Mersinde onbinlerce emekçi tek bir ağızdan haykırdı:
Emperyalist savaşa hayır! 25 Ocak Cumartesi günü Mersin Emek Platformu tarafından emperyalist savaş karşıtı bir miting gerçekleştirildi. Mersin Devlet Hastanesi önünde toplanan kitle saat 11:00de yürüyüşe geçti. Kortejin önünde çocuklar Çocuklar öldürülmesin, şeker de yiyebilsinler! yazılı bir pankart taşıdılar. Çocukların oluşturduğu korteji sırasıyla; işçi sendikaları (Yol-İş, Petrol-İş, Kristal-İş, Tüm Emekli-Sen, Genel-İş), Mersin KESK Şubeler Platformu, Adana KESK Şubeler Platformunu oluşturan sendikalar, Memur-Sen, Mersin Tabipler Odası, Diş Hekimleri Odası, TMMOB, ADD, İHD, Kamu-Sen, Halkevleri, İçel Çevre Gönüllüleri Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Mersin Muhasebeciler Derneği, ÇHD, TAYAD, yasal sol partiler (TKP, EMEP, SDP, DHP, HADEP, CHP, SP) ve devrimcilerin kortejleri (Kızıl Bayrak, Alınterimiz, Devrimci Demokrasi, İşçi-Köylü, Partizan) izledi. Yürüyüş sırasında sloganlar coşkuyla atıldı. Yaklaşık 20 bin kişinin katıldığı mitinge çevre illerden de (Adana, Maraş, Niğde, Antep) katılım sa&curen;landı. Eylemde Emperyalist savaşa hayır!, İncirlik Üssü kapatılsın!, ABD askeri olmayacağız!, Savaşa değil emekçiye bütçe!, Savaşa değil sağlığa/eğitime bütçe!, Yaşasın halkların kardeşliği!, Katil ABD Ortadoğudan defol!, Irak halkı yalnız değildir!, Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!, İçerde dışarda hücreleri parçala!, Yaşasın devrim ve sosyalizm! sloganları sıklıkla atıldı. Uzun bir süredir eylemlerin valilik tarafından yasaklandığı, sendikaların, siyasi partilerin yaptıkları basın açıklamalarına dahi polisin saldırdığı, fiili bir olağanüstü halin hüküm sürdüğü Mersinde hem coşku hem de kitsellikle yönünden son dönemlerin en anlamlı eylemlerinden biri gerçekleşti. Konuşmalarda ABD emperyalizminin tırmandırdığı saldırganlığı lanetleyen söylemler hakimdi. İşçi sendikalarından Petrol-İş kitlesel ve disiplinli duruşuyla dikkat çekiyordu. Mitingte KESK cephesinden Eğitim-Sen kitlesel olarak katılan sendikalar arasındaydı. Ayrıca eyleme KESKe bağlı sendikaların ilgisi yoğun oldu. Yürüyüş boyunca insanlar yollarda bekleyerek, alkışlarla ve sloganlarla destek verdiler. Alana girildiğinde EP bileşenleri birer konuşma yaptılar. ABDnin Iraka saldırısının amacının Saddam olmadığı, Irakta bulunan petrol kaynakları olduğu, eğer bir diktatör aranıyorsa, bunun ABDnin kendisi veya beslemesi Şaron olabileceği üzerine bir konuşma yapıldı. Bu savaşa sürülecek olanların, yoksulların, işçi ve emekçilerin çocukları olduğu vurgulanarak TÜSİAD eleştirildi. Son olarak Bizler evlatlarımızın öldürülmesini istemiyoruz, Irak halkının öldürülmesini istemiyoruz, bu savaşı elbirliğiyle durdurabiliriz denildi. Mersin Emek Platformunun sınırlı ve zayıf bir çalışma yürütmesine rağmen (çalışma bildiri dağıtımı ve Petrol-İşin önüne açılan imza standından ibaret) katılım oldukça iyiydi. Kızıl Bayrak olarak mitinge Emperyalist savaşa karşı işçilerin birliği, halkların kardeşliği şiarının bulunduğu pankartla katıldık. Girişte pankartta yazılı sloganın listede olmamasından dolayı polisin müdahalesiyle karşılaştık. Kararlı duruşumuz sonucu pankartımızı içeri sokmayı başardık. Girişte yaşanan durumdan ve yürüyüş boyunca yapılan Kızıl Bayrak kuşlamalarından dolayı Mersin polisinin yoğun ilgisiyle karşılaştık. Organizasyondan kaynaklı eksikliğimize rağmen eyleme anlamlı bir katılım sağladık. SY Kızıl Bayrak/Adana
