2 Ağustos '03
Sayı: 30 (120)


  Kızıl Bayrak'tan
  İşbirlikçi sermaye iktidarı ABD'nin kirli savaş jandarmalığına soyunuyor
  İşbirlikçiler gençlerimizin kanını pazarlıyor!
  Sermaye devleti suç ortaklığına hazırlanıyor!
  AB uyum yasalarının gerçek yaşamda geçerliliği yok!
  Terör devletinin tahkimatı "ince" yöntemlerle sürüyor...
  Özelleştirilmesi planlanan KİT'ler en kârlı ve verimli sanayi kuruluşları...
  TEKEL işçileri özelleştirme saldırısına karşı mücadele ediyor...
  İşçi eylemlerinden...
  Deprem öldürmez devlet öldürür...
  Toplu görüşme değil toplusözleşme!..
  Avrupa Birliği daha fazla işsizlik, yoksulluk ve sefalet demektir...
  Birleşik Metal-İş genel kurulları ve metal işçilerinin görevleri/2
  Yeni bir soygun fonu: İşsizlik sigortası
  Irak direnişi emperyalist işgalcileri cephe gerisinde zorluyor
  "Yol haritası" aldatmacasıyla Filistin halkı teslim alınamayacak!
  Almanya'nın Kongo çıkartması...
  Latin Amerika: Amerikan emperyalizmi için büyüyen sorunlar
  Küba'ya boyun eğdiremiyorlar!
  Sağlık-İş Genel Başkanı'nın incileri ve sendika ağalarının gerçeği
  Faaliyetlerden...
  İşbirlikçi olmak istemedim
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 
Grevdeki Polkimya işçilerine dayanışma ziyareti

İzmir’e 45 km uzaklıktaki fabrikaya bir saatte varıyoruz. Gaziemir’i geçtikten sonra yol boyunca küçük ve orta ölçekli fabrika ve işletmeleri görüyoruz. Bu durum Torbalı’ya kadar devam ediyor. Ege Küçük ve Orta Sanayi Sitesini geçtikten sonra Polkimya fabrikası, ardından Atatürk Sanayi Sitesi var. Çoğu fabrikada, özellikle küçük ölçekli işyerlerinde esnek çalışma, ücretsiz izin çok önceden uygulanıyor.

24 Temmuz günü grevdeki Polkimya işçileriyle dayanışmak için ziyaret ediyoruz. Fabrika Torbalı yolundaki Yazıbaşı Beldesi’nde. Grev gözcüsü 3 işçi ile selamlaşıyoruz.

Grev pankartlarının asıldığı yerin hemen yanında (fabrika girişi) patron tarafından asılan “Bu işyerinde lokavt var” pankartını görüyoruz. Bu pankart bize sınıfın bundan sonra ne gibi saldırılarla karşılaşacağının ipuçlarını veriyor.

Grevin henüz 6. günü... İzmir’in 38 derece sıcaklığına karşın üç işçi de inançlı ve kararlı gözüküyor. Kısa bir tanışmadan sonra işçiler “bu işi biz kazanacağız, geri adım atmayacağız” diyorlar. Koyu bir sohbet başlıyor...

Polkimya işçileriyle konuştuk...

“Emek dostlarımızı yanımızda
görmek istiyoruz!”

- Ne zamandan beri Polkimya’da çalışıyorsunuz?

1. işçi: 15 yıldır.

2. işçi: 4 yıldır.

3. işçi: 11 yıldır.

- Fabrikada ne üretiliyor?

1. işçi: İş makinalarına motor kaputu üretiliyor. İskoçya, Avusturya ve Almanya’ya.

- Ne kadar üretim yapılıyor?

2. işçi: Haftada 6-7 TIR dolusu nakliyat yapılıyor.

- Yeni iş yasası işyerinizde uygulanıyor mu? Çalışanlar bu yasaya karşı ne düşünüyor?

1. işçi: Bu yasa tam anlamıyla kölelik yasası. Daha önceki sözleşmemiz ne ise o uygulansın. Bu yasa koşullarında çalışmak istemiyoruz.

2. işçi: Geleceğimizi karartan bir yasa. Belirli bir saati yok. “Esnek çalışma” uygulanırsa burada kimse kalmaz. Zaten yaptığımız iş kimyasal (polyester ve boya) olması dolayısıyla ağır. 20 yıl çalışan bir insanın ömrü 10 yıla iner.

