23 Ocak 2015
Sayı: KB 2015/03

15 bin metal işçisi sömürüye karşı grev dedi
Erdoğan'ın saltanat hayalleri
AKP iktidarının İsrail'e yönelik sahte çıkışları
Avcılar'da faşist saldırıya kitlesel yanıt
Hırsızları sıfırladılar, katilleri akladılar
On binler Hrant'ı andı!
Cizre'de 'kamu düzeni': 1 ayda 5 çocuk katledildi
Metal grevi: Bitmeyen kavga! - T.Kor
"Bu mücadele bizim mücadelemiz"
Ya metal grevi yasaklanırsa?
"Her şeye hazırız"
"Metal grevi sahiplenilmeli"
Grev komiteleriyle greve hazırlık
İşçi eylemlerinden...
Charlie Hebdo katliamı, yeni ‘güvenlik zirvesi’ ve emperyalistlerin kanlı manevraları
Ne masa başı görüşmeler, ne anayasal düzenlemeler ne de emperyalist yalanlar...
Dünya işçi ve emekçi eylemlerinden…
8 Şubat’ın çağrısı: İşgal, grev, direniş!
DEV TEKSTİL’den örgütlenme çağrısı
Eğitimciler Forumu üzerine
Nasıl bir kadın çalışması’ ve emekçi kadın çalışmasının sorunları
DEÜ’de afiş ‘ateşli silah’ sayıldı
Hapishanelerdeki hak gaspları, saldırılar ve ötesi
"Dünya devriminin gelecek safhasında Türk proletaryası önemli bir yer işgal edecek!"
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

Eğitimciler Forumu üzerine...

 

Eğitimciler Forumu’nun ilk toplantısı Kasım 2014'te gerçekleşti. Toplantıda eğitimde piyasalaşma, gericileşme, kadrolaşma, rotasyon ve sürgün başlıkları ele alındı.

Piyasalaşmanın MAI ve GATS gibi uluslararası anlaşmalarla ortaya konmuş küresel politikalara uygun bir gelişme olduğu ve sadece iç gelişmelerle değerlendirilemeyeceği; özel okullara verilen teşvik ve ödemelerin özelleştirme uygulamalarının bir parçası olduğu vurgulandı.

Eğitimde dinsel gericileşmenin, okulların imam hatipleştirilmesi, müfredatın gericileştirilmesi ve zorunlu ve seçmeli din kültürü dersleri aracılığıyla tahkim edildiğinin altı çizildi. Eğitimdeki dinsel gericileşmenin özelleştirme ve örgütsüzleştirme politikalarıyla el ele yürütüldüğü ve bu yüzden bu üç olgunun birlikte ele alınması gerektiği belirtildi.

Eğitim alanına dönük saldırılar karşısında eğitimcilerin ve öğrencilerin çaresiz kaldıkları, kendi sorunları ile ilgili bireysel çözümler üretmek zorunda kaldıkları, gerici eğitim piyasayla uyumlu hale getirilirken sendikaların politika üretmede yetersiz kaldığı vurgulandı. Forum bileşenleri, taban inisiyatifleri ekseninde yan yana gelebilmenin zeminlerinin güçlendirilmesine ve sendikalardaki dinamiklerin harekete geçirilmesine dönük forumu büyütme çağrısı ile her ay düzenli olarak bir araya gelme kararı aldı. KESK’in mücadele anlayışı, eylem ve örgütlenme tarzı ve tüm bunların yanı sıra eğitim emekçilerinin taban dinamizminin açığa çıkmasını sağlayacak olan taban inisiyatifleri ikinci forumun gündem maddeleri olarak belirlendi.

İkinci forumda; KESK’in yaşadığı krizin, sendikaya hâkim olan ideolojik-politik anlayışların örgütlenme tarzından ve mücadeleye bakış açılarından kaynaklandığı vurgulandı. Taleplere dayalı, uzun soluklu bir program etrafında, eğitim emekçilerini bir araya getirecek, tabanın söz, yetki, karar hakkının ve kazanana kadar mücadele anlayışının hayata geçirilmesini sağlayacak bir sendikal anlayışın -sınıf sendikacılığı- hayata geçirilmesi gerektiği belirtildi.

Eylem ve grevlerin parçalı ve protesto niteliğini geçemediği, oysa her eylemin bir sonraki eylemi büyütmek için tabanın iradesini açığa çıkaracak bir mücadele çizgisiyle ilmek ilmek örülmesi gerektiği belirtildi. Forumun bir deklarasyonla kendini duyurması kararı alındı. Deklarasyonda, forumun, ‘Eğitimciler Forumu’ adı altında devam etmesi; forumun mümkün olan her yerde ve ortak çalışma yapabilecek diğer emekçilerle şubeler düzeyinde örgütlenmesi gerektiği belirtildi. 13 Aralık mitinginin değerlendirilmesi, 19. Milli Eğitim Şurası ve toplu sözleşme süreci üçüncü forumun gündem maddeleri olarak belirlendi.

