Kazanımlarımızla daha güçlüyüz!
Bir seçim sürecini geride bıraktık. Burjuvazinin sömürüyü yeni bir uşakla ve yeni bir çehreyle gerçekleştirecek olması, işçi ve emekçiler açısından değişecek bir şey olmadığını gösteriyor. Yeni yıkım ve sefaletlere ek olarak işçi ve emekçi çocuklarının kanı üzerinden pazarlığı yürütülen kirli savaş gündemi dışında yeni bir şey yok. Zira oluşacak hükümetin bir savaş hükümeti olacağı açık. Seçimlerden bir gün sonra Genelkurmay Başkanı’nın ABD’ye gitmiş olması bunu ifade ediyor.
Seçimlerin burjuvazi cephesinden böylesi bir sonuç çıkaracağı, hükümeti oluşturacak parti hangisi olursa olsun sonucun böyle olacağı belliydi. Bizim önümüzde, oynanan bu oyun ve aldatmacanın işçi ve emekçilerin bilincine çıkarılması için yoğun bir teşhir, propaganda-ajitasyon ve örgütlenme faaliyetinin yürütülmesi sorumluluğu duruyordu. Bu çalışmanın esası sistemin teşhiri, devrim ve sosyalizm programının tek kurtuluş ve çözüm yolu olmasına dayandırılmalıydı. Düzene karşı devrim ve sosyalizm alternatifi tok bir şekilde dile getirilmeliydi. Çalışmamızın ana ekseni bu temelde kuruldu.
Böylesi yoğun bir çalışma sürecine bölgemizdeki genç ve deneyimsiz güçlerle katıldık. Seçim bürolarını, propaganda-ajitasyon materyallerini, emekçilere birebir seslenmenin tüm imkan ve araçlarını çalışmamızda kullanmaya çalıştık.
Seçimlerden yaklaşık bir ay önce İnönü ve İkitelli olmak üzere iki mahallede seçim irtibat büroları açtık. Bu iki bölge de yeni girdiğimiz alanlardı. Bu açıdan belli zorlanmalar yaşadık. Bu tür işçi ve emekçi semtlerinde salt seçimlere kadar değil seçimler sonrasında da kalıcı ve sürekli bağlar kurma hedefiyle hareket ettik. Seçim bürolarının açılışından birkaç gün önce açılış davetiyemizi yoğun bir şekilde semtlerde dağıttık. Bunun üzerinden bir açılış şenliği düzenledik. Ancak semtten açılış etkinliğimize katılım oldukça zayıf kaldı. Katılımın düşük olması çalışmamızın materyal dağıtımı ile sınırlı kalmasından kaynaklandı. Bu durumdan ders çıkararak seçimlere kadar semt işçi ve emekçileriyle birebir ilişki kurmaya özen gösterdik. Hr mahallede bini aşkın evi tek tek dolaşarak insanların görüşlerini aldık, programımızı anlattık. Bürolarımıza çağırarak onlardan destek istedik. Birçok eve konuk olduk. Kimileri “hala devrimci çalışma var mı?” diye şaşkınlıklarını ifade ettiler. Bölgede geçmişte şu ya da bu gazetenin okuru olan ancak bugün herhangi bir devrimci çalışmanın olmamasından dolayı boşta olan birçok insanla karşılaştık. Bize gösterdikleri sıck ilgiden devrimcilere ve devrimci çalışmaya ne kadar özlem duydukları sonucunu çıkardık.
İnönü Mahallesi’nde böylesine yoğun bir politik atmosfere ve sürece rağmen herhangi bir devrimci çalışmanın olmadığını gördük. İkitelli de ise ESP’nin sınırlı bir çalışması oldu. Geçmişte devrimci çalışmaların olduğu semtlerin bugün reformizme ve düzen partilerine bırakıldığını gördük. Bu yanıyla BDSP’nin çalışmasının politik etki bakımından oldukça fazla karşılık bulduğunu ve önemsenecek bir düzeye geldiğini söyleyebiliriz.
Bu semtlerin merkezi yerlerine astığımız çeşitli şiarları ve talepleri ifade eden pankartlarımızla, afişlerimizle ve ana caddelerde sürekli elden yaptığımız bildiri dağıtımlarımızla hep gözönünde olduk. Adayımız Müslüm Turfan’ın katılımıyla kahve konuşmaları gerçekleştirdik. Bu çalışmalar kitle ve sınıf çalışmasında yeni olan güçlerimizin eğitimi için de oldukça anlamlı bir deneyim oldu. Seçim çalışmamızın başarısını kaç oy aldığımızla değil programımızı en geniş işçi ve emekçi kitlelere anlatmak ve onlarla kuracağımız sürekli bağlarla, aynı zamanda genç ve deneyimsiz güçlerimizin bir devrimci eğitimden geçmesiyle ölçecektik. Bu açıdan birçok eksikliğe rağmen yoğun ve güçlü bir çalışma içerisinde olduk.
