18 Mart 2006 Sayı: 2006/10 (10)
  Kızıl Bayrak'tan
   Newroz gerçek özgürlüğe ve tam eşitliğe
bir çağrıdır!
  Şemdinli iddianamesi üzerine
  Şemdinli ve kontra medyanın postal yalayıcılığı
  Ordu tavrını açıkladı... Kontrgerilla faaliyetlerine tam hız devam!
Yeni saldırılar ve sınıf hareketi
  EP yönetiminin gönüllü işbirliği!
Sağlıkta yıkım politikası devam ediyor
Sağlık çalışanlarının 14 Mart eylemleri
  Gazi direnişinin yıldönümünde eylem ve etkinlikler...
  Gülsuyu’nda Gazi anması… Gazi’nin hesabı sorulacak!
Sözleşmeli çalışma devam ediyor!
  Toplumcu Mühendislik Mimarlık Öğrencileri
“Yetkin Mühendislik Yasa Tasarısı”na karşı biraraya geldi...
  Ortak açıklama; 2006 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü
politik ve pratik olarak kazandık!
  Gençliğin
devrimci hareketini büyütmek için! (Orta sayfa)
   Kentler ve yeni tehlikeli “sınıflar”/Yüksel Akkaya
   Emperyalist güçler siyonist ilhakçıların hizmetinde
   Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu İran’ın nükleer dosyasını Güvenlik Konseyi’ne sevketti...
  Dünyanın kanını emenlerin listesi yayınlandı!
  Fransız emekçiler sermaye temsilcilerine meydan okuyor...
  Kore işçi sınıfı uzun süreli bir genel greve hazırlanıyor
  AEG grevi sona erdi!
  Yurtdışında 8 Mart etkinlikleri...
  Gençliğin mücadelesinden...
  Has Alüminyum işçileriyle dayanışmaya!
  Ümraniye İşçi Platformu kuruldu!
  Cejna Newroz piroz be!
  Mücadele Postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın


 

Ücretsiz ulaşım hakkımıza sahip çıkıyoruz!

Türkiye'de eğitimin AB ve GATS (Uluslararası Hizmet Ticaret Anlaşması) doğrultusunda yeniden yapılandırılması için, eğitim hakkına yönelik saldırılar devam ediyor.

Bugün harcını ödeyemediği için intihar eden, okulu bırakıp çalışmak zorunda kalan ya da barınma-ulaşım-yemek gibi temel ihtiyaçlarını karşılayamadığı için memleketine dönmek zorunda kalan öğrenci sayısı da bu saldırıların bir sonucu olarak artmaya devam ediyor.

Bugün devlet üniversitelerine bütçe yetersiz diye ödenek ayrılmazken vakıf üniversitelerine milyarlarca lira ödenek ayrıldığını biliyoruz. Üniversitelerimizde eğitimin kalitesizliğinden bahsederken, laboratuar ihtiyacımız karşılanamazken, bilgisayar laboratuarlarımız özel şirketlere “özel” araştırmaları için sunulabiliyor. Diğer yandan üniversitelerde öğrenci gençliğin sahip olduğu, ulaşım, yemek, barınma hakkı vb. olanaklar da bir bir elinden alınıyor.

5 yıl önce YÖK yasa tasarısı ile gündeme getirilen uygulamalar ve tasarı maddeleri “tasarı” olarak kalsa da, 5 yıl boyunca bu maddeler bir bir hayata geçirildi. Gelinen yerde bugün harçlar katbekat artırılmış, kampüslerdeki her alan satışa sunulmuş, eğitim hizmetleri paralılaştırılmış, eğitimin kalitesi alabildiğine düşürülmüştür. Uygulamalı meslek eğitimi yerine anti-bilimsel, toplum için değil özel şirketler yararına bilim üreten kurumlar olmasının önü iyice açılmıştır. Kısacası gençliğe bir yandan zorlu eğitim koşulları dayatılmakta, diğer yandan ise eğitimini tamamlasa dahi işsizlik ve geleceksizlik vaadedilmektedir.

