2 Şubat 2007 Sayı: 2007/04(04)

  Kızıl Bayrak'tan
   Düzenin şovenizm dalgasın kırmak için
devrim rüzgarını güçlendirelim!
  Kerkük çıkışının anlamı ve hedefleri
  ABD’nin hesapları ve
uşakların “muhatap” krizi!
  Demokrasi işçi sınıfının dişe diş
mücadelesiyle kazanılacaktır!
İncirlik Üssü derhal kapatılmalıdır!
İsmail Cem devlet töreniyle uğurlandı
Tecrit karşıtı eylemlerden...
 Büyük korku!.. - Yüksel Akkaya
  Karneler çöpe!
  Sağlık emekçilerinin eylemlerinden...
  Sermaye düzeninin zor yılı
  Filistin’deki çatışmanın gerisinde ABD-İsrail var
  Emperyalist/siyonist güçlerin Lübnan
halklarını birbirine kırdırma planı
  Suudi bakandan İran’a tehdit!
  Afganistan’a ek kuvvet gönderme hazırlığı
  Kadınlar mücadele ile özgürleşir!
  2007’ye girerken/4
  Programlanmış felaket! - Mumia Abu-Jamal
  GOİ, NATO ve Türkiye -
A. H. Yalaz
  Eylem ve etkinliklerden...
  Mücadele postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

“Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeni’yiz!”

Mamak halkı Hrant Dink’i uğurladı

Hrant Dink, katledilişinin birinci haftasında Mamak İşçi Kültür Evleri tarafından düzenlenen bir etkinlikle anıldı. Mamak İşçi Kültür Evleri, katliamı teşhir etmek amacıyla “Hrant Dink’in katili çeteleşmiş sermaye devletidir!” şiarıyla bir çalışma başlattı. Kısa bir sürede yaklaşık 1500 emekçiye ulaşarak Hrant Dink’i sahiplenmeye çağıran Mamak İşçi Kültür Evleri, aynı zamanda yüzlerce afişle emekçilere seslendi.

Anma etkinliği 26 Ocak Cuma günü saat 18:30’da Tuzluçayır Feyzullah Çınar Parkı’nda sloganlarla başladı. Yaşlısıyla genciyle tüm kitle hep bir ağızdan “Hrant’ın katili sermaye devleti!”, “Katil devlet hesap verecek!”, “Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeni’yiz!”, “Yaşasın halkların kardeşliği!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!” sloganlarını haykırdı. Kısa sürede kitlenin sayısı 120 kişiye ulaştı. Hrant Dink’in fotoğrafının önünde toplanan kitle yanlarında getirdiği mumları yakmaya başladı. Ardından Mamak İşçi Kültür Evleri adına bir konuşma yapıldı.

“Sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa” sözleriyle biten konuşmanın ardından kitle alkışlar eşliğinde “Katil devlet hesap verecek!” sloganını haykırdı. Anma etkinliği sermaye devletinin katliam dolu tarihinden kesitler içeren “Gayrimuayyen” belgeselinin gösterimi ile devam etti. Belgeselin ardından etkinlik alkış ve sloganlarla sona erdi. Etkinlik sonrası Mamak İşçi Kültür Evleri çalışanları kısa bir yürüyüş gerçekleştirdi.

Kızıl Bayrak/Ankara


ESP’den Hrant Dink için eylem

Hrant Dink’in katledilmesi gündemi ile Ankara’ya gelen ESP’liler 29 Ocak günü öğlen saatlerinde bir basın açıklaması gerçekleştirdiler.

Saat 12:00’de Kızılay’da YKM önünde toplanan yaklaşık 200 kişilik grup “Hepimiz Kürt’üz, hepimiz Ermeni’yiz!”, “Katillerden hesabı ezilenler soracak!”, “Yaşasın halkların kardeşliği!” sloganları ile Adalet Bakanlığı’na doğru yürüyüşe geçti. Çevik kuvvet yürüyüşe izin vermedi. Bunun üzerine oturma eylemi gerçekleştiren grup “Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeni’yiz!” sloganını attı. Oturma eyleminin ardından basın açıklaması okundu.

Basın açıklamasının ardından Vardiya müzik topluluğu kısa bir müzik dinletisi verdi. Ardından şair Mehmet Özer ile tutuklu bulunan bir sendikacının annesi konuştu. Eyleme BDSP ve Partizan destek verdi.

ESP’liler akşam saatlerinde Mamak Tuzluçayır Mahallesi’nde bir eylem gerçekleştirdi. Saat 17:30’da Tekmezar HBV Parkı’nda toplanan ESP’liler buradan Tuzluçayır Mahallesine kadar meşaleli yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşün ardından mahallenin merkezinde bir basın açıklaması yapıldı.