3. işçi: Ben de arkadaşlarımın görüşlerine katılıyorum. Sabahtan akşama kadar boya bölümünde çalışıyorum. Hafta sonu tatilimi eşimle, çocuklarımla geçirmek en doğal hakkım.

- Grev nöbetini nasıl yapıyorsunuz?

2. işçi: Sabah 9:00’dan akşam 21:00’e, akşam 21:00’den sabah 9:00’a kadar.

- Fabrikada kaç işçi çalışıyor?

1. işçi: 130 işçi çalışıyor. 120’si sendikalı.

- Fabrikanın yanına yapılan inşaat hakkında bilgi verebilir misiniz?

1. işçi: İdare binası yapılmakta. Maliyeti 500 milyarı aşıyor. Patron bizim sırtımızdan kazandığı paralarla yaptırıyor bunu.

- İş koşullarından bahseder misiniz?

1. işçi: 8 saatlik işgünü ve hafta sonu (cumartesi, pazar) tatili var. Zorunlu mesai yok. Kimyaya dayalı üretim yaptığımız için fırın sıcaklığı 80 dereceye kadar çıkıyor. İçerde 35-40 derece sıcaklıkta çalışıyoruz. Havalandırma yok. Fakat idare binasında klimalar çalışıyor. Yeni yapılan idare binasına da havalandırma boruları döşenmiş vaziyette.

- Patronun lokavt kararını işçiler nasıl karşıladı?

1. ve 2. işçi: Sabah işe geldiğimizde “lokavt var!” pankartını gördük. Kapının önüne jandarmayı diktiler. Bekçi sayısını 2’den 4’e çıkardılar. Bunu da patronun fabrikayı yakarız, makinaları kırarız korkusu ile yaptığını biliyoruz. Daha iki hafta önce tarlada kuru otlar yanarak fabrikaya yaklaştığında hepimiz seferber olduk yangını söndürmek için. Patrona sormak gerek, iş sağlığı için ne yapıyor? Havalandırması olmayan işyerinde bizleri ne kadar düşünüyor? Fakat idare binasına her türlü imkan sağlanıyor.

- Son olarak söyleyeceğiniz bir şey var mı?

2. işçi: Beklenen gün gelecekse çekilen çile kutsaldır.

Hepsi: İşçilerin birliği sermayeyi yenecek! Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!

Son olarak emek dostlarımızı yanımızda görmek istiyoruz.

SY Kızıl Bayrak/İzmir



Colins patronu işçilerle alay ediyor...

Kazanmanın yolu örgütlenmekten geçiyor!

Patronlar bu yıl Temmuz zamlarını mümkün olduğunca düşük tutmak için çaba gösteriyorlar. Kimisi hiç zam yapmazken kimileri de yüzde 5-10 gibi işçinin ücret kayıplarını hiçbir şekilde karşılamayan gülünç rakamlar açıklıyorlar.

Esenyurt’taki fabrikalarında kot ve penye üreten Colins’te Temmuz zamlarıyla ilgili bekleyiş, ücret artış miktarının belli olmasıyla birlikte yerini gerginliğe bırakmış durumda.

İdare fabrikanın kot bölümünde çalışan işçilere Temmuz maaşlarını yüzde 10 zamlı alacaklarını açıkladı. İşçiler yüzde 20 civarında artış bekliyorlardı. Dolayısıyla patronun açıkladığı rakamı kabul etmediler. Bu bölümde 31 Temmuz gün sabah iki saat süreyle iş durduruldu. İşçiler öğleden sonra gelen müdürlere yüzde 20 ücret artışı istediklerini, eğer talepleri yerine getirilmezse toplu çıkış vereceklerini bildirdiler. İşçiler 31 Temmuz akşamı itibarıyla taleplerine henüz bir yanıt alabilmiş değillerdi.

Fabrikanın penye bölümünde çalışan işçilerde de zamların açıklanmamasından dolayı büyük bir hoşnutsuzluk var. İşveren, zam oranlarını öğrenmek isteyen işçilere, zam oranlarının henüz belirlenmediğini, konuyla ilgili açıklamanın 1 Ağustos günü yapılacağını söyledi. 30 Temmuz günü işçiler zamlar açıklanmadığı takdirde o akşam fazla mesaiye kalmayacaklarını söylediler. Fazla mesai kağıtları işçiler arasında bütün gün dolaştırıldı, fakat kimse imza atmadı. Bu durum müdürlerin devreye girip işçileri tek tek imza atmaya zorlamasına kadar sürdü. Bu noktada kırılma yaşandı ve işçilerin çoğu kağıtlara imza attı.

