15 Temmuz 2006 Sayı: 2006/27
  Kızıl Bayrak'tan
   Filistin halkıyla dayanışmanın anlamı
  İsrail ordusunun vahşi yıkım ve katliamları sürüyor...
  Irak’a komşu ülkelerin Dışişleri Bakanları Tahran’da toplandı...
  Filistin halkıyla devrimci dayanışmayı yükseltelim!
  İMF’ye yeni bir niyet mektubu daha gönderildi...
  Kıdem tazminatının gaspı ve bölgesel asgari ücret uygulaması yine gündemde...
AB’ye azalan destek ve yükselen milliyetçilik
Eylemlerden, direnişlerden...
KESK’in “dönemsel mücadele programı” üzerine
İstanbul İşçi Kurultayı Hazırlık Komitesi ile kurultay üzerine konuştuk…
Kapitalist hayata karşı koyuştan teslimiyete, teslimiyetten nereye? - III Yüksel Akkaya
  Faşist baskı ve terör yasasına karşı mücadeleyi yükseltelim!
  Sermaye iktidarı TÜBİTAK ortak yapımı yeni teknolojiler yolda...
  Meslek liseleri sermayenin talanına açılıyor
  Uluslararası hareket
  İsrail kanlı savaşı tırmandırıyor / Rohan Pearce
  Bir kara bayrak / Gideon Levy
  Hapishanelerde işkence devam ediyor
  AKP hükümeti patronlara uşaklıkta sınır tanımıyor…
  Uzun soluklu olmak…
  Rıfat Ilgaz: Toplumun karanlığını yırtan bir aydınlık
  TUYAB tutsak yakınlarının katılımıyla piknik düzenledi
  Radikal Jest-Bir Örnek
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Afrika Birliği Zirvesi’nde katılan Chavez Latin Amerika-Karayipler-Afrika halkları arasında işbirliği önerdi

İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinecad ile Hugo Chavez, Gambia’nın başkenti Banjul’daki 7. Afrika Birliği Zirvesi’ne gözlemci olarak katıldı. Zirve’de kürsüye çıkan Chavez, yaptığı doğaçlama konuşmada Afrika, Latin Amerika ve Karayip halkları arasında dört alanda işbirliğine gitmeyi önerdi. Chavez, “Petro-güney, Tele-güney, Güney’in Bankası ve Güney’in Üniversitesi” şeklinde listelediği dört projeyi hayata geçirmek üzere birleşik bir komisyon kurulmasını önerdi.

Petrolün sömürgeciler tarafından ezilen halklara karşı baskı aracı olarak kullanıldığını hatırlatan Chavez, “biz şimdi onu halklarımızı özgürleştirmek için kullanacağız” dedi ve dünyadaki petrol rezervlerinin %15’inin Afrika’da bulunduğunu ekledi.

Ortak kurulacak Güney’in bankasının üç bölgeden yoksulları desteklemek üzere bir kalkınma bankası olacağını söyleyen Chavez, projenin halklar için bir TV istasyonunun kuruluşunu da içereceğini söyledi. Güney’in Üniversitesi’nin Afrika’nın, Latin Amerika’nın ve Karayipler’in gençlerinin kilit alanlarda eğitimine yardım edeceğini dile getiren Chavez, bu projeleri hayata geçirmek için liderlere çağrıda bulundu.

Zirveye Afrika ile Latin Amerika arası ilişkilerin güçlendirilmesi için katıldığını belirten Venezüella lideri, Afrika’nın geniş insan ve doğal kaynaklarıyla yoksul değil, sömürgeciler tarafından yıllar boyu sömürülmekten muzdarip olduğunu söyledi.

Afrika’daki petrol şirketlerini vergi vermekten kaçınarak kaynak sahibi ülkeleri sömürmekle suçlayan Chavez, bu yağmayı önlemek için petrol şirketlerinden %30 vergi toplayan kendi ülkesini örnek gösterdi. Chavez ayrıca, nükleer programı üzerinden Batı’yla karşı karşıya bulunan İran ile siyonist İsrail saldırısı altında bulunan Filistin halkıyla dayanışmasını da ifade etti.

Konuşmasını halklar arası dayanışma şiarları ile bitiren Chavez, emperyalist güçlerin denetimi dışında birlikler oluşturma çabasını sürdürüyor.

