2 Mart 2007 Sayı: 2007/08(08)

  Kızıl Bayrak'tan
   Sağlık emekçileriyle elele, mücadeleye!
  ABD’de ikna edildiler, MGK’de karara dönüştürdüler...
  TTB’nin “Beyaz Eylem” takvimi
Tutuklanan DTP’liler serbest bırakılsın!
Saraylara savaş kulübelere barış!
Büyüyen açlık ve yoksulluk kaderimiz olamaz!
 8 Mart etkinlikleri...
  Anadolu Yakası’nda emekçi kadın çalışması
  “Eşit işe eşit ücret!” talebinin tarih sahnesine çıkışı
  İLGP’den “ÖSS’ye hayır!” kampanyası:
  İşsizlik: Kara ölüm mü? - Yüksel Akkaya
  Haluk Gerger: ‘Yurtseverlik ile
halk sevgisi iç içedir’
  Ortadoğu’da süreç kışkırtılıyor Abu -Şehmuz Demir
  İran’a saldırı hazırlıkları devam ediyor!
  Abdullah Gül Pakistan’daydı!
  Çocuklar, misket, bomba, kapitalizm!
  Büyük tekellerden geniş çaplı
tensikat saldırısı
  DİSK’in 40. yılı ve Çelebiler’in misyonu!
  Ulugay işçilerinin direnişi sona erdi
  Bültenlerden
  Mücadele postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

8 Mart etkinlikleri...

“Eşitlik ve özgürlük için 8 Mart’ta alanlara!”


Esenyurt’ta emekçi kadın şenliği

Sınıf devrimcileri olarak 8 Mart gündemiyle yürüttüğümüz çalışmalarımız hız kazanıyor. Kapitalist sistemde emekçi kadınların yaşadığı sorunları bir kez daha bilince çıkarmak ve emekçi kadınları mücadeleye kazanmak amacıyla yürüttüğümüz çalışmalarımıza yenilerini ekleyerek devam ediyoruz. Bu ay içerisinde film gösterimleri, seminer vb. gerçekleştirdiğimiz etkinliklerimizin ardından İşçi Kültür Evi olarak 25 Şubat tarihinde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliği gerçekleştirdik. Şenliğimize yaklaşık 200 işçi ve emekçi katıldı.

Program kısa bir sunumun ardından devrim ve sosyalizm mücadelesinde şehit düşenler anısına saygı duruşuyla başladı. Emekçi kadınların toplumsal yaşamda karşılaştıkları sorunların işlendiği “Ekmek ve Gül” isimli sinevizyonla devam etti.

8 Mart’ın anlamı ve tarihçesi üzerine yapılan kısa sunumun ardından BDSP temsilcisi Melek Altıntaş konuşma yaptı. Altıntaş, 8 Mart’ın hala güncelliğini koruduğunu, sermaye sınıfının işçi ve emekçilerin haklarını bir bir gaspettiğini, işçi ve emekçilerin kendi mücadele tarihinden dersler çıkarması gerektiğini vurguladı. Kadın, erkek tüm işçi ve emekçilerin kurtuluşunun işçi sınıfının iktidarında olduğunu dile getirdi. Bugün işçi sınıfı ve emekçilerin çalışma yaşamında karşılaştıkları kuralsızlıkları anlattı. Güncel ve acil taleplerimiz arasında yeralan gece çalışmasının yasaklanması, zorunlu mesailerin kaldırılması, sigortasız çalışmanın yasaklanması, emekçi semtlerinde ve fabrikalarda ücretsiz ve nitelikli kreşler açılması, ev kadınlarının sigortalanması ve sigorta primlerinin devlet tarafından ödenmesi, 8 Mart’ın ücretli izin ve resmi tatil ilan edilmesi uğruna mücadele edilmesi gerektiğini ifade etti. Tüm emekçileri kapitalist sömürüye ve eşitsizliğe karşı 4 Mart günü gerçekleştirilecek olan Kadıköy’deki mitinge çağırarak konuşmasını sonlandırdı.