Kızıl Bayrak/Ankara

Hrant Dink’in katilleri hakkında suç duyurusu

Hrant Dink’in katillerinin gizlenmesi ve olayın örtbas edilmesi konusunda gösterdikleri çaba ile katliamcıların suç ortakları olduklarını gösteren devlet yetkilileri hakkında 26 Ocak günü Adana Adliyesi’ne suç duyurusunda bulunuldu. Saat 11.00’de Adana Adliyesi’nde bir araya gelen kurumlar adına okunan basın metninde şunlar söylendi:

“... Soruşturma kapsamında cinayetin faili ve azmettiricisi 5 kişi tutuklanmıştır. Ancak eldeki deliller ve kamuoyundaki genel kanı bu cinayetin birkaç kişinin bireysel saiklerle, işlemediği düşüncesini yaratmaktadır. Bu cinayeti organize eden arkasındaki suç örgütlerinin ve çetelerin tam olarak ortaya çıkarılması gerekmektedir.”

Basın metninin okunmasının ardından her kurumdan bir temsilcinin oluşturduğu heyet Adliye’ye girerek suç duyurusunda bulundu. KESK, ATO, İHD, EMEP, SDP, ESP, İşçi Mücadelesi, ÇHKM, Halkevleri, BDSP, AMARGİ, THAYD-DER tarafından örgütlenen eylem suç durusunun ardından sona erdi.

Kızıl Bayrak/Adana


İHD’den Cerrah’a suç duyurusu

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi 30 Ocak günü İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah hakkında suç duyurusunda bulundu. Sultanahmet’te bulunan İstanbul Adliyesi’ne yapılan suç duyurusunda, Cerrah hakkında “görevi ihmal, görevi kötüye kullanma, suç ve suçluyu övme” gerekçesiyle suç duyurusu yapıldı. Suç duyurusu öncesi bir basın açıklaması yapan şube başkanı Hürriyet Şener, Hrant Dink cinayetiyle ilgili gelişmelerin takipçisi olacağız dedi.


 

Yurtdışında Hrant Dink protestoları...

 

Hamburg: “Yaşasın halkların kardeşliği!”

Hrand Dink’in katledilmesi Hamburg’da 22 Ocak günü düzenlenen bir yürüyüşle protesto edildi. Yürüyüş Hamburg’un merkezi Sternschanze İstasyonu’nda başladı Türk Konsolosluğu önünde sona erdi. Eyleme yaklaşık 600 kişi katıldı. Yürüyüş boyunca “Hepimiz bir Ermeni’yiz, hepimiz bir Kürt’üz!”, “Yaşasın halkların kardeşliği!”, “Hrant Dink’in katili TC devletidir!” sloganları atıldı.

Yürüyüş boyunca devrimci marş ve türküler söylendi. Yürüyüş güzargahının uzun olması nedeniyle 15 dakikalık dinlenme molası verildi. Molada katliamı teşhir eden Almanca, Türkçe, Ermenice bildiriler okundu. Yapılan konuşmalarda bugüne kadar gerçekleştirilen katliamlar sıralandı ve bunların failinin devlet olduğu vurgulandı.

Konsolosluğun önüne yaklaşıldığında kitlenin önü polis barikatı ile kesildi. Burada günün önemine ilişkin konuşmalar yapıldı, sloganlar atıldı.

Hamburg Bir-Kar


Nürnberg’de Dink anması

27 Ocak günüTürkiyeli demokratik kurum ve kuruluşlar, devrimci gruplar, Türkiyeli dernekler, Alman sol gruplar Hrant Dink’i anma mitingi gerçekleştirdiler.

Etkinlik boyunca Ermenice halk şarkıları çalındı, “Hepimiz Ermeni’yiz, hepimiz Hrant Dink’iz!” yazılı pankart ve dövizler taşındı. Almanca, Türkçe ve Ermenice konuşmalar yapıldı. Konuşmalarda halkların kardeşliği ön plana çıktı, halkların birlik ve kardeşlik duygularının yükseltilmesi gerektiği vurgulandı. Etkinliğe 90 kişi katıldı.

Kızıl Bayrak/Nürnberg


Paris’te Dink anısına gösteri

Fransa’nın başkenti Paris’te Hrant Dink’in anısına 27 Ocak günü sessiz bir gösteri yürüyüşü yapıldı. Paris’teki Türk göçmen derneklerinin girişimiyle düzenlenen gösteri, Republic meydanında başladı ve Bastille meydanında sona erdi. Yaklaşık bin kişinin katıldığı gösteride, “Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeni’yiz!’’ pankartları taşındı.

Yürüyüşün başında yapılan konuşmalarda, Dink’in barış, diyalog ve uzlaşma yanlısı olduğu belirtildi. Başta “Sarı Gelin’’ olmak üzere çeşitli Anadolu türküleri eşliğinde gerçekleşen yürüyüşe, Paris’te yaşayan bazı Ermeniler de katıldı. Strasbourg’un Kleber meydanında da yaklaşık 200 kişi, Hrant Dink’i anmak için toplandı.