--------------------------------------------------------------------------------------

Afganistan’daki İngiliz işgal askerleri ek kuvvet talebinde bulundu

Afganistan’da devam eden emperyalist işgale, ABD’den sonra en büyük askeri birlikle katılan İngiliz emperyalizmi, bu birliğe ek kuvvet göndermeye hazırlanıyor. İngiliz ordusunun işgali altında bulunan Afganistan’ın güneyindeki Helmand vilayetinde, saldırıların giderek artması İngilizleri korkutmuş görünüyor. İngiliz birliğinin kayıplarının arttığı günlerde, İngiltere Savunma Bakanlığı yetkilileri tarafından yapılan açıklamada, “vilayet civarındaki saldırıların artması üzerine bölgeye kuvvet takviyesi talebinde bulunulduğu” ifade edildi.

3 bini Helmand’da olmak üzere Afganistan genelinde 5 bin civarında askeri bulunan İngiliz ordusunun son bir ay içindeki kaybı, resmi açıklamaya göre 6 asker. Göründüğü kadarıyla, öldürülen İngiliz askeri sayısındaki artış, ek kuvvet talebini zorunlu hale getirmiştir.

Kayıpların artışı, İngiliz birlikleriyle sınırlı değil, NATO şemsiyesi altında devam işgale katılan tüm birliklerin verdiği kayıplar artıyor. Hava saldırıları gerçekleştiren işgal güçleri ise, sivil halkı katlediyor. Bombalanan köylerde onlarca kişini katledilmesi, Afganistan’da neredeyse “sıradan vaka” haline gelmiştir. Bu da işgalci zorbalara karşı biriken tepkinin patlama noktasına varmasını hızlandırıyor.

--------------------------------------------------------------------------------------

Hamas: “Asker savaş esiridir”

Filistinli gerillaların kaçırdığı İsrail askerinin savaş esiri olduğu açıklandı. İsrail’in hedefinde bulunan Hamas’ın siyasi kanat lideri Halid Meşal, kaçırılan İsrail askerinin serbest bırakılmasının tek koşulunun İsrail cezaevlerindeki Filistinliler’in tahliyesi olduğunu söyledi.

Şam’da basın toplantısı düzenleyen Meşal, “Bir tek askerden sözediyorlar. Ellerinde 400’ü çocuk, 120’si kadın 10 bin Filistinli var. Tutsak takası talep etmemizin nedeni bu” dedi.

Askerin “temiz bir operasyonla alındığını” kaydeden Hamas lideri, militanların sivilleri değil askerleri hedef aldıklarını, bu nedenle savaş esiri kurallarının uygulanacağını söyledi. Meşal, askerin öldürülmeyeceğini vurgularken, “Bizim değerlerimiz askerin hayatını korumamızı gerektiriyor” görüşünü dile getirdi. Meşal, İsrail’in olası suikast girişimlerinden korkmadığını da kaydetti.

Gerillaların kaçırdığı asker, Gazze Şeridi’ni sürekli bombalayarak katliam yapan birliğe mensupken, onbin Filistinli tutsak, gece yarıları evleri basılarak kaçırılmış, işkenceli sorgulardan sonra vahşetin kol gezdiği İsrail zindanlarına kapatılmıştır.

--------------------------------------------------------------------------------------

İran halkı yalnız değildir!

Başta ABD olmak üzere İran’ı hedef alan emperyalist saldırganlığın iç yüzünü işçi ve emekçilere anlatmak, bu kirli işgalde Türkiye’deki işbirlikçilerin uğursuz rolünü geniş emekçi kesimlere teşhir etmek, emperyalist saldırganlığa ve işbirlikçilerine karşı mücadeleye çağırmak amacıyla biraraya gelen ilerici, devrimci kurumlar İstanbul’un çeşitli yerlerinde TBMM Başkanlığı’na gönderilmek üzere bir imza kampanyası başlattılar.

