6 Aralık'03
Sayı: 2003 (10)


  Kızıl Bayrak'tan
  Genel "terör" edebiyatı ve temel ayrım noktaları
  Hak ve özgürlüklerimiz için mücadeleyi yükseltelim!
  Semiren burjuvazi, tüketilen insanlık!
  Terör örgütleri ve terör devletleri!
  İnsanca yaşamaya yeterli, vergiden muaf asgari ücret!
  Esenyurt İKE'ye keyfi jandarma baskını
  Kamuda tasfiye saldırısı ve KESK
  Genel kurulların aynasında sendikal hareket
  Direniş emperyalist zorbaları Irak'tan söküp atacaktır!
  İşgal güçlerine moral operasyonu!
  Sınıftan...
  Sermayenin saldırılarına karşı Almanya'da gençliğin mücadelesi büyüyor!
  KADEK'in feshi ve KONGRA-GEL oluşumu...
  Gürcistan: Kitle tepkisi düzenin potasına akıtıldı
  Emperyalist-siyonist zorbalar barışın önünde engeldir!
  AB: Militarizme bir adım daha
  Avrupa'da üniversiteli gençlik sokaklara iniyor!
  Bültenlerden...
  Partimiz 25. kuruluş yıldönümünde de yaşıyor, yaşayacak!..
  Kadın: Kapitalizmde köle!
  Cemal Keser'in anısına...
  Kısa polis tarihi
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın



 
Fanset’te kritik süreç

Fanset’te yaşanan gelişmeler hakkında bayramdan önceki hafta kritik bir süreç yaşandığını, işçilerin sorunlara karşı daha sonuç alıcı bir müdahale, direnişin motivasyonunu ve kararlılığını güçlendirici önlemler almak gerektiği ihtiyacını vurgulamıştık.

Bu hafta başında bayram öncesi çıkışları verilmiş olan 24 işçi daha işten atıldı. İşten atılanların sayısı böylece 68’e yükseldi. Ayrıca askere gidenler vb. sebeplerle işten ayrılanlarla birlikte işten atılan işçi sayısı 70’i geçiyor. İşten atılanların birçoğu sendikalaşma mücadelesinin öncülüğünü yapan, içeride gerçekleşen eylemi kuvvetlendirmek için çaba harcayan işçilerdir. İşçilerin %40’ına yakını işten çıkarılmış durumda.

Durum böyle olunca asalak patron üretimi artırmak için yeni işçi almaya başladı. Hafta başında 5 kişi işe alındı. Daha sonra iş başvurusu için gelenler dışarıdaki işçiler tarafından geri çevrildi. İçerideki işçilerin eylem kırıcılara tepki göstermemiş olması büyük bir zayıflıktır. Ayrıca hafta başından itibaren içerideki iş yavaşlatma eylemi sendikanın iradesi dışında kırıldı. Dışarıdaki işçilere destek amacıyla dışarıya çok az sayıda işçinin çıkıyor olması da direnişin fabrika içi ayağının boşta kaldığını gösteriyor. Dışarıda bekleyen işçilerin bu nedenle morali epeyce bozulmuş bulunuyor. İşten atılan birçok işçi artık fabrika önünde beklemeye gelmiyor. Şimdilik 68 işçiden 20’si fabrika önünde beklemeye devam ediyor. Fanset’te direnişin sarsıcı bir müdahaleye ihtiyacı olduğu açık.

İçerisi ve dışarısının ortak bir şekilde hareket etmemesi, oluşturulan komitelerin aktifleştirilememesi, başından beri direnişin zayıf kaldığı yönler olmuştu. Ayrıca sendikanın isteğiyle patronla başlayan diyalog süreci için eylemlere ara verilmesinin ardından işçiler tekrar eylemi eski düzeye taşımakta zorlandılar. Araya bayram tatilinin girmesi ile birlikte işçilerde ciddi bir soğuma gözlendi, patronun ve yeni müdürün baskıları karşısında yılan bir ruhhali içine girildi. Oysa kazanmak için daha kararlı ve soluklu bir mücadeleye hazır olmak, her ne pahasına olursa olsun direnişi patron geri adım atana kadar sürdürmek gerekiyor. Dışarıda işçilerin beklemeye devam etmesi de içerideki işçilere devam etme gücü ve iradesi kazandıracaktır.

Fanset’te kazanmak yalnızca işyerine sendika sokmak değildir. Bu direnişin kazanması bölgedeki diğer fabrikaları da etkileyecektir.

Sefaköy BDSP çalışanları



Karyer direnişi tüm olumsuz
koşullara rağmen sürüyor!

Karyer işçileri bayram sonrasında patronun yeni saldırıları ile karşı karşıya kaldılar. Atılan işçiler ve ücretli izne çıkartılanlar sonucu içeride çalışan işçi sayısı 43’e düştü. Ayrıca asalak patron bayram tatilini fırsat bilirek fabrikanın en önemli makinalarını söküp kaçırdı. Üretimi fabrikanın dışına çıkararak eylemi kırmak niyetinde.

Bu hafta işbaşı yapan işçiler, iş yavaşlatma eylemini durdurma kararı aldılar. Zira asalak patron makinaları söküp kaçırarak iş yavaşlatma eyleminin koşulların ortadan kaldırdı. Patron işi dışarıda da yaptırabilme rahatlığıyla davranıyor. Bu yüzden işçilerin eylemlerini üst bir aşamaya taşıması gerekiyor. Fabrikadaki öncü işçilerin neredeyse tamamının dışarıda olması işleri daha da zorlaştırıyor.