Berlin’de Hrant Dink protestosu

Hrant Dink’in katledilmesi 27 Ocak günü Berlin Türk Konsolosluğu önünde yapılan mitingle protesto edildi. Berlin Ermeni Cemiyeti’nin çağrısı üzerine düzenlenen mitinge devrimci, ilerici, demokrat birçok kurum ve kuruluşlar da destek verdi. Yaklaşık 250 kişinin katıldığı eylemde katliam lanetlendi. Mitingde “Hepimiz Hrant Dink’iz, hepimiz Ermeni’yiz!”, “301. madde derhal kaldırılsın!”, “1915-16 1.500.000 , 2007 Hrant Dink!” yazılı pankartlar açıldı.

Bir-Kar olarak eyleme “Yaşasın halkların kardeşliği!”, “Hepimiz Hrant Dink’iz, hepimiz Ermeni’yiz!”, “Hrant Dink’in katili faşist sermaye devletidir!” yazılı dövizlerimizle katıldık, Almanca ve Türkçe bildirilerimizi dağıttık.

Bir-Kar/Berlin


İsviçre’de katliam lanetlendi!

Hrant Dink’in katledilmesini 26 Ocak günü gerçekleştirdiğimiz basın açıklaması ile kınadık. Bölgemizdeki devrimci, demokrat kurumlar olarak Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili bir toplantı gerçekleştirdik. Bu toplantıda basın açıklaması yapma kararı alındı. Türkçe ve Fransızca bildirilerin yanısıra dosya hazırlanması için planlama yapıldı. Hazırlanan bildiride Dink’in Susurluk güçleri tarafından katledildiği ifade edildi. Basın açıklamasına 50 kişi katıldı. Açıklamanın ardından Fransızca bildiriler dağıtıldı.

Bir-Kar/La Chaux-de-Fonds Suisse


Köln’de Hrant Dink eylemi

Köln’de 27 Ocak günü düzenlenen ve yaklaşık bin kişinin katıldığı eylemle Hrant Dink cinayeti bir kez daha protesto edildi. Eylemi Köln’deki Ermeni Cemaati, Ermeni Kilisesi, Ermeni Kültür Derneği ve Ermeni işadamları vb. kurumlar organize etti. Eyleme, AGİF, ADHF, Yaşanacak Dünya, ÖDP ve Tüday gibi Türkiyeli kurumlar da katıldı. Eylemi organize edenler tarafından pankart, bildiri vb. getirilmemesi yönünde uyarı yapılmasına rağmen, eylemde “Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeni’yiz” yazılı pankart ve dövizler taşındı. Eylemde Ermenistan bayraklarının taşınması dikkat çekti.

Bir-Kar olarak eyleme katılarak bildirilerimizi dağıttık. Eylem, anma ve sessiz yürüyüşün ardından sona erdi.

Bir-Kar/Köln


Emekçilerle Hrant Dink’in katledilmesi ile ilgili konuştuk...

“Devlet devrimcileri, ilericileri yok etmeye çalışıyor”

Hüseyin (işsiz): Ben gazeteci Dink’in derin devlet tarafından öldürüldüğünü düşünüyorum. Gerçekten insanların devlet tarafından böyle katledilmesi ve halen de insanların göz yummasını hiçbir zaman istemezdim. Ama toplumda bilinçsizlik var. Bundan dolayı çok üzülüyorum.

Keşke bütün insanlar iyi şekilde yetiştirilebilse ve insanlara gerçek bir kültür tanıtılsa, insanlar kendi yaşamları konusunda iyi birer yön çizebilse. Ama yine de neden bunlar oluyor? Çok insan kendi haklarını savundu, çok insan sesini duyurdu ve her defasında insanları yok etmek için bir hedef seçtiler. Bu sefer hedef Hrant Dink oldu. Onlar insanların bilinçli olmasını istemezler. Çünkü bu sistemi yöneten, yani üst kademelerde olan insanlar şu anda yaşamları iyi olduğu için eşitliği, kendi ayrıcalıklı yaşamlarının yok edilmesini istemezler. Onlar için insanların ezilmesi bir hiçtir. İnsanların kanlarının dökülmesi onlar için bir hiçtir. Ama çok iyi bilsinler ki, bir gün insanlık ayağa kalkacaktır ve bunların hesabını soracaktır.