Üçüncü foruma, 13 Aralık mitinginin değerlendirmesiyle başlandı. Değerlendirmede, mitingin cansız geçtiği, günü kurtarmak için yapıldığı işyerlerinde herhangi bir heyecan yaratmadığı belirtildi. Bu tablonun, sendikaya hâkim olan gruplar tarafından oluşturulduğu vurgulandı. Var olan sendikal anlayışların grup çıkarlarını sınıf çıkarlarının önüne koyduğu, üyeleri sadece bir oy deposu olarak gördüğü, onları nesneleştirip pasifleştirdiği belirtildi, alternatif olarak da taban inisiyatifleri vurgusu yapıldı. 13 Aralık miting değerlendirmesinde ortaya konan tespitlerin toplu sözleşme süreci için de geçerli olduğu, 13 Aralık mitingini zayıflatan etkenlerin aynı zamanda toplu sözleşme sürecini de zayıflatan etkenler haline dönüşeceği belirtildi. 19. Milli Eğitim Şurası’nda alınan kararlar hakkında bilgi verildi. Özellikle “değerler eğitimi” adı altında ana sınıflarında, din eğitimi verilmesi ve ilkokul 1. sınıftan itibaren din dersinin zorunlu hale getirilmesi kararları üzerinde duruldu. 19. Milli Eğitim Şurası ve şura sonrasında Eğitim Sen’in ortaya koyduğu pratik değerlendirildi. 8 Şubat'ta Alevi örgütlerinin gerçekleştirecekleri miting kararına değinildi. Forumda “Değerler eğitimini reddediyoruz!” şiarıyla bir deklarasyon metninin yayınlanması kararlaştırıldı. Forumun iç işleyişini sağlamak amacıyla forum bileşeni olan her şubeden bir temsilcinin yer aldığı bir koordinasyon oluşturuldu. Forum gündemleri ve kararları her ay bir araya gelen forum bileşenleri tarafından belirleniyor. Yedi kişilik koordinasyon ise şubelerde ve eğitim emekçilerinin var olduğu tüm zeminlerde bu kararların hayata geçirilmesi, bu kararlara yönelik gerekli pratik çalışmaların yapılması ve şubelerde forum alt birimlerinin işletilmesi için yürütme görevi yapıyor.

Dördüncü forumda, tek gündem olarak değerler eğitimi deklarasyon metni görüşüldü. Deklarasyon metninde, “değerler eğitimi” adı altında verilmesi planlanan dini eğitimin pedagojik ve bilimsel olarak uygun olmadığı, burada piyasanın istediği rıza kültürünü temel alan, itaatkâr bireylerin yetiştirilmesinin amaçlandığı, inanç özgürlüğünün bir hak olmaktan çıkarıldığı belirtildi. “Değerler eğitimini reddediyoruz” kararının, Eğitim Sen şubelerinde tartışılmasına ve sendika genel merkezinin bu karar çerçevesinde tutum alması için çaba harcanmasına karar verildi. 8 Şubat mitinginin Maltepe’de yapılmasının geri bir karar olduğu; Eğitim Sen ve katılımcı diğer kitle örgütlerinin Kadıköy kararında ısrar etmeleri gerektiği; forum bileşenlerinin de bu yönde karar alınması için şubelerde sendikalara basınç yapması gerektiği yönünde karar alındı. Ayrıca 5. forumun, “İşleyiş ve İlkeler” gündemiyle toplanması kararlaştırıldı.

Eğitimin piyasaya açıldığı, dinsel gericiliğin tahkim edildiği örgütlerin bile örgütsüz olduğu bir süreç yaşamaktayız. Tüm bu saldırılara yanıt üretmesi gereken Eğitim Sen kendi içinde dağınık, plansız ve programsız bir şekilde çalışma yürütmektedir. Sendikamızın içinde dinamik ve hareketli bir öncü kesim bulunmaktadır fakat bu kesim de henüz ortak bir zeminde buluşamamıştır. Eğitimciler Forumu, tam da bu sebeplerden dolayı ve bu ihtiyaçları karşılamaya yönelik olarak ortaya çıkmıştır. Forum, eğitim emekçilerini doğrudan ilgilendiren, güncel gelişmelerin ve temel sorunların tartışıldığı ve bu sorunlara yanıt üretilmeye çalışılan bir platform özelliği taşımaktadır. Sendikalı sendikasız, tüm eğitim emekçilerinin öncü kesimlerine seslenen, ilerici ve hareketli unsurların bir araya gelmesini, toparlanmasını hedefleyen, kolektif bir çalışma tarzını temel alan ve dolayısıyla da taban dinamizmini açığa çıkarmayı amaçlayan forum, kararlar almakta, gelişmelere karşı tutum belirlemekte ve aldığı kararları pratiğe geçirmeye çalışmaktadır. Demokratik bir işleyişe sahip olan forum, üretken ve dinamik bir yapıya sahiptir.

Bütün bunlara rağmen forum belli zayıflıkları barındırmaktadır. Aldığı kararlar, yaptığı tespitler ve tartıştığı gündemler bakımından başarılı bir süreç yaşayan forum, müdahale araçlarındaki belirsizlikler nedeniyle bunları hayata geçirmede çok etkili olamamıştır. Müdahale araçlarında görülen belirsizlik yöneliş noktasında da kendini hissettirmektedir. Diğer yandan bileşenler etkili bir çalışma için gerekli olan bütünleşmeyi sağlayamamıştır. Ayrıca forum alt birimlerinin bir araya gelmesinde de bir dizi sıkıntılar yaşanmaktadır. Forum bileşenlerinin kendi eksikliklerinin yanı sıra sendikal bürokrasinin ve mevcut sendikal anlayışların yarattığı tahribat da bu sorunların ortaya çıkmasında belirleyici bir rol oynamaktadır. Bütün bu eksiklikler, doğru yöntemlerle, ısrarlı bir çalışmanın ve planlı bir müdahalenin sonucunda asgariye indirilebilir.

Öncü-ilerici eğitim emekçilerini buluşturmak ve taban dinamizmini açığa çıkarmak için bir irade ortaya koymuş ve bu noktada oldukça anlamlı bir çaba içine girmiş olan forum bileşenleri, bu sorunları aşma iradesini de ortaya koyacaktır.

Sosyalist Kamu Emekçileri

 
§