlerini ödeyemiyor.

Çarşamba günü üniversitede biraraya gelen çeşitli öğrenci örgütlülüklerinin temsilcileri ücretleri ödeyemeyen öğrencilerin durumunu konuşmak üzere üniversite yönetimi ile bir toplantı yaptı. Ücretlerin bir kısmını verme ve eksik kalan miktarı krizi atlattıktan sonra ödeme talebinde bulunan öğrencilerin önerisi, rektörlük tarafından reddedildi.

Bunun üzerine perşembe sabahı rektörlük önünde oturma eylemi yapan öğrenciler, rektörlüğün, “ücretlerin ekonomik kriz atlatıldıktan sonra ödenmesi” talebini reddetmesini protesto etmek için açlık grevine başladılar. Aralarında Öğrenci Konseyi Başkanı Mohammad Al Qeiq ve birçok siyasi partinin gençlik kolları temsilcilerinin de bulunduğu protestocular, eylemlerinin talepler kabul edilene dek süreceğini belirttiler.

Bir Zeit Üniversitesi öğrencilerinin büyük bir bölümünün ekonomik kriz nedeni ile ücretini ödeyemeyecek durumda olduğu ve bu nedenle kayıt yaptıramayacağı tahmin ediliyor.