Colins işçisi sendikal örgütlenmeye sahip değil. Saldırılara karşı ortak tepki verme refleksi de şimdilik zayıf. Öyle ki bir bölümde yaşanan gelişmelerden diğer bir bölümün haberi dahi olmayabiliyor. Fabrikada toplam 2 bin civarında işçinin çalışıyor olması ve iki ayrı binada üretim yapılması birlikte davranmayı güçleştiriyor. Bir başka açıdan bakıldığında ise fabrikada 2 bin kişinin çalışması işçiler açısından önemli bir avantaj. Bir işyeri örgütlülüğü yaratılabildiği koşullarda 2 bin kişinin bir anda eyleme geçmesi muazzam bir güç.

Temmuz zamları konusunda patronun mu yoksa işçilerin mi dediği olacak, henüz belli değil. Colins işçisi gücünü birleştirmeyi ve örgütlü hareket etmeyi başarırsa işverene diz çöktürebilir. En büyük görev Colins’te çalışan öncü, bilinçli işçilere düşüyor. Eğer onlar üzerine düşen sorumlulumların hakkını verebilirlerse Colins işçisi patronun saldırısına güçlü bir eylemle yanıt verebilir. Ve daha önemlisi, işçilerin duyarlılıklarının arttığı bu hareketli dönem işyeri örgütlenmesinin yaratılıp güçlendirilmesi için önemli bir imkana dönüştürülebilir.

SY Kızıl Bayrak/Esenyurt



İşimize, ekmeğimize hep birlikte sahip çıkalım!
Direnelim ve kazanalım!

Colins işçisi arkadaş!

Colins patronu nihayet baklayı ağzından çıkardı. Günlerdir merakla beklediğimiz 6. ay zamlarının ne olacağı yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. İdare, kot bölümündeki arkadaşlarımıza maaşlarına yüzde 10 zam yapılacağını açıkladı. 1 Ağustos günü yani bugün de penye bölümünde zamlarla ilgili açıklama yapılacağı söyleniyor. Çok büyük bir ihtimalle patron penye bölümündeki işçilere yüzde 10’u bile çok görecek.

(...)

Arkadaşlar!

Patron bizimle alay ediyor, dalga geçiyor! Örgütsüz olduğumuz için her söylediğine boyun eğeceğimizi sanıyor. Ama umduğu gibi olmadı. Kot bölümündeki arkadaşlarımız patronun yüzde 10 zam açıklamasına eylemle yanıt verdiler. Açıklamanın yapıldığı Çarşamba günü üretimi 2 saat durdurdular ve ücretlere en az yüzde 20 zam yapılması talep ettiler. Talepleri kabul edilmediği halde toplu çıkış vereceklerini bildirdiler.

(...)

Kardeşler!

Yine de her şey bitmiş sayılmaz. Son sözümüzü henüz söylemedik. Eğer birbirimize güvenir ve örgütlü davranırsak çok şeyi başarabiliriz. Üzerimizden oynanan oyunları bozabilir çok şeyi değiştirebiliriz.

Gelin bu sefer daha önce olduğu gibi elimiz kolumuz bağlı beklemeyelim. Kot bölümündeki arkadaşlarımızın açtığı yoldan yürüyelim, komik ücret artışına eylemle yanıt verelim. Patronun açıklayacağı zam oranını kabul etmeyelim. Ne kadar zam isteyeceğimizi belirleyelim ve bunu patrona iletmesi için iki-üç arkadaşımızı temsilci olarak görevlendirelim. Hepimiz adına onlar konuşsunlar, bizim adımıza pazarlık yapsınlar.

Bugünden tezi yok fabrikadaki bütün bölümlerle haberleşelim. Serviste, çay paydosunda, yemekte diğer bölümlerden arkadaşlarımızla konuşalım. Bütün Colins işçilerinin tek yumruk tek yürek olup harekete geçmesi için çaba gösterelim. Her bantta, her bölümde komiteler kuralım, eyleme hazırlanalım. Patron istediğimiz ücreti vermediğinde ise kararlı davranalım, üretimden gelen gücümüzü kullanmaktan bir an bile çekinmeyelim. İş yavaşlatalım, ya da tümüyle durduralım. Taleplerimiz kabul edilinceye kadar da çalışmayalım!

Örgütlü işçiler yenilmezler!
Sefalete, sefalet ücretlerine hayır!
İnsanca yaşamaya yeterli ücret!

Bağımsız Devrimci Sınıf
Platformu’ndan Colins işçileri