Sendikanın maddi ve manevi açıdan hala ciddi bir desteğinin olmaması işçilerin dışarıda da dayanma gücünü zayıflatan bir etken. Maddi sıkıntı yaşayan işçiler başka yerlerde çalışmaya başlamışlar durumdalar. Zaten maaş alamazken maddi yönden destek de gelmeyince birçoğu kendi başının çaresine bakmaya başlıyor. Kalem satışlarından gelen destek de yeterli düzeyde değil.

İşçiler büyük oranda umutlarını mahkemeye bağlamışlar. 9 Aralık’ta yapılacak yetki mahkemesinin sonucunu bekliyorlar. 1 Aralık’ta görülen işe iade davası 8 Ocak’a ertelenmiş bulunuyor. Sendikanın işçileri sahiplenmemesi direnişin bu noktaya gelmesinde önemli bir etken. Daha en başından işçisini eğitmeyen, direnme değil mahkeme yolunu gösteren, bir-iki hafta süren direnişin sonunda işçilere gidin yeni iş bakın diyen, işçisine maddi destek vererek sahiplenmeyen bir sendikanın direnişi başarıya ulaştırması nasıl mümkün olabilir?

Karyer direnişi sendikal bürokrasiye ve asalak patronun tüm oyunlarına rağmen belli bir aşamaya kadar geldi. İşçiler, bu direnişi varolan bilinç ve örgütlülük düzeyleri ile taşıyabilecekleri yere kadar taşıdılar. Ancak direniş gelinen yerde daha büyük bir kararlıkla sürdürülmelidir. Aksi durumda direniş mahkemeden karar beklemeye indirgenicektir. Direnişin sonucunu bu yollardan hangisinin izleneyeceği belirleyecek.

Sefaköy BDSP çalışanları



BES’ten eylem...

“Kamu Reformu Yasası geri çekilsin!”

KESK’in almış olduğu karar doğrultusunda, 2 Aralık’ta saat 16.30’da Kadıköy Vergi Dairesi önünde toplanan BES İstanbul 3 No’lu Şube üyesi kamu emekçileri bir basın açıklaması düzenlediler. Kamu Reformu saldırısının geri çekilmesi, 2004 bütçesinde kamu emekçilerine ve kamu hizmetlerine ayrılan payın artırılması istemiyle yapılan eylem yarım saat sürdü.

Açıklamada şunlar söylendi: “… bu yasayla, söylenenin aksine hedeflenen kamu emekçilerini ve yoksul dar gelirli halkın kazanılmış olan haklarını gaspetmektir. Partizanlığa mahkum etmektir. Örgütlenmesini engellemektir. Yoksulluğa teslim etmektir. Özel sağlık kuruluşlarına, özel eğitim kurumlarına, medya tekellerine yeni kaynaklar yaratmaktır. Yoktan iktidar olmanın diyet borcudur. Bu yasa tasarısı derhal geri çekilmelidir. Aksi takdirde 10 Aralık’ta viziteyle alanlara çıkarak, 11 Aralık’ta hizmet üretiminden gelen gücümüzü kullanarak, tepkimizi sürdüreceğiz.”

100 civarında kamu emekçisinin katıldığı eylem coşkulu geçti. Eylemde “Kahrolsun İMF, işbirlikçi AKP!”, “Kamu Reformu Yasası geri çekilsin!”, “Parasız eğitim, parasız sağlık” sloganları atıldı. Basın açıklamasına çevrede bulunan halk da alkışlarıyla destek verdi.

Eylem sonrasında vergi dairesi içerisine giren kamu emekçileri bir saat işyerini terketmediler. Eylem yapılan dairede zorunlu fazla mesai uygulamasına gidildiğinden, dışardan gelen kamu emekçileri daire içerisinde bir saat kadar beklediler.

Kızıl Bayrak/İstanbul



İzmir Kadın Platformu’nun eylemi...

“Kadınlar sokağa,
eyleme, özgürleşmeye!”

25 Kasım gününün şiddete ve cinsel tacize karşı mücadelenin simgesi olarak tarihselleştirilmesi nedeniyle İzmir Kadın Platformu tarafından bir eylem yapıldı. 23 Kasım günü Konak Gümrük’ten başlayıp eski Sümerbank alanında biten eyleme yaklaşık 100 kişi katıldı.

Eylemde “Kadınlar gerici yasalar istemiyor; Pişmanlık yasası, TCK yasası, Medeni Yasa’nın 10. maddesi, YÖK yasası, 4857 sayılı yasa, Yerel Yönetimler Yasası, cezaevlerinde tek tip elbise yasası, Kamu Personel Yasası” yazılı pankart taşındı. Eylemde “Ulusal, sınıfsal, cinsel sömürüye son!”, “Katil ABD Ortadoğu’dan defol!”, “Iraklı kadınlar yalnız değildir!”, “Kadınlar sokağa, eyleme, özgürleşmeye!” vb. sloganlar atıldı. Basın metninin okunmasının ardından kadın örgütleri sözcüleri sırayla birer konuşma yaptılar. (Kızıl Bayrak/İzmir)