YTÜ'de ulaşım hakkımızı elimizden almaya çalışıyorlar!

YTÜ'nin Fen-Edebiyat Fakülteleri, Yabancı Diller Yüksek Okulu, Eğitim Fakültesi, Davutpaşa Kampüsü'nde bulunmaktadır. Mühendislik öğrencileri derslerinin bir kısmını Yıldız Kampüsü'nden bir kısmını ise Davutpaşa Kampüsü'nden almaktadır. Bu nedenle gün içerisinde bir fakülteden diğer fakülteye geçiş birbuçuk saati bulmaktadır. Son bir haftaya kadar yetersiz de olsa ulaşım günde birkaç kez sefer yapan servislerle sağlanırken, geçtiğimiz haftadan itibaren seferler iptal edilmiş ve günde tek servis konulmuştur. Her gün uzun kuyruklarla ulaşımını sağlamaya çalışan öğrenciler mağdur edilmiştir. Personel servisleri seferlerini boş yapıyor olsa dahi öğrenciler bu servislere alınmamaktadır. “Yıldız-Davutpaşa arası İETT hattı konulacaktır” gibi gerekçeler sunulsa da, servislerin özel bir şirkete verilerek paralılaştırılacağı gerçeği çok yakında karşımıza çıkacaktır. Bu sorunu “hiçbir üniversitede böyle bir uygulama yok” diyerek gerekçelendiren rektörlük, Mart'ın 24'ünde de servislerin ücretlendirilmesi ilgili bir ihale gerçekleştirecektir.

Ulaşım hakkımız engellenemez!

Ulaşım hakkımızın gaspına yönelik YTÜ'de şu anda Yıldız ve Davutpaşa olmak üzere iki kampüste imza kampanyası başlatılmış durumda. Ekim Gençliği olarak bu çalışmanın örgütleyici bir bileşeni ve parçasıyız. Bir süredir yerelimizde birlikte iş yapabilme iradesini gösteremeyen gençlik gruplarının yerel bir talep etrafında da olsa yanyana gelme duyarlılığını göstermesi yönünde çabalarımız sürüyor. İlk anda plansız bir şekilde pratik planlamalarla başlayan çalışma, geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen ilk toplantıyla önüne iki haftalık bir program, hedef ve kampanya araçlarını ortaya koymuş durumda.

- Her iki saatte bir öğrencilerin ihtiyacını karşılayabilecek sayıda ücretsiz servisin konulması

- İkinci öğretim öğrencileri için akşam servislerinin konulması

- Güvenli, konforlu, ücretsiz ulaşım hakkı talepleri ile toplanan imza dilekçeleri birbuçuk hafta içerisinde 2 bini aştı. Her gün masa açılarak ve elden imzalar toplanarak kampüslerde geniş öğrenci kesimlere ulaşarak, yaygınlaştırılmaya çalışılan kampanya, 17 Mart günü dilekçelerin bir basın açıklamasıyla birlikte rektörlüğe teslim edilmesi ile devam edecek. 24 Mart günü yapılacak servis ihalesi için ise YTÜ Öğrencileri olarak bir protesto eylemi gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.

İki hafta boyunca her Çarşamba gerçekleştireceğimiz kitleye açık yapılacak toplantıları da, imza atan öğrencilerin çalışmaya katılımı ve sorunu sahiplenmesi doğrultusunda bir araç olarak görüyoruz. Bugün Yıldız için ulaşım hakkı üzerinden oluşabilecek bir duyarlılığın örgütlenmesi ve bir eylemlilik sürecinin geliştirilmesi, başta siyasal özneler şahsında Yıldız'da yaşanan ve genel öğrenci kitlesine de hakim olan durgun tablonun değişmesi için bir imkan yaratabilir.

