15 Aralık 2006 Sayı: 2006/49 (49)
  Kızıl Bayrak'tan
   AB aldatmacasına karşı “işçilerin birliği, halkların kardeşliği”!
  Devrimci dayanışmanın kaynakları ve birleşik mücadelenin geleceği üzerine
  Faşist devlet terörüne karşı birleşik devrimci direnişi büyütelim!
  Devlet terörüne geçit vermeyelim, birleşik direnişi geliştirelim!
Faşist devlet terörüne karşı omuz omuza!
Asgari ücret kampanyası çalışmalarından...
Yapı-Yol Sen’den iş yavaşlatma eylemleri...
 Üç kapan ve devrimci sınıf hareketi - Haluk Gerger
  Gençlik geleceğine sahip çıkıyor!.. Sermayenin kölesi, diplomalı işsiz olmayacağız!
  Faşizmi protesto eylemine 500 öğrenci katıldı.....
  İLGP’den Erdal Eren’i anma haftası...
  Gençlikten...
  12 Eylül sonrasında MHP ve sendikacılık - Yüksel Akkaya
  Nepal Komünist Partisi/Maoist ile hükümet arasında sorunlar
  Bitmedi, sürüyor o kavga!..
  Kanlı diktatörün sonu!
  Irak Çalışma Grubu hezimetin raporunu açıkladı
  İran: Emperyalistler arası çekişme arenası
  AB üyeliği masalının çöküşü! - Yüksel Akkaya
  Irak Çalışma Grubu’nun raporu ve Güney Kürdistan - M. Can Yüce
  Asıl mahpusluk, esareti dışarıda
yaşamaktır!
  Mücadele postası
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

DİSK: “Asgari ücret = Kaç simit?”

DİSK 13 Aralık günü Kadıköy İskele Meydanı’nda yaptığı basın açıklaması ile “İnsanca Bir Yaşam İçin Asgari Ücret” kampanyasını başlattı.

DİSK üyesi işçiler saat 12:00’de Kadıköy İskelesi’nde biraraya geldiler. Eylemde DİSK’in kampanyasının temel şiarı olan “Sayın Başbakan, Asgari Ücret= Kaç Simit?, Bizi Muhtaç Ettiniz Kuru Simite!” yazılı dövizler taşındı. İşçiler sloganlarla asgari ücret uygulamalarını protesto ettiler.

Eylemde ilk olarak söz alan DİSK Genel Sekreteri Musa Çam, Türkiye’de gerçekleştirilen en büyük toplu sözleşmenin aslında asgari ücret olduğunu ifade etti. Asgari ücretin tek taraflı gerçekleştirildiğini, görüşmelerin her yıl birbirini tekrar eden orta oyununa dönüştüğünü vurguladı.

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ise yaptığı açıklamada; iktidar ve işveren temsilcilerinin asgari ücreti belirlerken İMF politikaları doğrultusunda hareket ettiğine, ülkenin sosyal ve ekonomik koşullarını dikkate almadığına değindi.

Çelebi, sözlerine şöyle devam etti: “Asgari ücretli normal şartlarda haftalık 45 saatini, aylık 225 saatini çalışarak geçirmektedir. Bunun karşılığında elde ettiği gelirle başkalarına muhtaç kalmaktadır.

Asgari ücretlinin bugün aldığı net 380 YTL ücret ile geçinebilmesinin mümkün olmadığını, Türkiye’de yaşayıp da bilmeyen var mıdır? Örneğin, Kasım ayında ortalama 335 YTL gözüken kiralar karşısında asgari ücretli gelirinin yüzde 88’inin kiraya gitmesi ve bu ödemeden sonra kalan sadece 45 YTL’lik bir gelirle, bırakın bir aileyi, bir insan bile geçinebilir mi?

Ülkemizde bir asgari ücretli günlük 12.7 YTL ile hem ısınmak, hem giyinmek, hem barınmak, hem işe gidip gelmek kısaca yaşamak zorundadır. Bu ücretle bir günde ancak 12 simit ve 12 bardak çay alabilir!

Yine örneğin, bir asgari ücretli evine bir beyaz eşya almak için 2 ay boyunca yemeden içmeden, barınmadan, ısınmadan çalışmak zorundadır... Sadece kazanılmış bu haklar çerçevesinde bile asgari ücretin belirlenmesindeki temel ölçüt, ne açlık sınırı, ne yoksulluk sınırı değil, insanca yaşamaya ve geçinmeye yeterli ücret olmak zorundadır.

Asgari ücret, çalışanların ve ailelerinin en az gereksinimlerini gözeterek, gıda, konut, sağlık, giyim, ulaşım ve kültür giderleri milyonlarca işçinin yaşadığı gerçek ile bağdaştırılarak hesaplanmalıdır. Asgari ücret net olarak belirlenmeli, asgari ücret üzerinden alınan vergiler kaldırılmalıdır...

