Kızıl Bayrak'tan *19 Aralıkın yıldönümüne yeni bir şehitle girdik. Ölüm Orucunun 102. şehidi Feride Harman da ölümsüzler kervanına katılmış bulunuyor. 19 Aralık katliamı ve halen süren tecrit uygulamaları bir dizi eylemle protesto edildi. 21 Aralık Cumartesi akşamı ise katliamın yıldönümü vesilesiyle Taksimde meşaleli bir eylem gerçekleştirilecek. Peru ve Fransa cezaevlerinde de tutsakların açlık grevi yaptığı göz önüne alınırsa, zindanlar ve zindancılık politikalarının ülkelere değil, sistemlere özgü yapısı daha rahat görülebilecektir. Bu yeni gelişme, baskı görmede de baskılara karşı direnmede de yalnız olmadığımızı göstermesi açısından özel bir önem taşımaktadır. Mücadele, bu sömürü ve zulüm düzenini, teslim ol ya da öl merkezli zindancılık politikalarıyla birlikte yokedene dek sürecektir. Fakat bu süreç boyunca, zindanlardaki baskı ve terörü en aza indirme mücadelesinin aralıksız sürdürülmesi gerektiği de ortadadır. Ölüm Oruçlarına destek eylemlerine bu bilinçle hazırlanmak ve katılmak gerekiyor. * Ülkenin bir başka yakıcı gündemi de, Amerikanın Iraka yönelik saldırı hazırlığı ve Türkiyenin de bu savaşta fiilen yeralma kararlılığıyla büyüyen emperyalist savaş tehdididir. Son gelişmeler sürecin artık çok hızlı ilerlediğini gösteriyor. 22 Aralık günü Ankarada yapılacak olan savaş karşıtı eylem, ülkedeki anti-emperyalist potansiyelin harekete geçirilmesi için belki de son fırsatlardan biri olabilir. Eyleme güçlü ve bilinçli bir katılım büyük önem taşımaktadır. *Okurumuz Levent Atasert, 16 Aralık Pazartesi günü, dört kişi tarafından zorla arabaya bindirilerek kaçırılmış, gözleri bağlandıktan sonra tenha bir yere götürülerek işkenceye tabi tutulmuştur. Devletin kontra güçleri, 3-4 saat süren bu işkenceli sorgudan sonra arkadaşımızı bırakmışlardır. AB uyum yasaları üzerine bunca gürültü koparanların gerçeğini bir kez daha gözler önüne seren bu kontra yöntemi, demokratik hak ve özgürlüğün dış baskı ve yasalarla değil, onlar uğruna mücadele ederek kazanılabileceğini de göstermektedir. *Gazetemizin tüm okur ve yazarlarına önemli bir hatırlatmamız daha olacak. Gazetenin hazırlık ve baskı süreci, dışarıdan gönderilen yazıların en geç Çarşamba akşamına kadar elimize ulaştırılmasını gerektirmektedir. Bundan böyle çalışmaların buna göre hazırlanması ve ulaştırılmasına dikkat edilmesi, geciken yazıların kullanılamayacağının hesaplanması gerekmektedir. Gönderilen yazıların teşhir yönüyle güçlü, dil olarak sade olması, dikkat edilmesi gereken bir diğer noktadır. Bunları yeniden hatırlatıyoruz. |
|||||