Bir hafta boyunca yaptığımız çalışmalar sonucunda, içinde yeraldığımız Paralı Eğitime ve Emperyalist Savaşa Hayır Platformu ile 1 Martta alanlara çıktık. Emperyalist savaşa karşı mücadelede emeğimizin karşılığını görebilmek için önemli bir gündü 1 Mart. Emperyalistler, işbirlikçiler 6. Filoyu unutmayın! şiarının yazılı olduğu pankartımızla eyleme katıldık. Eylemde diğer üniversitelerdeki platformlardan arkadaşlarımızla uyum içindeydik.
Eylemde sık sık attığımız Kahrolsun ABD emperyalizmi!, Katil ABD, işbirlikçi AKP!, Yaşasın devrim ve sosyalizm!, YÖK, polis, medya bu abluka dağıtılacak! gibi sloganlarla emperyalist savaşa karşı tepkimizi haykırdık.
Savaş karşıtlığını sadece bir eyleme katılmak ve ses çıkarmak olarak niteleyen insanların varlığı çalışmalarımız önünde bir engel oluştursa da, pankartımız arkasında 50 kişilik bir kitleyle katıldık. Soytarılık ve şaklabanlıktan öte gidemeyen bazı öğrenci grupları 1 Marta sadece adam toplamak ve 1 Martta ilgi çekmek gibi amaçlarla yola çıktıklarından, günümüzün apolitik öğrenci kitlesi onlarla yürümeyi tercih etti.
Biz çalışmalarımızı hiçbir zaman bir eylem ve etkinliğe indirgeme veya şova dönüştürme niyetinde değiliz. Bunun için üniversite gençliğinin karşısına sağlam bir duruş ve perspektifle çıkıyoruz. Çalışma yürütürken insanların öleceğini dile getiriyor, yanı sıra ABD emperyalizminin yeni pazarlar elde etmek, bölgedeki petrolü ele geçirmek ve bölgeye egemen olmak vb. hedeflerini anlatıyoruz. ABDnin kirli amaçlarından ve bu savaştan en kârlı biçimde çıkmaya çalışan işbirlikçi sermaye iktidarından bahsediyoruz.
1 Martı önceleyen hafta boyunca emperyalist ABDnin 1921den beri yaptığı bütün katliam, komplo ve terör faaliyetlerini teşhir eden çalışmalar yürüttük. Bu afişlerle hem ABDnin gerçek yüzünü sergiledik, hem de amacımızın sadece 1 Marta katılmakla sınırlı olmadığını göstermiş olduk.
İnsanlar meclisten tezkerenin geçmemesini bir başarı olarak nitelendirebildiler. Ancak tezkere daha gündeme gelmeden Türkiyeyi işgal eden ABD emperyalizmi izin almaya gerek duymadığını göstermiştir. Tezkere ya MGKnın emri ve sermayenin dayatmaları sonucu çıkacaktır ya da düzen başka bir çıkış yolu bulacaktır. Bu nedenle yayılan hayallerin boşluğunu da anlatan bir çalışmayı kesintisiz olarak sürdürmek durumundayız.
Üniversitelerde emperyalist savaşa karşı alkış eylemleri başladı. Birinci haftasını dolduran alkış eylemleri üniversiteliler cephesinden emperyalizmin savaş histerisine bir ilk cevap. Eyleme katılımı güçlendirmek için Yıldız Üniversitesi öğrencileri olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Eylemlerden önce binlerce küçük el ilanı dağıttık. Öğretim görevlilerinden izin alarak ders sırasında yaptığımız sınıf konuşmaları ve el ilanı dağıtımları ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
İlk haftasından itibaren eyleme kimi gün 60 kişi, kimi gün 25 kişi katılıyor. Ordunun savaş tezkeresine sahip çıkması, sermaye hükümetinin tezkereyi tekrar gündeme alma hazırlıkları bu eylemlerin daha etkin hale getirilmesini gerektiriyor.
Eylemler boyunca Savaşa değil eğitime bütçe!, Emperyalistler işbirlikçiler 6. Filoyu unutmayın!, Yaşasın halkların kardeşliği! sloganlarını haykırdık. Gerçekleştirdiğimiz kantin ve yemekhane konuşmaları ile yoğun bir sözlü ajitasyon yapıyoruz. Üniversitedeki bu hareketlilik YÖK-YEK tartışmalarında son sözü bizim söylememize olanak sağlayacak kitle hareketini geliştirmemizin de bir basamağı olacak. Çeşitli araçlarla alkış eylemlerini güçlendirmek ve ortak bir mücadele hattı örmek en önemli görevimiz.