09 Kasım '02
Sayı: 44 (84)


  Kızıl Bayrak'tan
  3 Kasım seçimleri
  Şimdi sıra AKP hükümetinde...
  3 Kasım seçimleri, AKP ve emperyalistlerin beklentileri
  Yıkımın sahnedeki sorumlularının yıkımı
  Felsefesi serbest piyasacı, programı İMF'ci...
  Yeni hükümete eski program!
  İstanbul'da 6 Kasım eylemleri...
  Ankara'da 6 Kasım eylemleri...
  6 Kasım eylemlerinden...
  Emperyalist savaş karşıtı eylemlerden...
  Günü kazanarak geleceğe hazırlanıyoruz!
  Esenyurt BDSP çalışması...
  Anadolu Yakası BDSP çalışması...
  Sefaköy ve İkitelli BDSP çalışması...
  Adana BDSP çalışması...
  Dikmen BDSP çalışması...
  Hüseyingazi BDSP çalışması...
  Mamak BDSP çalışması...
  Seçim sonuçları üzerine...
  Komünistler ve ulusal kurtuluş mücadeleleri
  Petrol devleri sabırsız
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 
Beyazıt Meydanı’ndan 2 bin öğrenci ve
eğitim emekçisi haykırdı!

“YÖK’e ve emperyalist savaşa hayır!”

Gençlik tüm kitleselliği ve coşkusu ile bu 6 Kasım’da da Beyazıt Meydanı’nda taleplerini ve şiarlarını gür bir sesle haykırdı. Bu 6 Kasım eylemi birçok açıdan yakın dönemdeki gençlik eylemlerinden daha ileri bir düzeyi ifade ediyor. Özellikle yeni YÖK yasa tasarısı ve gençlik kitlelerinde önemli bir duyarlılık alanı yaratan Amerikan saldırganlığı ve emperyalist savaşa karşı tutum bu eyleme rengini verdi. Bunların yanı sıra seçim döneminde bu sorunları işleyen propaganda çalışmaları eylemin güçlü geçmesini sağladı.

Eylem, örgütleyen siyasetlerin ortaklaştığı temel gündemler üzerinden ön çalışması da dahil olmak üzere tümüyle birlikte organize edildi. Farklı yaklaşımlara ve dar grupçu anlayışlara karşılık bu ortaklaşma olumlu sonuçları verdi. Yerellerde yüzlerce ortak afiş ve bildiri kullanıldı. Değişik üniversitelerde ortak dağıtımlar ve çağrılar yapıldı. Bir dizi üniversitede yerel forumlar yapılarak alana çıkıldı.

Sirkeci’de tramvayın gelmesini beklenirken, yaklaşık binin üzerinde bir kitleyle ortalığı slogan ve marşlarımızla inlettik. Coşku, kitlesellik ve kararlılık daha eylem başlamadan Sirkeci’de kendini gösterdi. Etrafımızdaki insanlar bizi zaman zaman alkışlayarak, zaman zaman korna çalarak desteklediler. Daha sonra tüm coşkumuz ve kararlılığımızla tramvayda marşlarımızı söylemeye devam ettik. Alana gelmeden önce Beyazıt tramvay istasyonunda toplandık. Beyazıt otobüs duraklarına geldiğimizde ise 200 civarında arkadaşımız bize katıldı. Kortejlerimizi oluşturarak, dövizlerimizi, pankartlarımızı ve kızıl bayraklarımızı açarak alana doğru yürüyüşe geçtik.

Alana girişte öncelikle polis müdahalesi ile karşılaştık. Bizi tehdit ederek yoldan yürümememizi istedi. Kitle yolu trafiğe kapatıp yürümeye devam edince polis bu ısrarını sürdüremedi. Pankartlarımız alanda görüldüğü zaman kortejimizin arkası hala duraklara kadar uzanıyordu.

Alanda Merkez Kampüs’ten gelen arkadaşlarımızla birleşerek Beyazıt Meydanı’nı bir miting alanına çevirdik. “YÖK’e ve emperyalist savaşa hayır!” şiarı yazılı olan iki pankart ile taleplerimizin yazılı olduğu kocaman bir pankart açıldı.

Böylece Beyazıt Meydanı’ndaki mitingimiz başladı. Öncelikle eyleme pankartı ile destek veren İstanbul Eğitim-Sen 6 No’lu Üniversiteler Şubesi’nin çağrı metni ve eyleme destek veren DKÖ’lerin ve işçi sendikalarının mesajları okundu. Ardından gür bir şekilde “İşçi-öğrenci elele örgütlü mücadeleye!” sloganı atıldı. YÖK, yasa tasarısı, emperyalist savaş, soruşturma terörü ve seçimleri konu alan bir tiyatro gösterisi sunuldu.

Eylemde üniversite gençliğinin YÖK’ü, emperyalist savaşı, soruşturma terörünü ve F tipi saldırısını ve bu saldırılar karşısındaki tutumunu ortaya koyan bir basın metni okundu. Eylem Beyazıt Marşı ve Hernepeş söylenerek bitirildi.