Esenyurt İşçi Kültür Evi’nden işçi arkadaşların hazırladığı tiyatro oyunu ile etkinlik devam etti. Oyunda emekçi kadınların yaşadığı sorunları ve bu sorunlara karşı kadınların başkaldırısı anlatıldı. İşçi ve emekçiler tarafından ilgiyle izlenen oyunun ardından Küçükçekmece Emekçi Kadın Komisyonu’nun hazırladığı tekstil işçisi kadınların çalışma yaşamında yaşadığı sorunlara karşı örgütlenmelerini anlatan “Ayna” isimli tiyatro oyunu sahnelendi. Beğeniyle izlenen oyunun ardından sahneye sanatçı dostumuz Nurettin Güleç çıktı. Nurettin Güleç’in söylediği türküler eşliğinde çekilen halayların ardından bir dostumuz şiirlerini paylaştı. Grup Araf türkü ve devrimci marşlarından oluşan bir program sundu.

Etkinliğimiz 4 Mart’ta düzenlenecek olan Kadıköy mitingine çağrı ile son buldu.

Esenyurt İşçi Kültür Evi çalışanları


OSİM-DER’de 8 Mart etkinliği

OSB-İMES İşçileri Derneği Kadın İşçi Komisyonu 25 Şubat günü 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü gündemiyle bir etkinlik gerçekleştirdi. Etkinlik öncesinde fabrika önlerinde, sanayi bölgelerinde ve emekçi semtlerde kadınlar çifte sömürü, eşitsizlik ve ezilmişliğe karşı mücadeleye çağrıldı. 4 Mart günü gerçekleşecek mitingin ve etkinliğin duyurusu yapıldı.

Etkinlik öncesinde salon 8 Mart gündemi ile yeniden düzenlendi. Sahneye “Cinsel, ulusal, sınıfsal sömürüye son!/OSİM-DER” pankartı ile üzerinde Clara Zetkin, Rosa Luksemburg, Nadejda Krupskaya’nın resimlerinini bulunduğu “Vardık, varız, varolacağız!” yazılı pankart asıldı.

Ayrıca duvarlarda fabrikada, savaşta ve zindanda direnen kadınları simgeleyen fotoğraflar sergilendi. Novamed işçileri, Rachel Corrie ve Hatice Yürekli’nin yazdıkları mektuplardan oluşan büyük boy afişler asıldı.

Etkinlik açılış konuşması ve devrim şehitleri anısına gerçekleştirilen saygı duruşuyla başladı. BDSP adına yapılan konuşma ile devam etti. Konuşmada kadının çifte ezilmişliğinin nedeni olan kapitalist sistem teşhir edildi. Kadının kurtuluşunun ancak toplumsal bir devrimle mümkün olacağı ifade edildi. İşçi sınıfının iktidarının mümkün ve kaçınılmaz olduğu, bunu gerçekleştirmek içinse kadın emekçilerin de bu mücadelede aktif bir şekilde yer almasının gerekliliği vurgulandı. İşçi ve emekçilerdeki yılgınlığın son bulması gerektiği, burjuvazi feodaliteyi devirerek nasıl iktidara geldiyse işçi sınıfının da burjuvaziyi devirerek kendi iktidarını kuracağı ifade edildi. Konuşmanın sonunda kadınlar bir kez daha hem kendi sorunlarına sahip çıkmaya, hem de sınıfın iktidar mücadelesine katılmaya çağrıldı.

Etkinlik İşçi Kültür Evleri tarafından hazırlanan “Bu bahar önce emekçi kadınlar yürüyecek!” isimli sinevizyon gösterimi ile devam etti. Sinevizyonun ardından Başaran Gençlik Birliği’nin hazırladığı şiirler sunuldu. Kadınların yaşamını ve mücadelesini anlatan şiirler kitlenin beğenisini topladı. Peşi sıra bir işçi bağlamasıyla halk türkülerinden oluşan kısa bir sunum yaptı.

