Sosyal-demokrat-Yeşiller hükümeti iş başına geldikleri günden bu yana sermayenin çıkarları doğrultusunda büyük saldırılar gerçekleştirdiler. Yıl boyunca işçiler, emekçiler, öğrenci gençlik bir dizi eylem ve grev gerçekleştirdi. 1 Kasımda Berlinde gerçekleştirilen kitlesel gösteriye 100 binin üzerinde beklenmedik bir katılım sağlandı. Ardından Hessen eyaletinde 50 binin üzerinde işçi, emekçi ve gencin katıldığı gösteri gerçekleşti.
Ve nihayet öğrenci gençlik alanları zaptetmeye başladı. Hessen ve Niedersachsen eyaletlerindeki sosyal kısıtlamalara karşı çeşitli eylemler ve kitlesel gösteriler düzenlendi. Bu gösterilerin ardından Berlinli üniversite gençliği bayrağı devraldı. Berlin hükümeti öğrenim harçlarını yükseltmek ve üniversite bütçelerinde kısıtlamalara gitmek yönünde bir karar aldı. Öyle ki, üniversitelerde birçok bölümün kapanması, sayıları yüzleri bulan profesör ve üniversite çalışanının işlerine son verilmesi isteniyor. 2005 yılında geçerli olmak üzere eğitime ayrılan bütçeden 75 milyon Euro kısıtlamaya gitmek ve sömestr başı öğrencilerden 500 Euro almak planlanıyor.
Paralı eğitimi asla kabul etmeyeceklerini söyleyen üniversite öğrencileri harekete geçtiler. Berlindeki üniversitelerde 135 bin öğrenci okuyor. PDS/SPD hükümetinin açıklamaları üzerine başlangıçta az sayıda öğrenci kendiliğinden eylemler gerçekleştirdiler, profesörler derslere girmeyerek öğrencilere destek verdiler. Kısa bir süre sonra eylemler kitleselleşti. Başta Teknik Üniversite olmak üzere iki üniversitede biraraya gelen binlerce öğrenci yapılan tartışmaların ardından boykot kararı aldılar. Başta Teknik Üniversitenin ana kampüsü olmak üzere birçok bölümü işgal ettiler, giriş çıkışları engellediler. İşgaller ve boykotlar devam ederken değişik eylemler de gerçekleştiriliyor. Parti binaları, kültür ve bilim senatörlüğü, parlamento, metrolar yülerce öğrenci tarafından işgal edildi. Ana caddeler trafiğe kapatıldı. Profesörlerin desteği ile dersler metrolarda ve şehrin değişik meydanlarında gerçekleşti. Her hafta cumartesi günleri kitlesel yürüyüşler düzenleniyor. İlk hafta düzenlenen gösterilere bin kişi katılırken, şu an yapılan yürüyüşlere onbinlerce öğrenci katılıyor.
Bugüne kadar yapılan eylemler, boykot ve işgaller daha çok eyaletler düzeyindeydi. Geçtiğimiz hafta sonu Jena şehrinde bir araya gelen Özgür Öğrenciler Birliği (FZS) Berlin, Hamburg ve Hessen eyaletlerinde sosyal kesintilere ve harçlara karşı gerçekleştirilen protestoların merkezileştirilmesi kararı aldı. 14 eyaletten toplam 43 üniversitenin genel öğrenci temsilcisi (AstA) yapılan eylemleri değerlendirerek, 11-12 Aralık tarihinde Almanya çapında yerel etkinlikler gerçekleştirme kararı aldılar. 13 Aralıkta ise onbinlerce öğrencinin katılacağı Berlin, Frankfurt ve Leipzigde merkezi gösteriler gerçekleştirilecek.
Kitleleri aldatarak büyük umutlarla iktidara gelen SPD/Yeşiller ve SPD/PDS hükümetleri rüzgar ektiler, ama fırtına biçmeye hazır olmalılar.
22 Ekim günü YTÜ düzenlenen alternatif şenlikte ABD ve YÖK karşıtı slogan attıkları gerekçesiyle rektörlük şenliğe katılan öğrencilere karşı soruşturma terörü başlattı. Bunun üzerine YTÜ Merkez Kampüste 3 Aralık günü, yaklaşık 60 öğrencinin katıldığı eylemde, soruşturma terörünün durdurulmasını talep ettik.
Öğrencilerle yaptığımız açık kitle toplantısında başlatılan kampanyayı desteklemelerini sağlamak amacıyla, eylem öncesi Tonoz Kafe önünde toplanarak alkışlar ve sloganlar eşliğinde okulu dolaştık. Burada bir arkadaşımızın gerçekleştirdiği temsili Padişah Ayhan Alkış ve okunan fermanı öğrencilerin oldukça ilgisini çekti. Ardından giriş kapısına doğru yürüdük. YTÜ Öğrencileri imzalı basın metninde şunlar söylendi:
... Tüm bu baskılar üniversitelerde muhalif öğrencileri susturmak, sindirmek amacı gütmektedir. Üniversitenin asıl sahipleri eğitim emekçileri ve öğrencilerdir. Dolayısıyla üniversitelerde asıl söz hakkı bizimdir. Okul idaresi açtığı bu soruşturmalarla hangi tarafta olduğunu bir kez daha açıkça ortaya koymuştur. Ne onların soruşturmaları ne de polisleri bizim mücadelemizi sürdürmemizi engelleyemeyecek. Biz burada, bu soruşturmalar geri çekilene kadar sürdüreceğimiz bir kampanyanın başlangıcını yapıyoruz...
Eylemde Soruşturmalar geri çekilsin!, YÖKe hayır!, YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek! sloganları atıldı. Basın açıklamasının ardından Tonoz Kafe önünde coşkuyla çekilen halayıla eylemimiz sona erdi.
Eylemdeki kararlı duruşumuzla soruşturmaların bizleri yıldıramayacağını gösterdik. Yapacağımız etkinlik ve çalışmalarla kampanyamız sürecek.
Çiğli İşçi Kültür Sanat Evinde 30 Kasım günü sistemin gerici-yoz kültürüne karşı alternatif devrimci sanat konulu bir etkinlik yapıldı. Devrimci sanat üzerine yapılan ön konuşmanın ardından Kültür-Sanat Evi tiyatro topluluğu tarafından burjuva medyanın işçi ve emekçileri uyutma politikasını mizahi bir dille teşhir eden tiyatro gösterimi sunuldu. Katılımcıları kimi zaman güldüren, kimi zaman da düşündüren tiyatro gösteriminden sonra Grup Ciwanın sunduğu müzik dinletisine geçildi. Oldukça coşkulu bir atmosferde gerçekleşen etkinliğe 80 kişi katıldı. (Kızıl Bayrak/İzmir)