“Tüm ABD ve NATO üsleri kapatılsın! Emperyalistlerle açık-gizli tüm anlaşmalar iptal edilsin! Topraklarımızdaki tüm nükleer silahlar imha edilsin!” taleplerinin yeraldığı imza standığını 7 Temmuz günü öğle saatlerinde Kartal Meydanı’nda açtık. Standa ortak afişlerimizi astık ve ajitasyon konuşmaları eşliğinde bildirilerimizi dağıttık. Standımızı açık tuttuğumuz bir saat boyunca insanlarla konuşarak kardeş halkları birbirine düşman eden, dünyanın dört bir yanını kana bulayan emperyalizmin kirli oyunlarına karşı mücadeleyi yükseltme çağrısı yaptık. ABD’nin Ortadoğu’ya dönük planlarında Türkiye’deki işbirlikçilerin teşhirini güçlü bir şekilde yaptık. Bir saat boyunca topladığımız 75 imza, standı açtığımız ilk gün için oldukça anlamlıydı.

Bölgemizde özgün çalışmalarımızı yürütürken ortak faaliyete de etkin bir şekilde katılmaya devam edeceğiz.

Kahrolsun ABD emperyalizmi!

Emperyalizm yenilecek, direnen halklar kazanacak!

Kartal/BDSP

--------------------------------------------------------------------------------------

Kuzey Kore geri adım atmıyor

Amerikan emperyalizminin “şer ekseni” listesinde yer alan, dolayısıyla Pentagon’daki savaş kurmaylarının düşman ilan ettiği Kuzey Kore, bir kez daha emperyalist güç odaklarının hedefinde. Emperyalist güçlerin nükleer programını durdurması yönünde yaptığı baskılara aldırmayan Kuzey Kore, geçen hafta füze denemesi gerçekleştirdi.

Bu gelişme, başta ABD-Japonya ikilisi olmak üzere emperyalist güçlerin sert tepkisiyle karşılandı. Japonya, BM Güvenlik Konseyi’ne, Kuzey Kore’nin kınanmasını isteyen bir öneri sundu. ABD ile Batılı müttefikleri tarafından desteklenen karar tasarısında, BM kuruluş sözleşmesinin 7. bölümüne göndermede bulunuluyor. Bu bölüm, yaptırımlara ve son çare olarak da kuvvet kullanımına imkan sağlıyor.

Tasarının gündeme gelmesi üzerine bir açıklama yapan Kuzey Kore lideri Kim Jong-il, ABD’ye “en küçük taviz bile” vermeyeceklerini söyledi ve “topyekûn savaşa” hazır olduklarını ilan etti. Kim’in, “Emperyalist düşman Amerikan işgalcilerine en küçük taviz bile verilmeyecek. ABD’nin öç almaya kalkışması halinde de halkımız topyekûn savaşa hazırdır” dediği ifade edildi.

Diplomatik girişimlerin sürdürülmesini isteyen Güney Kore’nin yaptırım uygulanmasına karşı olduğu bildiriliyor.

--------------------------------------------------------------------------------------

Amerikancı Mısır rejiminin sansür saldırısı protesto edildi

Hem siyonist İsrail’in dostu, hem de Arap dünyasının en Amerikancı rejimi olan Mısır yönetimi, hazırladığı yeni bir yasa ile basını zapt-u rapt altına almaya çalışıyor. Saldırıya tepki gösteren Mısır gazete ve dergileri geçtiğimiz Pazar günü boykot yaparak yayınlarını bir günlüğüne durdurdular. O gün sadece gerici rejimin borazanlığını yapan yayınlar basıldı.

Hüsnü Mübarek başkanlığındaki rejim, zaten sınırlı olan ifade özgürlüğünü tamamen ortadan kaldırmak istiyor. Yeni yasa, gazetecilere yağdırılacak keyfi cezalarla rejime muhalif sesleri boğmayı amaçlıyor.

Mısır’daki yönetim muhalifi güçlerin çatı örgütü Kifaya (Yeter) Hareketi de faşizan yasaya tepki gösterdi. Konuyla ilgili yapılan açıklamada, Mübarek başkanlığındaki rejimin yeni yasa tasarısıyla ülkedeki basın ve ifade özgürlüğünü tamamen yoketmeyi amaçladığı vurgulanarak, “Fikir ve ifade özgürlüğü için ayağa kalk Mısır! Yeni yasa basın ve ifade özgürlüğü konusunda kazanılmış haklarımızın gaspı anlamına geliyor. Gazetecilerin elleri kolları bağlanmak isteniyor” ifadelerine yer verildi.