Çaz-Der Gençlik Komisyonu’nun hazırladığı emekçi ve burjuva kadınlar arasındaki eşitsizliği mizahi bir dille konu alan tiyatro gösterimi ilgiyle izlendi. Derneğin çalışmalarına hukuksal destek sunan Av. Şengül Özdemir söz alarak, kadınların yaşadığı sorunları hukuksal boyutları ile ele aldı. Mevcut yasal düzenlemeleri değerlendirdikten sonra “İşyerinde kreş açılmasının kadın işçi sayısına bağlı olmaması”, “Kadının üzerindeki iktisadi, sosyal hukuksal baskıların kalkması için yasal düzenlemeler yapılması” gibi bir dizi öneri sundu. Özdemir’in ardından söz alan Ümraniye İşçi Platformu temsilcisi 8 Mart’ın tarihsel önemini bir kez daha vurgulayarak emekçileri kadın-erkek elele mücadeleye ve 4 Mart günü Kadıköy’de gerçekleştirilecek mitinge çağırdı.

Etkinlikte son olarak devrimci türkü ve marşları ile Grup Göç sahne aldı. Türküler eşliğinde çekilen halayların ardından hep bir ağızdan söylenen “Çav Bella!” marşı ile etkinlik sona erdi.

Coşkulu bir atmosferde geçen etkinliğe 60’ın üzerinde işçi ve emekçi katıldı.

Kızıl Bayrak/Ümraniye

Mamak’ta emekçi kadınlar buluştu

Mamak İşçi Kültür Evleri olarak yaklaşık 1.5 aydır 8 Mart gündemiyle yoğun bir faaliyet yürütüyoruz. Çeşitli araçlarla emekçi kadınlara ulaşmaya çalışıyoruz. Bu süreçte anket, bildiri, el ilanı, afiş vb. materyalleri yaygın olarak kullandık. Emekçi kadın etkinliği öncesinde sistemli ve planlı bir faaliyet gerçekleştirdik.

24 Şubat Cumartesi günü Mamak İşçi Kültür Evleri Kadın Komisyonu’nun düzenlediği ana-çocuk sağlığıyla ilgili bir seminer geçrekleştirdik. Çocuk doktoru bir dostumuzun katıldığı seminer canlı geçti. Kadınlarla yapılan sohbetin konusu koruyucu hekimlik ve çocuk psikolojisiydi.

8 Mart gündemli aylık programın son etkinliği olan Emekçi Kadın Buluşması 25 Şubat günü gerçekleşti. Mamak İşçi Kültür Evi’nde düzenlenen etkinlik saat 13:00’te başladı. Etkinlik öncelikle 1912 yılında Amerika’daki grev dalgasında yapılan yürüyüşte bir grup genç kadın işçinin açtığı “Hem ekmek hem de gül istiyoruz” yazılı pankarttan ilham alınarak yazılmış olan “Ekmek ve gül” şiirinin okunmasıyla başladı. Açılış konuşmasının ardından işçi sınıfı mücadelesinde ölümsüzleşen tüm kadınlar ile tüm devrim ve sosyalizm şehitleri için saygı duruşunda bulunuldu.

“Bu Bahar Önce Emekçi Kadınlar Yürüyecek” isimli sinevizyon ilgiyle izlendi. Mamak İşçi Kültür Evleri Sokak Tiyatrosu topluluğunun sunduğu “Kukla” isimli oyunla sermayenin saldırıları anlatıldı. Mamak İşçi Kültür Evleri Çocuk Tiyatro Topluluğu Armağan Özkultavul’un yazdığı “En güçlü kim” isimli oyunu sahneledi. İlk kez sahne alan 21 kişilik topluluk büyük bir heyecan ve ilgiyle izlendi. Çalışan ve üreten insanın toplum yaşamında tuttuğu yeri çocuk diliyle ifade eden şarkılı oyun büyük beğeni topladı. Cevahir Canpolat dostumuz türküleriyle ve devrimci marşlarla sahnede yerini aldı.

Etkinlik 4 Mart’ta gerçekleştirilecek 8 Mart mitingine yapılan çağrının ardından halaylarla ve sloganlarla son buldu.

Emekçi Kadın Buluşması’na çoğu kadın 150 işçi ve emekçi katıldı. Politik olarak güçlü geçen etkinlik başarıyla tamamlandı.

Mamak İşçi Kütür Evleri olarak yoğun bir süreci geride bıraktık. Başta emekçi kadınlar olmak üzere tüm işçi ve emekçileri 4 Mart alanına taşımak için hazırlıklarımızı güçlendireceğiz.