Hatayda savaş karşıtı etkinliklerden... Ankaradan yola çıkan 2 savaş karşıtı, 22 Ocakta Hatayın Reyhanlı ilçesinde bulunan Cilvegözü sınır kapısından Suriyeye giriş yaptı. Sınır kapısında yaptıkları açıklamada, savaşa karşı dünya genelinde başlayan muhalefete etkin bir şekilde katılma çağrısı yaptılar. Reyhanlıda emperyalist savaş karşıtı kitlesel miting... Reyhanlıda Belediye-İş, Tüm Bel-Sen, Eğitim-Senin öncülüğünde ve 9 kurumun desteklemesiyle gerçekleşen bir eylem düzenlendi. Miting 25 Ocak günü saat 13:00te Reyhanlı Devlet Hastanesi önünde başladı. Mitinge büyük bir coşku hakimdi. Filistin direnişini simgeleyen Arapça şarkılarla yürüyüşe geçildi. Mitinge esnaf, memur ve çiftçiler damgasını vurdu. Yaşasın halkların kardeşliği! şiarının bulunduğu imzasız bir pankart ile Siyonist işgale ve katliama hayır! Filistine özgürlük/Belediye-İş Sendikası Reyhanlı temsilciliği imzalı pankartın taşındığı eylemde bazı sendikalar kendi isimlerinin yeraldığı pankartlar taşıdılar. Mitingte Emperyalist savaşa hayır!, ABD askeri olmayacağız!, Savaşa hayır, kahrolsun ABD emperyalizmi!, Yaşasın halkların kardeşliği! yazılı imzasız dövizler taşındı. Sloganlar ses cihazından tek kişi tarafından attırıldı. Emperyalist savaşa hayır!, Katil ABD Ortadoğudan defol!, Katil Şaron Filistinden defol!, Yaşasın halkların kardeşliği! sıkça atılan sloganlar arasındaydı. Yapılan konuşmaların ve okunan mesajların ardından 26 Ocakta Antakyada gerçekleştirilecek mitinge çağrı yapılarak eylem bitirildi. Antakyada savaş karşıtı miting... Antakyada 26 Ocak günü saat 12:00de savaş karşıtı platformun çağrısıyla Aalen Alanında biraraya gelen yaklaşık 2 bin kişi kortejler oluşturarak yürüyüşe geçti. Eyleme devrimci çevreler etkin bir katılım sağladı. Bunda Adanadan gelen devrimcilerin de etkisi oldu. Miting coşkulu sayılmazdı. Devrimci grupların attığı kimi sloganlara miting tertip komitesi müdahale etti. Komünistler olarak mitinge Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği! şiarının yeraldığı pankartımızla katıldık. Sık sık Yaşasın işçilerin birliği halkların kardeşliği, Yaşasın devrim ve sosyalizm!, ABD askeri olmayacağız!, Kahrolsun Amerika, kahrolsun emperyalizm! sloganlarını attık. Yapılan konuşmaların ardından miting sona erdi. SY Kızıl Bayrak/Antakya
İşçilerin savaşa tepkisi... 1 Aralık eylemi İstanbulda savaş karşıtı yapılan ilk kitlesel miting olmuştu. Sendika konfederasyonları savaş karşıtı platforma imza atmalarına ve savaş karşıtı söylemlerine rağmen eyleme temsili düzeyde katılmışlardı. 26 Ocak günü İstanbuldaki basın açıklaması kitlesel bir eyleme dönüştü. 1 Aralıktan farklı olarak eyleme coşku hakimdi. İşçilerin anlatımlarına göre polis, Anadolu Yakasından Küçükyalı Karayolları işçileri ve Birleşik Metal Sendikasından metal işçilerinin binecekleri araçlara el koymuş, işçilerin eyleme gitmesini engellemişti. Pazar günü ben de Beyazıtta yapılan basın açıklamasına katıldım. Eyleme belediye işçileriyle gitmeyi tercih ettik. Bizi götürecek otobüs geç geldiğinden işçiler arasındaki sohbetler de uzadı. İşçilerin çoğu savaş karşıtı olduklarını, ama bir eylemle savaşı durdurmanın mümkün olamayacağını söylüyordu. 