Kifaya Hareketi ile gazeteciler tarafından meclis önünde yapılan eylemde de yasanın geri çekilmesi istendi. Yüzlerce gazetecinin katıldığı eylemde konuşan Mısır Gazeteciler Birliği üyesi Cemal Fehmi, “Eylem ile boykot, Mısır Meclisi’ne basın ve ifade özgürlüğünü yasaklayan yeni basın yasasını istemediğimizin açık bir ifadesidir” dedi. Birliğin Genel Sekreter yardımcısı Yahya Keleş ise “Yeni yasa gazetecilerin görevini, haber yapma gücünü, eleştirme ve teşhir etme gücünü tamamen ellerinden alıyor” dedi.

Son seçimlerde meclisteki sandalye sayısını arttıran Müslüman Kardeşler milletvekillerinin de sözkonusu yasanın iptalini istedikleri bildirildi.

--------------------------------------------------------------------------------------

Macaristan’da binlerce işçi sokağa döküldü

Gerici Macar hükümetinin hak gaspları ve tensikat içeren saldırı hazırlığı işçileri sokağa döktü. Başkent Budapeşte’de sokaklara inen binlerce işçi, hükümetin “istikrar paketi” adı altında yaptığı saldırı hazırlığını protesto etti. 6 sendikaya üye işçilerin katıldığı eylemde, sermaye adına gündeme getirilen saldırı paketinin geri çekilmesi istendi.

Ferenc Gyurcsany başkanlığındaki gerici hükümet, “bütçe açığını kapatmak” adına vergileri arttırarak faturayı işçi-emekçilere çıkartmak istiyor. Saldırı paketi ile 12 bin kamu emekçisinin sokağa atılması da planlanıyor.

--------------------------------------------------------------------------------------

BBC çalışanları greve gidiyor

İngiltere’nin yayın kuruluşlarından BBC’de ücret artışları üzerinden yaşanan gerilim artıyor. Üst düzey yöneticilere çalışanlardan neredeyse10 kat fazla zam yapılması üzerine 10 bin BBC çalışanı greve gitme kararı aldı.

Ülkedeki Gazetecilik Sendikası (BECTU) tarafından alınan karar sonucunda önümüzdeki ay ortasında çalışanlar iş bırakacak.

BBC’de üst düzey yöneticilere yüzde 30’dan fazla zam yapılırken çalışanların ücret artışı yüzde 2.6’da kaldı.

--------------------------------------------------------------------------------------

İsviçre/Basel ve Bern’de İsrail siyonizmi lanetlendi!

7 Temmuz günü İsviçre’nin Basel kentinde, 8 Temmuz’da ise Bern’de İsrail siyonizminin Filistin’deki katliamlarına karşı gösteriler düzenlendi.

Basel’de İsviçreli sol grupların ortak olarak düzenlediği gösteride dağıtılan bildirilerle ve taşınan pankartlarla siyonist İsrail rejiminin Filistin halkına uyguladığı zulüm lanetlendi.

Bir-Kar olarak kısa zamanda hazırladığımız Almanca ve Türkçe bildirilerimizle, siyonizmin katliamlarına dur diyebilmek ve Filistin halkının başeğmez direnişine destek olabilmek için alandaki yerimizi aldık.Türkiyeli sol grupların katılmadığı gösteride Almanca bildirilerimizi dağıttık. Gösteri bizim ve sınırlı sayıdaki İsviçreli grubun dışında, kitlesel bakımdan zayıftı. Bu gösteri güncel süreçlere müdahale açısından ders çıkardığımız bir deneyim oldu bizim için.

Bern’de siyonist vahşete dur yürüyüşü!

Siyonistlerin katliamlarını protesto etmek için İsviçre’deki demokratik kurumlar tarafından Bern’de düzenlenen miting ve yürüyüşte de bildirilerimiz ve pankartımızla yerimizi aldık.

Almanca ve Türkçe bildirilerimizi miting öncesinde bulunduğumuz bölgelerde sınırlı zamana rağmen dağıttık ve halen dağıtıyoruz. Özellikle miting alanında ve yürüyüş boyunca bildirilerimiz yoğun ilgi gördü. “Filistin’de emperyalist siyonist işgale son!” sloganıyla Almanca hazırladığımız pankart mitingin en politik pankartıydı.

Mitinge yaklaşık 600 kişi katıldı. Yürüyüş boyunca atılan sloganlarda İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları lanetlendi. İsrail Büyükelçiliği önüne gelindiğinde konuşmalar yapıldı ve bildiriler okundu.

BİR-KAR-İsviçre