Mamak İşçi Kültür Evi çalışanları

Küçükçekmece’de 8 Mart şenliği!

Küçükçekmece Emekçi Kadın Komisyonu’muz uzun süredir devam eden anket, bildiri, seminer, imza çalışması, panel ve film gösterimi gibi çalışmalarının ardından 25 Şubat günü bir şenlik gerçekleştirdi. Şenliğe yönelik hazırlık çalışmalarında birçok araç kullanıldı. İmza standları açıldı, el ilanları, toplantılar, afişleme ve kitle çalışmasına ağırlık verildi. Bu çalışmalar esnasında yüzlerce emekçi kadına ulaşıldı.

Etkinlik programının hazırlanması için düzenli ve disiplinli bir çalışma sürdürüldü. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle kapsamlı bir çalışma örgütlendi. Önceki yıllara göre çıta bir üst seviyeye çıkarıldı ve şenliğin kendi mekanımız dışında geniş bir mekanda yapılması kararlaştırıldı.

Programın içeriği tümüyle kendi hazırlıklarımız üzerinden biçimlendirildi. Koro, tiyatro, şiir, müzik ve resim sergisinin tamamının hazırlanmasını komisyon bileşenlerimiz üstlendi.

Etkinliğin yapılacağı salonun içerisinde “Savaşta Kadın, Şiddet ve Kadın, Sovyetler’de Kadın, Mücadelede Kadın ve Çocuklarımız” (çocukların yaptıkları resimler)… başlıklı fotoğraf sergisi hazırlandı. Sergi beğeniyle izlendi. Ayrıca salona Hatice Yürekli, Rosa Luxemburg, Clara Zetkin, Nadejda Krupskaya, Aleksandr Kollantai’in resimleri ve “Kadın-erkek el ele mücadeleye!”, “Çifte sömürü, baskı, şiddet, ayrımcılık.... Kadının kurtuluşu sosyalizmde/Küçükçekmece Emekçi Kadın Komisyonu!” imzalı iki pankart asıldı.

Etkinliğimiz saat 13.30’da mücadelede şehit düşen emekçi kadınlar şahsında tüm devrim şehitleri adına saygı duruşu ve kısa bir sunumla başladı. “Bu bahar önce emekçi kadınlar yürüyecek!” sinevizyon gösteriminin ardından açılış konuşması yapıldı. Konuşmada 8 Mart’ın tarihçesi, sınıfsal anlamı, günümüzde kadının konumu ve ezilmişliği anlatıldı ve 8 Mart mitingine katılma çağrısı yapıldı. Ardından iki arkadaşımızın sunduğu şiir dinletisi büyük bir ilgiyle izlendi. Etkinlik komisyon korosunun marşlarıyla devam etti.

Ardından şair Rahime Henden günün anlam ve önemini anlatan şiirlerini bizlerle paylaştı. Ayrıca komisyon tarafından hazırlanan “Uyanış” adlı oyun ilgiyle izlendi. Aylardır hazırlanan oyun amacına ulaştı.

Sonra Şahintepe’den bir tekstil işçisinin söylediği parçalarla halaylar çekildi. Kapanış konuşmasında mücadele çağrısı yapılarak 4 Mart günü Kadıköy’de gerçekleştirilecek 8 Mart mitingine katılma çağrısı yapıldı. Etkinlik saat 15.30’da bitirildi.

Etkinliğe 100’ü aşkın kişi katıldı. Katılım beklediğimizin altında olmasına rağmen kitlenin ağırlıklı olarak emekçi kadınlardan oluşması olumluydu.

Etkinliğin bitiminde “Çifte sömürü, baskı, şiddet, ayrımcılık... Kadının kurtuluşu sosyalizmde!/Küçükçekmece Emekçi Kadın Komisyonu” pankartını açarak ana yolu trafiğe kapattık. Sık sık “Kadının kurtuluşu sosyalizmde!”, “Kadın-erkek el ele mücadeleye!” sloganlarıyla İnönü Postanesi önünde kadar yürüdük. Burada yapılan basın açıklamasında emekçi kadınların çeşitli taleplerini dile getirdik. Eylem sloganlarla son buldu.

