23 Şubat 2007 Sayı: 2007/07(07)

  Kızıl Bayrak'tan
   Siyonist İsrail’le işbirliği pekiştiriliyor
  İşbirlikçiler yeni suçlara ortak
olmaya hazırlanıyor!
  Ordu ve hükümet arasında Güney Kürdistan gerilimi...
Dinci gericiliğe ve düzenin laiklik sahtekarlığına karşı
Milliyetçilik versiyonları ve düzen medyası
8 Mart faaliyetleri ve etkinliklerinden...
 8 Mart yaklaşırken emekçi kadınlara yönelik çalışmamız üzerine...
  “Ev kadınlarına sigorta hakkı!”
  İbrahim Ethem İlaç işçisi fabrikaya kapandı...
  Haluk Gerger ile Ortadoğu’daki son gelişmeler üzerine konuştuk...
  Dışişleri Bakanı Washington’dan sonra
Suudi Arabistan’da!
  Filistin yönetimine tam teslimiyet dayatılıyor
  Yükselen bir kapitalist güç: Sosyal-emperyalist Çin
  TİB-DER Genel Kurulu gerçekleşti...
  ÇAM-DER’de birinci yıl etkinliği
  100. sayımızla sesimizi daha da
yükseltiyoruz
  “GATS, AB uyum sürecinde
meslekler nereye?”
  Yaşar Büyükanıt’ın ABD gezisi ve bir
kez daha ortaya çıkan gerçekler - M. Can Yüce
  Bültenlerden...
  Basından...
  Mücadele postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

ÇAM-DER’de birinci yıl etkinliği

Çamlıkule Kültür Sanat ve Dayanışma Derneği’nin birinci yıl etkinliği 130 kişilik katılımla gerçekleşti.

Etkinlik hazırlıkları kapsamında mahallede 1000 kadar el ilanı ve 500 afiş kullandık. Hazırladığımız 300 davetiye ve biletlerimizi kapı kapı dolaşarak mahalle halkına ulaştırdık. Derneğimizin çalışmalarını anlatarak açılış etkinliğimize çağrıda bulunduk ve semt halkından oldukça olumlu tepkiler aldık.

18 Şubat günü etkinliğimizin başlamasına bir saat kala dernek binamızın önünde toplanarak davul-zurna eşliğinde halaylar çektik. Halayların ardından etkinliğe geçildi. Etkinliğimiz bugüne kadar işçi sınıfının haklı davası uğrunda şehit düşmüş bütün devrim şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Saygı duruşunun ardından Dernek Yönetim Kurulu üyemiz Handan ana bir açılış konuşması yaparak, derneğimizin bugüne kadar düzenlediği etkinliklerden ve çalışmalardan bahsetti.

Ardından derneğimizin bağlama hocası bir müzik dinletisi gerçekleştirdi. Etkinlik derneğimizin yönetim kurulu üyesi, tekstil işçisi bir bayan arkadaşımızın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ile ilgili yaptığı konuşma ile sürdü. Kadınların fabrikalarda ağır yaşam koşullarında çalıştıkları, eve gittiklerinde ev işleriyle ve çocuk bakımıyla ilgilenmek zorunda kaldıkları, patronlar tarafından ucuz işgücü olarak kullanıldıkları ve kriz dönemlerinde işten ilk çıkarılanların kadınlar olduğu vurgulandı. “Biz emekçi kadınlar çalıştığımız yerlerde ve mahallelerde kreş, emzirme odalarının kurulmasını ve 8 Mart’ın ücretli izin günü kabul edilmesini istiyoruz. (...) Kadınlar ve erkekler olarak yaşadığımız bütün toplumsal sorunlar var olan kapitalist sistemden kaynaklanıyor, bu nedenle sorunların çözümü de ancak bu sistemi yıkıp yerine sınıfsız, sömürüsüz, yaşanası bir dünyanın kurulması ile mümkün olur” şeklindeki konuşma kadın-erkek birlikte mücadelenin gerekliliğinin vurgulanması ve 11 Mart’ta gerçekleştirilecek olan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü eyleminin çağrısı ile son buldu.

