26 Ocak 2007 Sayı: 2007/03(03)

  Kızıl Bayrak'tan
   Ermenilerin yüz yıllık yalnızlığında bir gedik açıldı... Gerisi mutlaka getirilmelidir!
  Hrant Dink’i uğurlama
töreninden yansıyanlar
  Cinayetin gerisinde devletin kirli ve karanlık odakları var!..
  Güvercin Kasapları’nın sefaleti - Haluk Gerger
Onbinler Hrant Dink’i uğurladı...
Yurtdışında Hrant Dink’in katledilmesi protesto edildi...
Mecliste Irak ve Kerkük için gizli oturum
 “Tecriti kaldırın, ölümleri durdurun!”
  Devlet sonunda geri adım atmak zorunda kaldı....
  Sınıf hareketi...
  Latin Amerika: 2006 yılından kesitler...
  Sendikal hareketin durumu/1
  İran emperyalist-siyonist saldırıya
karşı hazırlanıyor!
  Güney Irak’ta işgalcileri hedef alan saldırılar artıyor
  Küçükçekmece Emekçi Kadın Komisyonu 8 Mart’a doğru adımlarını hızlandırıyor…
  Bir emperyalist yeniden yapılandırma projesi: Geniş Ortadoğu İnisiyatifi-2
  2007’ye girerken/3
  Kendi uşağını asmak!
Mumia Abu-Jamal.
  Burjuva eğitim sistemi gençliğin gelecek özlemini öğütüyor!
  Havaya inat şarkı söylemek...
Bertolt Brecht
  Ruh halimin güvercin tedirginliği - Hırant Dink
  Mücadele postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Mecliste Irak ve Kerkük için gizli oturum

Sermaye devleti bir süreden beri Kerkük’le yatıp kalkıyor. 23 Ocak Salı günü Meclis’te Kerkük konulu gizli bir oturum yapıldı. Meclis’in gizli oturumları “olağanüstü durum ve kararlar”a işaret ediyor. Meclis, Irak konusunda son 4 yılda 5. gizli oturumunu gerçekleştiriyor. Gizli oturum hakkındaki görüşmeler hakkında açıklama yapılamıyor. Bunlar devlet sırrı olarak saklanıyor, ancak 10 yıl geçtikten sonra yayımlanabiliyor. Bugün için elimizde oturumda alınan kararlara ilişkin doğrudan bilgiler bulunmuyor. Ancak gizli yapılmasından da anlaşılacağı üzere, alınan kararların ABD emperyalizminin ve sermaye sınıfının çıkarlarına hizmet etmeyi, dolayısıyla işçi sınıfı, emekçiler ve Kürt halkına zarar vermeyi hedeflediğinden en küçük bir şüphe duyulamaz.

Herşeyden önce gizli oturumun, sermaye devletinin ABD ile Irak ve bu yıl referandum yapılacak Kerkük konusundaki pazarlıkların kızıştığı bir süreçte yapılıyor olması dikkat çekici. Gizli oturum, ABD’nin yeni Irak stratejisini açıkladığı, İran’a karşı saldırgan tutumlarını artırdığı, savaş hazırlığı yönünde bazı adımlar attığı bir döneme de rastlıyor.

Bilindiği üzere, Irak Anayasası’na göre Kerkük’ün geleceği, 2007 Aralık ayında yapılacak bir referandum ile belirlenecek. Referandum gerçekleşirse, Irak’ın petrol rezervlerinin yarısını barındıran Kerkük’ün, Kürdistan Bölge Yönetimi’ne katılmasına kesin gözüyle bakılıyor. Böylesi bir gelişmenin, Güney Kürtleri’nin bölgedeki güç ve etkisini artıracağı açık. Düzen güçlerinin Kerkük hassasiyetinin gerisinde bu gelişmeler yatıyor. Bu nedenle onlar, bu sürecin önüne kesmek amacıyla birleşmiş durumdalar. Meclis’te yapılan gizli oturumda, bu konuda ortak bir politika oluşturulmasının hedeflendiği açık. Sermaye iktidarının Kerkük konusunda attığı adımlar, Irak politikasında “yeni düzenlemeler” yapan ABD’yi etkilemeye dönüktür. Sermaye iktidarı, ABD’ye bölgede oynayabilecekleri rol konusunda bir yandan mesajlar veriyor, öte yandan Kürt sorunu ve Kerkük konusundaki beklentisini ortaya koyuyor.

