28 Temmuz'01
Sayı: 19


Kızıl Bayrak'tan
Yeni İMF programı iflas etti

Katillerin G-8 zirvesi ve yüzbenlerin görkemli militan eylemi

G-8 zirvesinin gündemi ve sonuç bildirisi

Gösterilerin içinden Cenova tanıklığı
Sistem aynı sistem, polis aynı polis!
Cenova'da 300 bin kişi yürüdü...
"7 saatlik işgünü, 35 saatlik çalışma haftası"
Sınıf hareketi
"İyiye gidiyoruz" demogojsinin arkasına gizlenenler
Kapitalizmde eğitim
G-8 zirvesi ve Cenovalar'ın tarihsel anlamı
Kapitalizm ve çevre sorunu
İnksanca yaşamaya yeten, vergiden muaf asgari ücret
Uluslararasi politika
Şehitlerimizle zafere yürüyoruz!
Bir yoldaşından Hatice Yürekli yoldaşa mektup
Ölüm Orucu direnişçisi Fatime Akalın'ndan mektup
"Bir yanılsamanın sonu"

Basından

Mücadele Postası

 Tüm yazılar

Bu sayinin PDF formatini download etmek için tiklayin



 

Cenova gösterisine İngiltere'den katılan
Sosyalist İşçi (SW) gazetesi muhabirlerinden izlenimler:

Cenovada 300 bin kişi yürüdü...

İşçiler, öğrenciler ve yeşiller birlikteydi.

Basın her ne kadar görmezden gelmeye çalıştıysa da geçen Cumartesi günü Cenova'daki 300 bin kişilik gösteri büyük bir başarıydı. 1999 Kasım'ında Seattle'da yaplan gösteriden beş kat daha büyüktü. Katılım kitlesel, birleşik ve çoğunluğu İtalyanlardan oluşuyordu.

G-8'e karşı protestoyu örgütleyen Cenova Sosyal Forumun pankartı en öndeydi. Fransa'da işten atılmalara karşı mücadele eden Danone işçileri de en öndeydi.

Pankartlardaki kimi sloganlar; "Dünyamızı geri istiyoruz", "Neo-liberalizme hayır", "Şirket kârları değil insanlar önemli", "direniş ve dayanışma" ve "Un altro mondo e possible- Başka bir dünya mümkün". Yürüyüş dört saat sürdü.


Fransa, İtalya, Norveç ve Tunus'tan -mali spekülasyondan vergi alınması için mücadele eden-ATTAC grupları vardı. Borç karşıtı kampanya yapanlar "borçlar iptal edilsin" pankartlarıyla yürüdüler. Yeşiller bayraklarıyla oradaydı. İşçiler oradaydı. Cenova yürüyüşü; işçiler, çevreciler, öğrenciler ve aktivistlerin birliğini gerçekleştirdi. Hareketi ileriye götürecek olan da bu zaten.

FIOM Sendikasından binlerce kişilik bir kortej vardı. İtalya'nın birçok yerinden işçilerle, Fiat fabrikası işçileri beraber yürüdüler. FIOM üyesi bir işçi; "Neo-liberalizme karşıyız, işten çıkarmalara, ücret kesintilerine, sendikal haklarımıza dönük saldırılara karşıyız, ama aynı zamanda herkes için barış adalet ve insan hakları istiyoruz, bugün sisteme karşı mücadele eden herkesle beraberiz" diyordu.

CGIL Sendika Federasyonunun Padova, Bologna, Brianza ve birçok diğer bölge örgütlerinin pankartları vardı. Sol kanat İtalyan sendikaları COBAS ve BAS'tan katılımcılar vardı. COBAS üyesi Flavio şöyle diyordu: "Burdayım çünkü kapitalizme karşıyım, çünkü sosyalist bir dünya istiyorum. Brescia bölgesinden bin kişilik özel bir trenle geldim, çoğu kısa süre önce hükümete karşı grevde olan metal işçileriydi. Geri çekilme dönemi sona erdi, bu, hareketin uluslararası düzeyde canlanmasının başlangıcı.'