1 Aralık eylemine aynı işçilerden yalnızca dört kişi katılmıştı. Pazar günü ise kimisi oğlunu, kimisi kızını, az bir kısmı da eşini alarak gelmişti. Ayrıca mahallenin gençleri de işçilerle beraber katılmışlardı. Alana kadar canlı bir şekilde yüründü. Sloganlara katılım yaygın oldu. Bu işçilerin emperyalist savaşa tepkilerini gösteriyordu. Diyebilirim ki, uzun zamandır böylesi canlı bir eyleme katılmadım. İşçiler soğuk havayı avazı çıktığınca haykırarak bastırmaya çalışıyorlardı. Alanda bazı sendikalı işçilerle sohbet ederken, savaş karşısındaki tepkilerinin sınıfsal sorunlarla kesiştiğini gördüm. Bir metal işçisi, Savaşa karşıyız, ama savaşı böyle eylemlerle durduramayız. Böyle yapmak yeterli değil. İşçilerin katılımının daha fazla olması gerekiyor. Bu savaş en çok işçileri yakından ilgilendiriyor derken, fabrikasındaki sorunlardan bahsetmeye başladı. İşçiler savaşla birlikte kendi yaşadıkları sorunların da bağını kuruyorlar böylece. Tabii böyle olması çok doğal. Çünkü işçiler için savaş katliam ve yıkım demek. Faturası onlara yüklenecek ikinci bir yıkım... Bunu en yakından hisseden işçiler savaş karşısında haklı olarak bu tepkilerin yeterli olmadığını söylüyorlar. Ancak bu görevin yine onların omuzlarında olduğunu ve ne yapılacaksa ancak öncü devrimci işçilerin çabasıyla yapılabileceğini onlara hatırlatmak gerekiyor. Bu güç ve enerji ancak işçilerde var. İşçi sınıfı üretimden gelen bu gücü kullandığı zaman ülkede ve her yerde savaş karşıtı tepkiler örgütlü bir kanala taşınabilir. SY Kızıl Bayrak okuru bir işçi
Geçtiğimiz hafta sonu Türkiyenin dört bir yanında miting ve basın açıklaması eylemleri gerçekleştirildi... Kahrolsun Amerikan emperyalizmi! Sinop: Savaş karşıtı 5 bin kişi Kaleyazısı Mahallesinden İskele Meydanına kadar yürüdü. KESK dönem sözcüsü bir konuşma yaptı. Amasya: Savaşa Hayır Platfomu Anıt Meydanında 1500 kişinin katılımı ile miting yaptı. Miting boyunca ABD ve emperyalist savaş karşıtı sloganlar atıldı. Yalova: Cumhuriyet Meydanında toplanan yaklaşık 100 kişilik grup imza kampanyasına katıldıktan sonra miting düzenledi. Mudanya ve İnegölde basın açıklamaları yapıldı. Bolu: Emek Platformu bir miting düzenledi. Edirne: DEHAP İl Başkanlığı önünde toplanan bir grup Kürtçe Biji Aşiti pankartı açtı. Elazığ: EMEP İl Örgütü PTT Meydanında savaşa karşı referandum yaptı. Sivas: Mevlana Meydanındaki mitinge 1000 kişi katıldı. Denizli: Oda, sendika ve sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu Denizli Savaşa Hayır Platformu Pamukkale travertenlerinde barış zinciri oluşturdu. Şanlıurfa: Barış platfomu üyeleri Ahmet Bahçıvan İş Merkezi önünde slogan attılar. Adana: CHP İl Teşkilatı savaş karşıtı gösteri yaptı. Çorlu: Belediye önünde 2000 kişinin katılımı ile miting yapıldı. Malatya: EMEP Malatya İl Örgütünün 28 Ocak akşamı düzenlediği Barışı Yüceltelim konserine 1000 kişi katıldı. Erzincan, Kars, Adıyaman, Kırklareli, Uşak, Nevşehir ve Samsunda da eylemler gerçekleştirildi.
Zonguldakta savaş karşıtı eylem... Yaşasın halkların kardeşliği! Zonguldak Emek Platformu tarafından 18 Ocakta savaş karşıtı bir miting düzenlendi. 1500e yakın kişinin katıldığı mitinge sendikaların, siyasi partilerin, DKÖlerin katılımı az oldu. Alandaki kitlenin yarısından fazlasını üniversite öğrencileri oluşturuyordu. Öğrencilerin farklı pankartlar altında yürümesi gençlik kitlesinin tok bir duruş sergilemesine engel oldu. ZKÜ Öğrenci Platformu alanda 60 kişilik katılım ve ZKÜ öğrencileri imzalı pankartla yerini aldı. Mitingte emperyalist savaşla ve sermayenin hücre-tecrit saldırısıyla ilgili sloganlar atıldı. Atılan sloganlardan dolayı ZKÜ Öğrenci Platformu kortejine miting düzenleme komisyonu tarafından müdahale edildi. Fakat alanda kararlı ve tok bir duruş sergileyen ZKÜ Öğrenci Platformu sloganlarından taviz vermedi. Bu tutumuyla diğer kortejlerin de atılan sloganları sahiplenmesini ve müdahale edenlere tepki göstermesini sağladı. (Ekim Gençliği/Zonguldak) |
|||||