YTÜ öğrencileri şu ana kadar topladıkları 2 bin imzanın arkasında olacak ve eğitim hizmetlerinin sermayeye sunulmasının bir adımı olan bu uygulamayı durduracaktır. Ücretsiz, ihtiyacımıza uygun ulaşım hakkı talebine sahip çıkacağız.

YTÜ/Ekim Gençliği

------------------------------------------------------------------------------------------

19 Mayıs Üniversitesi'nde faşist saldırıya yanıt...

Faşist çeteler dağıtılacak!

OMÜ GSS Karşıtı Öğrenci Platformu Girişimi'nin yapacağı panelin olduğu gün öğlen saatlerinde, yaklaşık 9-10 kişilik faşist grup, üniversiteden iki arkadaşımıza okul güvenliğinin gözleri önünde saldırdı. Arkadaşlarımızın önünü kesen faşist çete, “ Kürt müsünüz siz? Kürt olduğunuzu biliyoruz” diyerek, taciz etmeye başladı. “Arkadaşlarımızın kararlı tutumu üzerine de saldırdılar. Bu tür saldırılar Newroz öncesi Kürt halkı üzerinden provokasyon hazırlıkları yapıldığı anlamına geliyor.

Panel öncesinde duyduğumuz bu saldırıya hemen yanıt verme kararı aldık. Panel devam ederken arkadaşlarımız sağlık raporu alana kadar acil servisinin önünde bekledik. Ardından suç duyurusunda bulunmak üzere savcılığa gittik.

Saldırıya yanıt vermek için, OMÜ GSS Karşıtı Öğrenci Platformu Girişimi'nin yapacağı basın açıklamasından sonra, saldırının gerçekleştirildiği yerde eylem yapma kararı aldık. GSS karşıtı basın açıklamasından sonra sloganlarla saldırının gerçekleştiği yere doğru yürüyüşe geçtik. Yürüyüş boyunca, “Faşist kadrolar dağıtılacak!”, “Baskılar bizi yıldıramaz!”, “Faşizme karşı omuz omuza!”, “Yaşasın devrimci dayanışma!”, “Bıji bıratiya gelan!”, “Yaşasın devrim ve sosyalizm!”, “Tek yol devrim kurtuluş sosyalizm!” sloganlarını haykırdık. Saldırının gerçekleştirildiği yerde yapılan açıklamadan sonra, faşistlerin yoğun olarak bulunduğu ve saldırıyı yönlendirenlerin olduğu kantine gittik. Karşılaştıkları irade karşısında neye uğradıklarını şaşıran faşistler kantinden dışarı atıldı. O sırada kantine okul güvenliği girdi. Onlar da sergilenen kararlı tutum karşısında şaşırarak kitleyi “sakinleştirme”ye çalıştılar. Kantinden çıkan kitle sloganlarla okulun içerisinden bahçeye yürüdü. Kararlı bir duruşun sergilendiği eylem burada bitirildi.

Son yılların en etkili eylemlerinden biri gerçekleştirilmiş oldu. Her iki eylemde de coşku kitlenin yüzüne yansımıştı. Dayanışmanın iyi bir örneği olan bu eylemler bize gösterdi ki, ileri güçler kararlı bir duruş sergilediğinde öğrenci hareketi kıpırdanmaya başlıyor. 14 Mart'ta ortaya çıkan bu enerji ilerleyen günlere taşınabilmelidir.

Genç komünistler olarak bu moral gücü temel alarak çalışmamızı yürüteceğiz. Hem faşistlerden hesap sormak, hem de öğrenci gençliği devrim ve sosyalizm bayrağı altında birleştirmek, mevzilerimizi güçlendirmek için tüm gücümüzle kitlelere yöneleceğiz. İşte o zaman faşistler bizim gür sesimizin altında ezilecektir.

19 Mayıs Üniversitesi/Ekim Gençliği