Tabii ki çok üzülüyorum bir gazetecinin daha derin devlet tarafından öldürülmesinden. Ve nice insanlar bu ölümlerle karşı karşıya geldiler. Kendi haklarını savunmak için, insanlık için uğraştılar belki. Bizim için Laz, Çerkez, Rum, Ermeni, Kürt, Türk veya insanlar arasında herhangi bir ayrımın olmaması gerekiyor. Ama maalesef bu devlet sürekli olarak insanların arasına ayrımcılık tohumları atıyor. Ve Hrant Dink de kendi hakları, kendi insanı için uğraşım gösteren ve insanların gerçekten de özgür bir iradeye sahip olması için mücadele eden bir kişidir. Ve tabii ki bu da devletin işine gelmedi, derin devlet arkadaşımızın ölümüne neden oldu.

Güler (Ev kadını): Cinayeti duyduğumda müthiş bir öfke duydum. Bu cinayetin failinin 17 yaşında bir genç olmadığını herkes biliyor. Şurası çok açık ki, bu cinayetin asıl faili derin devletin kendisidir. Cinayetin iğrençliğinin karşısında cenazede yüzbin kişiyi görünce ümitlendim. Bu durumun bu ülkede bir şeyler değişeceğinin göstergesi olduğuna inanıyorum. Bu kadar kitleyi bugün 1 Mayıs’a bile götüremezsin. Ama bu cinayet insanlarda büyük bir öfke yarattı. Ve bu öfkeyle oraya geldiler.

Devlet sürekli olarak devrimcileri, ilericileri yok etmeye çalışıyor. Aylardır operasyon üstüne operasyon yapıyorlar. Medyalarından devrimcilerin çözüldüğünü, dağıldığını, devrimcileri yıldırdıklarını iddia ediyorlar. Bu gösteri onlara çok güzel bir yanıt oldu. Devrimciler ve ilericiler bir kez daha dağılmadıklarını ve yılmadıkları gösterdiler.

Sözümü bu cinayeti işleyenlere ithafen geçenlerde Kızıl Bayrak’ta yayınlanan bir şiirle bitirmek istiyorum. “Öyle bataklıksınız ki, bir çiçek düşü bile geçmemiş içinizden”

Recep (İşçi): Bu cinayetin gerisinde halkların katledilmesi düşüncesi var. Halkları birbirine düşürmek istiyorlar. İnsanları, ileri görüşlü, barış isteyen, halkların kardeşliğini isteyen insanları yok etmek istiyorlar. İnsanların birlik ve beraberlik içinde olmasını istemiyorlar.

Bu saldırının gerisinde BBP’nin ve bir dizi faşistin ismi geçiyor. Geride tamamen faşizm var. Birbirine sahip çıkmak neden vatan hainliği olsun ki? Onlar dünya çapında kafası dik duran insanları yok etmek istiyorlar. Halkların eşitliğini istemiyorlar, birilerinin bir yerlere gelmesini istemiyorlar. Faşizm halkları birbirine boğdurmak istiyor. Bundan ise devlet kazanıyor. Başlarına geleceklerden korktukları için aydınları, devrimcileri öldürüyorlar. Rahat yaşamak, kârlarını korumak için insanların kanını emiyorlar.

Ama bir can almakla bu mücadeleyi bitiremezler. İlla ki faşizm karşısında birileri doğacak, mücadele edecek.

Kızıl Bayrak/Ümraniye


“Anti-emperyalistler yargılanamaz!”

5 Eylül’de Lübnan’a asker gönderme tezkeresine hayır diyen binlerce işçi, emekçi, devrimci, sosyalist, anti-emperyalist Ankara sokaklarını doldurmuştu. 6 Eylül günü Kofi Annan’ın Türkiye’ye gelişini protesto etmek için sokaklara çıkan onlarca anti emperyalist ise polisin terörüyle karşılaşmıştı. Onlarca kişi yaralanmış, 60 kişi gözaltına alınmış, bunlardan 18’i ise tutuklanmıştı. Yaklaşık 5 ay geçmesine rağmen keyfi şekilde Sincan F Tipi Hapishanesi’nde tutulmakta olan anti-emperyalistlerle dayanışmak amacıyla 27 Ocak günü Galatasaray Postanesi önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamanın ardından Adalet Bakanlığı’na “Tutuklananlar derhal serbest bırakılsın!” talebiyle mektup gönderme eylemi yapıldı.

Saat 12:00’de Galatasaray Postanesi önünde toplanan kitle “Anti-emperyalistler yargılanamaz!” pankartı açtı. Eylem sloganlarla başladı. Ardından basın açıklaması metni okundu.

Eylemde “Anti emperyalistler yargılanamaz!”, “Katil ABD Ortadoğu’dan defol!”, “Emperyalizm yenilecek, direnen halklar kazanacak!”, “Katil ABD işbirlikçi AKP!” sloganları atıldı. Eylemi Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu, Devrimci Hareket, Halk Kültür Merkezleri, Kaldıraç, Haklar ve Özgürlükler Cephesi, İLPS, Odak, Proleter Devrimci Duruş örgütledi.

Kızıl Bayrak/İstanbul