DEÜ’de afiş ‘ateşli silah’ sayıldı
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğrencisi Yavuz Sevim, üniversitede Devrimci Gençlik Birliği (DGB) afişlerini astığı için hakkında açılan soruşturma sonucunda bir hafta okuldan uzaklaştırma cezası aldı.
DGB’liye verilen bu ceza ve cezanın verilme gerekçesi ise son dönemde üniversitelerde artan baskıların geldiği noktayı gösterdi. Öğrencilere ceza vermeye odaklanan DEÜ Rektörlüğü, DGB’li Yavuz Sevim’in savunma yapmasını dahi fiili olarak engelleyerek kendisine itham ettikleri suçlamalarla korku ortamı yaratmaya çalıştı.
Doç. Dr. Sibel Ecemiş Kılıç’ın hazırladığı soruşturma raporu, Dekan Prof. Dr. Atilla Orbay başkalığında toplanan Fakülte Disiplin Kurulu tarafından onaylanarak Sevim’in üniversiteden uzaklaştırılması yönünde karar alındı.
Ancak, Sevim’e verilen cezanın gerekçesinin ‘afiş asmak’ olmadığı görüldü.
Fakülte Disiplin Kurulu, Sevim’e verdiği cezayı, Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği’nin 7.d, 8.f ve 9.a maddelerinde yer alan ‘mala zarar vermek, ateşli ve kesici silah bulundurmak, örgüt kurmak veya yönetmek’ gibi maddelere dayandırdı.
Baskı ve sindirme amaçlı verilen bu siyasi kararla üniversitelerin ne kadar ‘bilimsel ve demokratik’ olduğu bir kez daha gözler önüne serildi.
Savunma hakkı da engellendi
Yavuz Sevim, adresine gönderildiği iddia edilen soruşturma tebligatının kendisine ulaşmadığını belirtirken, bu nedenle soruşturma evrakını incelemek ve savunmasını hazırlamak için ek süre isteyince bu talebi görmezden gelinerek uzaklaştırma cezası onandı. Disiplin Kurulu, tebligatı usulsüz bir şekilde gerçekleştirerek savunma için verilmesi gereken 15 günlük zamanı fiili olarak ortadan kaldırdı ve keyfi gerekçelerle yürüttüğü soruşturmaya itiraz şansı da bırakmadı.
Keyfi dayatma
Sevim, soruşturmaya konu olan afiş faaliyeti sırasında; sivil polislerin yönlendirmesi üzerine ÖGB’lerin yanına gelerek kimlik göstermesini istediğini ve bu keyfi dayatmayı kabul etmediğini anlattı.
Bunun üzerine ÖGB’ler afişlere el koymak isteyince yaşanan tartışma arbedeye dönüştü, ancak devamında afiş faaliyeti tüm üniversitede devam etti.
Kızıl Bayrak / İzmir
Devrim Okulları başladı
İstanbul’da bir süredir çalışmaları süren Devrim Okulları’nın ilk iki dersi gerçekleşti.
Devrim Okulları’nın anlam ve önemine vurguyla başlayan ilk derste “Devrim Okulları zorunlu olarak eğitim sistemindeki yerimize bir isyandır, gönüllü olarak mücadeleyi öğrendiğimiz alandır. Osmanlıca’dan, zorunlu din derslerinden bahsetseler de bizler yarıştırılmayacağımız, elenmeyeceğimiz, para olarak görülmeyeceğimiz alanları kendimiz üretiyoruz. Devrim Okulları her liselinin sorularını sorabileceği, cevaplarını paylaşabileceği, gücünü pekiştireceği ve birliğini sağlamlaştıracağı alanlardır” denildi.
İlk dersin konusu geçmişin devrimci mirası oldu. Sunumda devrimci önderlere ve mirasa dair vurgular yapıldı.
Sunumun ardından canlı tartışmalar gerçekleştirildi. Örgütlenme ve DLB’yi güçlendirme çağrısı ile ilk ders bitirildi.
İkinci ders, örgütlenme üzerine tartışmalarla başladı. Neden örgütlenmek gerektiğine dair bir giriş yapıldıktan sonra canlı tartışmalarla ders devam etti. Örgütlenmedeki en büyük aracın aslında insanın kendisi olduğu vurgulanarak örgütlenme üzerine serbest çağrışım oyunu oynandı.
DLB faaliyette
Ankara DLB de bu arada karne eyleminin ve Devrim Okulları’nın hazırlıklarını sürdürüyor. 20 Ocak günü stand açarak çağrı yoğunlaştırıldı.
İzmir’deyse 21 Ocak günü 'İsyan' bülteninin dağıtımı sırasında DLB’liler gözaltına alındılar.
Buca Anadolu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’ndeki dağıtımın sonunda DLB’liler sivil polislerce engellenmeye çalışıldı. Kimlik kontrolü bahanesiyle bekletilen DLB’lilere ayrıca okul müdürü de tehditler savurdu. Zorla araçlara bindirilen 3 DLB’li Buca Emniyet Müdürlüğü’ne götürülerek izinsiz afiş gerekçesiyle ceza kesilmesinin ardından serbest bırakıldı.
Liselilerin Sesi / İstanbul-Ankara-İzmir
İzmir’de Ekim Devrimi semineri
Tony Cliff’in Lenin eserinin 1. cildi eksen alınarak yürütülen Ekim Devrimi semineri Alsancak Gençlik Kültür Evi’nde gerçekleştirildi.
Sunum, Rusya’nın 18. yüzyılın sonlarındaki tablosunun irdelenmesiyle başladı.
1900’lü yıllara girildiğinde, işçi sınıfının yavaş yavaş olgunlaşmaya başladığı belirtilerek Marksizm’in Rus topraklarına girişi ele alındı. 1903 kongresi, Lenin’in müdahaleleri ve tartışmalarına özel önem verildi. Moskova Ayaklanması’nın Bolşevikler için Ekim Devrimi’nin provası olduğu ve bu döneme ait değerlendirmelerin Ekim Devrimi’nin başarıya ulaşması için çok önemli bir yerde durduğu aktarıldı.
Sunum tarihsel süreç içerisinde Bolşevik örgütlenmenin tarihsel ilerleyişi aktarılarak ilerletildi. Lenin ve parti teorisinin bu süreçteki ilerleyişine dair tartışmalar bu şekilde olgunlaştırıldı.
Seminer, sunumun ardından gerçekleştirilen tartışmalarla ilerletildi. Eklemeler, sorulan sorular ve tartışmaların ardından seminer sonlandırıldı.
Kızıl Bayrak / İzmir |