İtalya'daki Öğrenci Eylemi Hareketi'nin pankartında "Dünya öğrencileri birleşti!" yazıyordu. Öğrenciler İtalyan "Kızıl Bayrak- Bandierra Rossa"yı söylemeye başladıklarında FIOM işçileri ıslıklar ve alkışlarla yumruklarını havaya kaldırarak cevap verdi ve onlara katıldılar. İki kortej beraberce şarkı söyleyerek yürüdü.

Carlini Stadyumunda kalan binlerce genç anti-kapitalist kol kola yürüdü.
Cenova Sosyal Forumu protestocuların barınması için Carlini Stadyumunu ayarlamıştı. Beyaz Tulumlular oradaydı ama sadece onlar da değildi, Yunan Komünist Partisi korteji kızıl bayraklarıyla, stadyumda kalan gençlerin kortejiyle yan yana yürürken gençler ıslıklar ve alkışlarla karşıladılar. Yürüyüşçülerin çoğu önceki gün öldürülen Carlo Giuliani için siyah kol bantları takmışlardı.

İtalya'nın her tarafından sosyal forum pankartlarıyla kortejler vardı. UNISON sendikası Londra kolu da onlarla beraberdi.
İtalyan yeşil hareketi Legambiente ve Lilliput çevre hareketinden yüzlerce kişi vardı.

Eski İtalyan Komünist Partisinin sol kanadı olan Rifondazione Partisinden binlerce kişi vardı. Uluslararası birlik muazzamdı. Fransa'dan SUD Sendikası üyeleri,Yunan telekom işçileri, Yunanistan'dan belediye işçilerinin pankartında, "Kapitalizme hayır, halkın mücadelesine evet" yazılıydı. Atinadan doktorlar oradaydı.

Balkan Sosyalist Merkezi, "Devrimi küreselleştir!" pankartı taşıyordu. Dünya Vahşi Yaşamı Koruma Fonu taraftarları panda resimlerinin olduğu bayraklarla oradaydılar. Moskova'dan Karin şunları söylüyordu: "Rusya ve Ukrayna'dan 50 kişi geldik. Rusyanın başka bir yüzünü göstermek için, Putin'in bizi temsil etmediğini göstermek için burdayız. Ekonomimizin liberalleştirilmesi felakete yolaçtı."

İngiltere'den "Direnişi Küreselleştir" treniyle gelen yüzlerce kişi vardı. Fransız hükümeti treni iptal etti, ancak Fransız demiryolu sendikalarının baskısıyla kararı geri aldı. Avrupa ve diğer yerlerden binlerce uluslararası Sosyalist Akım üyesi vardı.

Polisin acımasız saldırısı yüzünden yürüyüşe katılan herkes miting alanına, ulaşamadı. Cenovalılardan destek muazzamdı. İnsanlar balkonlardan kızıl bayraklar salladılar, alkışladılar ve yumruklarını kaldırarak yürüyüşü selamladılar.

Rifondazione Genel Sekreteri Fausto Bertinotte Cenova olaylarını şöyle özetledi:

"Bir gencin trajik ölümü ve gösteriye saldırılar, karşı karşıya olduğumuz şu devasa gerçeğin üzerini örtmemeli; bir hareketin doğuşuyla karşı karşıyayız.

'Buradaki 200-300 bin arası insan, yeni bir kuşağın harekete katılımı, son derece önemli bir politik ve kültürel gerçeklik. İktidardakiler harekete tahammülsüzlüklerini gösterdiler. Hareketi kırmaya, suçlamaya ve bölünmesi için proveke etmeye çalıştılar. Ama bugün buradakilerin %80'i 30 yaşın altındaydı.

'Aynı militan ruh halini iki hafta önceki metal işçilerinin grevinde de gördük. Bu, yeni bir kuşağın yükselişidir ve bu kuşak yenilmeyecek, baskıya, G-8'e ve küreselleşmeye meydan okumaya devam edecek. Bu hareket alternatif bir sol güç yaratabilir.'

