TÜSİADın çerçeve yasası
ne anlama geliyor?
Geçtiğimiz günlerde TÜSİADın YÖK yasa tasarısı ile ilgili bir demeci gündeme geldi. YÖK yasa taslağında değişikliklere gidilmesi gerektiğini söylüyordu. Uzlaşmaya dayalı bir çerçeve yasa istediğini dile getiren TÜSİAD, hazırlattığı raporda, sözde ilerici bir çerçeve kendi deyimleriyle reformcu- çizildiğini iddia ediyordu. Bunun gerçekte ne kadar anti-demokratik istemler içerdiğini görmek için rapora daha yakından bakalım.
Tek tipleştirmeye karşı oldukları iddiasıyla savunulan raporda açıkça şunlar söyleniyor: Anayasanın yükseköğrenimle ilgili maddeleri değiştirilmeli, kısaltılmalı ve özel statülü devlet üniversitesi, mütevelli heyetiyle yönetim, işletme hakkının devri gibi yeni açılımlara müsait hale getirilmelidir. Çok kısa bir çerçeve yasası çıkarılmalı ve yükseköğrenimin ana unsurları düzenlenmelidir. Yani utanmazca istenen şudur: Üniversiteler birer işletmeye dönüştürülmeli ve özel üniversitelerin sayısı artırılmalıdır. Üniversiteler özelleştirilerek tek tipleştirme aşılmalıdır!
Kamuoyuna allanıp pullanıp sunulan bu rapor aslında gerici liberal söylemlerden öte bir şey ifade etmemektedir.
Sermayenin hazırlattığı raporun öneriler dizisinde, mali kaynakların üniversiteler arasındaki dağılımını YÖKün yapması ve girişimci üniversite kavramının yerleştirilmesi gerektiği söyleniyor. Bu, üniversitelere yapılan YÖK baskısını daha da güçlendirmekten başka bir anlama gelmiyor. Üniversitelerin, YÖKe tabi davranmadığı takdirde yaramaz bir çocuğa yapıldığı gibi harçlıkları kesilecektir. Para gelmediğinde girişimci üniversite kavramına uygun davranacaklar, birer şirkete dönüşeceklerdir. Zaten rapordaki, Kaynakların sınırsızlığı imajını güçlendiren geniş bütçeden rasyonel kullanım bilincini yerleştiren dar bütçe anlayışına geçilmeli cümlesi de bu niyeti açıkça ortaya koyuyor.
Bu raporun kamuoyuna sunulmasının üzerinden bir hafta bile geçmeden, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ile Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) arasında YÖK taslağı konusunda uzlaşmaya varıldığı açıklandı. Uzlaşma sonucunda; YÖK Yasasının bütününün değiştirilmeyeceği, bunun yerine, üniversitelerce çerçeve yasa hazırlanacağı ortaya çıktı. TÜSİADın raporunun da dikkate alınacağı ve yasanın 15 Aralıka kadar hazırlanacağı söylendi.
TÜSİAD raporu ile ÜAKın YÖK tasarısının ortak noktaları şöyle yansıtıldı: Üniversitelerin nasıl yönetileceğinin her üniversite için tespit edilecek yönetmeliklere bırakılması, ÜAKın hantal yapıda olduğu ve üye sayısının azaltılması, YÖKün yürütme kurulu üye sayısının 15e indirilmesi.
Uzlaşı sonucunda varılan kararda TÜSİADın çerçeve yasa anlayışının gözetileceği net bir biçimde ifade edilmektedir. Açıktır ki, bu çerçeve yasayla sermayenin tüm istemleri karşılanacaktır.
Sermaye yalnızca üniversitelerin özelleştirilmesini ve YÖKün tahtının sarsılmadan durmasını garantilemeye çalışıyor. Biz ise YÖKün tamamen kaldırılmasını, herkese eşit ve parasız eğitimi, gerçek anlamda özerk-demokratik üniversiteyi istiyoruz.
|