Önümüzdeki hafta ise yoğunlaşan bir tempoyla mitinge yükleneceğiz. Alanda güçlü bir katılımla yerimizi alacağız.

Küçükçekmece Emekçi Kadın Komisyonu

Eşitlik ve özgürlük için 8 Mart Şenliği...

Anadolu Yakası’nda 8 Mart’a hazırlık çerçevesinde yürütülen “Bu bahar önce kadınlar yürüyecek! Eşitlik ve özgürlük için 8 Mart Şenliği’nde buluşalım!” etkinliği 25 Şubat Pazar günü TMMOB Kartal Temsilciliği’nde başarıyla gerçekleştirildi.

Salona “Kapitalizm çifte sömürü, baskı ve eşitsizlik demektir! Eşitlik ve özgürlük için 8 Mart’ta alanlara!” afişleri ile 4 Mart’ta Kadıköy’de yapılacak mitinge çağrı yapan ozalit asıldı. Etkinlikte emekçi kadınların mücadelesinden tarihsel kesitlerin yeraldığı fotoğraf sergisi açıldı.

Öğle saatlerinde başlayan etkinlik canlı ve coşkulu bir atmosferde gerçekleşti.

Program 8 Mart’ı yaratanların anısına yapılan saygı duruşuyla başladı. Ardından Anadolu Yakası Emekçi Kadın Komisyonu’ndan Eylem Duygu Çağlar bir konuşma yaptı. Çağlar konuşmasında 1857’den bugüne mücadelenin hala devam ettiğini vurguladı ve kadınların yaşadığı sorunları anlattı. Çifte baskı, sömürü ve ezilmeye maruz kalan kadınların töre cinayetlerine kurban gittiğini ifade etti. Sınıfsal, ulusal ve cinsel olarak iki kere ezilen kadınların iki kat daha fazla mücadele etmesi gerektiğini dile getirdi. İki ay boyunca yürütülen 8 Mart çalışmasını anlattı. Emekçi kadınları ve emekçileri kendi talepleriyle 4 Mart’ta Kadıköy alanında olmaya çağırdı. Konuşma, “Bundan yüzyıllar önce vardık,varız ve varolacağız!” sözleriyle sona erdi.

Şenlik, kadının toplumsal yaşamdaki yerini ve kadın sorununun tarihsel gelişimini anlatan “Bu bahar önce emekçi kadınlar yürüyecek!” adlı sinevizyon gösterimi ile devam etti. İlgiyle izlenen sinevizyonun ardından Emekçi Kadın Komisyonu’ndan bir arkadaş “Ekmek ve Gül” şiirini okudu. Şiir izleyenlerden yoğun alkış aldı. Etkinlik Kurtköy Cambazbayırı’nda yıkımlara karşı direnişte ön saflarda yer alan Hüsniye Yıldız’ın konuşmasıyla devam etti. Emekçi kadınlara köleliğe, sömürüye, eşitsizliğe karşı mücadele çağrısı yapan Yıldız, tüm kadınları 4 Mart’ta Kadıköy’e çağırdı. Türküleriyle etkinliğe renk katan Sevinç ve Selçuk ikilisi beğeniyle izlendi.

Aranın ardından Dario Fo’nun “Uyanış” isimli tiyatro oyunu sahnelendi. Grup Mevsim devrimci marşları ve türküleriyle etkinliğe canlılık kattı. Emekçi Kadın Komisyonu’nda yeralan metal sektöründe çalışan bir kadın işçi de, işyerinde hem sınıfsal hem de cinsel kimliğinden kaynaklı yaşadığı sorunları anlattı. Emekçi kadınları erkek sınıf kardeşleriyle birlikte sömürü düzenine karşı mücadeleye çağırdı. Şenliğin son bölümünde Grup Fırtına türküleriyle sahnedeki yerini aldı. Kapanış konuşması mücadeleye ve 4 Mart’ta Kadıköy’e yapılan çağrıyla son buldu.

Haftalardır yoğun olarak yürütülen şenlik çalışmasının başarısı etkinliğe de yansıdı. 100 kişinin katıldığı şenlik baştan sona canlı geçti.