Anti demokratik yapısı ile işçileri açlığa ve sefalete mahkum eden Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda bütün çalışanların temsilcileri görüşmelere katılmalı, görüşmeler kamuoyuna açık hale getirilmeli, anlaşmazlık durumunda çalışanların grev hakkı tanınmalıdır.

Diğer yandan Türk-İş, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda oynadığı figüran rolünü bırakarak görüşmelerden çekilmeli, DİSK ve diğer emek örgütleri ile birlikte tüm asgari ücretlileri kapsayacak etkili ve hak alıcı bir mücadeleyi önüne koymalıdır”.

Çelebi’nin ardından yeniden söz alan Musa Çam, başlatılan kampanya hakkında bilgi verdi ve önümüzdeki dönemde gerçekleştirilmesi planlanan eylemlerin duyurusunu yaptı. Bölgelerde basın açıklamaları, organize sanayi bölgelerinde yürüyüş ve bildiri dağıtımları, salon toplantıları, TV ve radyo programları, ses aracıyla kitleye seslenme, gazete ilanları şeklinde özetlenen eylem programının bir ay boyunca uygulanacağı belirtildi.

Açıklamanın ardından kitle tek sıra halinde ve sloganlar eşliğinde Altıyol’a doğru yürüyüşe geçti. “Yaşasın sınıf dayanışması!”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Gün gelecek devran dönecek, AKP halka hesap verecek!” sloganları eşliğinde gerçekleştirilen yürüyüş sırasında kampanya bildirisinin de dağıtımı yapıldı.

Eyleme 200’ü aşkın işçi katıldı. Komünistler eyleme BDSP imzalı “Sefalet ücretini kabul etmiyoruz!”, “İnsanca yaşamaya yeten asgari ücret!” dövizleriyle katılarak destek verdiler.

Kızıl Bayrak/İstanbul


Türk-İş: “Asgari değil insanca ücret!”

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplanacağı 15 Aralık Cuma günü öncesi taleplerini kamuoyuna duyurmak amacıyla Türk-İş’e bağlı sendikalar 13 Aralık günü Galatasaray Postanesi önünde bir basın açıklaması yaptılar. Eyleme 300 kişi katıldı.

Tünel’de toplanan Belediye-İş üyeleri açıklamanın yapılacağı yere kadar sloganlarla yürüdüler. “Asgari ücret kaderin değildir, örgütlen, değiştir!” pankartı açan yaklaşık 80 Belediye-İş üyesi işçi, yürüyüş boyunca “Asgari değil, insanca ücret!”, “İMF’ye değil, emekçiye bütçe!”, “Zafer direnen emekçinin olacak!” sloganları attılar. Postane önüne gelindiğinde ise diğer sendikalara üye işçiler ile birlikte “Yaşasın sınıf dayanışması!” sloganı gür bir şekilde atıldı. Eyleme Belediye-İş, Tezkop-İş ve Petrol-İş sendikaları kitlesel katıldı. Deri-İş Tuzla Şubesi de pankart açtı.

Türk-İş 1 No’lu Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak, açıklama öncesi yaptığı konuşmada, yarın KESK’in 2007 bütçesi için yapacağı iş bırakma eylemini desteklediklerini ve 4-B yasa tasarısı için Başbakan’ın verdiği sözü tutmasını istediklerini söyledi.

Büyükkucak, Türk-İş adına okuduğu açıklamasında ise; taleplerinin insanca yaşamaya yeten bir asgari ücret olduğunu, bu ücret hesaplanırken tek kişi üzerinden değil, işçilerin ailelerinin de hesaba katılması gerektiğini vurguladı. Bölgesel asgari ücrete de karşı olduklarını, ayrıca asgari ücretin vergiden muaf tutulması gerektiğini söyledi. “Piyasaya göre değil, anayasaya göre bir asgari ücret istiyoruz” diyen Büyükkucak sözlerini “Asgari ücret, bilimsel, objektif ve güvenilir veriler esas alınarak tespit edilmeli diyerek bitirdi.

Açıklama sırasında, “Asgari ücret, 680 net!”, “Sefalet ücreti istemiyoruz!”, “Hükümet istifa!” sloganları atılırken, Türk-İş Genel Merkezi’nin görüşmeler sırasında almış olduğu pasif tutuma karşın “Türk-İş uyuma, harekete geç!”, “Söz bitti, sıra eylemde!” sloganları atıldı.

Açıklamanın ardından Türk-İş 1 No’lu bölgede toplanan 200 bin imza Başbakanlığa postalandı. Türk-İş yöneticileri toplam 9 bölgeden 1 milyon imza toplayacaklarını belirttiler.

Kızıl Bayrak/İstanbul