İstanbul Liseli Gençlik Platformu olarak 15 Nisan günü bir lise kurultayı gerçekleştirdik. Kurultay başlıklarımızı ve kurultayda aldığımız kararları tüm devrimci, demokrat ve ilerici kamuoyu ile paylaşmayı bir sorumluluk olarak görüyoruz.

Kurultayımız üç ana gündem üzerinden örgütlendi. İlk olarak toplumdaki sınıfsal ayrımın bir yansıması olarak derinleşen eğitimde fırsat eşitsizliği sorunu ve bugünkü somut görünümüyle özel eğitim kurumlarının devlet eliyle teşviki gündemi işlendi. Ticarileşen eğitim sonuçlarını ilköğretim, lise yahut üniversite ayrımı gözetmeksizin dışavurmaktadır. “Paran kadar oku” mantığı gün geçtikçe eğitim alanında hakim anlayışa dönüşmekte ve geçmişte parasız ve kamusal bir hak olarak ifade edilen eğitim, bugün işçi ve emekçi kesimler açısından bir lükse dönüşmektedir. Bu saldırıların sonucunda işçi ve emekçi kesimlere mensup liseli gençler geleceksizlik cenderesinde sıkışmakta ve adeta çözümsüzlüğe itilmektedir.

Son dönemde gündeme gelen yasa bu sorunun yeni ortaya çıktığı anlamına gelmemektedir. Yasa salt derinleştirici bir işleve sahiptir. Kurultay çalışmamız boyunca İstanbul'daki liselerde “Özel eğitim kurumları kapatılsın!” temel şiarıyla işlediğimiz bu gündem, bugün toplumun tüm kesimleri tarafından karşısına çıkılması gereken bir saldırıyı ifade etmektedir. İLGP olarak tüm İstanbul'da özel eğitim kurumlarına karşı ilk elden 1000'e yakın imza toplamış olmamız, liseli gençliğin bu saldırı karşısında sessiz kalma niyetinde olmadığını yeterince anlatmaktadır.

Kurultay çalışmamızın diğer bir gündemini, meslek liseleri ve bu liselerde ortaya çıkan ucuz emek sömürüsü sorunu oluşturdu. Meslek liselerinde bugün yaşanan tablo iyimser olarak tanımlandığında dahi, adı “sömürüdür. Öğrenciler “staj” adı altında fabrikalara yönlendirilmekte, burada patronun aşağılamaları eşliğinde, ücretsiz ya da asgari ücretin altında bir ücretlendirmeyle sağlıksız koşullar içerisinde çalıştırılmaktadır. Meslek liselerinde yaşanan bu sorun çoğunlukla hasıraltı edilmekte, gündeme taşınmamaktadır. Ancak meslek liselerinde okuyan öğrencilere, öğrenim hayatlarının daha ilk adımında “en iyi ihtimalle bir fabrikada iş bulursunuz!” mesajı verilmektedir. Bu en iyi ihtimaldir, zira Türkiye'deki işsizlik oranı her geçen gün artmaktadır.

Kurultay çalışmamızın bir diğer ayağını ise, liselerde görülen yozlaşma, çeteleşme ve uyuşturucu kullanımındaki artış oluşturmuştur. Son günlerde televizyonlarda sıkça çıkan “liselerde şiddet” haberleri esasında liselerin bugünkü tablosunu özetler niteliktedir. Ancak burjuvazi doğal olarak hem sorunun kaynağını hem de çözüm alanını yanlış adreste aramaktadır. Liseli gençliği adeta suçlu ilan eden burjuvazi, kendi suçunun faturasını da ailelere ve liselilere kesmektedir. Oysa ki bu şiddet olaylarını kışkırtan da, bundan fayda sağlayan da sermaye iktidarının kendisidir. Bir yandan Kurtlar Vadisi gibi dizilerle çeteleşmeyi övüp, yoz kültürün kendisini çekici hale getiren sermaye iktidarı, diğer yandan bu politikanın sonucu liselerde ortaya çıkan şiddet ortamı sayesinde gerçekte kendisine karşı örgütlenebilecek olan gücü daha baştan bölebilmektedir.

Kurultayımızda da derinlemesine tartışılan bu başlıkların ardından önümüzdeki dönem için belirli kararlar alındı.

