04 Ocak '03
Sayı: 01 (91)


  Kızıl Bayrak'tan
  Geride kalan yılın siyasal tablosu...
  ABD uşakları kirli pazarlıkları tamamlamak üzereler...
  Bu ülke, bu halk satılık değil!
  Emperyalist savaş ve sömürge basını
  ESK yeniden sahnede...
  2002 yılında sınıf hareketi
  2002 yılında kamu emekçileri hareketi
  2002 emperyalist savaşa ve saldırganlığa karşı mücadele yılı oldu...
  Saldırılara karşı topyekûn mücadeleye!
  Irak'ta 'canlı kalkan' olmak
  Ciddiyetsizliğin son perdesi/2
  Gençlik hareketinin bir yılı
  Yasa mecliste, öğrenciler eylemde
  Emperyalist savaş karşıtı eylem ve etkinlikler...
  Filistin: İşgal, sürgün, katliam ve direniş/3
  Takiyyeci Amerikancılar...
  Sendika bürokratlarının savaş karşısındaki tutumu
  Ordu: Sermaye düzeninin bekçisi
  Kültürel yozlaşmaya karşı sosyalist kültürü geliştirelim!
  Almanya'da sınıfa saldırılar...
  Şakirpaşa İşçi Kültür Evi açılıyor!..
  Yarım kalmış işler yılı
  Mücadele postası

Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 
Yasa mecliste, öğrenciler eylemde!

Yeni hükümetin kurulmasıyla yarım kalan saldırılar yoğun bir biçimde sürdürülüyor. Hükümet programında üniversitelerin akademik özgürlüğe kavuşturulacağı dile getirilirken, öğrencilerin en önemli sorunlarından olan YÖK yasa tasarısına söylemde dahi karşı çıkılmıyor. Dahası AKP eğitimde özelleştirmenin yaygınlaştırılmasını savunuyor.

Son günlerde hükümet ile YÖK arasında yaşanan gerginlik yüzlerindeki maskeleri tümüyle indirdi. Her ikisi de üniversitenin özgürlüğünden dem vuruyorlar. Bugüne kadar gençliğin üzerinde baskıyı eksik etmeyenler, şimdi üniversitede özgürlüğü, bilimsel eğitimi savunuyorlar. Ancak yalanlarıyla gençlik kitlelerini kandıramadılar. Çünkü hükümet de, YÖK de eğitimi paralılaştırmaktan, onu metalaştırmaktan yanadırlar. Üniversiteleri sermayenin ihtiyaçlarına göre yeniden yapılandırmayı hedefliyorlar. Bu nedenle sermayenin saldırılarını uygulamada her iki taraf da aynı kararlılığı taşıyor.

Nitekim bir taraftan bu tür tartışmalar yaşanırken, öte yandan yasa tasarısı meclis komisyonlarında yeniden görüşülmeye başlandı. Bunun üzerine Ankara’da öğrenci gençlik muhalefeti olarak yasa tasarısı gündemli, fakat soruşturmaları ve Irak’a yönelik emperyalist saldırganlığı da hedefleyen bir eylem kararı aldık. Eylem kararının geç netleşmesi eylemin kitle çalışması ayağını zayıflattı.

Eylemimizi her Cumartesi İHD’nin düzenlediği savaş karşıtı eylemin hemen sonrasında başlattık. Eylemi örgütleyen gençlik gruplarından Özgür Gençlik, Devrimci Mücadeleci Gençlik ve Ekim Gençliği kendi pankartlarını açtılar. Eylemi örgütleyenler arasında bulunan ve basın metninin altında imzası olan Ankara Gençlik Derneği, Özgür Eğitim Platformu ve Ankara Üniversiteleri Öğrenci Koordinasyonu ise pankart açmadı.