Emekçi Kadın Komisyonu şenlikten aldığı güçle 4 Mart günü Kadıköy’e 8 Mart’ın mücadeleci ruhunu taşıyacağını ifade etti.

Kızıl Bayrak/Kartal


Şakirpaşa’da 8 Mart etkinliği

Şakirpaşa İşçi Kültür Evi Emekçi Kadın Komisyonu olarak yaklaşık bir aydır emekçi kadınları mücadeleye kazanmak hedefiyle faaliyet yürütüyoruz. Faaliyetimizi 25 Şubat günü gerçekleştirdiğimiz bir etkinlikle daha da büyüttük.

Şubat ayı başında yaptığımız tartışmaların ardından emekçi kadınların taleplerinin yeraldığı imza kampanyasına başladık. Kapitalist sömürüye karşı emekçi kadınları mücadeleye çağıran afişlerimizi yaptık. Bir yandan çeşitli araçlarla kadınlara seslenirken diğer yandan sistemli hale getirdiğimiz ev ziyaretlerinde emekçi kadınlara kapitalizmin çifte baskı ve sömürüsünü anlattık. Kadının özgürleşmesinin mücadele ile, kurtuluşunun ise devrim ve sosyalizmle mümkün olduğunu ifade ettik.

Bulunduğumuz çalışma alanlarına ve şehir merkezine afişlerimizi yaygın olarak yaptık. Diğer siyasetlerin konuyla ilgili çalışma yürütmemesi etkimizi daha da artırdı.

Geçtiğimiz hafta için planladığımız sağlık panelini ise konuşmacı olarak katılacak sağlık emekçilerinin şehir dışında olmaları nedeniyle gerçekleştiremedik.

25 Şubat’ta toplam çalışmamızın sonuçlarının yansıyacağı bir etkinlik yapmayı planladık. Etkinlik öncesinde yüzlerce el ilanını mahallede dağıttık. Dağıtım sırasında kadınları etkinliğimize davet ettik.

Etkinlik açılış konuşması ve saygı duruşuyla başladı. Ardından emekçi bir kadın arkadaşımız “Ekmek ve Gül” şiirini okudu. “Bu Bahar Önce Kadınlar Yürüyecek” isimli sinevizyonun ardından bir arkadaşımız Nazım Hikmet’in “Kadınlarımız” isimli şiirini okudu.

Emekçi Kadın Komisyonu’ndan bir arkadaşımız 8 Mart’ın tarihsel anlamını ve emekçi kadınların kurtuluşunu anlatan bir konuşma yaptı. Emekçi Kadın Komisyonu’nun çalışmalarına da değinen arkadaşımız, tüm olumsuzluklara rağmen emekçi kadınların mücadelede yeralarak bu durumu değiştirebileceğini, çifte sömürüye ve eşitsizliğe dur diyebileceğini anlattı.

Ardından “Demir Çeneli Melekler” isimli filmi izledik. Film ilgiyle izlendi.

Etkinliğimiz 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü için 4 Mart’ta yapılacak mitinge katılım çağrısıyla sona erdi.

Şakirpaşa İşçi Kültür Evi Emekçi Kadın Komisyonu


İzmir’de 8 Mart çalışmaları sürüyor

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü yaklaştıkça çalışmalarımızı hızlandırıyoruz.

8 Mart bildirilerinin dağıtımıyla başladığımız pratik faaliyetimizde öncelikle Çiğli organize işçilerine ulaşmayı hedefledik. Bu kapsamda Çiğli organize girişinden başlayan dağıtımlarımız tekstil fabrikalarıyla devam etti. Ardından Pazar yerlerinde yaptığımız dağıtımlarla emekçilere ulaşmaya çalıştık.

Çiğli Belediyesi önünde açtığımız imza standlarında da bir taraftan bildiri dağıtırken diğer taraftan da imza toplamaya devam ediyoruz. Afişlerimizi ise Güzeltepe, Çiğli Merkez, Anadolu Caddesi üzerine yaptık.