Konuşmanın ardından Duvara Karşı Tiyatro Topluluğu, sermaye devleti tarafından katledilen Mustafa Suphi ve yoldaşlarını anlatan iki kişilik oyunlarını sahneledi.

Etkinliğimiz verilen aradan sonra Bornova Pir Sultan Abdal derneğinin semah gösterimiyle devam etti. Arkasından sözalan derneğimizin gençlik komisyonundan bir liseli arkadaşımız, gençliğin bu sistem tarafından uyuşturucuya, yozlaşmaya itildiğini, eğitimin paralı hale getirildiğini belirtti ve buna karşı gençlik komisyonun nasıl bir mücadele verdiğini anlattı.

Konuşmayı gençlik komisyonunun hazırladığı, dernek çalışmalarımızı ve GSS’yi işleyen bir oyun izledi. Son olarak Çiğli İşçi Kültür Sanat Evi’nden Kavel müzik grubu türkü ve marşlarıyla bize destek verdiler. Etkinliğimiz halaylarla ve Bize Ölüm Yok marşıyla son buldu.

ÇAM-DER çalışanları


Fabrika dağıtımlarından...

Yıllık zamların yaklaşmasıyla birlikte Anadolu Yakası İşçi Platformu olarak Kartal’da önceden belirlediğimiz işletmelere yönelik bildiriler hazırladık. İlk dağıtımımızı Adel Kalemcilik’e yaptık. Adel Kalemcilik’te imzalanan sözleşmeye göre, ilk altı ay için %4, 2. altı ay için ise enflasyon oranında zam verilmişti. Dayatılan sefalet zammını ele alan ve bu dayatmaya karşı işyeri komitelerinde örgütlenmeye, sendikalarda söz sahibi olmaya çağrı yapan bildirilerimizi dağıttık.

İkinci dağıtımı ise metal fabrikası Aldem’e yaptık. Bu fabrikaya yaptığımız dağıtımda da sefalet ücretine karşı işyeri komitelerini kurma ve sendikalarda örgütlenme çağrısı yaptık. Kapitalist patron dağıtımı engellemeye çalıştı ve arkadaşımızı tehdit etti. Aldem patronu ile yapılan tartışma sırasında bir grup işçi engellemelere rağmen bildirileri alıp okumaya başladı. Dağıtımı son işçi çıkana kadar sürdürdük.

Son belirlediğimiz işletme ise Silvan AŞ metal fabrikasıydı. Burada da Şubat zamlarına ve örgütsüzlüğe vurgu yapan ve yine işyeri komitelerinde ve sendikalarda örgütlenmeye çağrı yapan bildiriler dağıttık. Dağıtım esnasında bir grup işçi ile çeşitli konularda sohbet ettik. İşçiler, tekrar görüşmek istediklerini ve örgütlenme gerekliliğini ifade ettiler. Farklı gündemle düzenli olarak seslendiğimiz bu işletmelere kendi özgün sorunlarına dayalı metaryallerle seslendiğimizde, işçilerden aldığımız tepkiler daha olumlu olmaktadır. Bunu bu üç fabrikaya yaptığımız dağıtımlarda bir kez daha görmüş olduk.

Yıllık zamlara yönelik müdahalemizin ardından Anadolu Yakası İşçi Bülteni’nin Şubat sayısını bölgemizde birçok fabrikaya ulaştırdık. Kartal Sanayi’de kurulu ABB, Kartal Belediyesi, Adel, Modital, Euronoks, Aldağ, Yakacık Klinger, Silvan AŞ ve Mimaysan’a yaklaşık 750 adet bülteni ulaştırdık.