Eylem Yüksel Caddesi’nde atılan sloganlarla başladı. “Bu yasa meclisten geçmeyecek!”, “Amerikan askeri olmayacağız!”, “Sermaye defol, üniversiteler bizimdir!”, “Her yer Filistin, hepimiz Filistinli’yiz!” vb. sloganlar coşkulu biçimde atılarak Yüksel Caddesi’nden Sakarya Caddesi’ne kadar yüründü. Sakarya Caddesi’nde okunan ortak basın metni sık sık atılan sloganlarla kesildi. Basın metninin okunmasının ardından mücadelenin yasa meclisten çekilinceye kadar süreceği ve ABD’nin haydutluğuna izin verilmeyeceği vurgulandı.

Ekim Gençliği/Ankara



19-22 Aralık katliamını unutmadık, unutturmayacağız!

Devrimci tutsaklar sömürü ve zulüm düzenine karşı mücadele ettikleri için zindandalar. Devlet onları dört duvar arasına atsa da bugüne kadar düşüncelerini teslim alamamıştır. Devrimci tutsakları birbirinden yalıtarak baskı ve terörle teslim almayı amaçlayan devlet, F tipi adı altında kişiliksizleştirme, sindirme politikalarını dayatmış ve devrimcilerden de sert bir yanıt almıştır. Devrimci tutsaklar yaklaşan saldırıyı beklemektense 20 Ekim 2000’de ÖO eksenli açlık grevine başlamışlardı. Toplumun gündemine giren direnişi kırmak ve devrimcileri F tipine sevketmek için faşist devlet 19-22 Aralık tarihleri arasında “Hayata Dönüş” operasyonu adı altında katliam saldırılarını gerçekleştirmiş, 28 devrimci tutsağı katledip geriye kalanları zorla F tiplerine sevketmişti. Fakat devrimci tutsakların buna yanıtı direnişi daha da büyütmek oldu. ÖO direnişi 3. yılında 103 şehidile, zafere olan inanç ve kararlılıkla devam ediyor.

Özelde devrimci tutsaklara yönelik, fakat tüm muhalefeti sindirmek amacıyla gerçekleştirilen katliama karşı duyarsız kalmak insanlık onurunu hiçe saymaktır. ZKÜ Öğrenci Platformu olarak 19 Aralık’ta “Faşizmin 19-22 Aralık katliamını unutmadık!” başlıklı bir bildiri çıkardık. Bildiriyi aynı zamanda üniversite ve çevresinde birçok yere yapıştırarak, faşist sermaye devletinin katliamcı kimliğini teşhir ettik ve devrimci tutsakların direnişinin haklılığını duyurmuş olduk.

ZKÜ Öğrenci Platformu olarak 22 Aralık günü EMEP binasında belgesel film gösterimi de gerçekleştirdik. 50 kişinin katıldığı film gösterimi devrim şehitleri anısına gerçekleştirilen saygı duruşuyla başladı. Ardından okunan metin eşliğinde film gösterimi yapıldı. Şiir ve müzik dinletisi ile etkinlik sona erdi.

ZKÜ Öğrenci Platformu’ndan bir EG okuru



YÖK ve savaş karşıtı eylem

27 Aralık Cuma günü DTCF öğrencileri tarafından YÖK’e ve emperyalist savaşa karşı “YÖK’ün ve ABD’nin askeri olmayacağız!” yazılı pankartın açıldığı bir eylem gerçekleştirildi. Eylemde ana bina katları dolaşıldı. Dekanın saldırılarına rağmen, ana bina dolaşıldıktan sonra okulun dışına çıkılıp basın açıklaması gerçekleştirildi.

“YÖK, polis, medya, bu abluka dağıtılacak!”, “ABD askeri olmayacağız!”, “Savaşa hayır! Kahrolsun emperyalizm!”, “YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek!” sloganları sıkça atıldı. Basın açıkamasından sonra orta bahçede dekanın saldırısı teşhir edilerek eylem sonlandırıldı.

Ekim Gençliği/DTCF