Bu faaliyetimiz esnasında zaman zaman kolluk güçlerinin keyfi engellemeleriyle karşı karşıya kaldık. 25 Şubat günü Çiğli’de afiş yapan iki BDSP çalışanı, izinsiz afiş yaptıkları bahanesiyle polis tarafından gözaltına alınarak Çiğli merkez karakoluna götürüldü ve 5 saat keyfi olarak tutuldu. Çalışanlarımız para cezası verilerek serbest bırakıldı. 8 Mart çalışmalarımız tüm engellemelere rağmen devam edecek, baskılar, gözaltılar bizleri yıldıramayacak.

Çiğli BDSP çalışanları



Adana: “4 Mart’ta alanlara!”

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü tarihsel anlamına, sınıfsal özüne, devrimci içeriğine uygun kutlamak için biraraya gelen ilerici, devrimci güçler 26 Şubat günü gerçekleştirdikleri basın açıklaması ile işçi ve emekçileri 4 Mart’ta alanlara çağırdılar.

Miting tertip komitesi adına yapılan açıklamada, işçi-emekçi kadınların cinsel, ulusal, sınıfsal sömürüye maruz kaldıkları dile getirildi. Kadınların savaşlarda “ganimet” olarak görüldükleri, kapitalist patronlar tarafından ikinci cins olarak görülerek ezildikleri söylendi. İşçi ve emekçi kadınların kurtuluşunun mücadelede olduğu vurgulandı.

Basın metninin okunmasının ardından tertip komitesi Çarşı merkezine afiş yapılacağını duyurdu. Polisin uyarısına rağmen afişler toplu bir şekilde yapıldı. İşçi ve emekçiler 4 Mart Pazar günü gerçekleşecek 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü mitingine çağrıldı.

Kızıl Bayrak/Adana


Adana BDSP’den 4 Mart’a çağrı

Adana BDSP, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle emekçi kadınları yaşamın ve mücadelenin öznesi haline getirmek hedefiyle başlattığı imza kampanyasını 28 Şubat günü sonlandırdı. Aynı gün Büyük Postane önünde yaptığı basın açıklamasıyla emekçi kadınların taleplerini içeren imza föylerini TBMM Başkanlığı’na gönderdi. BDSP, tüm işçi ve emekçi kadınları 4 Mart günü yapılacak mitinge çağırdı.

Eylemde “Cinsel, ulusal, sınıfsal sömürüye karşı mücadele alanlarına!” pankartı açıldı. İmza kampanyasının amacı anlatıldıktan sonra basın metni okundu.

Açıklamada şunlar söylendi:

“Bugünün Türkiye’sinde kadınlar, toplumsal yaşamın her alanında eşitsizliğe, ayrımcılığa, şiddete, tacize ve sömürüye maruz kalıyorlar. Kapitalist sistemde, patronlar her geçen gün kârlarına kâr katarken, işçi ve emekçilere açlık ve sefaleti dayatıyor. Emekçi kadınlar ise bu açlığın, sefaletin, sömürünün ve işsizliğin bedelini iki kat daha ağır ödüyorlar...

Bugün kadınların yaşadığı tüm ezilmişliklerin, baskının kaynağı, tepeden tırnağa çürümüş olan kapitalist sistemin kendisidir. Dolayısıyla kadının gerçek kurtuluşu bu sistemin yıkılması, sömürüsüz bir dünyanın adı olan sosyalizmin kurulmasıyla olanaklı olacaktır. Gerçek kurtuluşumuz için bugünden mücadeleyi yükseltmek, kölelik zincirlerine bugünden darbeler indirmek için adımlarımızı büyütmeliyiz.

Bizler Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu olarak, tüm işçi ve emekçileri, kadınların cinsel, ulusal, sınıfsal olarak sömürülmesine karşı 4 Mart Pazar günü Uğur Mumcu Meydanı’nda yapılacak mitinge katılmaya çağırıyoruz.”

Eylemde “Cinsel, ulusal, sınıfsal sömürüye son!”, “Kadının kurutuluşu devrimde, sosyalizmde!”, Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Kadın-erkek elele mücadeleye!” sloganları atıldı. Açıklamanın ardından toplanan imzalar postaneden gönderildi.

Kızıl Bayrak/Adana