Anadolu Yakası İşçi Platformu


Adana Eğitim-Sen: “Ayrım istemiyoruz!”

Uzman öğretmen, başöğretmen vb. ayrımlarla eğitim emekçilerini bölen “kariyer sınavı”na karşı Adana Eğitim-Sen Şubesi 17 Şubat günü bir yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşün ardından başbakanlığa faks çekildi.

Saat 12.00’de Eğitim-Sen Şubesi önünde toplanan emekçiler sendikanın pankartı ve flamalarını taşıyarak Merkez Postane’ye kadar yürüdü. Yürüyüş boyunca “Okulda ayrım istemiyoruz!”, “Çetelere değil eğitime bütçe!”, “Üreten biziz, yöneten de biz olacağız!”, “Parasız eğitim, parasız sağlık!” sloganları atıldı. Merkez Postane önünde açıklamayı Şube Başkanı Güven Boğa yaptı.

Boğa şunları söyledi: “Öğretmenlere uzman ve başöğretmen ünvanının verilmesini öngören Kariyer Basamaklarında Yükselme Sınavı sonucuna göre 92 bin 382 uzman, 338 başöğretmen belirlendi. Sınav sonrasında uzman öğretmenlerin maaşında 80, başöğretmenlerin maaşlarında ise 160 YTL artış sağlandı. Eğitim-Sen bu düzenlemenin öğretmenlik mesleği, eğitim bilimi ve örgütlenme kültürü ile bağdaşmadığını düşünmektedir. Kariyer sınavı herşeyden önce, çalışma barışını bozan, öğretmenler arasındaki mesleki dayanışmayı ortadan kaldıran, eğitim emekçileri arasında rekabeti artırarak, aralarındaki güven ilişkisini zedeleyecek özellikler içermektedir. Ayrıca öğretmenler arasında hiyerarşi yaratmak, aynı işi yapana farklı ücret politikası uygulamak, ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesini ortadan kaldırmaktadır.”

Basın metninin okunmasının ardından başbakanlığa kariyer sınavını protesto eden fakslar çekildi. Eyleme yaklaşık 50 eğitim emekçisi katıldı. Eylemde Kamu Emekçileri Bülteni’nin dağıtımı yapıldı.

Kızıl Bayrak/Adana


Mersin’de tutuklu öğrenciler mahkemeye çıktı

Mersin’de 19-20 Aralık’ta gerçekleşen faşist saldırıyı protesto ettiği için tutuklanan üniversite öğrencilerinin duruşması 20 Şubat günü yapıldı. Sabah saat 09.00’dan itibaren Mersin Adliyesi önünde toplanan üniversite öğrencileri ve demokratik kitle örgütleri akşam saatlerine kadar Adliye önünde idiler. Halaylar, marşlar ve sloganlarla saat 19:30’a kadar arkadaşlarına destek verdiler.

Mahkemenin ardından öğrencilerin avukatları basın açıklaması yaparak kamuoyunu bilgilendirdi. Tutuklu 13 öğrencinin 3’ünün serbest bırakıldığını, diğer 10 öğrencinin tutukluluk hallerinin devamına karar verildiğini açıkladı. Sonraki mahkemenin 15 Mart’ta yapılacağı bildirildi. Açıklamanın ardından kitle Adliye’den Taşbina önüne yürüme kararı aldı. Polisin slogansız yürütme dayatmasına tok bir yanıt verilemedi ancak kitle ıslıklar ve alkışlar eşliğinde yürüyüşe başladı. Yürüyüş sırasında kitleyi taciz eden polis kameramanı cezalandırıldı. Taşbina önünde basın metni okundu ve sıklıkla “Tutuklular serbest bırakılsın!”, “Eğitim hakkımız engellenemez!”, “Faşizme karşı omuz omuza!” sloganları atıldı. Çukurova Üniversitesi öğrencileri de eyleme katılarak destek verdiler.

Ekim Gençliği/Adana