Öncelikle liseli gençliğin bütün bu saldırılara karşı 1 Mayıs alanında yerini alması kararı alındı. Yani İLGP olarak her sene olduğu gibi bu sene de 1 Mayıs alanında olacağız ve taleplerimizi haykıracağız.

İkinci olarak eğitimin ticarileştirilmesine karşı birleşik bir mücadelenin adımlarının atılmasına karar verildi. Bu doğrultuda Mayıs ayının sonunda üniversiteli güçler cephesinden örgütlenecek olan “Ticari Eğitime Karşı Gençlik Kurultayı”na İLGP adıyla örgütleyici olarak katılma kararı alındı.

Ayrıca bundan sonra liselerde yoz kültüre karşı alternatif alanlar yaratmak, devrimci kültürü güçlü bir alternatif olarak liseli gençlere taşımak, meslek liselerinin sorunlarını daha kapsamlı ele almak kararları da alındı.

Kurultayda alınan bütün kararlardan en önemlisi ve aynı zamanda hepsini kapsayanı, mücadeleyi büyütme ve yaygınlaştırma kararıydı. Kurultayımızda açığa çıkan coşku ve enerji, bizi yarınlara taşıyacak olan gücün kendisidir. Kurultayımızda liseli gençliğin mücadele kararlılığı bir kez daha ifade edilmiş ve ortaya yalın bir biçimde, kaygısız ve korkusuzca mücadele iradesi çıkmış oldu.

Bizler İLGP'liler olarak biliyoruz ki birlik olup mücadele ettiğimizde eninde sonunda kazanacağız. Fransa bizim için önemli bir örnektir. Türkiye bütün dünyadaki ezilen halklar için, dünya işçi sınıfı için daha büyük bir örnek yaratabilmelidir.

Bugün biliyor ve inanıyoruz ki bu örneği biz yaratacağız!

İstanbul Liseli Gençlik Platformu Lise Kurultayı

15 Nisan 2005

---------------------------------------------------------------------------------------

Gülsuyu'nda Hatice Yürekli anması yapıldı...

Devrettiğin bayrak şimdi bizim ellerimizdedir!

Hatice Yürekli yoldaş uğruna tereddütsüzce ölünecek davada ölümsüzlüğe uğurlandı. TKİP Kurucu Üyesi, Ölüm Orucu şehidi Hatice Yürekli yoldaşın bizlere devrettiği bayrak şimdi ellerimizde ve biz onun gösterdiği yoldan kavgaya daha sıkı sarılıyoruz.

Hatice Yoldaş'ın şehit düşmesinin ardından 6 yıl geçti. Bizler sınıf devrimcileri olarak tıpkı Habip ve Ümit yoldaşlar gibi Partimiz'in kurucu üyesi Hatice yoldaşı da her yıl anıyoruz. Bu sebeple Gülsuyu Mahallesi'nde meşaleli bir eylem gerçekleştirdik. Trafo'dan Park Meydan'ına yapılan yürüyüş sloganlarla başladı. Park Meydanı'na gelindiğinde burada yoldaşlarımızdan biri konuşma yaptı. Hatice yoldaşın ölüm orucunda yaptığı konuşması okundu. Ardından saygı duruşu yapıldı.

Sık sık Parti sloganlarının atıldığı eylemde; “Ölüm Orucu şehidi Hatice Yürekli yoldaş ölümsüzdür! ve orak çekiçli “Hatice Yoldaş ölümsüzdür!” imzalı iki pankart açtık. “Parti'yi kazandık Parti'yle kazanacağız!”, “Hatice yoldaş ölümsüzdür!”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür!” sloganları atıldığı eylem parti ve devrim sloganlarının atılmasıyla son buldu.

Bizler Gülsuyu'ndan komünistler olarak şehit yoldaşlarımızdan devraldığımız kızıl bayrağı daha yukarıya taşıyacağımızın sözünü yaptığımız anmayla bir kez daha verdik.

Parti'yi kazandık Parti'yle kazanacağız!

Gülsuyu'ndan Komünistler

----------------------------------------------------------------------------------------

Hatice Yürekli yoldaş Mamak sokaklarında selamlandı…..

Hatice Yürekli kavgamızda yaşıyor!