Sermaye iktidarının kuşkusuz ki, ABD’yi etkilemeye dönük faaliyeti meclisle sınırlı değil. Geçtiğimiz günlerde Ankara’da “Kerkük 2007” konulu bir toplantı yapıldı. Tahmin edileceği gibi, Güney Kürtleri davet edilmedi. Global Stratejiler Enstitüsü’nün düzenlediği ve Arap, Türkmen, Asurî gibi Irak’ta etkili olan bütün grupların çağrıldığı toplantıda, Kerkük’ün, Kürt yönetiminin egemenliğine girmesini engellemek amacıyla referandumun engellenmesi ve Irak’ın geleceğinin bütün Iraklılar tarafından belirlenmesi görüşleri ağırlıklı olarak tartışıldı. TC destekli bu toplantı da gösteriyor ki, düzen güçleri, Kerkük söz konusu olunca bir yandan aralarındaki çelişkileri bir tarafa bırakıp birleşirken, öte yandan bölge genelinde Kürtlerin güç ve etkisinin artmasından rahatsızlık duyacak güçleri de etrafında birleştirmek için adımlar atmaktadır.

Bir diğer ABD etkileme faaliyeti de, TSK’nın bahar aylarında bir sınır ötesi operasyon olasılığı için yaptığı hazırlıktır. TSK elbette ABD’nin rızası olmadan Irak’a giremez. Ancak ABD’nin onayı doğrultusunda böyle bir olasılığın zemini bu tür çaba ve girişimlerle döşenmeye çalışılıyor. Sermaye iktidarı, ABD ile birlikte başta Irak ve İran olmak üzere Ortadoğu’ya yönelik kirli hazırlıklar içinde.ABD içine girdiği açmazdan dolayı, 2008’de askerlerinin bir bölümünü çekmeyi düşündüğü Irak’ta, “Kürt kartı”nı da ileri sürerek Türk ordusunu savaş batağına çekme hesapları da yapmaktadır.

Seksen yıllık imha, inkâr ve asimilasyon politikalarına dayanan milliyetçi-şoven politikaları, sermaye devletinin açmazlarını derinleştirmektedir. Bu açmaz, onu, bugün Kerkük’ün Kürt Bölge Yönetimi’ne katılmaması için ABD’nin kuyruğunda koşturmaktadır. Öyleyse, işçi sınıfı, emekçiler ve devrimciler önümüzdeki çetin sürece çok yönlü hazırlanmalıdır.


“Sınır ötesi operasyona hayır!”

23 Ocak günü Meclis’in, CHP’nin çağrısıyla, sınır ötesi operasyon gündemiyle yapacağı gizli toplantı 22 Ocak günü yapılan eylemle protesto edildi.

BDSP, Kaldıraç, HÖC, ESP, HKM, EHP, Devrimci Hareket, Odak ve Anti-Kapitalist, halklara yönelik katliamlara dur demek için bugün Taksim Galatasaray Postanesi önünde saat 12.45’de bir eylem gerçekleştirdiler.

“Sınır ötesi operasyonlara hayır!” dövizlerinin açıldığı eylemde sık sık “Emperyalizm yenilecek, direnen halklar kazanacak!”, “Yaşasın halkların kardeşliği!”, “Katil ABD işbirlikçi MGK!”, “Kahrolsun ABD emperyalizmi!”, “Bıji bıratiya gelan!” sloganları atıldı. Eyleme 50 kişi katıldı.

Basın açıklamasını yapan TAYAD Başkanı Mehmet Güvel şunları söyledi: “Daha önce defalarca yapılan sınır ötesi operasyonları da göstermiştir ki; Kürt sorunu Kürtleri operasyonlarla katlederek çözülmüyor. Kürtleri inkar ve imha politikası tükenmiştir. Ortadoğu bir halklar hapishanesi değil, halkların özgürce birarada yaşadığı bir kardeşlik diyarı olmalıdır.

Ortadoğu’da giriştiği işgal ve imhayla ABD bir kez daha dünya halklarının nefret ve öfkesinin hedefi olmuştur. Egemenler bilmelidir ki, Kürt halkına ve diğer ezilen halklara imha ve inkar saldırıları onları da dünya halklarının lanetinin hedefi haline getirecektir.

Bizler aşağıda imzası bulunan kurumlar olarak diyoruz ki; halklarımız sınır ötesi operasyonlarla kardeş Kürt halkına yönelik katliam saldırılarına karşı çıkmalıdır. ABD emperyalizminin kuyruğunda Irak batağına adım atmak için fırsat kollayan devletin bu hevesini 1 Mart’ta olduğu gibi bir kez daha kursağında bırakmalıdır.”

Kızıl Bayrak/İstanbul