Eksiklik derken, örneğin seçim bürolarımızı daha işlevli kullanabilirdik. Çeşitli film gösterimleri, paneller ve benzeri birçok etkinliği gerçekleştirme planında eksik kaldık. Örneğin İnönü Mahallesi’nde seçimlerden bir hafta önce seçim bürosunun önünde düzenlediğimiz şölen çok anlamlıydı. Bu sayede seçim büromuzun önüne kurduğumuz ses düzeniyle mahallenin önemli bir bölümüne propagandamızı taşıdık. Bu tür araçları daha etkin kullanmalıydık. Zira polisin başka zaman en ufak bir devrimci çalışmada terör estirdiği İnönü Mahallesi’nde bu düzeyde bir devrimci kitle çalışması yapamazdık. Seçim dönemleri devrimci bir kitle çalışması bakımından muazzam olanaklar sunuyor. Denebilirki birkaç aya sığdırılan devrimci faaliyet 1 yıllık birçalışmanın ortaya çıkaracağı kazanımlara eşdeğer bır sonuç ortaya çıkarıyor. Bu bakımdan devrimci bir temelde, çok çeşitli araç, yöntem ve zeminde yürütülen çalışmamız, hem güçlerimizin kitle çalışmasında anlamlı bir deneyim kazanması ve eğitilmesini, hem de ulaşılan yeni güçlerle daha kalıcı ilişkilerin kurulmasını sağladı.
Materyal kullanımı
Seçim bildirgemiz ile aday tanıtım bildirisinden 20’şer bin adet dağıttık. Dağıtımlarımız yoğunluklu olarak Sefaköy İnönü Mahallesi ve İkitelli bölgelerinde oldu, ama bu iki semt dışında da birçok mahalle ve fabrikaya materyallerimizi ulaştırdık. Sefaköy İnönü Mahallesi, Tevfik Bey Mahallesi, Kemalpaşa Mahallesi, Kartaltepe, Yeşilova, İkitelli, Atatürk mahalleleri, Parseller Köyiçi, Bağcılar Yeni Mahalle, Soğanlı, Gaziosmanpaşa, Okmeydanı, Merter, Bayramtepe, Halkalı gibi birçok semte bildirgelerimizi ulaştırdık.
Afişleme çalışmamızı E-5 üzeri Sefaköy, Küçükçekmece, Çobançeşme, Kuleli, Şirinevler, İncirli, Merter, Cevizlibağ, Topkapı, Aksaray, Taksim, Edirnekapı, Şehitlik, Şişli ve semt içlerinde özellikle İnönü ve İkitelli üzerinden yoğun olarak yürüttük. Çevremizdeki güçlerin çoğunu bu çalışmaya katmaya çalıştık. Ayrıca E-5 üzerinde bir, İnönü ve İkitelli’de altı adet, çeşitli şiarlarımızın öne çıkarıldığı, altında adayımızın imzasının olduğu pankartlarımız uzun süre asılı kaldı.
Sümerbank, Ülker, Derby, Dema, Mona, Polimer, Merter çorap atölyeleri, Doğu Sanayi Sitesi, İkitelli Organize Sanayı Sitesi, GOP başta olmak üzere işletme dağıtımları örgütledik.
Sonuç olarak, yukarıda da vurguladığımız gibi, seçim çalışmamızın başarısını elbette ki kaç oyla değil, seçimler sonrasında işçi ve emekçilerle kurduğumuz bağların sürekliliği ile ölçeceğiz. Seçim sürecinden edindiğimiz deneyim ve olanaklarla yeni döneme daha ileriden bir yoğunlaşma ile gireceğiz. Bundan sonraki hedefimiz yeni tanıştığımız ve kazandığımız ilişkilerimizi daha ileriye taşımak ve emperyalist savaşa karşı güçlü bir muhalefet örgütlemek yönünde olacak.
BDSP çalışanları/Sefaköy
BDSP çalışanlarına yönelik
faşist saldırıları kınıyoruz!
2 Kasım günü saat 12:00’de seçimlere yönelik devrimci sınıf çalışması yürüten BDSP çalışanlarının uğradığı saldırıları kınamak amacıyla İHD İzmir Şube’de bir basın açıklaması gerçekleştirildi.
Basın açıklaması metni:
Bu saldırı tüm işçi ve emekçilere yöneliktir
Burjuva demokrasisinin sözde göstergelerinden sayılan seçimler geçmişte olduğu gibi bugün de sistemin özündeki faşizan yüzünü açığa çıkarmaktadır. Seçimlere bağımsız sosyalist adaylarla katılan Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu’nun seçim çalışmaları devletin sivil ve resmi güçleri tarafından engellenmek istenmiştir.
31 Ekim günü sabah saatlerinde İstanbul’da Esenyurt Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu’nun 2 Kasım Cumartesi günü Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda yapacağı etkinliğe davet için çıkarttığı afişleri asan BDSP (Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu) çalışanlarına sivil faşistlerce silahlı saldırıda bulunulmuştur. Bu saldırıda Murat Elverişli bacağından vurularak yaralanmıştır. Hastaneye kaldırılan Murat Elverişli hayati tehlikeyi atlatmış ancak sakat kalma tehlikesi ile yüzyüzedir.
Aynı zamanda Ankara’da bağımsız milletvekili adayının seçim çalışmasını yürüten dört BDSP çalışanı gözaltına alınmış ve gözaltına alınanlardan iki kişi tutuklanarak Ulucanlar Cezaevi’ne konmuştur.
İşçi ve emekçileri haklı ve meşru talepler etrafında devrim ve sosyalizm mücadelesine çağıran Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu’na yapılan bu saldırı tüm işçi, emekçi ve ezilen halklara yöneliktir. Bu gibi saldırılar devrimci sınıf mücadelesini hiçbir şekilde engelleyemeyecektir.
SY Kızıl Bayrak gazetesi İzmir temsilciliği