23 Nisan Pazar günü Hatice yürekli yoldaş; ölüm orucu direnişi ve parti davasında ölümsüzleşmesinin yıldönümünde yapılan eylem ile anıldı. Tuzluçayır Mahallesi içerisinde başlayan yürüyüş Tuzluçayır yol ağzında devam etti ve mahalle içerisinde sona erdi. Tuzluçayır emekçilerine gür sloganlarla Yürekli yoldaşın kavgasının bugün bizim ellerimizde taşıdığımız mücadele bayrağı ile geleceğe taşındığını haykırmış olduk.

40 kişinin katıldığı eylemde ‘Hatice yürekli ölümsüzdür!', ‘Habip, Ümit, Hatice yoldaş yaşıyor!”, “Devrimciler ölmez devrim davası yenilmezdir!' ‘1 Mayıs'ta alanlara hesap sormaya!', ‘ ‘Yaşasın devrim ve sosyalizm!', ‘Katil devlet hesap verecek!' sloganları sıklıkla atıldı. Yoldaşın resminin bulunduğu pankart en önde taşındı.

1 Mayıs öncesi işçi sınıfı davasının yiğit neferi Hatice yoldaşı onun mücadele geleneğine yakışır bir şekilde anmaya çalışarak Tuzluçayır sokaklarında onun mücadele bayrağını dalgalandırmış olduk.

Kızıl Bayrak/Mamak

---------------------------------------------------------------------------------------

Hatice Bayraktar Lisesi'nde faşist saldırı…

“Ne tehditler ne de saldırılar bizi yıldıramaz!

Hatice Bayraktar Lisesi İLGP olarak çalışmalarımız istikrarlı bir şekilde sürüyor. Çalışmamızın son dönemdeki bu ivmeli çıkışı dostun da düşmanın da dikkatini üstümüze çekti. Kurultay sürecinden itibaren okulumuzdaki örgütlülüğün derinleşmesi, İLGP çalışma grubunun faaliyetlerini yoğunlaştırması birilerini rahatsız etmeye başladı. Faşistler politik faaliyetimizi engellemek için yoldaşlarımıza tehditler savurmakta ve her seferinde yoldaşlarımızın sert yanıtlarıyla geri dönmek zorunda kalmaktadırlar.

24 Nisan Pazartesi günü ise okuldaki faşistlerden biri bir dostumuzun 1 Mayıs çağrısı yaptığını görüp değerlerimize hakaret etmiştir. Yoldaşımız bu duruma müdahale edince de bıçağını çekmiştir. Araya öğrencilerin girmesiyle olay okul çıkışına yansıdı. Çıkışta yoğun polis ablukası olması nedeniyle olay geçici olarak kapandı. Okulda tarafsız gözüken bir grupsa okul içerisinde çalışma yapılmaması gerektiğini, bunun okulda sağ-sol kavgası yaratacağını ileri sürerek çalışmalarımızı engellemek istediler.

26 Nisan Çarşamba sabahı bir yoldaşımızı okul durağında bu “iyi niyetli” faşistlerin saldırısına uğramıştır. Tamamıyla planlı yapılan bu saldırıda 10 kişilik bir faşist güruh yoldaşımıza okulda çalışma yaptırılmayacağını söyleyerek saldırmışlardır. Yoldaşımız bu saldırıda hafif yaralanmıştır. Saldırı sırasında etrafta bulunan halkın olaya seyirci kalması ise ikinci bir olumsuzluktur.

Hatice Bayraktar Lisesi'nin bulunduğu Uğur Mumcu Mahallesi kısmen ilerici bir mahalledir. Son dönemde tırmandırılan şoven histeri üzerimizdeki yükü biraz daha arttırmaktadır. Devrimciler olarak kitlelere, yaratılmak istenen ortamın neye hizmet ettiğini anlatmamız gerekiyor. İşçi ve emekçilerin gözünde bizi “terörist” gösteren yasalar hazırlanırken bu görev bir kat daha önem kazanmaktadır.

Biz Hatice Bayraktar Lisesi İLGP olarak çalışmalarımıza kaldığı yerden yüklenerek devam edeceğiz. Ne tehditler ne de saldırılar bizi yıldıramaz.

Hatice Bayraktar Lisesi İLGP