Eylemimize Merkez kampüsün içerisinde yürüyüşümüzle devam ettik. Eylemin bitirilmesi esnasında Ankara’daki arkadaşlarımıza polisin saldırdığını öğrendik. Bunun üzerine bir arkadaşımız megafonla Ankara Kızılay Meydanı’nda polisle çatışan arkadaşlarımıza sesimizi ulaştırmak için sloganlarımızı hep birlikte daha gür haykırma çağrısında bulundu. Bunun üzerine atılan sloganlar ve çekilen halaylarla eylem sona erdi.

Tüm bu olumlu tabloya karşın dar grupçulukta sınır tanımayan ve eylemin inisiyatifini hiçe sayan birkaç grup eylem dağılırken çeşitli olumsuz tavırlar sergiledi.

Ekim Gençliği/İstanbul



Marmara Üniversitesi’nde YÖK protestosu

6 Kasım’da Beyazıt Meydanı’nda merkezi olarak yapılması planlanan YÖK protestosundan bir gün önce Marmara Üniversitesi’nde bir eylem gerçekleştirdik. Alkış, slogan ve zılgıtlarla başlayan eyleme 70 civarında öğrenci katıldı. Eylemde “YÖK’e ve emperyalist savaşa hayır/M.Ü. Öğrencileri” imzalı pankart açıldı.

Teknik Eğitim Fakültesi önünde toplanan kitle buradan yürüyüşe geçerek merkez kantin önüne geldi. Yürüyüş boyunca alkış ve zılgıtların yanısıra “YÖK’e hayır!”, “YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek!”, “F tipi üniversite istemiyoruz!”, “Soruşturmalar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz!”, “Yaşasın halkların kardeşliği!”, “Kahrolsun Amerikan emperyalizmi!”, “Ortadoğu halkları kardeştir!” vb. sloganlar atıldı.

Merkez kantin önünde basın açıklaması okundu. Açıklamada baskılara, soruşturmalara, F tipi cezaevlerine, yaşamımızın hücreleştirilmesine, emperyalist savaşa değinildi. Beyazıt’taki eylemin duyurusu yapıldıktan sonra kitle alkış ve zılgıtlarla dağıldı.

Seçim çalışması nedeniyle eylemin ön hazırlığı yeterince yapılamadı. Bir günlük çalışma ile 70 kadar kişinin eyleme katılmış olması anlamlıydı.

Ekim Gençliği okuru/Marmara Üniversitesi



YTÜ’de sivil polis provokasyonu...

Devrimci faaliyet engellenemez!

YTÜ’de yoğun bir seçim faaliyetinin ardından girişilen 6 Kasım YÖK protestosu çağrısı son güne kadar yapılan çalışmalarla devam etti. 6 Kasım sabahı kantinleri afişleyen komünistler, sivil polislerin kantine girmeleri üzerine “burası öğrenci kantini, ne işiniz var burada!” diye müdahale ettiler. Bunun üzerine tartışma başladı. Üst kata çıkamayan sivil polisler, onlara itiraz eden iki arkadaşımızla birlikte aşağı inerek tehditler savurdular. Sabahın erken saati olması nedeniyle devrimci demokrat öğrencilerin yokluğunu fırsat bilerek arkadaşlarımızı tartaklamaya başladılar.

Tok bir tavırla karşılaşan polisler daha da pervasızlaştılar. Kantini terkederken afişlerimize saldırdılar. Tartışma esnasında etraftaki öğrencilerin gözünde iyice teşhir olan polisler camlardaki afişlerimizi de yırtmaya çalıştılar, fakat arkadaşlarımız buna engel oldular.

Öğlene doğru kantin önünde toplanan devrimci demokrat öğrenciler beklemeye başladılar. Beyazıt’taki eyleme bir saat kala okulda toplanıldı. Hazırlık binası önünde yapılan konuşma ilgiyle dinlendi. Bir arkadaşımız, YÖK’ün sermaye ile olan ilişkisine ve hangi zihniyetin ürünü olduğuna değindi ve ona karşı mücadele gerekliliğini vurguladı. Ayrıca Irak’a karşı hazırlığı yapılan emperyalist savaşa karşı mücadelenin yükseltilmesinin önemini ve aciliyetini vurguladı. Ardından Beyazıt’taki eyleme çağrı yapıldı. Çağrının ardından “YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek!”, “YÖK’e hayır!” sloganlarıyla yemekhaneye inildi ve orada da bir konuşma yapıldı. Ardından toplu halde okuldan çıkan YTÜ öğrencileri Beyazıt’taki YÖK eyleminde yerlerini aldıar.

YTÜ’de sivil polislerin provokasyon girişimini boşa çıkaran komünistler, 6 Kasım alanında ve sonrasında da bu militan tutuma sahip çıktılar. Eyleme hazırlık süreci ve sonrasını çok iyi değerlendirdiler.

Ekim Gençliği/YTÜ