 


 

Cenova katliamını lanetledik!

İtalyanın Cenova kentinde yapılan emperyalist G-8 Zirvesini protesto gösterilerinde İtalyan polisi bir göstericiyi katletti ve yüzlercesini yaraladı. Katliam haberi bize öğleden sonra ulaştı. Aynı akşam Alman anti-faşist güçleriyle görüştük ve 21 Temmuz günü izinsiz eylem yapma kararı aldık.

Aynı gün için Alman anti-faşistleri zindan direnişi için stand izni almışlardı. Saat 12:00de stand yerinde buluştuk. Hem Türkiye turizmini boykot, hem de Cenovada katledilen gösterici için bildiriler dağıtıldı, konuşmalar yapıldı. Stand yeri miting alanına çevrildi. 'Cenovada katliam var, her yeri direniş alanına çevirelim!', 'Yeni bir dünya mümkün!' pankartları açıldı.

Sayımız 100 civarına idi. Pankartlarımızı açıp yürüyüşe geçtik. Yönümüz İtalyan Konsolosluğu idi. Polis çok yoğun önlem almıştı. Hemen önümüzü kestiler. 'Yasadışıdır, yürüyemezsiniz' dediler. Hep bir ağızdan sloganlarımızı haykırıp barikata yüklendik ve aştık. İkinci defa yine barikat kurdular. İkinci barikatı da aştık. Yürüyüşe katılan kitlede militan bir ruh ve öfke vardı. Polis engelleyemeyeceğini anladı ve izin vermek zorunda kaldı.

İtalyan Konsolosluğuna kadar yürüdükten sonra, şehrin en işlek yerlerinden geçerek stand alanımıza döndük. Cenova katlimanı ve devlet terörünü kınayan sloganlarımızı haykırdık. Eylemimiz ani gerçekleşmesi katılımı sınırladı. Fakat sessiz kalmamak, sıcağı sıcağına tepkiyi örgütleyip eyleme dönüştürmekti yapılması gereken. Şehir trafiği allak-bullak oldu. Polis kaldırımda yürümemiz için zorladı, biz ise ana yolu terketmedik. Alman kamuoyu olayı ilgiyle izledi. Hem standta hem de eylem anında yüzlerce bildiri dağıttık.

Kahrolsun emperyalist-kapitalist haydutluk!
Yeni bir dünya için, işçilerin birliği halkların kardeşliği bayrağını yükseltelim!

BİR-KAR/Nürnberg

 


G-8: Emperyalist 'zenginler kulübü'

1975 yılında, Almanya Başbakanı Helmut Schmidt ile Fransa Başbakanı Valery Giscard dEstaing Amerika, Japonya, İngiltere ve İtalyan devlet ve hükümet başkanlarını davet etmesiyle başlayan toplanılara daha sonra Kanada da katıldı. Böylece dünyanın en büyük emperyalist ülkelerinin oluşturduğu G-7 grubu oluşmuş oldu. Ô90lı yıllarda Rusya'nın da yatıştırılmak amacıyla toplantılara dahil edilmesiyle, G-8'e dönüştü.

Dünya politikası üzerinde uluslararası sermayenin en büyük gücü sayılan G-8, bir zenginler kulübü olarak olarak ortaya çıktı. Resmi kuruluş ilkelerinde kendini bir karar gücü görmeyen, sadece kulübü oluşturan ülkeler arasında, ekonomi, gelişim, rekabet, yardımlaşma vb. konularda görüş alışverişi amacı güttüğünü iddia eden G8, kuruluş ilkelerinin aksine, bugün dünya politikasını belirleyen ve aldığı kararlarla, dünyayı şekillendiren en büyük emperyalist güç odağı durumunda.

Sovyetler Birliğinin dağılmasıyla birlikte iç çelişkileri ve çatışmaları tümden serbest kalan batılı emperyalistler bu zirveyi bu çelişki ve çatışmaların hafifletilmeye çalışılıdığı bir platform olarak da kullanıyorlar halen.